
Bilin bakalım kim geldiiii
Haftanın 2. bölümü geldiiii.
Bu aralar hiç bir şey yapasım gelmiyor kitap okumaktan başka.
Siz neler yapıyorsunuz?
Pazartesi günü okulunuz açılacak yeni döneminiz güzel geçer inşallah başarılar dilerim.
Şarkı listesini de şöyle bırakayım😘
•April27-prayer1
•Let the world burn-Chris Grey
•The Machine-Reed_Aurora
•Mia-Waka Flocka
•Obsessed ft. Limi-Zandros
•
•
•
•
•
•••••••••••
3.1- Bölüm Hemdem
Hemdem: Canciğer arkadaş
••••••••••••
Tek kelimeyle,
UTANIYORUM
Hem de çok.
Bu ezikliğim yüzünden değiştirdiğim 5. okulum. Her defasında uğradığım zorbalık yüzünden ailemi zor durumda bırakmak beni daha da kötü yapıyor.
Kalıbının adamı ol diyorlar bana.
Kalıbının adamı.
Kim derdiki bir seksen boylarında az çok kaslı bir herifin ödleğin teki olabileceğini? Yoğun derecede var olan anksiyetem ve utangaçlığım toplum tarafından her defasında bir haftaya kalmadan fark ediliyor ve çeşitli zorbalıklara maruz kalmama neden oluyordu.
Hele ki ergenliğin zirvesinde olanlar ile aynı okula düştüğümü farz edersek. Yaşıtlarına kendini ispat etme ihtiyacı duyan hemcinslerim beni kullanmaktan geri duymuyordu her zaman ki gibi ve bu olay diğer dört okulda olduğu gibi yine annem tarafından fark edilince yine taşınmak zorunda kaldık.
Çok mahcup hissediyorum kendimi aileme karşı. Acizim. Sevilmiyeceğim sürekli bunun eksikliğini yaşayacağım. Düşüncelerim beni hep daha da dibe çekecek. Özeniyorum sevilen insanlara.
Anne babamda beni seviyor ama bu- bu nasıl desem başka bir istek.
Ben anne babam dışında başka insanlar tarafından sevilmek istiyorum.
Neyim eksik ki diğerlerinden?
Neden diğerleri gibi olamıyorum? Neden hep ezik gibi davranıyorum?
Siktimin kalbi neden başkaları bana yaklaşınca bu kadar hızlı atıyor, neden titriyorum?
Gerçekten artık farklı olmasına ihtiyacım var. Bu mahalleye taşınalı bir kaç gün oldu. Çok övmüşlerdi anneme burayı. Taşınırken bile bizi tanımadan yardımcı oldular. Hele bir kız vardı...neydi ismi?
Berna?
Ya Bernaydı ya da öyleli birşey. Kız tek başına benim bile kaldıramayacağı kanepeyi sırtlandı. Adem amcanın kızıymış burada ki üniversite de okuyormuş arkadaşlarıyla.
Arkadaşları vardı.
Benim olmayan.
Adem amca çok bahsetti ondan onlar gelene kadar. Komik ve tatlı bir adam şimdiden kalbim ona ısınmıştı ama ben malın önde gideni iki kelimeyi bir araya getirip konuşamadım bile.
Ne sandım ki?
Farklı bir mahalleye gelince özgüven mi dolucaktı bedenim?
Aynen doldum şuan.
Nefret ediyorum kendimden. Korkaklığımdan, acizliğimden. Onlar aksini iddia etse de anne babamı da utandırıyorum eminim ki.
Yeni okuluma gittim daha dün. Sınıf sıcak samimiye benziyordu bilmiyorum zaten dün ilk günümdü onda da sınavı olup çıkmıştım. Yarıyıl tatiline girmiştik artık. Sınavı olur olmaz eve gidecekken annem arayıp Hanife teyzelere yemeğe çağırmıştı. Eski mahallem olsa asla ama asla gidemezdim. Gerçi oraya giderken de kalp atışlarımın hızı yerinden çıkacak gibi artmıştı ama dayandım. Siz bir de bana sorun.
Yol üzerinde her iki dakikada bir telefomun kamerasından üstümü başımı düzelttim. Kızarmamaya çalışsamda yüzümün halinin farkındaydım yine de vaz geçmedim. Bu mahalle adı gibi efsunlu olmalıydı benim için. Artık ailemi düşünmek zorundaydım ve bu sürekli benim zorbalanmam yüzünden taşınmamızla olmazdı. Kendimi sıkacaktım. Dilimi sıkacak dayanacaktım ve ilk iş Hanife teyzelere gitmekle başlayacaktım bu işe.
Çok uzak değildi evleri. Son bir kez daha telefondan kendimi kontrol ettim.
Umarım kapıyı kızları açmaz.
Umarım kapıyı kızları açmaz.
Umarım kapıyı kızları açmaz
Kapı açıldığında karşıma Adem amcanın kızı çıktı. Nolur kızarmayayım. O kadar utandım ki.
Yine!
O hoşgeldin deyip geri çekildiğinde ağzımı dahi açamadım sadece başımı salladım.
Sadece başımı salladım, ayıp!
O da umursamadı zaten yani umarım.
Kalbim heyecandan yine maraton koşmaya başlamıştı. O sosyal bir kızdı gördüğüm kadarıyla eğer onunla arkadaş olabilirsem... bilmiyorum belki de çok güzel olur.
Öyle olmaz mı?
Acaba onunla takılmayı teklif etsem kabul eder mi?
Siktir lan teklif ettin de kabul etmesi kalmış denyo!
İçeri girip selamları aldım utangaçça. Farklı bir tepki beklemediniz öyle değil mi?
Hemen babamın yanına geçtim ve Adem amca ile tavla oynamasını izledim ama yalan yok kulağım hep annemlerin oradaydı.
Adem amcanın kızı hakkında ne kadar bilgi toplayabilirsem o kadar iyiydi. İnanıyordum bu sefer bu mahallede ömürlük duracaktık bence.
•••••••••••
İçtiğim on bir bardak kivili oraleti de benim bunak heyetine kitledikten sonra son derece enerjik bir biçimde eve doğru yol almıştım.
Evleri saya saya giderken Gülizar teyzelerin bahçesine çarptı gözüm.
Çimleri ne ara biçmişler yahu bunlar. Binanın ortak kullanılan çardağında Asaf kulaklıkla oturmuş test çözüyordu.
Iy çalışkan çocuk hiç sevmem.
Tam gözlerimi çekecekken Asaf ile göz göze geldik.
Of milleti dikizlerken yakalanmızdım hiç potansiyelimi mi kaybediyorum?
Allah korusun bunlar hep Temir piçinin kem gözlülüğünden. Nazar değdirdi oç. Annesi hariç***
Kulaklığını çıkartıp aceleyle ayağa kalktığında arkamı kontrol etme isteği duydum. Köpek mi vardı lan yoksa.
Yanakları yine kıpkırmızı kesildi Esra olsa ay ne tatlı çocuk deyip yapışırdı kene gibi.
Gözlerini bende tutmaya çalışsa da sürekli odağı kayıyordu.
Oğlum lan! Yoksa mahalleli geçen sene gıcık olduğum şerefsiz Melih'in kolunu ısırıp iltihap kapmasına neden olduğumumu anlattı bu çocuğa? Altına yapıcak gibi ellerinin titremesinin başka bir nedeni yok bence.
Bıktım ama hee artık üzerimde 'Sakin olun ısırmaz' yazısıyla dolaşıcam.
Çardaktan çıkıp bana doğru biraz yaklaştı ama aramızda en az bi on adım kadar boşluk vardı.
"Mer-"
Sesinin tiz ve titrek çıkmasıyla boynunu sallayarak boğazını temizledi.
"Mer-"
Sesi yine aynı tizlikte çıkınca daha da kızardı. Elleri duracağı yeri bilemez gibi sürekli bir yerlerinde geziniyordu.
Lan oğlum kriz mi geçiriyordu acaba bu bebe?
Bir kez daha ağzını aralamıştı ki hiç beklemediğim bir şey oldu. Arkasına bile bakmadan evine gitti. Ya da kaçtı mı demeliyim?
Meraklı Melahat huyum kahrolsun. Bir şey mi oldu diye bakacaktım sadece. Gülizar teyzelerin oturduğu katta ki zile bastım. Diyafondan 'kim o?' sorusu gelince o milli cevabı verdim.
"Benim."
Anlaması lazım.
Kapının kilidi açılınca vatan gülüşümü takındım. Sesimden tanıdı ben aşk böceğim Gülizar teyzem. Hemen asansörü es geçip merdivenlere yöneldim.
Gülizar teyze kapıda beni bekliyordu.
"Hoşgeldin Berna. Gelsene."
Ben sana hep hoş gelicem Gülizarcığım. Hoş buldum hayatımın anlamısııı.
"Hoş buldum Gülizar teyzeciğim ama ben gelmeyeyim annem bekler. Sadece şeyi soracaktım."
"Sor bakalım."
"Şey bahçede Asafla karşılaştık da bir şey diyecek gibiydi ama kaçtı gitti. Bir sorun yok değil mi. O .... şey eee hasta mı. Yüzü kıpkırmızıydı da bir sorun var mı diye merak ettim."
Gülizar teyzenin yüzü biraz asılsa da birden mimikleri değişti ve kaşları hayretle kalktı. Muzip diyebileceğim bir gülümseme takındı suratına.
Noluyor lan?
"Asaf seninle mi konuşmaya çalıştı?"
Yüzünde değişik bir ifade vardı ama sorgulayamadım çünkü hayvan gibi görgüsüzce içtiğim on bardak oralet kendini hatırlatmak ister gibi son raddeye dayanmıştı.
Allah'ım nolur biraz daha dayanmalıyım. Allah'ım sana geliyorum.
Yerimde dişlerimi sıkarak kıvransam da Gülizar teyzeye bir şey çaktırmadım.
Ben BERNA SİDİKLİ KOMŞUNUN KAPISININ ÖNÜNDE ALTINA YAPTI DEDİRTMEM TAMAM MI?
"Şey evet? Bir sorun mu var ki?"
Gülizar teyzenin yüz hatları gevşedi. Başını sallayarak cevap verdi.
"Ha yok hiç bir sıkıntı yok hem de. Sabah biraz ateşi vardı da o nüksetmiştir. Çıkma dışarı diyorum ama dinletemiyorum ki."
Çıkmayınca da mağaranızdan çıkın diye protesto ediyorsunuz???
"He anladım geçmiş olsun. İlacınız falan var mı evde soğuk algınlığı hapı ya da? Yoksa ben hemen bi koşu getireyim bizim evden. Ya da Temir getirir manda otura otura yağa bağladı."
Fazla ayrıntı verme
Fazla ayrıntı verme
Fazla ayrıntı verme
"Sağol kızım var bizim evde. Birde nane limon yaparım iyi gelir ona."
Fazla düşünmedim çünkü vaktim yoktu biliyordum. Ölecektim.
"He tamam o zaman tekrardan geçmiş olsun ben artık eve gideyim annemi daha da sinirlendirmeden."
Gülizar teyze başını sallayarak beni onayladı.
"Tamam selam söyle ailene."
Merdivenlerden inerken cevap verdim.
"Aleyküm selam sizde selam söyleyiiiiin."
•••••••••
"Ohh varya dünya varmış harbiden."
Ellerimi de yıkadıktan sonra tuvaletten çıktım. Kapının ağzında abim duruyordu girmek için.
"Öldün sandım."
Yüzümü buruşturdum. "Tövbe de hayvan."
"Bak dayak yersin düzgün konuş benimle."
"He abi he."
Tuvalete girmek için adımladığında düşündüm.
Bakın gerçektende düşündüm.
Abim içeri girerse bayılabilirdi. Afedersiniz ama benim orada bir birikimim vardı. Aslında bi on beş yirmi dakika bekle öyle gir derdim de banane amına. Girsin de görsün anasının örikesini.
İçeri girdiği an hemen tuvaletin kapısını kapatıp dıştan kilitledim.
Evet.
Dıştan da kilidi vardı. Neden diye sormayın bunu bende bilmiyorum.
İlk başta sesi kesildi sanırım idrak aşamasındaydı. Sonra bir koku çekti o terrrtemiz ciğerlerine ve,
"BERNNAAAAA AÇ LAN ŞU KAPIYI. ANNNEEEE AMBULANS BAYILI-"
Düşme sesiyle ses de kesilmişti. Ben yine durdum ve düşündüm kapıyı açmakla açmamak arasında. Tuzak da olabilirdi. Onun yerine anneme seslendim.
"Anne ambulans çağırırmısın?"
Annem telaşla mutfaktan çıkarak tuvaletin önüne geldi.
"Noldu abine?"
"Tch yok bir şey ya. Sadece gaz zehirlenmesinden bayıldı."
Umursamazca annemin yanına ilerledim ve yanağına sulu öpücüğümü yapıştırıp beline sarıldım.
"Neyse ne yemek yaptın sultanım?"
••••••••••••••••
Asaf ağır bir şekilde depresif ve utangaç bir genç. İlkokul senelerinden beri dışlanan bir çocuk olduğu için kendini her konuda eksik görmesi ve yetersiz hissetmesi bu nedenlerden biri. Anksiyetesi olması ise cabası.
Her neyseeeee
Berna hakkında düşünceleriniz?
Asaf hakkında düşünceleriniz?
Kınay'ım hakkında düşünceleriniz?
Özel olarak istediğiniz bir sahne var mı?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |