Yorumlar için çok teşekkür ederim aynı zamanda hevesimi arttıran okurlarım için olsun bu bölüm.
Biricik okurlarım sizi cidden çok seviyorum. Ömrünüz deli dolu ve mutlu geçsin.
@savcilikisteyenbir2
(Etiketlemeyi bilmiyorum inşallah olmuştur. Siz de çok çaktırmayın.)
.
.
.
.
...............
Anne çok afedersin ama Asaf ne alaka. Bakışlarım annemden kayıp Asaf'a kitlendi annesinin parmağına yapışmış burakmıyordu. Genzimden çıkıcak gülümsemeyi sakinleştirmeye çalıştı.
Sence de anneci olma yaşını geçmedin mi tatlım. He yavrucuğum? Utanmasa tövbe yarabbim tövbe. Hafiften de kızarmıştı hee. İyileşmemişmiydi hâla.
Hani tiktokta önceden bi akım vardı ya. Pov şöyleydi.
Hoca: Arkadaşınızı da aranıza alın beraber vakit geçirin.
Bahsedilen arkadaş da kafasını duvara vuran acayip değişik bir şeydi. Neyse siz anladınız ama saçmalığı değil mi?
Elime AZ yağlı kısır tabağını alıp Asaf'a bir baş işareti yaptım peşimden gelsin diye. O bakışlarını kaçırırken Gülizar teyze çaktırmadan sert bir şekilde ellerini onun elleri arasından çekip sırtına koydu.
"Asaf hadi siz gidin. Sıkılmışsınızdır zaten. Sohbet falan edersiniz."
Başka seçenek var sanki. Asaf teyzelerin bakışlarından mı nedir daha fazla zorlamadı.
Kalkıp peşimden gelirken Aynur teyzenin kuduruk evde kalmış kızının dediği şeyi duyup Asaf yerine utandım. Amk bu nasıl bi yokluktur. Kusura bakma Zeynep Berrrrrrrra ama 17'lik çıtır komşumu senin gibi 32'lik koca karıya verdirtmem. Ne alaka demeyin ben Asaf'ı düşündüğümden söylüyorum.
Annem arka planda ayıp olduğuna dair şeyler söylerken ben Asaf ile mutfağa girdim. Allah'ım burada da çocuk vardı ya şaka mıdır?
Çaydanlığın etrafında dolanan sarı pipi ile Aynur teyzenin eltisinin komşusunun çocuğu olan kara kıza baktım. Aynur teyze ve ekürileri her yerde Allah'ım sen koru. Velede bak sen kıza artistlik taslıyor.
"Pişt sarı." Sarı pipi beni tabiri caizse siklemedi. Elinde ki oyuncak arabayı kızdan kaçırıyordu. Kızın burnundan akıp ağzına yakın noktada içeri girmemek için tutunma savaşı veren sümüğe baktım. (Of çok afedersiniz ama çocuklar hep biraz böyle şeydir. Şey...)1
O yaşam savaşı veren şeyi kız koluna sildi. Huylanmıştı sanırım hijyen prensesimiz. Sinirlerim iyice yerinince sarı pipiye bir daha seslendim. Oflayıp bana döndü bacaksız.
"Ya ne var Berna abla ya? Bir oyun oynatmıyorsun."
Yanımda Asaf olmasa gösterirdi ben sana oflamayı. Yalancı gıcık bir gülümseme ile pireli saçlarını okşadım. Şaka.
"Şunu görüyor musun?" Diye nazikçe çaydanlığı gösterdim. Şu uyuz 5 yaş sendromu varya. Bu çocuk o sendromun beden bulmuş haliydi. Yine ofladı.
Ananın amı diycem ama olmayacak tatlım. Asaf var çaktırma kızım. Çocuğu korkutma küçük o.
"Oyun oynarken üzerinize dökülebilir. Yanarsınız."
Gizlice bi Asaf ile sümüklü çingeneyi gözetleyip sarı pipinin kulağına ağzımı soktum ve sessizce devam ettim.
"O pipin kopar işeyemezsin. Temir abin varya onun da üzerine döküldü. Artık yok ondaki. Ağzından işiyo. Yazık."1
Ben bittim. İlk olarak Temir benim gelmiş geçmişimle beraber ağzıma sıçıcak. İkinci olarak yalan söylemekten artık cehenneme gitmem garantili. Bilmiyorum belki şeytanla en azından bi mum ışığı altında date yapabiliriz. Yani bilmiyorum o da isterse tabii.
Sarı pipinin beti benzi mi soldu ne? Şeyini tutarak hızlıca mutfağı terk etti. Peşinden kara kızanda tabi. Vatan gülüşümle doğrulduğumda Asaf'ın çatık kaşlarını gördüm. Lan duyduysa çok utanırım. Hayırdır gibisinden göz kırptım.
"Ne dedin çocuğa? Kaçarak gitti."
Oha Asaf ilk defa benimle konuştu. Tarihi köşeye bir yere yazalım arkadaşlar. Ve bir de şey var. Bugünün tarihini bir kez daha yazın çünkü ben ilk defa birine ne söyleyeceğimi bilemedim.
Yalandan kim ölmüş bilmiyorum ama umarım o kişi ben olmam.
Ne sorguladın be kardeş? Müfettişmisin?
"Yanarsın dedim. Geçmiş de yaşanmış anısı vardı sanırım. O aklına gelmiş olabilir ben bir şey bilmiyorum."
Asaf inanmasa da daha fazla uzatması. Eveeet sohbet kitlendi. Acil konu bulmam lazım.
"Şöyle yapalım. Bizimkileri çağırayım tanışırsın sende. Sonuçta artık bu mahalledensin?"
Çıtırından bi heyecanlanmış gibi oldu ya da ben öyle zannettim.
Kekeleme yavrum. Sana bi özgüven enjekte edelim de gör sen anayi.
"Şimdi Süleyman'ı sik- yani çağırsam gelmez. O yüzdeeen bööööğrek yapıcaz. Sende yardım edeceksin okey?"
Çocuğun yanında küfür etme Berna. Çocuğun yanında küfür etme Berna. Çocuğun yanında küfür etme Berna. Çocuğun yanında küfür etme Berna. Çocuğun yanında küfür etme Berna. Çocuğun yanında küfür etme Berna. Çocuğun yanında küfür etme Berna.
Asaf kaşlarını çattı. Ne oldu la?
Anlam veremesemde tekrar ettim.
"Bööööğrek değil. Lütfen düzgünce söyler misin."
Yalan yok dehhhhşet uyuz olurdum böyle söyleyenlere ama insanları deli etmek bundan daha fazla tatmin ederdi beni. Ben bilmiyor muyum sanki börek demeyi canımmm???
"Börek. Uzatmadan kısaca. Tekrar et lütfen."
"Takıntılı ruh hastası." Dedim.1
"Üzgünüm Asaf ben dürüst bir insanım."
"Ben takıntılı değilim ki. Takıntılı olsam şimdi mevzuyu uzatır-"1
Mevzuyu uzattığını fark edip sustu. Hem suçlu olup hemde kazanmak dehşet eğlenceliydi. Hem de erkeklere karşı.
"Ben bi süloşu arayayım. Onlar gelirken yapar çıkarız."
Kafasını salladı. Telefonumu bulup Süleyman'ın numarasını tuşladım.
Çağrı cevaplanınca bir hayvan sesi duydum karşı tarafdan. A-a dur bu bizim Süleymanmış.
"Beni siksen gelmem o cehennem çukurundan hallice evinize kusura bak kanka."
"Amaaa Süleymaaan. Niyekine böyle yapıyorsun birensesim benim?"
"Kes lan!" Diyerek sözünü kestim. Süleyman bir pısırmış görmen lazım olayyy.
"5 dakikan var kıçını kaldırman için. Ben yanıyorsam sizde yanacaksınız. Böööğreek yapıyoruz AsafSu ile. Esoşu da al gel. Dakikam bitiyor bay."
Yüzüne kapattım. Çok bile konuştum keşke Alo da demeseydim.
Telefonu kenara fırlatıp dolaptan kab kacak çıkardım. Kalem kağıtları hazırlayın kızlar dehşşşet bi tarif vericem şimdi. Asaf'a döndüm o beni izliyordu zaten.
"Şimdiiii yalancı su böööreeği yapıcaz."
Allah korusun bizim dürüstlerle işimiz olmazdı. Böreğimiz bile yalancı, tatlımız kendisini bir şey sanan tatlılar olurdu. Örneğin kendini künefe sanan irmik tatlısı gibi smdjdjks.
Asaf aldığı derin nefesle beraber kafasını sağa sola salladı. Benimle uğraşmaman gerektiğini böyle böyle anlayacaksın aslanım sabret.
"Şimdi sen küçük olduğun için eline bıçak veremem sadece sosunu yapsan yeter. Bende iç harcını ve geriye kalanları yapıcam okey??"
Asaf kaşlarını çattı yine. Erken yaşta kırışacaktı bebe.
Kızlar bilir. Kızlar kendi yaşından 1 yaş küçük olsun olmasın o erkeği kardeşi gibi görüp çocuk gözüyle bakar. Ne alaka bilmiyorum ama cidden öyle. En azından benim için.2
"Ben küçük falan değilim. Farkında mısın?"
Ovv Asaf'ın hassas noktasına çarptık. R yap Berna acilen.
"Öyle zaten. Nereden çıkardın ki bunu?"
"Yani reşit bile değilsin. Neyse demedim say."
Asaf sinirli olduğu halde uzatmadı. Önüne dönüp bir şeyler düşünür gibi malzemelere baktı. Yüzünün kızarması sinirlendiği için miydi emin değildim şuan.
"Özür dilerim uzattığım için."
Ne?
Asaf çok mahcup duruyordu. Asıl suçlu benken neden böyle özür dilemişti ki bu çocuk şimdi?
Asaf ince ruhlu musun, korkak mısın anlayamadım be çocuğum. Ellerini pantolonuna sürdüğünde gergin olduğunu fark ettim. Bu çocuğun ankastre arkastre ankas neydi la adı onundan mı vardı acaba?
"Asıl ben özür dilerim üstüne geldiğim için. Bir daha suçsuz olduğun şey için özür dileme."
Kafasını salladı ama öyle yapmayacağını az çok tahmin edebiliyordum. Ben de Bernaysam bu çocuğu adam eder benden daha fırlama yapardım. Söyleyeyim.
"Tamam o zaman sen şimdi sosunu yapmaya başla."
Elime aldığım borcamın altına sıvıyağ sürdük biraz. Altına yapışmasın kurban olduğum. Sonra marketten aldığım yufkayı yuvarlayıp silindir şekline soktum. Şehadet parmağım kalınlığında kestikten sonra alıp açtım kalın olmasınlar diye. Yağladığım borcamın alt tabanına bir kat serdim. Şimdi sos dökmen lazımdı.2
Asaf'dan ses soluk çıkmayınca ona döndüm. Yaani şimdi Berna cidden soruyorum salak mısın? Çocuk nerden bilsin sos yapmayı?
"İçine maden suyunu boşalt. İlk çekmecede gazoz açacağı var."
Asaf gazozu kaba boşaltırken bende iç harç için peynir, kaşar peynirini aldım. Kaşarı rendeleyip iki peyniri karıştırdım içine de biraz dereotu ile maydanoz kattım. Oh mis.
"Tamam şimdi bir bardak süt koy ona. Süt dolapta."
Asaf bi dolaba baktı bir de bana.
Anlamsızca ona baktım. Ne demekti bu?
"Yani kapağı açmadan almayı başarabiliyorsan diyecek bir şeyim yok. Küçükken ilizyon gösterilerine bayılırdım."
"Haa yok açıp alayım ben o zaman."
Zahmet olmasın Asaf bey. Siz isteyin o çıksın dolaptan.
"Tamam bir su bardağı da süt koyduk. Şimdi iki yumurta kır bakayım."
Yumurtanın ilkinş kırmaya çalışırken içine düşürüp etrafa süt ve maden suyu sıçrattı. Sağ kulağımda duyduğum annemin bize okuttuğu sela mıydı? Hemen sarı bezi alıp tezgahı sildim.
Asaf bu kadar narin olma lütfen. Benden daha dişil enerjilisin, kıskanıyorum.
"Ah sorun değil ben direk yere düşürmüştüm ilkimde."1
Daha fazla mahcup hissetmesin diye yalan söyledim. İlk yumurtamı Temir'in kafasında kırmıştım hâlbuki.
Yumurtayı kaşıkla içeriden çıkartıp tekrar kırmayı denedi. Bu sefer tutturmuştu.
"Tamam diğerini de kırdıktan sonra yarım su bardağı sıvıyağ ve iki çay kaşığı tuz dök sonra karıştır."
Onları da yaptı. Kızım olsa seni ona alırdım Asaf ama şansına küs.
Yufkamın ilk katına Asaf'ın yaptığı sosun yarısını döktüm sonra da iç harcı koyup en üste geriye kalan yufkaları da koydum. En son tekrar soslayınca bitmişti böööreğimiz.
Kapının çalması ile ellerimi yıkadım hemencecik.
"Asaf sen şunu 180 derece ayarlayıp fırına koy. Bizimkiler geldi sanırım ben kapıyı açıp geliyorum."
Gün boyunca azami miktarda konuşan Asaf'a söz hakkı tanımadan koşa koşa kapıya ulaştım.
"Aşkımmm sen mi geldin." Diyerek kapıyı açtım.
Gözün kör olmayasıca Berna. İnsan bi kapıdaki kim diye bakar değil mi? Normal insanlar böyle yapar.
Kapıdaki kişi Kınaydı. Bana garipçe bakan Kınay. E çocuk da haklı. Ne bu karşılama değil mi şimdi?
"Ay pardon Kınay. Ben esoş geldi sandım onlarda gelecekti de ondan şey ettim yani. Şey olunca işte -"
Ee böyle bir birimize mi bakıcaz şimdi. O bana bakıyordu bende ona.
"Ee şey yanlış anlama ama sen neden gelmiştin?"
"Ben bir arkadaşa ay pardon anneme bakacaktım da? Girebilir miyim?"
Bön bön çocuğa bakmayı kesip içeri davet ettim. La bunun annesi kimdi ki? Kınay bizim mahallede miş onu bile yeni öğreniyorum .
İçeri girdiğimizde Aynur teyze ayaklandı.1
Aynur teyze "Ben bi lavaboya gideyim yeri değişmedi değil mi?."deyince rahatladım.1
Bu arada bu nasıl soru? Yok Aynur teyze biz düzenli olarak Temir'in odası ile tuvaletin yerini değiştiriyoruz. İkisi de benziyor zaten birbirine. Gerçi Aynur teyzenin de tuvalete gittiği şüpheliydi ama neyssse.
Temir arkalarda tanımadığım bakımlı kadına ilerledi. Ay anası da güzelmiş be.
"Anne!" Diye seslendi şu sıralar best kankam olan adam.
Kınay'ın 187 cm'lik bi kuzu olması dışında hiç bir sorun yoktu.
"Anahtarım evde kalmış da sendekini almaya geldim."
Teyze oya çantasından çıkardığı anahtarı Kınay'a uzattı. Kınay maşallahlar arasında anahtarı cebine koydu.
"Kız Emine bu senin oğlan mı? Amaaaaan büyümüş kız, en son gördüğümde babasının yüzüne işiyordu. Çok çabuk büyüyorlar ya."3
Kınay'ın yanaklarının üstü hafifçe kızardı, kaçak bakışlarla bana baktı. Ben kendimi sıkıyordum gülmemek için ama nasıl??
"Atiye teyze uyandırma oğlanı. Çocuğum bak bakim bana. Neydi senin adın?"
Oldukça efendi bir şekilde cevap verdi bizim oğlan.
"Kınay ne öyle. Kınamak gibi. Emine başka bir isim mi bulamadınız çocuğa. Neyse neyse var mı yavrum?"
Tövbe tövbe! Ney var mı Atiye teyze?
"Var mı diyorum çocuğum neyini anlamadın?" Diye tekrar sordu Atişşş.1
Atiye teyze niyeti bozdu sanırım. Sanane çocuğun şeysinden ayıp yahu!
"Çocuğum utanma desene Atiye teyzene var mı diye."
Oha Emine teyze ne diyosun? Çocuğun şeysinden bize ne? Kınay daha da kızardı. Artık bana hiç bakamıyordu. Sessizce cevap vermek zorunda kaldı.
"Ee doğal olarak." 1
Emine teyzenin ağzından yüksek tınılı bir 'abooo' çıktı. Terlik beni es geçip Kınay'ı bulunca söylendi.
"Eşşek sıpası madem var ben niye bilmiyorum?"
Emine teyze sen doğurduğun çocuğun şeyi olduğunu bilmiyorsan kusura bak ama bu Kınay'ın değil senin suçun.
"Anne sen biliyorsun zaten?" diye anlamayarak söylendi Kınay.
"Sus demedin sen bana bişey. Diyeydin bilirdim. Ne zamandan beri var?"1
E oha ama. Kınay trans değilse doğuştan vardır heralde değil mi? Sonradan çıkmıyor değil mi şeyler?
"Ne zamandan beri sevgilin var Kınay?"
Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa Onu mu soruyorlardı? Yalnız Kınay'ın surat resmen alabora oldu. O da benim gibi yanlış anlamıştı. Şu olayın saçmalığına bakar mısınız?
Şimdi Kınay aşağı tükürsen sakalın var kardeşim, yukarı tükürsen köse bıyıkların.
"Şaka." diye saçmaladı. Zararın neresinden dönsen kârdır.
"Ben gideyim en iyisi." deyip acilen ayaklandı. Yani en doğrusu bu olur sanırım.
"Yok oğlum nereye. Asafla Berna bir şeyler yapıp terasa çıkacaklardı. Sende katıl onlara annenle gidersin evine."
Anne sen bugün çok mu konuştun ne?
Anne sen beni yaktın anne yaktıııın.
.
.
.
.
Bin sekiz yüz seksen dokuz kelime olmuş. Maşallah darısı daha uzun bölümler için olsun.
Neler düşündüğünüzü merak ediyorum. İstek sahnelere açığım bu arada2
Bol bol yorum atmayı ve beğenmeyi unutmayın karılarım.
Okul da başlıyor biraz motive olsun
Veeee
Börek dehşeeet güzel oluyor. Mutlaka deneyin. Tarif eksiksiz yazıyor zaten. Tek yapmanız gereken Asaf gibi yumurtayı karışımın içine düşürmemeniz.1
Okur Yorumları | Yorum Ekle |