24. Bölüm

24. Bölüm

Siyah Baykus
siyahbaykuss

 

 

 

4 ay sonra merhaba arkadaşlar:) biraz uzun zaman oldu farkındayım ama içinize sinmeyen bir şeyi atmakta istemiyor insan. Geri dönüp okuduğunda pişman olmamakta istiyorum. Bir de hikayeyi bıraktığımı düşünen kişiler olmuş. Arkadaşlar ben hikayeyi yıllar geçse bile döner yazarım içiniz rahat olsun ama artık kitabı takip etmek istemiyorsanız kendiniz bilirsiniz, kimseyi zorla tutamam. Bu bölüm kısa oldu ama 25. bölümü bu kadar kısa tutmayacağım. İyi okumalar, yorumlarınızı desteklerinizi bekliyorum

Kenan yatak odasından gittikten sonra yatağın bir köşesine oturup karşımdaki duvara boş bakışlarla bakmaya başladım. Çok mu abartmıştım acaba? Kendisi bana ulaşamadığında korktuğunu kendi ağzıyla ifade etmişti.

Ağır konuşmuştu ama bilmiyordum belki de ben fazla alınganlık etmiş olabilirdim. İkimizde o an birbirimizi anlamamıştık. Kenan’ın kendisi evdeyken kütüphaneye gitmemi istemediğini tekrardan söylediğinde o an kendimi tutamamıştım. Kütüphane konusu o kadar muallakta kalmıştı ki o an ki gerilimin artmasına sebep olmuştu.

Evlenmeden önce kütüphaneden çıkışta kafede oturduğumuzda bana benim demek istediğim hani dedin ya hayallerim, bir amacım var, diye ben senin hayallerine de amaçlarına da saygısızlık etmem, seni desteklerim daha çok… Daha çok hoşuma gider hatta. Böyle bir eşe sahip olmak daha çok gururlu hissettirir beni, dediğinde daha farklı bir şey beklediğim kesindi.

Kasıklarımın ağrımasıyla ve özel bölgemde ıslaklık hissetmemle tuvalete gitme ihtiyacı hissettim. Ayağa kalkıp tuvalete gittiğimde regl olduğumu görmüştüm. Az önceki yüksek çıkışlarımı bu reglin verdiği hormonların iniş çıkışına bağlayabilirdim ya Kenan neye bağlayacaktı acaba?

Onu hem anlıyor hem de anlayamıyor gibiydim. Neden kütüphaneye gittiğimi katmak zorundaydı. Bir de çok çirkin bir şekilde konuya dahil etmişti.

Biz seninle ben evdeyken kütüphaneye gitmeyeceğin konusunda anlaşmıştık. Ben sana gitme dedim, sende bana tamam dedin. Bir bakıyorum evde karım yok, arıyorum kütüphanedeyim geç kalmayacağım, diyor tamam, diyorum...

Bu konuşmasından ne anlamamı bekledi acaba? Ben sana gitme dedim, sende bana tamam dedin demek neydi acaba? Ben tamam dememiş sadece o an uzamasın diye konuyu kapatmıştım.

İç çamaşırıma pedi takıp tuvaletten çıkmak için kapıyı açtığımda karşımda Kenan’ı görmüştüm. Bakışlarımı kaçırmıştım, aklım doluyken düşüncelerim okyanusun içinde dalga misali karmakarışıkken Kenan’ı görmek istediğim pek söylenemezdi.

Bakışlarım, Kenan’ın yüzüne bakmak istemediğim için tişörtüne sabitlenirken kenara çekilip Kenan’ın geçmesi için yol verdim ama Kenan olduğu yerde hareket etmemişti.

‘’İçeriye girecek misin? Girmeyeceksen önümden çekil çok yorgunum,’’ dedim. Sesim ifadesiz çıkmıştı ama bu bilerek yaptığım bir şey değildi.

‘’Küs müyüz?’’ dediğinde ses etmemiş bakışlarımı yere çevirmiştim. Kasıklarımdaki ağrı artmıştı ve sıcak bir şeylere ihtiyaç duyuyordum.

‘’Ayrı yataklarda mı yatacağız gerçekten?’’ dedi sitemle. Bu dediklerimden hoşlanmadığı belliydi.

‘’Çekilir misin? Gitmek istiyorum,’’ dedim kasıklarımdaki ağrı üst bacağıma doğru yayılırken. Kenan olduğu yerde sabit durmaya devam ederken cümlelerimi ikinci defa tekrarlamamla ısrar etmemiş, geri çekilmişti.

Bir özür bile dilemeden, kendisini bana affettirmeden aynı yatakta olmamızı bekleyemezdi benden. İkimizde birbirimize alışmaya ve aile hayatımızdaki alışkanlıklarımızı birbirimize göre uyarlamaya çalışıyorduk. Ben çoğu hareketimde onu da düşünürken kendisi neden böyle değildi?

Kasık ağrımın biraz daha azalması ve rahat uyumak için kendime papatya çayı hazırlamaya girişmiştim. Su kaynarken ağrımdan dolayı mutfakta bulunan sandalyelerden birine oturdum. Çok geçmeden Kenan’da karşıma oturmuştu.

‘’Regl mı oldun?’’

Sorduğu soru karşısında sessiz kalmıştım, onunla konuşmak içimden gelmiyordu. İsteyerek yaptığım bir şey değildi ama özür dilemeden konuşmaya çalışması yersizdi.

Cevap vermememin üzerine ‘’Lavabonun orda ped paketini gördüm.’’ dedi. Büyük ihtimalle yerine koymayı unuttuğum ped paketini görmüş olmalıydı, arkamdan çöp karıştıracak hali yoktu.

Başımı sallayarak ‘’Evet,’’ dedim.

‘’Karnın ağrıdığı için mi çay hazırlıyorsun?... Daha saat geç değil, yemek yemek ister misin?’’ dedi. Reglken bir şey yiyemeyenlerdendim, midem bulanırdı ki şuanda yemek yiyecek enerjide de değildim.

‘’Hayır, istemiyorum.’’

Su ısıtıcısının içindeki suyun kaynadığını belli eden ses çıkınca Kenan kalkmama müsaade etmeden ayağa kalkıp papatya çayını hazırlamaya girişmişti. Normal bir zamanda mahcup hissedebilecekken şuan bir şey hissedemiyordum, kırgınlığım baskındı.

Birkaç dakika sonra hazırladığı papatya çayını önüme koyup kendisi de az önce kalktığı yere yeniden oturmuştu.

‘’Özür dileme şeklin böyle mi?’’ alaycı bir sesle sordum. Hatalarımın farkındaydım ama burada tek farkında kendimmiş gibi hissetmekten kendimi alıkoyamıyordum.

‘’Tartışmamızda tek hatalı olan benmişim gibi davranmasan mı?’’

Çayı hazırladığında geri adım attığını düşünmüştüm, daha çok üste çıkmaya çalışması beklediğim bir şey değildi.

Sıcak kulplu bardağı avuçlarımın arasına alıp ‘’Zaten kendi hatamın farkındayım ama karşında eşin olduğunu unutuyorsun.’’ dedim.

‘’Her an aklımda olan bir şeyi unutamam ama sen bir kocan olduğunu unutuyorsun’’ dedi yüzündeki ciddi ifadeyi korurken.

‘’Kenan kütüphaneye gitmeme kızıyorsun, geç kalmama kızıyorsun. Bu evlilik böyle mi olacak gerçekten? Evindeki alışkanlıkları buraya mı getireceksin?’’

‘’Kütüphaneye gitmene kızmıyorum ama ben varken gitme diyorum sadece.’’ bu konunun saçma bir şekilde inatlaşmaya gittiğini anlayınca kızgın bir sesle ‘’Git amına koyayım bundan sonra bir şey demiyorum sana.’’ dedi.

Bugünkü ikinci küfrüyle karşı karşıya kalmanın şaşkınlığını yaşarken ‘’Bugün herhalde günüm ağzını topla demekle geçecek durup derin bir nefes alarak devam ettim. ‘’… Karşında eşin olduğunu unutuyorsun derken kast ettiğim zaten buydu.’’ diyip elimde tuttuğum kulplu bardakla beraber kalkıp Kenan’ı mutfakta bırakmıştım.

Arkadaşlarının arasında istediği kadar küfredebilirdi ama benim yanımda küfredemezdi.

Kenan arkamdan gelmemeyi tercih etmişti.

Yatak odasına gidip içinde birkaç yudum kalan çayımı bitirip yatağın yanında bulunan beyaz komodinin üzerine koydum ve gardıroba doğru ilerledim. Reglim genelde ağrılı geçtiği için elim kalın pamuklu pijamalarıma gitmişti.

Pijamalarımı giydikten sonra yatağa geçip uyumaya karar vermiştim. Saatin erken olduğunu fark etmiştim ama kasıklarımdaki ağrı uzanmamı ve dinlenmemi gerektiriyordu.

Kenan’da peşimden gelmediğine göre hala kendisini haklı görüyordu büyük ihtimalle. Kendisi bilirdi ama hatasını farkına varmadan, özür dilemeden onunla aynı yatakta uyumak istemiyordum. Şimdiden tepkimi koymazsam hatalarının devam etmesinden korkuyordum.

Yatağa uzanıp ince pikeyi üzerime çektiğimde cenin pozisyonunu almıştım. Kısa süre içerisinde de uykuya teslim olmuştum.

Uyurken sıcak bir şeyin beni sarmalama hissiyle uyanır gibi olmuştum ama dinen kasık ağrımla ne olduğunu bile farkına varmadan uykunun kollarında olmaya devam etmiştim.

 

Bölüm : 25.12.2024 00:05 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...