13. Bölüm
Sevda / Hayat bu (Gerçek ailem) / 10.Bölümm

10.Bölümm

Sevda
siyahgul

Hiranur karaman

🌷

"hira ba-"

hira konuşmama izin vermeden masadan kalktıp kantinden çıktı birkaç saniye gözüm kantinin girişine takıldı sinirle ayağa kalktım ve zümrüte doğru yürümeye başladım onların masasının önünde dikildiğim zaman bakışlar bana döndü ellerimi masaya koyup zümrüte doğru eğildim oldukça sakin bir şekilde

"bilekliğimi geri ver"

anlamazlıktan gelip kaşlarını çattı

"Neyden bahsediyorsun "

Ellerimi masadan çektim

"Biliyormusun çok merak ediyorum, sana hiç insanların eşyalarını karıştırmanın kötü bişey olduğunu söylemediler mi"

başımı sağa doğru eğdim

" Aaaa pardon hırsızlık yapmanın "

dediğim zaman masadan kalkıp yanıma geldi

"ne diyorsun ya sen! "

Diye bağırdığı zaman

"Anlamazlıktan gelme beee "

gülümsedim ve kısık sesle

"ikimizde neyden bahsettiğimi çok iyi biliyoruz şimdi ya o bilekliği bana verirsin ya da senin için kötü olur"

gülümsedi ve benim gibi kısık sesle

"bu bileklik senin için değerli değilmi "

kaşlarımı çattığım zaman bağırmaya başladı

"Yaa! benden ne istiyorsun yaa!"

kafamı yukarı doğru kaldırıp gözlerimi sakinleşmek ister gibi kapattım kısık sesle

"Allah'ım bana sabır ver böyle bir salak dünyada bir ilk"

Bakışlarımı tekrardan zümrüte çevirdim

"bilekliğimi ver diyorum anlama kıtlığın mı var! "

"Ne saçmalıyorsun benim BİLEKLİĞİM"

"bilekliğim" tarafını bastırarak söylediği zaman kendimi tutamadım ve zümrütün saçlarına yapıştım büke ve nehir benim üzerime geldikleri zaman tuana bu okulda ilk kavgasını yapıp nehiri ve cemre de büke'yi dövmeye başladı

...

"kızım bu kaç olu-"

"ikii"

cemre bunu sanki iyi birşeymiş gibi söylediği zaman müdür kaşlarını çattı

"Bak sen hiçç konuşma seni görünce sinirleniyorum kavga ediyorsanız edin neden okulda kavganızı yapıyorsunuz "

ve bana döndü

"Anlat ezel yine ne oldu"

"Hocam zümrüt benim bilekliğimi çaldı ben ondan bilekl-"

"benim bilekliğim"

"nerden senin oluyomuş be"

"Benim,benim babam hediye etmişti"

"yalan söyleme onu bana hira hediye etti"

"yaaa am-"

müdür elini sertçe masaya vurdu

"Sizinle uğraşamam velilerinizi arıyorum ne bileklikmiş be"

tuana hemen

"hoc-"

"kızım sen hiç konuşma, sözde burslu öğrenci "

Birkaç dakika sonra sırayla veliler gelmeye başladı ilk başta nehirin babası ve babam sandığım adam yani metin sonra tuana'nın babası kamil baba, ardından büke ve cemrenin babası arif amca hepsi kendi kızlarının yanında dururken bende başımı yere eğmiş selçuk beyin gelmesini bekliyordum

"Merhaba hocam"

duyduğum sesle başımı çevirdim selçuk bey gözlerini endişeyle bende dolaştırdı yüzümde nedenini bilmediğim bir gülümseme oluştu

Gelmişti...

"Babaa"

zümrüt koşarak selçuk beye sarıldığı zaman yutkundum selçuk beyde ne yapacağını bilemeyip kollarını ona sardığı zaman dudaklarımdaki gülümseme soldu ve başımı tekrar yere eğdim

Nedenini bilmiyorum ama canım acımıştı işte

Selçuk bey yanıma geldiği zaman gözlerimin yandığını hissettim

BANA NE OLUYOR BÖYLEE!

elimde bir el hissettiğim zaman başımı çevirdim cemre bana moral vermek ister gibi gülümsüyordu ama bu buruk bir gülümsemeydi arif amca cemre de onun kızı olmasına rağmen sadece büke nin yanındaydı

Cemre'nin yanında kimse durmuyordu

elini sıktım ve aynı şekilde gülümsedim

...

müdür babalarımızla konuşmuştu şuanda dersteydik ama aklım cemredeydi arif amcanın ona attığı bakışlar fazla korkutucuydu

cemre hira ile konuşup her şeyi anlatmıştı ve neyseki hira ile küsmeden işleri yoluna koymuştuk tenefüste yine beraber dışarı çıktık ama alperen adındaki çocuk cemre'ye bir türlü rahat vermiyordu

"güzellik naber bu akşam size geleyim mi "

"Gelme! senin yüzünü okulda mecburen görüyorum zaten "

"Bakıyorum yine sinirliyiz"

cemre göz devirdi

"beni sinir eden sensin alperen"

alperen duraksadı

"seni sinirmi ediyorum"

cemre başını sağa doğru eğip pek tatlı olmayan bir gülümseme ile

"günaydın canım"

alperen'nin gözleri parladı

"canın mıyım gerçekten"

Cemre sinirle elini kaldırıp

"Alperen bak beş parmak geli-"

Alperen bir yere bakıp kaşlarını çattı

"Ne oluyor yaa"

kafamızı çevirdiğimiz zaman ege ortada birini dövüyordu

"Abi!"

tuana'nın sesiyle caner olduğunu anladım koşarak oraya gittik canerin yüzü tanınmaz haldeydi ayaz ve alperen gelip egenin kollarından tutup kaldırdılar tuana canerin yüzüne dokunup ağlamaklı bir sesle

"Abi iyimisin"

caner zorda olsa konuşmaya başladı

"iyiyim bir şeyim yok"

bunu söyledikten sonra öksürmeye başladı tuana dolu gözlerle ege'ye döndü

"Ne derdin var benim abimle adi herif"

ege ise tepkisizce tuanaya bakıyordu

...

Şuan arabada oturmuş sesizce eve gidiyorduk ama bu sefer bizi selçuk bey almıştı onun için cemre ,ben, ege ve büke aynı arabada sesiz bir şekilde oturmuştuk muhtemelen büke cemre ye atacağı iftiraları, ege tuanayı ,cemre de eve gidince babasının neler yapacağını düşünüyordur muhtemelen ,bana gelirse aklım caner de kalmıştı eve geldiğimiz zaman arabadan indik ve içeri geçtik selçuk bey odasına gelmemi söylediğinde odasına geçtim beni sadece uyarmıştı onun için mutluydum ama cemre ve büke'nin babası arif amca hâlâ evde yoktu akşam yemeği için aşağıya indiğim zaman sofraya oturdum ve yine o dedeyi beklemeye başladık dedem geldiği zaman yanında gördüğüm kişi ile gözlerim irileşti gözlerim demet hanıma deydiği zaman o da kaşlarını çatmış ona bakıyordu dede konuşmaya başladı

"Evet zümrüt kızım bizi ziyarete gelmiş"

Cemre bana döndü ağzını hareket ettirerek

'Keşke gelmeseydi "

gülümsedim

'bencede ben hiç onun ailesini görmeye geliyor muyum"

güldü

'Ha ailen olduğunu kabul ediyorsun yani "

başımı eğdim benim gerçekten bir ailem varmıydı

işte onu bende henüz bilmiyordum

zümrüt de boş masalardan birinde oturduğu zaman sesizlik içinde yemek ,yemeye başladık

...

akşam yemeğinden sonra arif amca cemre ve büke'yi çağırdı fark ettiğim şeyle kaşlarımı çattım cemrenin elleri titriyordu onlar gittiği zaman düşüncelere daldım

...

kapının sertçe açılmasıyla ayağa kalktım cemre geliyor olmalıydı

"aaa kesin yine ağlamıştır. Eee madem bu kadar korkuyor neden her gelen geçeni dövüyorsa "

çatık kaşlarla zümrüte döndüm

"sen bir o çeneni kapat hangi sıfatla bu evdesin onuda anlamış değilim zaten"

dediğim zaman birilerinin kendisini savunması için gözleri etrafta dolaştı ege tepkisizce bizi izliyordu doğan telefona girmiş dünyadan haberi yok kuzeyinde dudağı yukarı doğru kıvrılmıştı

Kusura bakma zümrütcüm dede yokken seni burda kimse savunmaz

Cemre'nin aşağıya indiğini gördüm ama bu sefer yüzü ve gözleri ağlamaktan kızarmış elide biraz kesilmişti

"Cemre dur"

Cemre dışarı çıktığı zaman peşinden gittim yağmur yağıyordu biraz daha ilerledikten sonra cemre' nin duraksadığını gördüm merakla biraz daha ilerlediğim zaman birde ne göreyim karşısındaki alperen ile bakışıyorlardı bir köşeye çekilip onları izlemeye başladım alperen cemrenin kızarmış gözlerine bakarken kaşlarını çatmıştı

"Güzellik"

birkaç saniye sonra cemre kendini tutamayıp yüksek sesle ağlamaya başladı ve koşarak alperenin yanına gidip sarıldı alperende kollarını ona sardığı zaman cemrenin ağlaması kesilene kadar öyle kaldılar ayrıldıklarında alperen cemrenin kesilmiş ve kanayan elini tuttu

"Bunu kim yaptı"

cemre hemen elini çekti

"Yok bişey babamla biraz kavga ettik bende sinirlenip birşeyleri kırdım o an kesilmiş"

Alperen sinirli bir şekilde eve girmeye kalkışınca cemre izin vermedi

"Alperen yapma ben zaten bir yerde bir kaç günlüğüne kalıc-"

alperen aniden cemre yi sırtına aldığı zaman cemre çığlık attı ve bende gülümsedim

BUNLAR OLUYOR GALİBAA!

🌷

 

 

Bölüm : 27.11.2024 07:08 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...