14.Bölümm

Ezel Akgül (Yıldırım)

🌷

Kaşlarımı çatmış karşımda oturan Ayaz'a bakıyordum oda aynı şekilde bana bakarken başımı çevirip emre'ye baktığımda buraya doğru geldiğini gördüm ona uyarılı bakışlar attığım zaman oflayarak kendi masasına doğru ilerleyince bende ayağa kalktım

"Artık burada oturacaksın ve bir daha seni onların yanında görmeyeceğim"

Ege'ye baktığımda kaşlarını çatmış bana baktığını gördüm bende kaşlarımı kaldırmış şaşkınlıkla ona bakıyordum

"Pardon an-anlamadım"

kafasını salladı

"Ne duyduysan o"

tek kaşım alayla yukarı kalktı ve alayla gülmeye başladım

"Ayy şaka gibi"

kantinden çıkıp sınıfa doğru ilerledim. herkesin içinde ege ile kavga etmek istemiyordum ama bu konuyu eve gidince onunla konuşacaktım

sınıfa geldiğimde montumu buruşturup masamın üzerine koydum ve kafamı montuma yaslayıp gözlerimi kapattım. birkaç dakika sonra duyduğum ayak sesleriyle kafamı kaldırdım ayaz gelip yanıma oturduğu zaman şaşkın bir şekilde ona bakıyordum bana 'ne bakıyorsun' bakışları attığı zaman

"Ayaz kalkarmısın burası benim sıram"

omuzlarını kaldırıp indirdi

"Burasıda benim okulum "

dediğinde göz devirdim

"Anladık babanın okulu,senin okulun bunu hatırlatmana gerek yoktu"

gülümseyerek gözlerini etrafta gezdirdiğinde kafamı tekrardan montuma yasladım

"Bu sınıf güzelmiş ya, bendemi bu sınıfa gelsem"

diye mırıldandığında başımı hemen kaldırdım

"Ay aman! Allah'ını seversen gelme öğle aralarında sana zor katlanıyorum birde seninle aynı sınıfta olursam eğer"

burda bir an duraksadım

"yani düşünmek bile istemiyorum, zaten benim elimde olsa senden kurtulmak için okulumu bile değiştirirdim "

güldüğü zaman göz devirdim

"hahaha çok komik, hiç güleceğim yoktu"

Aklıma emre gelince dudağımı ısırdım soru sormak istiyordum ama çok tereddüt ediyordum oda bunu fark ettiği zaman gülmeyi kesip

"Emre ile neden aramızın bozuk olduğunu merak ediyorsun değilmi"

kafamı evet anlamında sağladığımda

"Bence bunu ona sormalısın ezel bu konuyu kapa-"

"sordum zaten, bana basketbol maçlarında bir rekabet içinde olduğunuz için aranızın bozuk olduğunu söyledi ama aranızın bu yüzden bozuk olduğunu düşünmüyorum onun için sanada sormak istedim"

Tek kaşını alayla kaldırıp dişlerinin arasından

"rekabet içinde olduğumuz için mi"

kafamı salladım

"yani evet bana öyle söyledi"

dediğimde hızla ayağa kalkıp yürümeye başlayınca bende ayağa kalkıp onun peşinden koştum

"Ayaz dur!"

beni duymazdan gelip kantine girdi

"Ayaz noluyor!"

emrenin yakasından tutup onu ayağa kaldırdı ve emre ye yumruk attı elimi şokla ağzıma görürdüm diğer kızlarda çığlık atıyordu emre yere düştüğü zaman ayaz hâlâ durmadan yumruğu yüzüne geçiriyordu ege ve diğerleri de emrenin takımındakilerle kavga ediyordu şok içinde onları izlerken en sonunda kendime gelip ayazın yanına gittim büke de ayazın yanına gitmiş onu ayırmaya çalışıyordu ama pek beceremiyordu ayazın omuzlarından tutup çekmeye başladım

"Ayaz bırak! Ayaz!"

Ayaz sesimi duyunca kafasını çevirip bana baktı ona korkuyla baktığımı görünce sinirle ayağa kalktı bende yere oturup elimi emrenin yanağına koydum

"Emre iyimisin"

zorla konuşarak

"i-iyiyim"

Dediğinde rahatlayıp ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi verdim başımı kaldırdığım zaman ayaz ve büke'nin bana baktığını gördüm ayaz bana nedenini anlamadığım bir hayal kırıklılığıyla baktı ve gitti...

...

Şuan eve gelmiştim evde ben ve ege dışında kimse yoktu cemre alperenin yanına gitmiş büke de ayazın iyi olmadığını söyleyip onun yanına gideceğini söylemişti zaten diğerini bilmiyordum

peki ben ne mi yapıyordum ege'ye pansuman yapıyordum !

"Yaa zaten anlamış değilim ayaz ve emre kavga ediyor sen ve diğerlerine ne oluyor"

"Ezel sen zaten hiç konuşma hem senin o emre itinin yanında ne işin vardı"

"Çünkü emre benim arkadaşım "

boğuk bir sesle beni taklit etmeye başladı

"Çonku bomun arkodoşom"

yarasına merhem sürdükten sonra bezle kapattım

"kızım sana arkadaş mı yok alperen var ,timur var ben varım, ayaz v-"

"Emre ve diğerleri sizden daha iyi"

kaşlarını çattı

"daha iyi derken o çocuğun nasıl bir it olduğ-"

kafamı salladım

"Evet daha iyi ben hepinizi tanıyorum ege, yaa çocuğun hiç bir suçu yoktu ama senin o Ayaz denen arkadaşın hayvan gibi durduk yere Emre ye saldırdı"

Gözlerimi ege'ye diktim

"sen bile"

ayağa kalktım

"hayvanlar hepiniz hayvansınız"

Bana hayal kırıklılığıyla bakmasını umursamadan evden çıktım

...

Evet şuan tuana ile bir kafede oturmuş konuşuyorduk

"ya tuana görmedin mi durduk yere çocuğa saldırdı yaa "

"Ay evet gördümde keşke ege ile öyle konuşmasaydın"

şokla tuanaya baktım

"ben doğruları söyledim tuana hatırlamıyor musun daha birkaç gün önce canerin yüzünü ne hale getirdiğini"

kafasını salladı

"Ama ezel orada abim suçluydu ege'yi kendisi kışkırtmış"

"Eeee o zaman ne diye ege'ye sinirle bakıyorsun"

omuzlarını kaldırıp indirdi

"yanii abimin suçlu olduğunu biliyorum ama ne zaman ona baksam abimin o yüzü aklıma geliyor işte"

bişey hatırlamış gibi hızla

"Hem siz ayazla ne konuştunuzda ayaz bu kadar sinirlendi"

"pek birşey konuşmadık Emre ye neden aralarının bozuk olduğunu söylediğimde basketbol maçlarından dolayı olduğunu falan söyledi bende bunu ayaza söylediğimde çıldırdı"

tuana kafasını salladı

"emrenin dediği şey sana inandırıcı geldimi "

"hayır yani ilk başta gelmedi "

"peki şimdi "

"geliyor çünkü ayaz ve diğerlerinin sırf kavga etmek için öyle yaptığını düşünüyorum ya sırf çocukla aynı masaya oturdum diye ayaz benim onlarla oturmak isteyip istemediğimi umursamadan beni kendi masalarına oturtturdu"

kafasını salladı

"Yaa tuana bunlar neden kavgalı biliyormusun"

"hayır yani ben bilmiyorum onlar hakkında tek bildiğim şey büke, ayazın eski sevgilisi olması"

"onu bende biliyorum tuana, hira sağolsun herşeyi anlattı"

Dediğimde gülmeye başladık

...

Akşam olduğu zaman eve doğru yürümeye başladım taksiye binebilirdim ama şuan canım hiç istemiyordu yanımdan gelen korna sesi ile başımı çevirdim kuzeyin arabası olduğunu anladığımda yüzümdeki gülümseme ile arabaya bindim

"selammm dört göz "

"selam inatçı keçi "

arabayı çalıştırdı

"Oohh yine iyisin ezel hiç taksi derdi çekmeye gerek kalmadı, hem sen napıyorsun tek başına "

omuzlarımı kaldırıp indirdim

"bir arkadaşımlaydım"

kafasını salladı

"Bu gün müdür babamı aramış bizim bu ege yine ne yaptı"

derin bir nefes aldım

"Onu boşverde sana bişey sorucam kuzey, bak emre diye birini tanıyormusun "

" evet tanıyorum"

"Neden ege ve diğerleri ile arası kötü"

Omuzlarını kaldırıp indirdi

"inanki ezel bende bilmiyorum bir sorun mu var "

Ofladım

"sırf emre ile aynı masaya oturdum diye ayaz beni masadan kaldırıp kendi masalarına oturttu ve egede bir daha emrenin yanına gitmememi söyledi"

"Demekki ege biliyorda bişey diyor ezel"

"offf kuzey "

...

eve girmemizle kuzeyin bağırması bir oldu

"Evet millet biz geldik!"

herkes salonda oturmuş akşam yemeği saatini bekliyordu gözüm ilk büke'nin yanında oturan ege'ye kaydı gülerek yanındaki zümrütle konuşuyordu kuzey oturduğu zaman bende onun yanına oturdum selçuk bey bana bakarak gülümsedi

"Müdür ilk aradığı zaman aklıma ilk ezel geldi"

güldüm

"Aaaa çok şaşırdım "

kuzey kolunu omuzuma koydu

"Aslında bende egenin ismini duyunca şaşırdım"

Can ege'ye döndü

"Abi sen neden kavga ettin"

ege gülümseyerek can'a baktı

"Sen onu boşverde bu gün ne yaptı-"

Egenin sözünü kesen zümrüt gıcığı oldu

"Neden olucak ablacım ezel sayesinde abin bu hale geldi"

benim tek kaşım yukarı kalkarken tüm bakışlar bana dönmüştü

"Ezelin ne suçu var"

cemre sinirle zümrüte bakıyordu büke cemrenin sorusuna kahkaha attı

"Ne suçu mu var gidip emre hakkında ayaza ne dediyse kavga o zaman başladı"

derin bir nefes aldım

"Ben ayaza emre hakkında kötü birşey demedim büke"

kafasını salladı

"Hı tabii tabii"

zümrüt başını egenin omuzuna yaslayıp

"Ayaz durduk yere niye emre yi dövsün ki"

Kuzey konuşmama izin vermeden

"kapatın bu konuyu ne olduysa oldu"

dedi ve zümrüte döndü

"zümrüt ne zaman evine gideceksin baban merak eder"

dediğinde zümrüt yutkundu

"birazdan giderim abi "

🌷