'Hadi Minho hızlı gel ya!' yanaklarımı şişirmiş ve kollarımı birbirine bağlamış bir şekilde evin kapısının önünde durup iki valiz ve bir sırt çantası taşıyan sevgilimi izliyordum.Ve birde üşüyordum tabi..."Ya canımın içi uçabilecek gibi mi duruyorum sence bunlarla!" dudaklarımı büzüp ona baktığımda kafasını kaldırdı ve göz göze geldik,merdivenlerdeydi.4
Kafasını iki yana sallayıp güldüğünde konuştum 'Yani bence o da bir ihtimal,nedense her şeyi yapabilirmişsin gibi hissettiriyorsun.' "Doğru hissettirmişim,konu sensen her şeyi yaparım ama..." dedi a'yı elinden geldiğince uzatarak ve valizleri birkaç basamak daha yukarı çıkardı. Bir kamp için ne kadar çok eşya almışız böyle.2
"Daha önce nasıl uçabileceğime dair fikirler üretmedim maalesef." ayıplayan bakışlarımı ona yönelttim 'Tch tch insan benim sevgilim günün birinde uçmamı isterse ne yaparım,diye düşünmez mi?Yakıştıramadım.' İkimizde tepkime güldüğümüzde en sonunda dayanamayıp yanına gittim ve bir valizi almaya çalıştım.2
"Ya Jis!Bırak şunu zaten belin ağrıyor,ben getiriyorum azıcık kaldı işte." Şey göl kenarında kayıp düşmek gibi mini minnak aksilikler yaşanmış olabilir...'Sadece bir valizcik sevgilim ne olucak ki?' "Olsun,ben kıyamam güzelime." yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirdim.4
Sonunda sorunsuzca eve girmiştik.Duş,yemek gibi şeylerden sonra salonda yerlerimizi aldık. Minho film seçmeye çalışırken ben Dori ile oynuyordum.Favori hamster oyuncağı olan Lulu'yu görünce çıldırıyor çocuk.3
"Hangisini açmamı istersin güzelim, seçemedim." Oyuncağı yere bırakıp koltukta Minho'nun yanına yerleştim. 'Seçenekler nedir beyefendi?' "Hmm,şu üçü arası-" sözünü tamamlayamadan televizyon kapadığında ve elektrik aramızdan ayrıldığında neredeyse fısıldayarak devamını getirdi. "Arasında kaldım diyecektim..." burnumdan küçük bir gülüş sesi çıktı,ufladı."Uf ya,ne güzel film izleyecektik."Bunu söylerken telefonunun fenerini açmıştı bile.1
Yerimde doğruldum ve sevgilime sokulup başımı göğsüne yasladım. 'Olsun böyle dinleniriz bizde.' kollarını sıkıca iki yanıma sardı. "Sıkılmaz mısın?" güldüm 'Sen varken mi?' saçlarıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra derince iç çekti.Sessizce eliyle oynuyordum.
"Aşkım..." 'Efendim sevgilim?' eliyle oynamayı bırakıp ellerimizi birbirine kenetledim."Biliyor musun,ben küçükken..." dedikten sonra duraksadı.Kendinden çok bahsetmiyordu,ne kadar zaman geçerse geçsin özellikle kötü şeyleri anlatmaya hep çekiniyordu.'Anlat birtanem,emin ol seni dinlemeyi her şeyden çok istiyorum ben.' Bir anda anlatmaya başladığı en küçük şey bile hazine bulmuşum gibi hissettiriyordu bana.Zaten bir hazine bulmuştum,o ayrı bir mesele.3
Gülümsediğini hissettim."Ben küçükken saklambaç oynamayı çok fazla severdim..."evet gülüyordu, sesine yansımıştı."Ve çok iyi saklanırım biliyor musun?Cidden ama bir keresinde saatlerce aramışlardı beni." başımı kaldırıp şaşkınca ona baktım. 'Hadi canım!' küçük bir kahkaha attı."Ee kimin sevgilisiyim işte!Tek sorun aradıklarına pek emin değilim.Hiç ebe olmazdım ben,seçmezlerdi.Ve çoğu zaman beni bulmaları çok uzun sürdü.Ve küçük Minho,bunu hep kendi başarısı sandı." küçük bir tebessümle baktım yüzüne,açık açık anlatmıyordu yine.1
Bir süre içeriye sessizlik hakim olduğunda başımı yeniden göğsüne yasladım,çenesini kafama koydu.
'Zaten çok iyi saklanıyorsundur ki sen.' güldü. "Bunu beni gerçekten bulmak isteyen kişilerle oynadığım zaman öğrenirim." 'Aynen aşkım aynen,çok klasikti bu, beğenmedim. Edebiyat yapma bebeğine tch tch.' kocaman bir kahkaha attı "Gittikçe bana benzemeye başlıyorsun." yattığım yerden doğruldum ve dizlerimin üzerinde oturarak karşısına geçtim.Hevesli olduğunu düşündüğüm gözlerle ona baktım.'O zaman şimdi saklambaç oynuyoruz!' gözlerini kocaman açıp bana baktı."Noldu hani beğenmemiştin,dalga geçiyordun?" kocaman gülümsemesiyle üzerime eğilip yanaklarımı sıktı. "Senin ciddiye alışına kurban olurum ben!"3
Ellerimi iki koluna sarıp konuştum. 'Tabi ciddiye alırım!Hem gerçek beni bulanda sensin,ben de somutta olsa seni bulmalıyım!' yanağıma kocaman bir öpücük kondurduğunda ben de gülüşünden öptüm."O zaman oynuyor muyuz cidden?Karanlıkta?" 'Ya aşkım evimizde bir sürü ışık var bizim, doldururuz evi onlarla,uzun süre gelmez gibi elektrik.' ayağa kalkıp elini uzattığında hemen elini tuttum ve işe koyulduk.
Bütün odaları ışıklandırdıktan sonra kolidorun ortasında durup birbirimize baktık.Garip hissettiğini fark ettiğimde atmosferi dağıtmak için yerimde birkaç kere zıplayıp gülümsedim.'Hadi,hadi hemen başlayalım çok heyecanlandım!' parlayan gözler yine yerli yerindeydi ve bu benim en sevdiğim şeydi. "O zaman sayıyorum."
'Ya!Hayırr,ilk sen saklan sonra ben öyle öyle sırayla olur mu?' heyecanla başını salladı.Küçük bir öpücük attım ve 'Uç!' diye bağırarak duvara döndüm ama aklıma gelen şeyle yeniden konuştum 'Ay dur uçma!' zaten kapının önündeki Dori ile ilgilendiğini görünce gülümsedim.
"Saymaya başlamanı bekliyordum bebeğim." anladığımı belli eder şekilde kafa salladım.'Kaça kadar saymalıyım?Genelde yüze kadar olur ama çok sanki.' bir süre bana bakıp gözlerini kırpıştırdı.Bi anda yüzünü çapkın bir sırıtış kapladığında dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Hm,bence sen elliye kadar say ben de sonraki tur elliden yüze tamamlıyım,nasıl fikir?" kaşlarımı çattım. 'Neden ki sevgilim?' gülmemek için kendini zor tutuyordu. "Ya işte tam olarak saymamız gereken yüz ya sen elliye kadar saydıktan sonra ben onu yüze tamamlayacağım yani anlatmak istediğim şey şu...Biz her zaman birbirimizi tamamlarız,senin eksik kaldığın yerde ben her zaman oradayım.Senin deyişinle,klasik olarak bir elmanın iki yarısı gibi ya da tencere kapak nasıl?" bir süre onun gibi gözlerimi kırparak bakakaldığımda kendi dediği şeye kahkaha attı.1
"Tamam,bu kötüydü galiba." hızlıca kafamı iki yana salladım. 'Hayır birtanem,kalbim konuşmayı bırakırsa ben konuşacağım' "Hmm,ne diyormuş kalbin bakalım?" diyeceğim seyin garipliğine ilk kendim güldükten sonra konuştum.'Ben yanlış yerdeyim diyor,sahibime uçmalıyım ben onun için atıyorum diyor.Yani ben öyle duydum!' bunu söyledikten sonra ona hiç bakmadan duvara dönüp hızlıca saymaya başladım.
İlk birkaç turdan sonra elektrikler gelmişti.Onu mutlu etmek için oynamaya başlamışken öyle çok eğleniyorduk ki bir türlü bırakamamıştık.
'Neredeymiş benim sevgilim acabaaa?' diye mırıldanarak iki elimi arkada birleştirmiş adeta müfettiş edasıyla evi turluyordum.Yatak odasına gidip biraz içeriye doğru girmemle ayak sesleri duymam bir oldu.Hızla arkamı döndüğümde ebelemesi gereken duvara,sözde bana çaktırmamak için ayak ucuyla, giden Minho'yu görmemle dudaklarımı birbirine bastırdım. Çocuksu hallerine ayrı bi içim gidiyor.
'Hey cidden kapının arkasına saklanmış olamazsın!' bir anda sesimi duymasıyla irkildi ve koşmaya başladı.Cidden koşmaya takatim kalmamıştı,zaten koşsam bile artık çok geçti."Strateji güzelim,stratejiii." duvara vurdu ve "Sobe!" diye bağırdı.Gülerek başımı iki yana salladım.'Şapsal ya!' duvara yaslanıp yanına gelmemi bekledi.3
Yanına gidip ellerimi boynuna doladım ve gülümsedim.Burnuma hafifçe vurdu."Çok geç oldu,uyumak ister misin canımın içi,uykun gelmiş gibi." başımı iki yana salladım.'Son senin sıranıda oynayalım,eşit olması lazım!' yanağımı öptü.Hayır Jisung,hala buna bile kalbin maraton koşmamalı."Ayakta uyuyor gibisin ama bebeğim." gözlerimi kırpıştırdım ve şok olmuş gibi yüzüne baktım.Kollarımı boynundan ayırdıktan sonra kendimi işaret ettim 'Kim ben mi?Alakası bile yok.Kendi uykunuz geldi diye beni suçluyorsunuz şuan beyefendi çok çok çok ayıplıyorum sizi!' deli gibi uykum vardı ama oyun uykumdan bin kat daha önemli şuan.
Kahkaha atıp bir elini saçlarıma götürüp dağıttı."Hadi sayıyorum!Son gülen iyi güler Han Jisung." gaza mı getiriyor bu çocuk beni? 'Birlikte gülmeyi tercih ederim Lee Minho.'dedim tatlı bakışlarımdan göndererek.Elini kalbine götürdü ve eridiğini belli edercesine küçük bir mırıldanma çıkardı.
Duvara dönüp saymaya başlamasıyla esnemem bir olmuştu.Elimden geldiğince hızlı şekilde aklıma gelen ilk yere doğru uçtum.Odamda duvar ile arasında boşluk olan koltuğun arkasına girmiştim.Ne kadar çok peluş var burada...Bir tanesini yanıma çekip yanağımı ona doğru yasladım. Saymayı bitirmiş,bir şarkı mırıldanarak evin içinde dolaşıyordu koca bebek.
Sesi öyle bir mayıştırmıştıki istemsizce gözlerim kapanmıştı ve şuan açmak epeyce zordu.Sesin yaklaştığını hissettim ve gözlerimi hafifçe araladım.Koltuğun üzerine zıplayıp kafasını aşağı doğru eğdi.Üzerime düşen gölgeyle kafamı kaldırmaya çalıştım.Gölge dediğime bakmayın bu arada,en parlak hayat ışığım vardı şuan tepemde.1
"Sobe!" yaslandığım peluştan destek alarak hafifçe kafamı yukarı kaldırdım.Bunu yapmamla oda çenesini koltuğa dayadı ve bir elini saçlarıma doğru indirdi.Hafifçe oynamaya başladı."Bu ev gerçekten ağzına kadar sen doldu."
-
Birazcık fazla uzun zamandır bölüm gelmiyor olabilir kızlar🤏🏼🥹8
Umarım beğenmişsinizdirr,yıldızıı renklendirmeyii unutmayınn!!9
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
1.76k Okunma |
552 Oy |
0 Takip |
14 Bölümlü Kitap |