Ait oldukları yer.

8 Ay Sonra2

Odamda kulaklığı son ses yapmış ve bütün masayı boya kalemleriyle doldurmuş resim yaparken bir anda saçımda hissettiğim öpücük ile irkilerek kafamı kaldırdım.Gördüğüm görüntüyle gülümsedim.Minho kulaklığı kafamdan çıkardığında ben de şarkıyı durdurdum.2

Oturduğum sandalyenin arkasına ellerini dayamış bana bakıyordu.Gözleri o kadar uykulu,saçları dağınık ve bir o kadarda şirindi ki sırf bu görüntüye şahit olabildiğim için bile dünyanın en şanslı insani gibi hissediyordum.Ben hayran hayran onu izlerken sanki konuşmak şimdi aklına gelmiş gibi gözlerini kırpıştırdı.4

"Neden uyumadı benim sevgilim?Asıl soru neden uyandığımda yanımda bir güzellik yoktu?" omuz silktim.'Bilmem uyku tutmadı hiç,ben de resim yapmaya karar verdim.' heyecanla masayı işaret ettiğimde yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.

"Bakıyım seni uykundan alıkoyacak kadar önemli resimler nelermiş?" masanın önüne yani yanıma geldiğinde bitirdiklerimden bir tanesini aldım.Küçük bir tebessümle önüne bıraktığımda çok önemli bir şeye bakıyormuş gibi uzunca resme baktı."Bu ev hayalindeki ev değil mi?" heyecanla başımı salladım. 'Anlattığımla arasında farklar var ama!' şaşkınca bana baktı. "Nasıl soyut hayallerini somut şekilde kağıda dökerken daha da güzelleştirebilirsin?" küçük bir kahkaha attım,cidden şaşkınca bana bakan gözlerine.'Mimarlık okuyorum ya ben sevgilim.' gözlerini devirdi hafifçe."Bence onunla pek bir ilgisi yok." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Boş ver!Böyle ayakta dura dura yoruldum ben yalnız." dudaklarımı ısırarak ayağa kalktım.Aceleyle kalemleri toplarken konuşuyordum.'Uykun var mı?Benim henüz yok,istersen birlikte bir şeyler yapabiliriz.' "Hmm" diye küçük bir mırıltı çıkardığında kalemliğin fermuarını çekip arkama döndüm.Dönmemle gözlerimi kocaman açmam bir olmuştu.1

Burun buruna geldiğimiz anda ellerini masaya koydu ve beni masayla arasına aldı.Ağzımdan fısıltı gibi 'Minho..' döküldüğünde hafifçe kollarımdan tutarak masaya oturttu,gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım."Jisung." ellerimi boynuna doladığımda dudaklarıma yaklaştı."Her saniye daha çok hayran ediyorsun kendine." dudaklarını hafifçe dudaklarımda gezdirdi."Asla karşı koyamıyorum sana" yavaşça bastırdı."Ve bundan deli gibi zevk alıyorum." diye fısıldadığında dudaklarını tamamen benimkilerle birleştirdi.Aslında tam da ait oldukları yerdelerdi.9

Ellerim sertçe yakasındaki saçları tuttuğunda daha sert kendime bastırdım.Nefesim yetmediğinde hafifçe geriledim 'Sen birde benim gözümden gör o karşı koyamamayı.'Yavşakça bir gülümsemeyle ellerimi arkaya doğru atıp boynumu da aynı şekilde geri attım.Hafifçe dudaklarımı ısırarak göz kırptığımda "Bu bebek oyun mu istiyormuş?" yüz ifadesi zevk aldığını o kadar belli ediyordu ki kahkaha atmadan duramamıştım,her şeyi bozunca ofladım ama dikleşirken elim yanlışlıkla arkadaki kalemliğe çarpınca içindeki bütün kalemler yüksek bir ses çıkartarak masaya dağılmıştı.

"Şapsal sevgilim benim." yanaklarımı şişerek ona baktığımda gözlerinde anlık bir değişim olmuştu.'Noldu sevgilim?' kocaman gülümsemeyle hızlıca bana yaklaştığında daha ne olduğunu anlamadan bir anda bacaklarımdan ve belimden kavrayarak kucakladı."Bu çocuk oyundan sıkıldı,yaramazlık yapmak istiyor!"6

Tam kahkaha atacakken neredeyse yatağa fırlatmasıyla çığlıya dönüştü.Bir anda yatakta bana doğru gelmesiyle istemsizce geriledim ve yatak başlığına dayandım.'Ne yapıyorsun ya?' durup gözlerini kırpıştırdı."Ne yapıyorum sevgilim?" duraksadım "Pişman olmazsın diye düşünmüştüm..." gözlerimi kocaman açtığımda yüksek sesle konuştum 'Saçmalama!Senin içinde olduğun bir şey için asla pişman olmam.Sen benim her şeyimsin,bütün iyikilerim.' yine de hareket etmediğinde bir küfür savurdum ve doğrularak yakalarını tutup dudağına yapıştım.1

Elleri anında yüzümü kavradığında benim ellerim çoktan üzerindeki sweati bulmuştu.Bir anda olaya dilini kattığında ben de hızlandım.Siktir,dehşet iyi bu.Dayanamayıp kendimi yatağa bıraktığımda anında dengesini sağlayıp üstümde durdu.'Minho..' o kadar yoğun bakıyordu ki yutkunmama sebep oldu. "Ben uyanmayı mı unuttum,hala rüyadayım değil mi?Şuan öyle güzelsin ki..." nefesini verdi."Çıldıracağım." 'Hiç durma bunun için.' bir anda yeniden dudaklarıma yöneldiğinde sertçe üzerindeki gereksiz şeyin uçlarını kavradım,hızlıca ayrılıp izin verdiğinde çıkartmam bir olmuştu...

(burası sizin hayal gücünüze kalmış!)10

-------

"Sıra kimdeydi?" Seungmin soran gözlerle bize baktığında Minho cevapladı."Changbinde!Chang şu oyunu takip et artık." Changbin dolu yanaklarıyla şaşkınca Minho'ya baktığında hepimiz kahkahalara boğulmuştuk.Chan omzunu patpatlayarak konuştu "Salın kardeşimi!" en şirin yüz ifadesini takındı."Ya Channie,biraz örnek alın hyungumu."

Onlara gülerken sevgilime daha çok sokuldum.Kolunu omzuma attığında kulağına yaklaştım.'Ne zaman kaçacağız buradan?' bilmiyorum anlamında dudağını büzdüğünde oflayarak oyuna döndüm.Tatil için sekimiz buluşmuş,kampta yemek yiyerek oyun oynuyorduk.Hiçbirimizin oyuna odaklandığı söylenemezdi tabi.

Minho yüzünü saçlarıma yasladığında konuştum 'Çok sıkılmadınız mı şu oyundan ya?' Jeongin omuz silktiğinde diğerlerine baktım."Ben sıkıldım hayatım." Minho konuşunca istemsizce gülümsedim.'Dimi ben de!' Felix ayağa kalkıp masada duran biralardan birini alırken "Asla yine bizden kaçıp yalnız kalmak için yapmıyorsunuz bunu."dediğinde Seungmin onaylarca kafa salladı "Bizde anlamıyoruz zaten." Minho bir anda ayaklanıp elini uzattığında hızlıca elini tuttum.

"Eh madem anladınız,kaçıyoruz sizden sıkıcı şeyler!" Changbin yüzünü buruşturup bir şeyler gevelediğinde güldüm."Uzayın,on üç yıllık çiftmiş gibi davranan ruhu yaşlı veletler." ben dil çıkarttığımda el ele alandan uzaklaştık.

'Ya burası neden bu kadar soğuk ya?' elimi sıkıca tutup ellerimizi montunun cebine soktu. "Galiba kışın kampa gelmek iyi bir fikir değildi." 'Hayır,üşümedim ki ben.' yüzünü bana çevirdiğinde gözleriyle burnumun ucunu işaret etti."Burnun ve ellerin bunu kesinlikle onaylıyor güzelim." 'Olsun önemli olan içim,içim sıcacık şuan.' "Hmm,öyle miymiş?" imalı imalı bana baktığında yüzümü yaklaştırdım ve gözlerimi kıstım.'Bu çocuğun sevgilisi yanındayken içi hep sıcacıkmış duyduğuma göre.' bir anda yaklaşıp dudaklarıma küçük bir öpücük kondurmasıyla kocaman gülümsedim."O güzeller güzeliği çocuğun sevgilisi her zaman yanında olacağı için hiç üşümeyecekmiş o zaman!"

Ormanın derinliklerine doğru yürümeye devam ettiğimizde bu o kadar huzurluydu ki kelimelerle ifade edemezdim.Etrafı incelerken üzerinde cırcır böceklerinin parıltısının olduğu bir göl görmemle bir anda olduğum yerde zıplamaya başladım.'Aşkım baksana çok güzel görünüyor!' şaşkınca bana bakıp gözlerini kırpıştırdı."Neyden bahsediyorsun güzelim?" kaşlarımı çattım. 'Baksana tam karşımızda çok güzel bir göl var,nasıl görmedin ki sen.' dudaklarını birbirine bastırıp bana baktığında kaşlarımı çattım."Ben ondan daha güzel şeyleri izlemekle meşguldum,sen gibi şeyler." anında değişen yüzümle küçük bir kahkaha attı.Söylediği her şeye bu kadar çabuk düşmem normal değil.2

Bir anda diğer elini montunun cebine soktuğunda "Tadaa!" diyerek beyaz bir kurdeleye sardığı,içinde küçük küçük mavi çiçeklerin olduğu, minyatür bir buket çıkarttı.Bana uzattığında çiçekleri tuttum,tam konuşacakken "Lades!" diye bağırmasıyla donup kaldım.Doğru ya!Çocuklarla yemek yerken ikimiz lades tutuşmuştuk...

Şaşkınca bakan yüzüme baka baka kahkaha atıyordu karşımda.'Sen...' bir anda elimi bırakıp karnını tuta tuta gülmeye devam ettiğinde dayanamayıp ben de sinirle gülmüştüm.Sevgilimin gülüşünü hiçbir şeye değişmem."Çok özür dilerim sevgilim ama bu yüz ifadeni görmek için her şeyimi verebilirim."

Yapmacık bir sinirle hafifçe omzuna vurdum ve yüzümü burusturdum. 'Hile ama bu,hem aklımı durdurup hemde ladesi hatırlamamı bekleyemezsin!'dediğimde kahkahası durmuş bir şekilde,kocaman gülümsemesiyle gözlerime baktı.Yine gözleri parlıyordu.

"Hatırlamanı beklemedim bebeğim,bunu saymıyorum ben zaten!" Nasıl saymıyor? 'Vay benim oyun kazanma hırsını zirvede yaşayan sevgilim bunu saymayacak mı?Asla inanmam.' kaşlarını çattı,bebek gibi duruyordu.

"Emin ol hiçbir duygum sana olan aşkımdan üstün gelemez güzellik."dediğinde tam dudaklarımı aralayacakken yeniden konuşmaya başladı."Hem bırak oyunu ben hayatta kazanabilecegim en güzel şeyi kazandım zaten." dediğinde boşta kalan elimi tuttu ve ikimizin ortasında yavaşça sallandırdı.Kalbimin elimde atmadığına inandıramazsınız şuan beni.

'Çok iyi geliyorsun bana,her şeyinle.Öyle değerli hissettiriyorsun ki...' bir kolunu omzuma atıp yanına çekti."Zaten çok değerlisin,tahmin edebileceğinden çok daha fazla değerlisin." hafifçe dudaklarımı büzüp kafamı yukarı kaldırdığımda oda başını aşağı eğdi."Bakma öyle güzel sevgilim benim." onu hak etmek için ne yaptığımı hiç bilmiyorum.Cevap vermediğimde göz kırptı ve bakışlarını kaçırdı.

'Minho...' küçük bir mırıltı çıkardığında devam ettim. 'Göle kadar yarış!' diye bağırarak kolundan kurtulup koşmaya başlamam bir oldu."Benden önce başladın!" ayak seslerinden hızla arkamdan geldiğini anlamıştım.Kahkahalarla göle doğru koşmaya devam ettiğimde arkamdan gelen çığlıkla hızlıca Minho'ya döndüm.Eğilmiş ayağını tutuyordu.

Korkuyla ona doğru koşmaya başladım,yanına ulaştığımda tam konuşacaktım ki izin vermedi sinsi bakışlarını ve gülümsemesini gördüğümde kalakalmıştım.Bir anda gülerek beni bırakıp hızlıca koşmaya başladı,konuşmayı da ihmal etmemişti "Çok seviyorum seni!" Evet gördüğünüz üzere,asla kazanma hırsı yok benim sevgilimin.

-

Yine ben ve yine romantizmi sonuna kadar bastığım bir bölüm!2

Uzun süre sizleri bölümsüz bıraktığım için çok üzgünümm,lütfen yıldızı renklendirmeyi unutmayıınn6