'Anlayamadım?' Az önceki umudumu gerçekten sapığın tekiyle mi harcadım... "Teklifimi duydun Han Jisung.Amacımı kötü şeylere yormazsan sevinirim." Sessizce 'Sapık' diye fısıldadığımda hızlıca yeniden konuşmaya başladı."Hayır gerçekten öyle değil,üzgünüm kendimi ifade edemedim." Oflayarak '10 saniye içinde kendini açıkla.' kısa bir sessizlik oldu.'9,8...' "Jisung daha önce hiç tanımadığın birinde kendine rastladığını hissettin mi?" Saymayı bıraktım. "Beni hiç görmedin değil mi?" 'Senli benli konuşacak seviyeye geldiğimizi hatırlamıyorum.' Merak etmiştim ama belli edemezdim. Güvenemezdim.
"Ben sende kendime rastladım."
Bu 10 saniyeyi hayatım boyunca unutamayacağımı kim bilebilirdi? 2
Telefon kapandığında öylece kalmıştım.Bu da neydi?Kendime gelip hızlıca etrafı toplayarak ayağa kalktım.
Arkamı dönüp ilerleyecekken bir adam ile göz göze geldik.Anında bakışlarını kaçırdı.Bu saatte benim dışımda birinin burada olması için manyak olması gerekiyordu.Saat gece birdi.Bir dakika Minho'nun da beni bu saatte araması normal değildi.Neler oluyor?Korkarak hızlıca sahil alanından uzaklaştım.1
Eve dönerken düşünceleri susturmak için son ses bir müzik açtım.Yine o labirent,yine çıkmaz sokaklar...Birde sanki başka bir derdim yokmuş gibi bir sapığım oluştu. Sahiplenme eki nereden çıktı Jisung ya.Bir daha aramayı aklımdan bile geçirmemem gerekirdi ama söylediği sözler öylesineymiş gibi hissettirmemişti, garip bir şekilde.
Sakince etrafı izlerken bir anda fark ettiğim şey ile beynimden vurulmuşa döndüm.Kahrestin!İlanlar nereye gitti?1
Telaşla geriye doğru koşmaya başlayıp ilanları astığım yerleri kontrol ettim.Boş.Bütün gücümle koşuyordum hiçbir yerde bir tane bile kalmamıştı.Olduğum yerde durdum.Çok yoruldum.
Telefonum çaldığında nefesimi tuttum.Bu kadar şanssızlık üzerine iyi bir şey olması imkansızdı. İçimdeki berbat his bunu doğruluyordu.Telefondaki isme baktığımda gözlerimin dolması bir olmuştu.Hayır,şuan değil...'Alo?' titreyen ses ve fısıltı. "Uzatmayacağım Bay Han,evi boşaltın.Yeni sahipleri bir hafta içinde yerleşmeyi talep etti.Zaten artık istesen bile yeni kirayı karşılayamazsın.Bir hafta içinde boşalt." telefon kapandı.2
Bazı anlar olur ya artık kötü hissetme evresini bile geçersiniz. Hissedemezsiniz. Hissizleşirsiniz. İnanmazdınız bunları yaşayanın siz olduğuna inanamazdınız,bu bir kabus mu,sadece bir kitap,bir dizi,peki ya kafanızda kurduğunuz şeyler?
Kalan son gücüm ile telefonu yere bıraktım ve ardından ben de ayakta duramadım.Hani bir duygu varmış ya insanlar çok mutlu oluyormuş o kadar mutlu oluyorlarmış ki ayakları yerden kesiliyor gibi hissediyorlarmış,uçabilecek kadar özgür,imkansızları imkanlı kılabilecek derece bir his?Bu hissi yaşamayı çok istiyorum.Ama her seferinde yaptığım şey ayakta durmaya çalışmak,yine güçşüz kalıp yere çakılmak. Bütün bedenim ile dibi hissetmek...
En son dayanamayıp ağlamaya başladığımda kendime defalarca kez sövdüm,kadere,hayata,beni bu dünyaya getirenlere,yaşamamı sağlayanlara defalarca kez yakındım.Nasıl bütün çaresiz anlar bir arada yaşanabilirdi?Ben nasıl bu kadar şanssız olabilirdim.
Birkaç dakika sonra ayağa kalktım ve eve yürüdüm.Düş ve kalk hep aynı döngü.
_
'Günaydın Chan hyung!' buruk bir gülümseme ile kafeye girip yanına ilerledim."Günaydın Ji-" bana bakmasıyla gülüşü soldu.O kadar mı kötü görünüyordum."Neler oluyor?" sadece gülümsedim.
'İlanların nereye gittiğini biliyorsun değil mi?' boğazını temizledi. "Jisung..." 'Söyle hyung işte sebebi olan şeyi değiştirmeyecek.' "İki adam geldi ve buraya herhangi bir şey asmanın yasak olduğunu söyledi.Durdurmaya çalıştım,bunun doğru olmadığını söyledim ama durmadılar." Gözlerimi kapattıp ağlamamak için nefesimi tuttum.Bu yalandı,bu çok bariz bir yalandı.'Ev sahibi dün gece bir hafta içinde boşaltmamı istedi.' dedim tek nefeste.Bakışlarını önce endişe sonra ise öfke ile kaplandı."Sikik herif,birlikte içip durduğu o kadına verecek evi." Gece olan konuşma bir anda kulaklarımda yankılanmaya başladı,bardak tokuşturma sesleri, müzik ile çığlık atan insanlar...O anın stresinden bunları fark edemememiştim bile.
Chan hyung ile yapabileceğim her şeyi konuştuk.Çıkış yolları aradık, benim için ikonik bir cümle.Ondan başka yok,bildiğim yol.Ve garip bir şekilde bana kurduğu cümleler kafamda dönüyordu.Hyung ile vedalaşarak kafeden ayrıldım. Yürürken düşündüm,sonra bir kere olsun kadere bırakmaya karar verdim.
Telefonu çıkartıp hiç düşünmeden dün beni arayan numarayı aradım. Anında açıldığında afallamıştım. Ben konuşmayınca "Jisung?" dedi heyecanla.Nedense sesini duymak gözlerimin dolmasına neden oldu.
'Bay Lee...' burnundan güldüğünü duydum.'Tamam olmadı kabul,Minho ben teklifini kabul ediyorum.Birin-' Ayağa kalktığını belli eden bir ses geldi,galiba dışarıdaydı."Ciddi misin!Hangisini kabul edip etmediğin umrumda değil.Kabul edeceğini bile düşünmemiştim!" O kadar heyecanlı konuşuyordu ki heyecanının bana da bulaştığını ve gülümsediğimi fark ettim.3
'Senden başka yok,bildiğim yol.' Sessizlik oldu. 'Şey buluşup tanışmak ister misin?Sen beni tanıyorsun ama ben senin kim olduğunu bile bilmiyorum.' Nefesini verdi,sanırım düşünüyordu. "Aslında şuan müsait değilim üzgünüm,ama en yakın zamanda hatta belki-" Güldüm. 'Sakin ol tamam sorun yok!' Yönümü sahil yoluna çevirdim.Kaçış yerime.Güldü."O zaman görüşürüz!" 'Görüşürüz!' içimde saçma bir heyecan oluştu.
Ben yürürken yağmur yağmaya başladı. Harika sahil gerçekten bomboş olucaktı. Zaten bu havada sahilde oturup denizi izleyecek olan tek manyak bendim.Başka birisi varsada yüksek ihtimal ruh eşim olmalıydı.3
Sahile vardığımda kulaklıklarımı kafama geçirdim.Yağmur iyice bastırmaya başladı.
Harika, alışkınım.Denizi izlerken kısa süreliğine telefona bakmaya başladım.
Bir anda kafamın üzerinde bir ağırlık hissetmemle korkuyla kafamı kaldırdım. Karanlıktı bu galiba bir ceketti.Çok güzel kokan bir ceket...Şaşkınca donup kalmışken ceketin gözlerimin önündeki kısmı açıldı. Sırılsıklam bir adam vardı karşımda.Aklıma az önce içimden geçirdiklerim geldi.Fazla mı iyi görünüyordu.
Şarkıyı kapattım.Gözlerimi birkaç kez kırpıştırarak ona baktığımda dudaklarını birkaç kez arkaladı.Ne söyleyeceğini bilemiyordu.En sonunda gülümsedi.
"Merhaba sevgili yeni ev arkadaşım." dedi.Ne?"Gerçekten kader bizi bir araya getirmekte çok ısrarcı.Ben Minho merhaba Jisung!"5
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
1.81k Okunma |
567 Oy |
0 Takip |
14 Bölümlü Kitap |