13. Bölüm
Slytherin queen / Kraliçe felâket devri / 12: bölüm saklanan sır ve geçmiş sinsi bir yılandır

12: bölüm saklanan sır ve geçmiş sinsi bir yılandır

Slytherin queen
slytherinqueen


Valserinin büyülü büyük koridorların yürüyordu aklımda endişe ve şüphelerle hayatım öyle bir hal almıştıki artık ne zaman nerede me olacağını bilemez hale gelmiştim bi anda evimden ayrılmıştım bir çok kişi için yirmi yaşımda evden ayrılmak çok normaldi hatta geç bile kalmıştım ama ben türktüm Benim ailem türktü Ve biz geneleklerine bağlı bir aileydik ve bende böyle büyümüş ve bundan da şikayetim yoktu Ben evimi odamı seviyordum sonra bi yandan yıllarca gelmeyi beklediğim büyücülük okuluna gelmiştim diğerleri on bir yaşından beri burdaydı Ama ben yirmi yaşımda gelmiştim buraya biraz garip geliyordu tabi sopnra bi anda nişanlı bir kadın olmuştum zaten nişanlıydım ama omu görünce sanki bu zamana kadar değilmiş gibi geliyordu onu görünce onunla yakınlaşınca bu duyguyu daha çok hissetmiştim sonra onunla tanıştığım ilk gün onunla aynı odada kalmaya başlamıştık bu tabi birazda benim güvenliğim için birazda birbirmize karşı duyduğumuz ilgiden kaynaklıydı hala neden diyordum kendime neden ? Özellikle benim gibi onun gibi bir insanın özellikle benim gibi diyeceğim ama bu konularda ikimiz aynıydık ikimizde ailerimize bile güvenmezdik ama draco aile konusunda çok daha az güven sahibiydi benim en azımdan ailemle yaşadığım az da olsa güzel anılarım vardı ama o annesiyle bile aralarında bağ yoktu bu yüzden erken yaşta hayata aıtlmış kendi özgürlüğünü kazanmıştı her fırsatta kendini geliştirmeye adamıştı aslın bu pekte onun tercihine bağlı değildi başta ailesi ve kader bunu ona şart koymuştu be bu duyguyu yaşamadım ne hissettiğini tam bilemem yalan yok ama size bakma zorunluğu bile olsa bi kişi parası ve gücü yada size sağladığı şeylerden ötürü size baskı yapıyorsa türkiyede biz buna getirdiği ekmeği yüzüne vurmak deriz kendi başının çaresine bakmyı öğrenmek zorunda oluyor insan ve bu insanı çocukluğumun gençliğini istediği gibi yaşayamadan olgun bir yetişkin olmak zorunda kalıyordu bu yüzden zamanla yaşayarak düşe kalka büyümek yerine direk yetişkinliğe geçmişti hata yapmaya eğlenmeye zamanı olmamıştı okulda arkadaşlarıyla bile evlendiğini tam olarak kendini serbest bıraktığını görmemiştim bunu anlıyordum çünkü bende aynı şeyi yapıyordum çocukluktan gelen bir şeydi kendi ailemize bile içimizde oluşan güvensizlikten kaynaklıydı en yakın arkdaşlarımızdan bile tereddüt duyardık ailem bana neden20 yıl boyunca hiç görmeden nişanlılık yaşıdığımızı hiç anlatmamışlardı güvensizliğimde buradan kaynaklanıyordu hatırlıyorum çocukluğum hayal meyal gizli saklı kavga ederler ne olduğunu tam bilemiyorum ama bunlar sıradan kavgalar değildi ama bir kavgaları aklımda kalmıştı beş altı yaşlarımdaydım evde ablam abim yoktu okuldalardı sanırım yada öyle bişey asla unutmadığım şeylerden biride evde etraflarında kimse yokken kavga ederlerdi ablamla abim belkide hiç kavga ettiklerini görmemişlerdir ben odamda oynıyordum sonra sesler duyduğumu hatırlıyorum kavga sesleri kortuğumu hatırlıyorum babamla annem birbirlerine bağırıyordu sesizce merdivenlerden aşağı indim merdivende oturmuştu beni fark etmemişlerdi sessizce izledim onları
" YETER ARTIK YETER SUS BEN BİLNİYORMUYUM?!" sesleri evi inletiyordu
" NİYE SUSUYIM NİYE O BENİM EVLADIM ONA KARŞI NASIL SUÇLULUK DUYUYORUM BİLİYORMUSUN?" diye bağırdı annem babam şiddetle sehpanın üstündeki vazoyu aldı ve duvara fırlattı cam vazo tuzla buz olmuştu çicekler ve içindeki su etrafa dağılmış " YETER BUNU SÖYLEYİP DURMA BENİM ÇOCUĞUM DEĞİLMİ SANKİ NALET OLSUN O BENİN OĞLUM DEĞİLMİ HA AMA NAPAYIM HA SİKTİĞİMİN KADERİNE BÜYÜSÜNE KARŞI KOYAMIYORUM YETER ARTIK SIRLARINDAN SIRLARIMIZDAN BIKTIM SİKTİĞİMİN BÜYÜSÜ KÜÇÜCÜK ÇOĞUMU MAHKUM ETTİĞİ YETMEDİ BİRDE OĞLUMUZU..." sinirle bağırıp orta sehpayı devirmişti annem babama yaklaştı ikiside ağlıyordu ama annem daha çok ağlıyordu babam ise daha çok kendini durdurmaya çalışıyordu ama göz yaşlarını engelliyemiyordu " BİRŞEYLER YAPALIM BÖYLE OLMAZ BEN DAYANAMIYORUM!" babam iki eliyle yüzünu sıvazlamıştı
" NE YAPAYIM? HA SÖYLE BANA NE YAPAYIM SENİN BABAN O PİSLİK AİLE YÜZÜNDEN OLUYOR BİDE ÇOK ZEVK ALIYORMUŞCASINA BİRDE YARIN TOPLANTI YAPACAĞIZ ORORBU ÇOCUKLARI BU VALERİONLARIN EBESİNİ SİKECEĞİM BİR GÜN BENİ DELİRTİYORLAR" babam anneme doğru yaklaştı
" benimle artık herşeye ben sebep olmuşum gibi konuşma benimle ben zaten deliyim beni delirtme elimden birşey gelmiyor işte napayım çocuklartımız için fedakarlık yapmak zorundayız..." annem eliyle yüzünü kapattı ve koltuğa oturdu artık yükseksesle ağlıyordu "! BİLİYORUM ama anneyim ben anne ! Evlatlarım benim herşeyim!" babam derin bir nefes aldı ve annemin yanına oturdu ve anneme sarıldı annem hala elleri yüzünde ağlıyordu
" ağlama artık biz neleri atlattık bizim çocuklarımız onlar afet şimdiden gücünü belli ediyor sadece oda değik hepsi öyle sende biliyorsun"
" evet öyle..." dedi annem içini çekerek
" tamam şimdi göz yaşlarını sil biliyorsun her şeye dayana bilirim ama senin anlamana dayanama karıcım " annem Elini yüzünden çekti sakinleşmişti acının arasında gülümsedi " tamam peki..."
"He şöyle evidence toplamam lazım çocuklar anlamasın "
" evet haklısın" baba la annem kafalarını merdivene çevirmişti ve sonunda beni görmüşlerdi bambamla annem yerinden endişe ile fırladı
" afet!" dedi babam bana endişe ile gelirken
"Kızım!" annem endişe ile gelirken sonrası çok bulanık yarım yumalak zaten hatırladıklarımda pek salıklı değildi belkide ben yalnış hatırlıyorum bazıları mantıklı geliyordu malfoy demişti sanırım ailerimiz tanışıyordu kendimi bu bataklıktan çıkarmak istedim çünkü teoriler düşünceler şüpler beni aklımı buladırıyordu aklımı bulandıran bir şeyde dracoydu o ilk gördüğüm zamanı hatırlıyorum onu ilk gördüğüm de sanki kemiklerim vücudumdan birşey geçti elektirikmiydi bilimiyorum
Ve oda bana karşı aynı şeyleri hissetmişti nerden mi biliyordum? Sadece bana söylediği için değil hissetirdiği için bana karşı konuşması beni bazen erkeklere karşı koruması beni hep desteklemesi diğer kadınları hiç umursaması diğer kadınlar onu etkilemeye çalıştığında onlara hiç karşılık vermemesi benim varlığımı belli etmesi benim aklımdan geçeni ben söylemden anlaması gergin olduğumu anlaması heyecanlandığımda çok konuştuğumu anlıyordu öfkenlendiğimide bazen içime kapandığımı kendimi ve ekendimi sakinleştirmek için müzik dinlediğimi biliyordu
Sinir krizleri geçirdiğimde ani öfke patlamalarımı anlıyor vebunu anlayışla karşılayordu ve beni sakinleştiriyordu sığanacak bir limanım olmuştu beni hiçbirşey
söylemeden Anlayabiliyordu ve herşeyden öte benim içinb ölümü göze almıştı
beni alevlerin içinden çıkarmıştı başka bir insan yapmazdı yaşadığım bir çok şeyi tahim edebilirdim hatta biliyordum artık yalnız olacağımı mesala ama ölüm tehtitleri alacağımı odamın ateşe verileceğini ve dracoya bu denli bağlanacağı bilemezdim istemsizce gülümsedim şu durumda gülümsedim şu duruömda gülümsedim evet draco ile beraber el ele tutuuşmuştu baş magistar ve o iki iri adamı takip ederek yürüyorduk kulağıma eğildi sessizce
" afetim neye gülüyorsum öyle?" gülümsüyordu
" gülüyormuydum farlında değilim" hala gülüyordum
" gülmende sıkımtı yok ama..." yürürken konuşuyorduk
"Ama?"
" ama büyüleniyorum bak daha çok aşık oluyorum sana kendimi kontrol edemiyorum" alla bak sen"
" evet sen öyle güzel gülünce beynim birtek dudaklarına odaklanıyor bebeğim yalnız olsaydık şuan çoktan dudaklarına yapışmıştım" dedi sıratarak gözlerimi kocaman açtım yanımızda insanlar olduğu için bağıramandım sesisce konuştum
" Valerion!" derin bir nefes aldım
" seni gebertirim şu durumda dediğine bak ya azgın teke!" draco güldü kahkaha atmmak için zor tutut kendini
" tamam tamam kızma şaka yaptım! "
" şakanın sırasımı!?"
" tamam tamam bişey demedim farz et ama neye bulduğunu merak ettim"
" aslında Kendimi düşüncelere gömdüm öyle bi çocukluğum gittim aklıma nedense annemle babım ettiği bir kavga geldi değişik şüpheye düşürdü beni kavgaları onu bi kendi kendime düşündüm ve normal bir kavga dedğildi çok şiddetli ve hem annem hemde babam ağlıyordu babam ağlıyordu düşüne biliyormusun?"
" garipmiş istersen anlatabilirsin"
" burda değil odaya geçince anlatırım"
" tamam peki "
neye gülüdüğüme gelince ordan aklım ilk tanıştığım zamanda gitti öyle güldüm"
Dracoda gülümsedi elimi bırakltı kolunu omzuma attı
" evet ilk ellerimiz birbirine değdiği an tutuşma değildi aslında tokalaşma tanışmaydı
Ama elektirik çarpmıştı hatırlıyormusun?"
" evet unutmak münkünmü?
Merak etme herşey yoluna girecek ben yanındayım"
" biliyorum yıldızım"
"Muhtemelen aurela grevain ile ilgildir merak etme germe kendini"
" biliyorum da işte hayatım hatımız öyle bir hal aldıkı ne olacağını tahim edemiyorum"
" haklısın aslında ama yine stres gerginlik bunlar zararlı sakin kalmaya çalış"
" peki tamam denerim" bana iyi gelen müzikti onu dileyemiyordum stresimi atıyordum ama şuan tabiki müzik dinleyemezdim şuan o yüzden parmaklarımı oynuyor ve çatlatıyordum draco tabiki beni anlamıştı herzamanki gibi parmaklarımı çatlatırken draco elimi tutmuştu baş parmağıyla elimi okşadı ve gözlerimin içine baktı anlamlı şekilde bakışları çok şey anlatıyordu tapma diyordu canını acıtma diyordu tamam anlamında kafamı salladım artık geçen süreden sonra baş magistarın Odasına varmıştık baş magistar arselian koltuğuna oturdu iki iri adamda baş magistar arselian masasının yanında durdu ustündekiler biz askeriz diye bağırır cinstendi bizde sandelyelere oturduk baş magistar konuşmaya başladı
"Evet draco ve maria şimdi bu arkadaşlar sır katili Timinden bakanlığından maria senin aldığın ölüm tehtitleri aurela yaptığı şeyler odanın kitlenmesi ile ilgili bunu yapanı bulmak için sorgu yapcaklar arkadaşlarınız nerdeyse okuldaki herksesi tamam" sır katili timide neydi ilk defa duyordum korkmuştum Endişelenmiştim
Draconun yüzüne baktım sinirli ve gergin yüzü atabildi ama ben anlardım tıbkı onun beni anladığı gibi kafasını bana çevirdi sorun yok dedi bakışlarıyla
" peki tamam her soruyu cevaplarız"
"Tabi cevaplarız " dedi dracoda benim gibi sır katili timi neydi ilk defa duymuştum hala şaşkınca bakıyoırdum askerler biri lafa girdi
" evet merhaba bay valerion bayan elserin ben sırkatili timinden jake buda micheal öncelikle yaşadığınız olaylar için geçmiş olsun ve yanı zamanda tebrikler mağlum nişanlısınız size birkaç soru soracağız ki düşmanın kim bulalım"
"Tabi sorun umarım bir an önce bulursunuz" sakin kalmaya çalışıyordum ma içimdeki seside susturamıyordum içimdeki ses bu sırkatili timiyle daha çok uğraşacağız diyordu hiç konuşmayan çok sert ve ürkütücü duran diğer adam cebinden bir cihaz çıkardı muhtemelen ses kayıt cihazıydı Ve konuşmaya başladı "merhana jake in de dediği gibi biz sır katili timindeniz şimdi bu bir ses kayıt cihazı şuandan itabaren herşey kayıt altına alınacak" dedi ses kayıt cihazını başlattı
Adı jake olan asker konuşmaya başladı
" Elserin varisi draco elserin valerion olduğunuzu doğruluyormusunuz ?"
"Doğruluyorum " dedi draco kesin ve net yüzündeki ifade bana gösterdiğinden okadar farklıydı ki sanki başka biriydi yanımda oturan koca adam soru soran adam bana doğru döndü ve banada aynı soruyu sordu
" peki siz elserin vârisi maria afet elserin olduğunuzu doğruluyormusunuz?"
" evet doğruluyorum" gerginlik patlaycaktım
"Tamam konuştuğumuz herşey güvenlik ve gizlilik amacı ile kayıt altına alınacak onaylıyorumusuz ?" Draco bana sorun dercesine kafa salladı yüksek ihtimal draco sır katili timi ne biliyordu ban biraz fazla rahattı bana göre tabiki onagüvendim zaten onaylamaktanda başka şansı yoktu zaten saklayacak bir şeyimde yoktu bu sorgugunun kayıt altına alınmasının bana bir zararı olmaycaktı
"onaylıyorum"
"onaylıyorum"
" tamam peki şimdi buraya ilk geldiğiniz günden bahsedelim o gün ne oldu?"
Derin bir nefes aldım ve anlatmaya başladım
" okulum ilk günü başta herşey normaldi yemek falan yedik kahve içtik okuluna ilk geldiğim günün sabahı işte draco ile tanıştım arkadaşlarımla sohbet ettim bana vers anlattılar havdan sudan konuştuk sonra beraber bir piknik yerine gittik arkadaşlarla eğlendik sonra okula döndük draco ile beraber odaya gittik"
" peki o zamana kadar bir şey fark ettiniz mi? birinden rahatsızlık duydunuz mu? "
" hayır hiç farklılık yoktu kimseden de rahatsızlık yoktu ama tabi herkes bana biraz garip bakıyor muhtemelen kişilşiğimden kaynaklı işte türk olmam yirmi yaşında verselin aurvera'ya gelmemden kaynaklıdır normal karşıladım"
" peki oday draco ile birlikte gittiğini söylediniz doğru anladım dimi?"
" evet piknikte döndüğümüzde odaya yani eski yanan odama beraber gittik."
" peki bunun bir nedeni varmıydı neden odaya beraber gittiniz? Bİrinden rahatsızlık duyduğunuz için miydi ?"
" hayır herhangi birirnden rahatsızlık yada şüpheden dolayı değildi arkadaş gurubumuzda elserin olan sadece ikimiz varız ve diğerleri çok sarhoşlardı ayrı bölüme bana eşlik edecek kadar iyi durumda değiller di bu düşenecek kadar Bilinçlide değiller bir tek draco ile ben içememiştik hemde odalarımız Birbirine yakındı birlikte baş başa vakit geçirmek istedik birbirmizi tanımak istedik okadar yani başka bir neden yok "
" peki odaya kadar beraber gittiniz draco bey odanıza geldimi? Berabermi girdiniz odaya?" soruları beni geriyordu
" evet odaya beraber girdik."
" beraber odada ne kadar süre kaldınız acaba? lütfen yalnış anlamayın."
"Tamam sorun değil draco odada tam olarak ne kadar süre kaldığımızı hatırlamıyorum ma çok kısaydı en fazla on beş yirmi dakika sürmüştür sonra draco odasına gitti." draco tepki ile lafa girdi
" hadi ama bu çok saçma imalarınız sizin prosördörlerinizi çok iyi bilirim ben bu sorularının çok saçma!? Bu sizde biliyorsunuz!" şaşkınca dracoya baktım sanırım düşüncem haklıydım draco hakkında daha öğrenecek çok şey vardı
" evet efemdim bu konuda haklısınız prösodörlerimizi bildiğiniz gayet iyi biliyoruz ama atladığınız bişey var bu prosedörler normal şartlarda normal kişilerde geçerlidir siz olayını normal ve basit birşey değil normal insanların yaşadığı saçma yalan olaylar şakalar mevzu bahis değil bunu sizde iyi biliyorsunuzki skt normal basit olaylarda devreye girmez durum ciddi. İzin verir seniz anlatacağız evet anlıyorum müstakbel eşinizi korumak istiyorsunuz bizimde etmemiz bu yönde"
" peki ciddi olan nedir!?" dedi draco tam anlamıyla burnundan soluyarak ne zman bu konu açılsa başıma gelenleri hatırlıyor ve çok sinirleniyordu şuan neden sinirli olduğunu anlıyordum sorular çok gericiydi ve ben istemsizce drcaonun görmediğim yüzüne şaşırıyordum
" draco bey sorularımmız Bitince açıklaycağız lütfen bize izin verin maria afet hanım"
" evet dinliyorum"
" bu odada beraber kaldığınız sürede beraber ne yaptınız acaba?" dracoya baktım öyle bir bakıyorduki dama şimdi öldürecek Dedim sonra bana baktı yüzündeki ifadeyi sildi ve güzel bir gülümseme gönderdi
" şey sadece konuştuk aslında birimizin telefon numaralırımızı almadığımızı fark ettik telefon numaralarımızı aldık biraz konuştuk üstün körü odaya göz gezdirdik ben odaların küçük bir ev gibi olduğundan falan bahsettim sonra saat geç olduğu için birbirime iyi geceler dedik ve draco gitti"
" peki anladım odada bir gariplik fak ettiniz dah önce görmediğin bir şey ? "
"Hayır"
" peki odaya draco bey odadan çıktıktan sonra siz ne yaptınız eşyalarını yerleştirdinizmi?"
" e hayır bir kaç eşya bile çırkaramdım elimi yüzümü yıkamak için birkaç malzeme çıkardım yüzümü yıkadım ve sadece pijama çıkardım üstümü değiştirdim ve uyudum"
"Anladım tehtidi uyuduktan sonra sanırım uykunuzda aldınız dimi"
" evet öyle oldu"
" tehtit kısmını bize anlatırmısınız?"
"Tabi hemen uyumuştum anlattığım gibi sonra uykumun rasında yüksek sesle uyandım odamın kapısını kitlemiştim hersman yaptığım Bişey ve ilk defa yabancı bir yerde uyuyordum yatağımdan sıçrayarak uyandım ilk başta yüksek sesle kapım çalıyordu önce telefonumdan sahte baktım saat gece 02:00'dı kim o diye sordum kapı daha sert çalmaya ve zorlaya başkadı kapı kulunu hareket ettiğini hatırlıyorum biraz kez daha sorumdum kimsin sen dedim sorda kapıyı birden kırmaya çalışmıştım bildiğin ve sözel tehtide başladı Ben korkup dracoyu aradım "
" peki sözel tehtidinde tam olarak ne dedi?"
" ben dracoyu aradım önce draco açtı afet ne oldu iyimisin dedi ben sadece sonra kapıyı çalan kişi bağırmaya seni öldüreceğim dedi önce sonra draco bağırdı telefondan afet ne oluyor orda iyimisin dedi ben korkuyla ağlamaya başlamıştım draco biri kapıyı zorla açmaya çalışıyor dedim draco tamam ben geliyorum korkma ben hemen geliyorum telefonu kapatma sakın dedi ben tamam bir dakika sürmeden kapıyı zorlayan kişi gitti draco geldi kapıyı çok hafif çalmıştı hey afet benim iyimisin dedi kalktım kapıyı açtım sonra içeriye girdi ben kötü etkilenmiştim kapıyı kpattı ve beni sakinleştirmeye çalıştı beni teselli etti sakinleşmek için havadan sudan konuştuk sonra beni yalnız bırakamayacağını O gece odasında kaldık bende artuk yalnız kalmak istememiştim "
" anladım o durumda ilk dracoyu aramışsınız neden acaba?"
" öncelik nedenim telefon numarası yeni kaydettiği en başta duruyordu o yüzden elim ilk ona gitti ve zaten diğerlerin sarhoştu arasaydımda açmazlardı. "
" anladım ertesi gün peki"
" ertesi sabah kahvaltı falan oldu akşama kadar sonra başagistara söyledik sonra akşam oldu ben eşyaları almak için odaya gittiik draco lavoboya gitmesi gerekti kendi odasına gitti sora kapım bi anda kapım kapandı kilitle ve yangın çıktı sonrası bende bulanık ve biliyorsunuz zaten"
" evet efendim teşekkür ederiz şimdi draco bey o gün yaşananları birde sizin ağzınızdan dinleye bilirmiyiz?"
" tabi evet o iki gün...."
10/09/2024

Saat 05:00'i gösteriyordu gece iki saat ya uyumuştum ya uyumamıştım zaten geceleri uyku bana haramdı kendimi yormuştum spor yapmıştım sinirimi çıkarmak için ama nafileydi artık güneş duğuyordu bünyem buna alışık huzurlu bir uyku uyumayalı seneler olmuştu çocuktum en son rahat bir uyku uyuduğumda canımın acısı artık dinmez bir hale gelmişti elimdeki koyu kaveyi yudumluyordum yeni doğan güneşi izliyordum bu gün bende bir güneş gibi doğacağımı hissediyordum bu gün evleneğim insanla yani nişanlımla maria afet elserin ile tanışacaktım yıllarca onu göreceğim anı bekledim sadece yasaktı onu görmem senelerce görmedim neden olduğunu anlamadım gelecekte onunla evlenecek onu görmem tanımam neden yasaktı? onunla tanışmayı bekledim ilk başta senelerce karşı çıktım evlenmeyeceğim dedim hayatıma kadınlar sokmaya çalıştım ilişkiler yaşadım yaşamaya çalıştım Ama olmadı yapamadım hiç bir kadını sevemedim sırf aileme inat olsun diye yapmıştım zaten ne annem ne babam ikisiylede aram hiç iyi olmadı doğrusu hiç kardeşim de olmamıştı olmasını istemezdim benim yaşadıklarımı yaşasın istemezdim kalbimde hiç dolduramadığım bir boşluk vardı o yuzden bir kardeşim olsun istedi bir yanım ama olmaması daha iyiydi 16 yaşımda aile evimden ayrılmadan önce son birkaç gün
Annem ve babamla çok şiddetli kavga ettmiştim asla unutamıyordum o kavgayı ama unutamdığım oda değilidi... Annemin beni hiç bir zaman savunmayışı babamın bana uyguladığı şiddet tamam fiziksel şiddet fazla uygulamadı ama uyguladığı pisikolajik şiddet fiziksel şiddetten çok daha ağırdı ki hiç fiziksel şiddet uygulmadığını da söyliyemezdim çocukken döverdi beni onları pek umursamazdım ama beni okadar çok aşağılardıki bu artık zamanla dayanılmaz bir hal aldı ....
Annemde beni savunmazdı baban o boşver alttan al der geçerdi ve bi kere hiç unutmam annem mağdem babandan bu kadar nefret ediyorsun ozaman desteğinide almayacaksın kendi başının çaresine bakacaksın demişti annem bana bunu söylediğinde 13 yaşımdaydım ozaman internete de erişimim sayesinde kendimi geliştirdim sürekli nasıl para kazanırım diye bakıyordum çünkü babam parası üzerinden üstümde güç sağlıyor bana kölesiyöişim gibi davranıyordu çocukluğumdan beri sen bir valerionsun valerion Lara layık olacaksın diyerek beni her türlü kursa derse göndermişlerdi yazılımımı daha çok geliştirdim ve bunu kullanmak için yer aradım en basit olanı bunu öğretmekti gizlice insanlara kurslar verdim internetten ailem dışarda holiganlık yaptığımı ozamanlar en yakın arkadaşım olan blaith ile takıldığımı sanıyordu ama ben her geçen gün para kazanıyor ve biriktiriyordum Ve sadece bir değil birden fazla iş yapmaya başladım şirketler için güvenlik ve yazılım tevsiyelri veriyor teknolajik alanda destek veriyordum sonra kendi şirketimi kurmayı istedim bi yazılım şirketi olmalıydı veya ticaret en usta olduğum konu buydu bi yazılım teknolaji şirketi kurmaya karar verdim insanlara verdiğim dersler ve şirketlere verdiğim destek ve işler yaptığım programlarla namım duyulmuştu yazılım şirketimde şirketler için güvenlik için çalışmalar için geliştirmeler yapan güvenlik yazılımını yapan bir şirket olacaktı güzel bir sermaye biriktirmiştim şehir dışında yer vardı şehir dışındaydı ama görünüşüde çok önemliydi şehir dışınca ucuz bir arsa bulmuştum burası çok değerli bir alsaydı aslı üstünde bir kaç bina vardı kasabaya yakın bir yerdi o asayı hemen aldım tabi bu bir bir buçuk yıl gibi bir sürede oldu binayı bira yeniledim ve bir kaç çalışan tuttum keşfedilmeyen ama çok kaliteli insanlardı öğrettiğim bir kaç insanı yanıma aldım elserin technology consultancy ( elserin teknoloji danışmanlık) kurulmuş oldu zamanla küçüktüm ama çok büyük işler yapmaya ve güzel kzanmaya başladım namım büyüme başladım param artık iki ayrı birikim yapmaya başladım biri asla dokunmayacağım bir birikim biride yatırım yapmak için ayırdığım paraydı biri daha vardı kendi evimi tutmak eşlarımı almak için aslında on altı yaşıma kadar beklemezdim ama yinede onlarda benim ailemdi ve annem anneme kıyamıyordum yapma oğlum derdi hep beni ikinizin arasında bırakma beni senden ayırma derdi kıyamdım anneme dayna bildiğim kadar dayandım her günümüz kıyamet değilidi bırak güzel günümüzde oluyordu tabi aslında güzel olan annemle babamın herşeye rağmen bir birlerine olan bağıydı ilişkileri bi o kadar kötüysede bi okadar da güzel geliyordu ve annem mutluydu... Zamanla ailem bilmiyordu ama ben gayet güzel bir maddi durumum olmuştu birden fazla evim vardı birine ayrılmak için almıştım biri yatırım amaçlıydı birde güzel araba almıştım ve bu durum gittikçe çoğalıyordu dört senede güzel bir mal varlığım olmuştu yaşıtlarım gibi hayat yaşamamıştım eklenmemiş içmemiştim üstelik zengin bir aileye sahip olmama rağmen var gücümle çalışmıştım ama ailem beni geziyorum olarak bilirdi bazen yoğun dönemlerde tatile gidiyorum arkadaşlarla der günlerce çalışır gücüme güç katardım arkadaşlarım bana hayran kalırdı bu süre zarfın o zamanlar kanlı canlı hayatta olan yaşayan bana destek olan arkadaşım blaith skt yani sır katili timine katılmıştı on altı yaşındaydı skt'nın hikayesi çok değişikti ama ben içinde olduğum için gerçeğini biyordum annemle babamla öylesine yemek yerken konu oraya gelmişti blaith gelmeden önce annem ve babamla konuşmuştum bu konuyu tamam gelsin demişti balise gelmeden bir gün önce o felaket akşam yemeği... Yaptığımız bütün kavgaların en şiddetlesiydi öyleki evde bir çok eşya kırılmıştı...
Ve kırılan kopam parçalanan sadece camlar aynalar değilidi...
O akşam yemeğinde benim güvenim içimde kalan son sevgi parçasıda içimde kalan san umutta yok olup gitmmişti bir ailenin yok olduğu akşam yemeği
gerçi ortada bir aile varmıydı sahi en çok düşündüğümde aile varmıydı ki ...
Biz hiç aile Olmamıştık babamın zaten hiç umrumda değildi annem desen ondan yeterdi o akşam babam bana şiddet uygulamaya kalkmıştı...
Bana elini kaldırmıştı ilk yapışı da değildi zaten normal ola bileceğim düşünerek hata yapmıştım. Ama o akşam içimdeki on altı yıllık öfke sinir hayal kırıklığı acı hepsinin birikimi çıkmıştı babam bana elini kaldırdığından da onun elini tutmuş bana vurmasını engelledim ve ani öfke patlamasıyla babama yumruk atmıştım babam ani bu beklemediği etkiyle geriye doğru savrulmuştu dudağından kan akmıştı annem çığlık atmıştı babamın yanına gitmişti ona bakmıştı babam yere yığılmamıştı ama çok sarsılmıştı arkasındaki koltuğa tututundu elini duğına götürdü eline kan gelimişti annem bunu nasıl yaparsın diye bağırmıştı bambam elini bana doğru sallayrak konuşmuştu bunun bedelini ödeyceksin dedi tabi bana parasından küm satıyor ama bilimiyorduki onun parasına ihtiyacım yoktu artık onu parasına muhtaç olmayı seneler önce bırakmıştım şiddetli kavgadan sonra kendimi odaya kapttım annem odama yanıma gelmişti yalvardı yakardı bana ve kızdı tamam anne dedim ama artık herşey bitmişti benim için ertesi gün sabah herşey normal gibi hiç birşey yokmuş gibi davrandık bende mutluymuş gibi davrandım sonra blaise geldi skt yani sır katili timi hakkında konuştuk ve bende asker olmaya karar verdim annemle babama blaise kalacağa yere gittiğinde anlattım kavga çoktı tabi en sonunda rtık dayanamadım ve özgür olduğumu bağırdım babam iyi ozaman defol git bakalım ne kadar dayanacaksın dedi bende öyle bir dyanırım ki diyip eşyalarımı topladım aannem hiç bir şey demedi sadece gittme dedi baban dedi babamı savudu bana artık bitti dedim ve giitim kendi arabam vardı ama onlardan saklıydı evden taksiyle ayrıldım annem yol boyunca aradı ama açmadım kendi evime geçtim arabamda ordaydı işlerişmi sır katili timimdende yönetebilir sır katili timne katılmamın ban bir çok faydası olmuştu bir sene kadar annemle bile konuşmadım sonra dayanamadım arada bir telefolanla annemle konuşuyordum sonra annem içn telefonda iki kelime babamla konuşmaya başladım işte öyle kaldı bir daha o eve gitmedi gitmeyi düşünmüyorum babam artık beni kontrol edemedi için mutsuzdu ama şaşırmıştı tek başıma yaptıklarıma ve bu senler içinde bir çok ülkeyle bağlantılarını kurmuş toplam10 dil öğremiştim ah annem annemi hiç anlayamadım
annem babama öyle bir aşk duyuyorduki ona tapıyordu sanki ama bence bu aşk değildi bu takıntı saplantıydı annem sağlıklı değildi annem hastaydı babamda onu seviyordu aşıktı ama annem o başkaydı o hastaydı benim gözümde diğer insanlar buna inanmazdı belki ama ben o ailenin içindeydim herşeyi bütün şeffaflığıyla gördüm ve yaşadım malfoyların aşkı hastalıktı saplantıydı... En çok korktuğum şey bir gün bu saplantılı aşk onların bu sağlıksız aşkı anneme zarar vercekti
DÜŞÜnceler arasından kesimi çıkardım iki saattir öylece balkonda oturuyordum saat sabah yediye geliyordu telefona baktım bizimkiler mesaj atmıştı kahvaltıya gel diye bu gün büyük gündü nişanlım tanışacaktım artık valserin Aevara'ya gelmişti onu merak ediyordum aslında inadına red ederdim onu ama onu hiç bir suçu yoktu tahmin ettiğim kadarıyla onunda ailesiyle arası iyi değildi onun hiç bir şeyde suçu yoktu suç bizim ailerimizindi ve içimdeki boşluğu doldurmak hayatıma kadınlar almayı denedim yada aşık olmayı istedim ama olmadı hiç kimseye duygu hissedemedim kim bilir belki hayatına akışına bırakmak daha iyi olurdu hazırladım her zamanki klasik kombinlerimden yaptım ne de olsa nişanlım tanışacaktım yakışıklı olamlıydım acaba oda beni merak ediyormudur acaba o benden nefret mi ediyordu? Kızgınmıydı bana? Ama umarım iyi bir insandır ve elimde değildi her şeyini çok merak ediyordum nasıl konuşur? Ne yer? Ne muzik sever? Oda kahve içmeyi severmi mesala? Hangi rengi sever? Düzenlimidir? Bakımlımıdır? Nası giyinir? Spor yaparmı? Oda benim gibi uykusuz kalırmı? Ailesi ile arası nasıl? Sanırım onunla evlenmeye biraz meiliydim neden bilmiyorum ama en azından onu tanımak istiyordum en çok merak ettiğim türk olmasıydı ikimizde bi nevi aynı soydan çünkü ikimizde elserindik ama nasıl olmuşsa elserin valdereth soyuna türk kanı karışmıştır yıllar önce hatta belki asır önce soy ağcından birileri bir türk ile evlilik yapmıştı ve bu böyle gitmişti ve böylece soy ağacının bir kısmı türk olmuştu bu konuda araştırma yapmıştım ama detaylı bir şey bulamamıştım üstümü giyimdim ve aşağa indim kahvaltı yerine
" günaydın"
"Günaydın dostum naber?" dedi haylen
" iyi"
" hadi bakalım nişanlı çift tanışacak sonunda"
" aman hemira"
" ne var canım nişanlısı ve yeni tanışacaksınız heycanlıyım"
" benden daha hesaplarını kardeşim nişanlı olan benim"
"Yalnız gerçekten heycanlı bir durum ha" dedi rowen
" yani evet gergin onu merak ediyorum"
" birazdan gelecek" dedi nevan
" bence siz çok iyi bir çift olacaksınız hatta herkezi sollayacaksınız" dedi cayric
" nerden bu kadar eminsin acaba?"
" aslında doğru söylüyor bir birinizin karşı cinsi hali gibisiniz bunu birbirinizi tanıyınca daha çok anlayacaksınız bana güven kardeşim" dedi hemira
" hadi bakalım siz öyle diyorsanız göreceğiz"
" Eeee sonunda Maria ile tanışacaksın nasıl hissediyorsun bakalım valerion" dedi cayric
"Aynen ne düşünüyorsun bakalım" dedi haylen
" Yani çok garib evleneceğim kadını ben hariç herkes görmüş inanabiliyormusunuz " dedim gerçektende öyleydi
"Eh yani traji komik biraz ama Maria'nın bir sözü vardı neydi o daha doğrusu müslümanların bir sözü vardı" dedi Rowen
" Neymiş " dedim ençok merak ettiğimde marianın müslüman olmasıydı sorun yaşarmıydık acaba bence problem değildi
" Neydi Maria'nın bir çok sözü var" dedi nevan
" Ben hatırladım her şerde bir hayır vardır yani şey gibi işte her gecenin bir sabahı vardır yada
Her kötülüğün içinde bir iyilik vardır demek gibi birşey"dedi harry " yani kötü bir şey oluyorsa iyi bir şey gelecek arkasından demek gibi dimi " dedi cayric
"Güzel söz söz olmasına ama Maria nasıl biri çirkinmi güzelmi
Daha önce pek türk kızıda görmedim zaten"
Dedim ne yani merak ediyordum ama dediğim gibi gülmeye başladılar " duydunmu haylen Maria çirkin dedi "
" Hahaha hiç güleceğim yoktu "
" Türk kızları güzledir sen hiç merek etme hem tek derdin bu mu senin" dedi hemira
"Neyse bence siz çok yakışıyor sunuzki ben sizin çok iyi bir çift olacağınızıdüşünüyorum
Ha bu arada Maria şimdi gelmiş kapıdaymış 5 dk gelir " dedi lunaria
"Hadi bakalım gelsin Maria afet elserin müstakbel karım" maria afet elserin benim müstakbel karım onunla tanışmaya çok az kalmıştı sonunda o gün gelmişti artık
Bir iki dk sonra baş magistar arselion ortak salon geldi lakin yanında Maria afet yoktu hevesim yarım kalmıştı sorunmı vardı acaba? Başmagistar arselian kürsüye çıktı
"SESSİZLİK!" Herkes sustu tabi hemen
" Şimdi sevgili cadılar ve büyücüler bugün aramıza
Yeni bir öğrenci katılacak
Ve bu kişi elserin diğer varisi Maria afet elserin şimdi herkes sussun" kapılar açıldı içeri magistar elenya birlikte Maria afet girdi ona öyle bir dikkatle baktım ki herşeyini inceledim yüzünü saçını duruşunu kıyafetlerini sonunda mustakbel karımı görmüştüm o daha beni görmemişti yola bakıyordu sadece kürüsüye doğru yüzünde makyaj yoktu yakın kız arkaşlarımdan biliyordum makyajlı olup olmadığını bir kızın anlayabilirdim cildi kusursuz parlıyordu tıpkı benim gibi tamamen siyah giyinmişti
Sİyahı seviyordu sanırım saçları uzun ve katlıydı çok güzel ışıl ışıl parlıyordu dimdik sürüyordu önümüze dikti özgüvenliydi kendi güzelliğinin farkındaydı bunu hemen anlamıştım bunu sevmiştim çünkü güzel olduğunu bildiği halde ben çirkinim diyen kızları sevmezdim insan kendini bilmeliydi yüzünde ifade yoktu kendini sakin tutmaya çalışıyordu bunu anlamıştım
" Evet valserin Aevara ve büyücülük okuluna hoş geldin Maria afet elserin"
"Hoşbuldum magistarım" ona dikatlice bakıyordum haylen gülerek beni dürttü
" Ne oldu bı daldın" dedi düşüncelerimi şeffaflık la söyledim
"Cidden oha çok güzelmiş saçlara baksana" gerçekten saçları çok güzeldi türk kızları anlattıkları kadar varmış
"Haha benim dediğime geldi işte ben sana ne dedim?"
" Ben İngiliz o türk çocuklarımız mutasyonlu olmasın" dedim gırgıra vurarak gerçi gerçekten ondan etkilenmiştim yalan yok ve hızlıca aklımdan evlensek çocuklarımız nasıl olur diye düşünmüştüm
" Oha kanka 1.si ne ara çocuğa sıra geldi 2.si senin edebiyat hocan kim?"
Şaşkınca ona baktım edebiyat ne alakaydı
" Seninkiyle aynı işte edebiyat ne alaka ? nasıl bağdaştırdın?"
" Ansk-hshshshhsjsjsjhs"
" EVET ŞİMDİ HERKES SUSSUN DEDİKODU YAPMAYA SONRA DEVAM EDERSİNSİNİZ!"
Baş magistar her zamanki gibi salak insanları susturmuştu maria afet içeri girer girmez fısıltılarla yükselmeye başlamıştı bu aslında dedikodu yapmayın kesin sesinizi demekti
" ŞİMDİ MARİA'NIN VE SİZİN İYİLİĞİN İZ İÇİN MARİA'YA NORMAL ÇEVRENİZE NASIL DAVRANIYORSANIZ ÖYLE DAVRANICAKSINIZ yani " baş magistar arselion
Derin bir nefes aldı ve devam etti " normal davranın anormal
Hareketler istemiyorum" içimden kahkaha atmak geldi zor tutum kendimi baş magistar arselion bazen çok komik oluyordu
" Maria yerine geçebilirsin "
maria afet etrafa bakındı muhtemelen bizi arıyordu herkesin ona el salladı maria afet bizi gördü ve gülümsedi va yanımıza doğru gelmeye başladı gülüşü çok güzeldi

" Oh ve sonunda valserine geldin Maria " dedi hemira
" Eveeet en yakın arkadaşımız sonunda valserinde" dedi lunaria ne abartmışlardı sanki ilk kez görüyorlar
" Evet sonunda geldim ve burdayım " Evleneceğim kadının sesini ilk kez duyuyordum hala bana bakmamıştı bir yanım bana bak artık diyordu
" Evet Maria düşün sene
Ailerimiz olmadan sadece biz
Bize karışan yok harika bir şey değil mi " dedi haylen
" Eh yani artık oturabilir miyim ?" heycandan bizimkiler oturtmadı
"Bence de kız ayakta kaldı izin verin de otursun" dedim o an kafasını sonunda bana doğru çevirdi bana baktı sanırım anlamıştı evkeneciği adam olduğumu çünkü gurupta tanımadığı tek insan bendim
" Merhaba" oturduğum yerden kalktım ve ona elimi uzattım umarım tutar dedim kendi kendime içimden
" Merhaba ben draco, draco elserin valerion" dedim ona kalbimde bir heycan vardı anlatılamaz tatlı bir duygu güzel bir duygu
kortuğum gibi olmadı maria afet uzattığım elimi tuttu lakin bir şey ters gittik elektitik çarptı evet elektirik çarptı arada insanlarda olabiliyordu şanssa bizi bulmuştu ilk görüşte elektirik bu olsa gerek ikimizde şaşkınca baktık birbirmize ne tanışmaydı ama
" Hey ne oldu öyle " dedi lunaria
İkimizde şaşkınca aynı anda konuştuk
" Elektrik çarptı!?"
" Ney ney ?" Diye şaşırarak sordu cayriv
" Hadi oradan ona nas-" Rowen bir şaka yapıcaktı ki yine ikimiz aynı anda konuştuk daha doğrusu bağırdık
" KAPA ÇENENİ RONALD ŞAKA YAPMA!" İkimizde şaşırak birbirmize baktık maria afet utanmıştı gerçi bende bi tuhaf olmuştum ikimizde yermize geçtik
" Sen bı toprak falan elle " dedi afet çekinerek bunu beklemiyordum
" Toprakmı elliyim?" dedim şaşkınca
" Yani evet ben bunu daha öncede yaşadım insanda çok fazla enerji birikmesinden oluyordu galiba toprakta o enerjiyi çeker hatta insanlar çıplak ayakla yürür kötü enerjiyi çeksin diye" utancından söyliyecek cümle bulamamıştı ama ikimizde aynı şeyi düşünmüştük gülme isteği gelmişti ama tuttum kendimi
" Hmm anladım iyi fikir " dedim hafif gülerek
İkimizde yutkunduk ortam biraz fazla gergindi afet yemeklere göz gezdirdi
Hemira afette doğru döndü " Bizim okulun kahvaltıları
Annenin hazırladığı kahvaltılar gibi değildir ama güzeldir bizim yemeklerimiz "
" Eh yani hiç birşey evimin yerini tutmasada " gerçekten öylemi bilemiyorum benim evim diye bileceğim bir yer olmamıştı ailemle biik sıcak bir yuvam olmamıştı
Rowen ağzında yemekle doluydu
Zor çiğniyordu aç gözlü kaç kez söyledim adam gibi ye diye
" hoy sen motlu değol mosun?"
Herkes kahkaha attığında
Rowen sonunda yutkunmayı başardı
" Ne gülüyorsunuz ya soruma cevap alamadım" merakla afete döndüm onu merak ediyordum ne diyeceğini üzgünmüydü buraya geldiği için yada benden dolayı
" Hayır Ron üzgün değilim ama kendimi garip hissediyorum yabancı bir yerde uyacağım Daha önce ailemle bu şekilde hiç ayrılık yaşamadım ailemle gittiğimiz tatiller hariç evimden hiç ayrılmadım arkadaşımda bile kalmadım ve şimdi hiç tanımadığım bir yerde 1 yıl kalıcam bu benim için rahatsız eden birşey utanmasam ağalıya cağım " kısanmıştı içimdeki çocuk keşke benimde ailemle aram iyi olsaydı gerçi içimde bir his onunda ailesiyle arası çok iyi değil diyordu
" Ağlamak istiyorsan ağlaya bilirsin " dedim samiyetle afet güldü
" Hey hiç Komik değil tamammı?" dedi gülerek
" Gerçekten samimi söylüyorum canım ayrıca gülen sensin şuan"
Bu sefer ikimizde güldük
" Bir şey soracam gerçekten arkadaşında bile kalmadınmı?" dedim merakla gerçekten hiç yalnız kalmamışmıydı başka bir yerde öyleyse çok korkardı
"Evet kalmadım "
" Neden ailen izin mi vermedi?" dedim ailesi katı birimiydi?
"Yoo aslında ben istemedim Yani ailede pek sevmez arkadaşta kalma olayını ama
Çoğunlukla benimle alakalı Çünkü sevmem yani tatile gitmiyorsam yabancı bir yerde uyumayı sevmem ve ailemle vakit geçirmeyi daha çok seviyorum yani"
" Ailene bağlısın ha?" dedim ailesini seviyordu belli
" Yani evet bizim aile hep birbirine bağlıdır zaten bir aileden çok arkadaş gibiyiz yani arkadaşım olmasa ihtiyaç bile duymam hiç bir zaman ailemden bunu saklamalıyım
Demek zorunda kalmadım hiç sırrımız olmadı"
" Anladım ne güzel çok şanslısın." gerçekten şanslıydı kaç kişinin böyle bir aile bağı vardıki yada herşeyin iki tarafı vardı belli olmazdı
"Aynen ha Maria'nın annesi babası okadar çok kafa ki çok eğlenceliler " dedi cayric
" Bilmem mi evime beni değil ailemi görmek için geliyordunuz" ortadaki gerilim
Kaybolmuş yerine kahkahalar gülüşler şakalar yer almıştı gerçek annesi ile babası bukadar iyimiydi
" İstiyorsan birşeyler ye ha ?" dedim belki açtır yuada yabancı yerde olduğu için çekiniyordur belki
" Yok ben aç değilim ama canım kahve istiyor trendeki kahve güzel değildi kahve varmı ?" sorumun cevabını almıştım kahve seviyormuş
" Tabi var ben getireyim" dedim ee lentil olmak lazım hem nerden alacağını bilmiyordur kesin
" Ay yok zahmet olmasın ben alırım "
dedi güldüm kibardı ve samimiydi
" Hayır zahmet olmaz kendime de kahve alacağım ve nereden kahve alacağını biliyormusun?" dedim aklımdakini sormuştum
Afette güldü
" Şey hayır bilmiyorum"
" Ozaman şöyle yapalım ikimizde gönlü olsun ikimiz beraber gidelim ikimizde kahve alalım sende nereden alacağını ögrenirsin ve herkes kazanır!" kimizde güldük ve yerimiz kalktık onu kahve aldığımız yere götürdüm birada yemeklerin yerini gösterdim
" işte burası burda kahve çay aklına gelebilecek her çeşit içecek var ve yemeklerde açık büfe herkes kendi tabağına alır" diye düzeni anlattım ve iki fincana kahve koydum ve birini ona uzattım
" al bakalım mis Gibi filtre kahve " fincanı aldı
"Çok teşekkür ederim" dedi kibarca
"Rica ederim " Dedim gülümseyerek kahvenin kokusunu içine çekti
" Hmm çok güzel kokuyor bayıldım cidden vücudum kahve diye bağırıyor " güldü m gerçekten benziyorduk sanırım
" Kahveyi çok seviyorsun ha?" dedim gülerek
" Evet kahve siz yaşıyamam kesinlik bu sabah kahve içmedim trende aç kalmak istemedim normalde sabah suyumu içtik den sonra sadece kahve içerim çünkü acık mam ama bu sabah rutinim bozuldu " benim yaptıklarım aynısını anlatıyordu sanki
" Bende öyleyim ya insan sabah uyanır uyanmaz yemek yiyemiyor"
"Aynen ve sabah o erken saat'te güneş yeni doğuyorken kahve içmek ayrı bir güzel" benim gibi gün doğumundan kahve içmeyi seviyordu dudağımda küçük bir tebssüm oluştu
" Kesinlikle sende mi erken kalkmayı seviyorsun?" diye sordum sabahlaı severmiydi
" Evet ben erkenciyim bizim orda erken kalkan yol alır derler
Hem sabah erken kalkınca insanın günü daha güzel geçiyor daha enerjik bence " ülkesini seviyor ve gurur duyordu belli herzaman türk olduğunu belli ediyordu büyük bir özgüven burda zorbalık ırkçılık nasıldır bilirim ve ingilterede herkez türkleri sevmezdi ama o ırkçılıktan korkmuyordu hoşuma gitmişti cesur kadın
" Bence de" diye onayladım onu ve devam ettim
"Bu arada " dedim biraz çekinerek
" Evet?" dedi merakla
" Burda yanlız değilsin bilmeni isterim seni anlıyorum bende hogwars'taki ilk gecem ilk günüm pek hoş değildi 11 yaşındaydım" ilk gecemde hiç uyamadan ağlamıştım
"Ve sanki ayrı eve çıkmış gibi hissetmiştim ama sen yanlız değilsin kardeşin gibi gördüğün arkadaşların var ben varım... ne zaman bir ihtiyacın olursa ben yardım ederim." benim yaşadığım yalnızlığı yaşamasının istemiyordum
" Haklısın çok teşekkür ederim draco..." dedi uyanmıştı yada benden çekiniyordu muhtemelen nişanlı olduğumuz için bende çekiniyordu yüksek ihtimal ona kötü davranacağımı düşünmüştü
" Yani sonuçta müstakbel kocanım değil mi " dedim gülerek bu konuda düşüncelerini merak ettiğim için konuyu oraya çekmiştim
" Sende evlemekten hiç şikayetçi değimişsin meğer hahaha" dedi gülerek şaşkınlıkla
" Yani evleneceğim insan böyle güzel olduğu için hiçte şikayetçi olasım gelmiyor" dedim çapkınca ve onu utandırmıştım bunu beklemiyordu
"Teşekkür ederim gidelimmi?" dedi gözlerini benden kaçırıyordu
" Tabiki önden buyur " dedim kibarca
Tekrar masada yerlerimize geçtik derken cayric lafa girdi
" çocuklar diyorumki bu gün hepimizin ilk günü ama
Maria ilk kez valserine geldi bunu özel bir gün yapalım şöyle özel bir açık alana gidelim şarap yada bira falanda alırız ha ?"
" Olur ne dersin "diye sordu afete
" Olur benim için sıkıntı yok ama" dedi
"Ama ne?" diye sordum merakla
" Şey izin falan almamız gerekiyormu " dedi gülümsedim
" Hayır 3 sınıftan sonra özgür oluyor istediğin saat uyursun istediğimiz gibi dışarı çıka biliyoruz " dedim belli valserin Aevaranın kurallarını tam bilmiyordu
" Hmm anladım tamam benlik sıkıntı yok ozaman"
" Ozaman bu gece dağıtıyoruzzzz"
Biraz daha oturduk kahveleri içtik sonra hep beraber piknik alanuına giitik çok uzakta değilid zaten
🌊🔥
" Hey su örtüyü atın yere oturak Rowen minderleri at yere bende yemekleri çıkarıyorum iyiki okuldan almamıza izin verdiler" dedi afet
" Hadi gelin oturak benden şarapları kattım " dedim ve herkesi oturmaya çağırdım
Herkes yere oturdu
" Ay çok güzel oldu havaya bakarmısınız"
"Aynen harika bir hava valla" dedi afet bu piknik kendi ona iyi hissettirirdi
herkes oturmuş şarap içip sadivic yiyorlardı
"Maria" Dedi hemira
" Efendim"
" ya telfondan şarkı açsana şu sizin türkçe şarkılardan çok seviyorum ya lütfen aç bir tane" türkçe şarkıları bende çok severdim merakım türk olduğunu bildiğim için türklerinin herşeyine araştırmıştım
" Olur peki kendi sevdiklerimden
Açayım bir tane" dedi
afet telfonundan sevdiği müziklerden açtı kolpa beni aşka inandır şarkısını açmıştı
Güzel melodiler güzel olan ortamı daha güzel kılmıştı
müziğin güzel melodileri Kulağıma dolarken afete bakıyordum arkadaşları hep ona maria diyordu ama neden neden iki ismi vardı ve insanlar ona neden maria diyorlardı bence asıl gerçek ismi afet daha güzeldi ama gerçekten afet ismi ona okadar yakışıyorduki ona afet demek istiordum acaba ona afet dememe izin verirmiydi? Ona karşı içimde bir sıcaklık vardı güvenmiydi bilmiyorum daha sabah tanıdığım bir kadına neden böyle hissediyordum? Bu bir büyü gibiyidi sanki mesala hep mavi yada yeşil göz remklerini çekici bulmuşum ama şimdi onun yanan toprak gibi duran orman gibi olan kahve gözleri nasıl bukadar çekici geliyordu şimidiye kader bence ben hiç göz görmemişim diyorum kendime onun gözleri sıradan bir kahve değildi onun gözleri bu dünyadaki en güzel kahve gözlerdi ne kadarda aptalmışım onu bunca zaman niye görmedim ben onu ben hiç bir zaman duygularını saklayan bir adam olmadım ona karşıda duygularımı saklamaycaktım şuan içimde öyle bir duygu vardıki kalbimde eksik parçam tamamlanmış gibi kumral uzun saçları dünyadaki en güzel saçlardı müziği dinlerken biyandanda onu izliyordum her harehetini aklıma beynime kazımak istercesine

Şimdi bana öyle bişeyler
Söyle ki durup dururken
Tam hayattan vazgeçerken
Beni aşka inandır
Of ki ne of
Bir daha of
Az daha dayan
Son bı dileğim var
kayıp giden Yıldızlardan
Of kine of bir daha of
Bir daha kim duyar sesimi
Ya bu kader baştan yazılsın
Yada hayatın kendisi
Nasıl silinir ben bilemedim
Yüzümden yaşam izleri
Şimdi bana öyle'bi şeyler
Söyleki durup dururken
Tam hayattan vazgeçerken
Beni aşka inandır
Şimdi bana öyle'bi şeyler
Söyleki durup dururken
beni aşka inandır
Beni aşka inandır
Beni aşka inandır

farklı şarkılarda çalarken telefonda herkes koyu bir muhabbette dalmıştı öyleki iki şişe şarap ve herkeste birer tane bira bitirmişti ve akşam olmuş hava kararmıştı
çoğunun kafası gitmişti öyleki Rowen nevan ile Haylen ile cayric kol kola girmiş kendilerince türkçe şarkı söylemeye çalışıyorlardı ama tabiki çok kötü durumdaydılar kızlar ise ne ara başladıkları bilmeyen bir tüyleri nasıl alıyorsunuz sohbetine girmişlerdi onları dinlerken yüzümü buruşturdum biraz tuhaf bunlar harbi manyak bence içmemilerdi
"Bence iple almak daha iyi " dedi hemira
"Hayır ağda daha iyi tek seferde bitiyor" dedi lunaria
" Ay ama ağda çok kötü kızartıyor ya lekede yapıyor " dedi elaris
" Ay bence en iyisi lazer ya yapı can kurtulucan ya" dedi hemira
" Evet ya doğru arda bir küçük bir jilet seansı okey oh"
"Ama jilet yüze değdirelmez abi ya"
" Onada ustura kullanırsın"
" Hayır ya ustura şey"
Kızlar tüy alma sohbetine deva ve bende onların haline gülüyordum bence bunu sarhoş olmaslardı yapmazlar afet ve ben yan yana oturmuş arkadaşlarımızı gülerek izliyorduk afetin arkadaşlarını sarhoş oluşunu izlemek hoşuma gidiyordu afetin kulağına doğuru eğilidim ve fısıldayarak konuşmaya başladım
" Bunlar iyice kafayı yedi hahaha"
" Aynen şunlara baksana sarhoş olmuşlar şişede durduğu gibi durmuyor işte "
" Aynen ağızlarıyla içmez bunlar"
" Bilmem Mi bi kere ailemle beraber içtik abimle Haylen buzdolabını yalıyorlardı"
şaşkınlıkla ona baktım"Ne ?" İkimizde koca bir kahkaha patlattık
" Ay hatırladıkça gülüyorum" aklıma sabahki elektirik olayı gelmişti gülümsedim kendi kendime ayağa kalktım ve ona elinimi uzattım
" Hadi gel yürüyelim biraz" dedim ona
"Yürmekmi?" diye sordu bana gülerek alkol onuda az da olsa etkilemişti fark etmiştim ve bu hoşuma gitmişti
" Evet yürümek" dedim sıratarak
afet kıkırdadı çok tatlı çok güzeldi çocuk gibiydi dışardan görünen lazım güzel olgun genç kadının içinde bir yerde masum tatlı bir kız çocuğu vardı
" Oo anladığımmm yürümeğgk hahahah"
" Evet hatta beraber
Ayakkabılarımızı çıkarıp
Toprakta yürüyelim " bunu seveceğini düşündüm
" Ne gerçekten mi?" afet çocuksu bir tavırla konuşuyordu
" Evet neden olmasın iyi gelir demiştin"
" İyi tamam hadi gidelim ozaman
Çocuklar siz oturun biz yürüyecez" demiştik ama fark edilmemiştik bile
İkisimizde ayakkabılarımızı çıkardık ve elimize alıp yürümeye başladık
"Biraz daha jilet lazer ve bizimkilerin şarkı söylemesini dileyemiyecektim ya" dedim gülerek ciddden tahamül edilemez olmuştu
"Hahaha aynen ya konu ne ara ora geldi anlamadım sbhshsjs"
" Aynen ya içince sapıtıyorlar" gerçekten bikerede düzgün içseler
"Dracoo" dedi afet o harfini çocuk gibi tatlı şekilde
uzatarak ismim hiç bu kadar güzel gelmişti
" Efediiiim" Dedim bende onun gibi
" Sen türkçe şarkı biliyomusunnn?" türkçe şarkı biliyormusun dedi hevesle iyiki türkçe öğrenmiş dedim o an gülüyordum
" Evettt biliyorummm" dedim bende hevesle
" Ayy ne güzel biliyormusun ben şarkı dinlemeye bayılırım çok severim"
" Bende severim "
" Yiaa keşke sende bilseydin yaaa"
" Neyi bilseydim" diye sordum merakla
" Türkçe bilseydin çok güzel olurdu beraber türkçe konuşurduk ikimiz beraber sinirlendiğinde türkçe söverdik" kırkırdadı ona söylemek istedim
" Ozaman sana güzel haberim va güzelim " dedim türkçe
" Aaa sen türkçe konuştun" dedi afet türkçe şaşkınca çocuk gibi
" Evet ben türkçe biliyorum"
biraz ileri gitti afet bana doğru döndü iki elini birbirine çarptı
"Ayy çok güzell" Dedi heycanla
"Ozaman hadi şarkı söyleyelim hep akşam olduu" dedi afet heycanla
" Şarkımı?"
" Evet şarkı ?"
"Tamamm söyle ozaman" dedim ve afet şarkı söylemeye başladı

" Benim gönlüm sarhoştur yıldızların altında hahaha"

afet gökyüzüne bakarak etrafında dönmeye başladı gülerek izliyordum onu içimdeki umudu saf sevgiyi çıkarmıştı ortaya

" Mavi nurdan bir ırmak gölgede bir salıncak bir ikimiz kalsak yıldızların altında"
Afet elleri ile ikimizi göstermişti şarkıyı söylerken
Afet ellerindeki ayakabılarını fırlattı bana doğru koştu ellerimi tuttu ve çekiştirdi
"Hey!" dedi beni çekiştiriken
"Hadi bana eşlik ett " dedi ona karşı koymak ne münkü
" Haha tamamam" bu sefer ikimiz söylemeye başladık

" Yanmam gönlüm yansa da ecel beni alsada gözlerim kapansada yıldızların altında"

İkimizde kahkahalarla şarkı söylemeye devam ettik ve o akşam hayatımın en güzel akşamıydı

🌊🔥
Beraber eğlenceli vakit
Geçirmiştik valserine geçtik herkes odalarına dağıldı
Ama ben afete odasını bulması için yardım
Ediyordum okula daha alışamaıştı
odanın kapısına vardık bavulları zaten önceden odaya bırakılmıştı
Kapının önünde duruyorduk
Kapı kolunu açmak için ikimizde aynı anda ellerimizi kapı koluna attık
afet utanmıştı ikimizde anı refleks ile ellerimizi çektik ben gülüyordum
" Pardon" dedi utanarak
" Önemli değil " dedim sıratarak
" İşte kapı açıldı yeni odana hoşgeldin" elim ile ona incelik gösterdim
" Teşekkür ederim"
" Rica ederim" dedim gülerek
" Oo güzelmiş iyi küçük mutfaktamı var "
" Eveeet" güldüm onun tatlı hallerine
" Yia dalga geçmee" dedi
" Sana her gün alkol vericem haha" kapıyı kapatım içeri girdim
" BEN ŞARHOŞ DEĞİLİM TAMMMI?!" diye bağırdı
"Tamam sakin " elerini yukarı kaldırdım
" Teşekkür ederim bavullarında burda ama yarın yerleştirim hiç çekemiyeceğim "
" Tamam sen nasıl istersen "
"Bana eşlik ettiğin için sağol dray"
" Ney draymı " dedim şaşkınlıkla en güzel kısaltmaydı güldüm
" Evet hoşuna gitmediyse söylemem"
" Hayır hoşuma gitti bağadem gözlü" dedim ama dediğim gibi pişman oldum çok kötüydü ona diycek bişey bulamıştım
" Bağadem gözlümü?" Dedi sorgulayıcı tonla
" Tamam kabul biraz kötüydü"
Güldük onun gülüşü çok güzeldi
" Senin iki adım var dimi" diye sordum ona
" Evet Maria ve afet bir ingilizce biri türkçe "
" İki isimde tam sana göre özellikle afet " dedim içimdeki söylemek isteyerek
" Yia teşekkür ederim ailem hep afet der ama İngilizler söylemiyorlar"
" Ozaman ben sana afet diyeceğim" dedim içimdeki istediği dile getirerek
" Aa tamam nasıl istersen öyle diye bilirsin" dedi gülerek
" Mağdem ailen öyle diyormuş bende sana öyle diyeceğim aile olacağız dimi"
"Evet haklısın"
afete doğru yaklaştım
" Gözlerin..." dedim ona
afette bana doğru yaklaştı
" Gözlerim mi?..." dedi oda çekingen tavırla
" Evet gözlerin kahve rengi gözlerin çok güzel senin kadar olmasada çok güzel"
afet bir adım daha attı
" Teşekkür ederim seninde gözlerinde çok güzel okyonus gibi"
elimi onun güzel yüzüne koydum kalbim hiç böyle hızlı atmazdı
"Bu okyonusta boğulmak istermisin?" dedim ona aklımdakini direk söylemiştim
"İstediğin okyonusta boğul istediğin ormanda kaybol
En sonunda toprağima gömüleceksin" dedi havalı büyülü bir şekilde
" Vay havalı sözler ha?" dedim ona
" Ne sandın yarr-" afet küfürünü bitir meden
elimle afetin ağzını kapatım şaşırmıştım ondan beklemiyordum
" Ssshhh ne diyosun sen hahahahha"
"Amo ben " afet konuşmadı elimi çektim
"Yaramaz kız " dedim gülerek
" Evet ben yaramazım " dedi oda bu kız belasını mı arıyordu lanet olsun onu çok pis öpmek istedim ama şuan pek aklı başında değildi o yüzden kendimi tutmalıydım herşeyin bir zamanı vardı hem onun da istemesi lazımdı şuan onu yalnız bırakmak içimden gelmiyordu içimde bir his vardı gitmemelisin diyordu ama kalmam doğru olmazdı hem belki sabah bana kızardı istemezdi belki
" Neyse şimdi sen uyu bende gidiyorum şu sarhoşluğun
Bı geçsin shsbnsne " dedim gülerek
" Tamam görüşürüz dray" dedi oda bana
" Görüşürüz afetim" dedim içten hatırlarmıydı bilmem ama ona afetim demek çok güzeldi...
odadan Çıktım derin bir nefes verdim ama bir yanım gitme diyordu ama gitmeliydim...

02:00

Saat gece yarısını bile çoktan geçmişti herkes uykudaydı ben hariç içimdeki yoğun dugular hisler yine uyumamı izin vermiyordu düşünceler susmuyor içimdeki kara his gitmemiliydim bir yanımda orda kalman doğru değil diyordu
kalbim içimdeki hisle daha hızlı atmaya başladı kahvemden bir yudum aldım gözümü kattım o geldi aklıma afet... Neden aklımdan çıkmıyordu sesi teni saçı gözleri hepsi aklımdan geçiyordu... gÖzüm kapalı düşünürken çalan telefonum gözümü açtım afet arıyordu korku doldu yüreğine kesin bişey olmuştu yoksa gece ikide neden arasınki beni hemen açtım telefonu
" Afet ne oldu iyimisin" dedim telaşlanma
" Draco" dedi ardından arkadan bir sesgeldi
" Seni öldürücem !" diye bağırdı biri korkuyla sandelyeden fırladım
" Duydunmu seni öldürecem! Mafedicem seni duydunmu!" diye bağırdı birdefa öfkeden gözüm dönmüştü yumruğu mu sıktım
" AFET NE OLUYOR ORDA İYİMİSİN O SESTE NE " diye bağırdım
" Draco kapıyı bir zorla açmaya çalışıyor ve bağırıyor !" dedi korkuyla ağlıyordu sesinden anlamıştım sesi titriyordu kapıya doğru yoneldim çıktım balkondan lanet olsun içimdeki sesi dinlemeliydim
"Tamam korkma ben hemen geliyorum telefonu kapatma sakın!" odadan çıktım ve onun odasına doğru koşmaya başladım
" Tamam çabuk gel lütfen "
efetin odasını gelmiştim ama kimse yoktu Kapıyı zorlayan her kimse artık
Gitmişti kapıyı yavaşça çaldım kapıdan ağlama sesi duyordum siktir! Kahretsin! Neden onu yalnız bıraktım ki?!
" Hey afet benim aç kapıyı iyimisin" Dedim sakince
kapı açıldı ğlamak yüzü kızarmıştır içim gitti onu öyle görünce kahretsin tanrı belamı versin neden onu yalnız bıraktım ki afet bana hiç beklemediğim bir şekilde sarıldı bi an kaldım öyle kapını ağzında kalbim hızlı atmaya başladı gülümsedim hemen ona karşılık verdim
" Hey hey iyimisin bak ben burdayım artık"
"Çok korktum ..." dedi burnunu çekiyordu
"Evet biliyorum güzelim ..."
hemen kapıyı kapattım ve içeri girdim
" Ben ne yaptım ki..."
"Sshh senin suçun yok ağlama ben burdayım " elimle göz yaşlarını sildim
" Ben burdayım artık güzelim tamam ağlama artım müstakbel kocan yanında güzelim" dedim gerçektem öyleydi hem aklı dağılsın istemiştim
" Te Allahım sende ne meraklıymışsın benimle evlenmeye" dedi yarım yumalak gülerken
" Aman canım olacak olan o ne var yani" dedim hafif sitemkâr şaka olsun diye ama öyleydi yani
" Neyse konumuz bu değil şuan" dedi oda sitemkâr bende ne diyeceğini bilemiyordum ama aklımdakini söylemem lazımdı iç sesimi dinlemeliydim
"Hadi gel benim odama gidelim bu gece seni yanlız bırakamam" diye odama gelmesini teklif ettim onu bul halde nasıl yalnız bırakabilir iyi ki ebni aramıştı yoksa diğerlerinin aklı başında değildi ya başına bişey gelseydi
" Peki tamam yanlız kalamayacağım"
Bir kaç eşya aldı yanıma odadan çıktık ve benim odama doğru yürüdük içindeki korku geçmemişti yürken kolumu omzuna kolumu attım şaşkınca baktı bana
"Merak etme" dedim devam ettim" ben yanımda olduğum sürece kimse sana kimse zarar veremez izin vermem" güldü ma bu gülümse sanki biraz acı doluydu gözleri dolmuştu sanırım onunda yaraları vardı
" saol dray..."
"Sshh ağlama artık ama göz başlarına değmez güzelim" dedim dolu gözlerine itafen
" Tamam burası benim odam"
" tamam peki" dedi masumca
" bak dediğimi yalnış anla yanımada her zaman ağlaya bilirsin gülebilirsin sinirlene bilirsin yada çocuklaşa bilirsin ayakkabılarını atıp şarkı söyleye bilirsin" dedim gülerek oda güldü
"Ama ağlam yerine gülmeni tercih ederim afetim hem sana söz o herifi bulduğum onu doğduğun pişman edeceğim " ben üzülmesini istemiyordum ama yanımda nasıl istiyorsa öyle olabilir isterse ağlasın isterse gülsün nasıl isterse öyle olsun
"niye duygulandın iyimisn yalnış bir şeymi söyledim"
"Hayır sadece şey ben hiç kimsenin yanında çamam ben özgür olmam yasak bana"
" benim yanımda özgürsün"
"Saol keşke ailemde senin gibi söyleseydi..." tiçim acıdı öyle dediğinde dediğim gibi hiç birşey dışardan göründüğü gibi değildi ailesi tamamen mükemmel değilid oda benim gibi yaralanmıştı onu yarasını değmek istemediğim için susttum odaya vardık ben kapıyı açtım
" Vay odan çok güzelmiş" dedi afet
"Teşekkür ederim " dedim gülerek
" Rica ederim" aklımda düşünceyi susturamadan ona sordum hem komik hem ciddi şekilde
" Tamam şurda kanepe var yatak çift kişilik istersen beraber yatarız hok çüş ayı dersen ben koltuta yatarım " dedim gülerek ne diyecek diye bekliyordum
" Hahah kocaman yatak ya beraber yatarım iki köşedinde ne olacak" dedi içim rahatlamış tı
"Tamam ozaman " dedim ve yatğa uzandık ve üstümü örtük onu reahatsız etmemeye çalışıyordum afet arkasını döndü ve gözlerini kapatım yani biraz alındım ama bişey demedim zaten asla başka birşey art niyetim yoktu afet derin bir nefes aldı iç çekti daha doğrusu
" Hey ne oldu iyimisin" sordum merakla
" Hiç sadece düşünüyorum
Daraldım gerildim bir tuhaf oldum" dedi onu anlıyordum bende tuhaf olmuştum zamanında kadınlarla ilişkiler yaşamıştım ama hiç böyle olmamıştı hiç bir kadınla uyumamıştım
" Seni anlıyorum ilk geçen ilk defa böyle birşey yaşıyorsun normaldir " deidim diyecek bişey fazla gelmiyordu aklıma
" Biliyomusun ben aslında yanlız yatmaktan nefret ederim yani
Bu yaşımda bile bazen annemle yatıyorum " şaşırdım20 yaşındaki kızın annesiyle yaptığını görmemiştim keşke bende şimdi nnemle yata bilsem gerçi çocukken yatmamıştımki şimdi yatayım...
" Gerçekten mi?" Dedim şaşkınlıkla
" Evet yani çocukluğumdan beri yanlız yatmayı sevmem
Ama işte 14 yaşından sonra artık yanlız yatmaya başladım babamda olucan anneyle yatamıyorsun o yüzden he en az 2 yastıl la yatarım çünkü hep sarılma ihtiyacı duyarım"
" Hımm anladım ama bak ben yanımdayım yanlız değilsin güzelim" dedim ona destek olmak isteyerek
" Ve şey" dedi utanarak
" Ve ne?" dedim merakla
" Yani biz bu gün yeni tanıştık ama şuan aynı yatakta yatıyoruz" dedi tabi rahatsız olması normaldi korktuğu içim yatmayı zor kabul etmişti zaten ama korkuyordu ve ben onu yalnız bırakamazdım
" Yani biraz tuhaf oldu ama eksik düşünüyorsun sen korktuğun için başına bir olay geldiği için burdasın ve biz nişanlıyız yani bu sorun olmaz ve ilk geceden anlarsınya yanlış anlama bir şeyler yaşan çok insan var yani utanmana sıkılmana gerek yok biz evlencek iki insanız bir çifttiz dimi" dedim onu rahatlatmak isteyerek
" Doğru biz bir çiftiz bu garip bi cümle ..." gerçekten garip durumdu
" Evet öyle yabancı bir durum ha?" İkimizde güldük
" Evet yabancı bir durum"
" Off of bu hayat çok garip değil mi?" dedim iç çekerek
" Evet çok garip "
Bı iki dakka sesizlik oldu
" Draco"
" Efendim" dedim ona döndüm
" Birşey söyliyeceğim ama gülmiyeceksin" merak etmiştim ne diyecektiki
" Tamam söyle" dedim
" Bana sarılırmısın?" dedi iki saniye şoka girdim beklemediğim birşeydi güldüm
" Tabiki gel böyle" dedim ona kollarımı açtım içimdeki mutluluk tarif edilemezdi
birbirimize sarıldık bedenlerimiz bir oldu saki huzur buldum ruhum ikizi bulmuş gibiydi kalbimde hissettiğim duygu inanılmaz tarif edilemezdi
" İyi geceler müstakbel karıcım" dedim ona içimden gelmişti
ikimizde güldük
" Sanada iyi geceler müstakbel kocacım " dedi o bana o kelimeyi söylediğinde öyle mutlu oldumki inanılmaz bir histi içimdeki boşluk tok oldu sanki sanırım ilk defa annemle babama teşşekkür etmeliydim ilk defa onların istediğini kabul edecektim maria afet elserinle müstakbel karım afetim le evlenecektim bir erkek evleneceği kadını ilk görüşte seçerderler ilk gözüne baktığında bende evleneceğim kadını seçmiştim sanırım bütün bunlar olmasaydı ben yine onunla evlenecektim ben kendi kendi kendime düşünürken afet uykuya dalmıştı düzenli nefes alıp veriyordu onu izlerken uzun zaman sonra bende kendimi deliksiz huzurlu uykuya bıraktım onun kollarında hzuru bulup uykuya dalmıştım bir süre sonra gece bittimiş onun yerine gündüz gelmiş ay batmış yerini güneş almıştı afet ile birbirimize sarılmış uyuyorduk ona sıkı skı sarmıştım neden bilmiyorum sanki elimden biri onu alacakmış gibi oda bana doğru dönük bana sarılmıştı kalbimde onunla bir sabaha uyanamanın huzuru mutluğu vardı bir eilimi saçına götürmüş okşadım yavaşça saçını okşadım farkında değildi belki ama hissetiği duyguyla gülümsedi uykusunda yda rüya görüyordu hareketlenme başlamıştı hemen gözlerimi kapattım ve elimj yerine koydum
Nefesimi düzene soktum ki uyuyorum sansın çenesini yukarı kaldırmış bana bakıyordu sesisce hissetim gözleri yüzümde sanırım dün tanıştığı adamla nasıl bu gün aynı yatakta uyanıyordu bunu düşünüyordu yüksek ihtimalle banada şaşırıyordu anlıyordum neden ona bukadar iyi davranıyordum onu düşünüyordu halbuki tamamen içimden geliyordu dakikalrdın yüzümü sesizce izlediği için dayanamayıp gözümü açtım ve daynamayarak konuştum
"Dakikalrdır yüzümü izliyorsun gururum okşandı "
Utanmışt hemende çok utanmıştı
" ne alkası var bende yeni uyandım" diyerek hemen savunmaya geçti
" tabi canım aynen ondan" dedim bende türkçe şaka yaptım en iyi ifade oydu çünkü
şaırmıştı
" sen türkçe espiri yaptın?" o hala inglizce konuşuyordu DÜn gece içtiği şarap viski ve biradan olsa gerek
" güzelim benim" dedim ona hafif baskın türkçe konuşuyordum
" evet?" o ise hala ingilizce konuşuyordu
" türk olan kim?"
"Benim"
"İngiliz olan kim?"
"Sensin"
"Ben hangi dili konuşuyorum?"
"Türkçe"
" sen hagi dili konuşuyorsun ?"
" ingilizce"
"Peki sence bu işte bir terslik yok mu?"
"Ne gibi?"
"Sen bir daha içme afet " dedim sitemkâr bir şekilde şakayla karışık
İkimizde güçlü bir kahaka attık hiç bir sabaha bu kadar mutlu uyanmamıştım sanırım maria afet elserin benim hayatımın neşesi olacaktı
Hatta okadar çok güldük en somumda gözünüz yaş aktı
" ay inamıyorum ya iki farklı dil konuşuyoruz ama anlaşabildik" dedi afet kahkaha arasından
" evet hadi kahvaltıya gidelim birtanem istersen tabi"
" tabi gidelim ama birtanem derken nerden geliyor bu samimiyet" dedi gülerek şaka yaptığını biliyordum tabili bende şaka yaprak ve utanması hoşuma gittiği için
" dün gece bana sarılırmısın dediğinden geliyor bu samimiyet ayrıca müstakbel karımsın unutma" dedin ona gülerek
" aman hemen başıma kalk iyiki dün gece korkmuştum hem şaka amaçlı söyledim alınma"
" neyse canım be alınacam hadi güzel pijamalarını çıkarsa kahvaltıya inelim ama bende gelicem ve kapıda bekleyeceğim ve artık tek başına kalamazsın burda benimle kalmalısın" onun tek başına kalmasına izin veremezdim kendimden başkasınada güvenemezdim
" tamam zaten bu saaten sonra tek başışıma kalabileceğimi sanmıyorum neyse sen giyin üstünü ben giyinirim" dedi
" sen banyoya gir ben o sırada giyinmiş olurum" dedim o banyodayken hemen giyinirdim
" puff çok üşeniyorum ya neyse en banyoya gidiyorum"
" bende seni bekliyorum dedim ona"
"Tamam10 dakkada çıkarım"
"Rahatına bak saat daha yedi dersler onda başlıyor"
" gerçektenmi?" dedi şaşırmış bir şekilde
" evet? TÜrkiyede fazla geç?"
" evet saat yedi buçuk sekiz gibi başlıyor"
" fazla erken değilmi?" diye sordum geçekten fazla erkendi ne gerekvardı yarış atı yetiştirir gibi öğrencileri darlamaya
" evet erken bazen hava aydınlanma olurdu biliyormusun?"
" yok artık neyse konu ne ara buraya geldi ya sen banyoya gir hazırlan sonra odana gidip hazırlanman lazım"
" yo odama gitmeme gerek yok akşam aldım ya yanıma"
" a tamam ozaman"ozaman akşam kıyafet aldığını unutmuştum
" bak banyoda gördüm ikimiz yüzümüz yıkayalım sonra ben giyinirim" diye teklifte bulundu aklım yattı çünkü yüzümü yıkamam lazımdı
" tamam ozaman" beraber banyoda elimizi yüzümüz yıkadık yalan söylemyeceğim bana böyle yakın davranması hoşuma gidiyordu ve ona yakın olmak içim ona karşı sanki yılardır sevgilimiş gibi bir his vardı sanırın afet afetim annemle babamın benim hayatıma kattığı en iyi en güzel tek şeydi onunla tanışmadan önce sinir vardı kalbimde öfke daralıyor kabim ama şimdi heycandan tutkudan arzudan sevgiden atıyordu hayatta süprizlerle dolu dedikleri bu olsa gerek afet şaşkınlığını gizleyemiyordu bir erkek olarak böyle düzenli olmam onu şaırtmıştı biliyordum
" inanamıyorum draco bunu beklemiyordum yalan söylemeyeceğim"
" ne olduki?"
" yani bu kadar bakımlı olmana şaşırdım cilt bakımı rutinin bile var"
" sağlığım için sağlık önemli ve bakımlı olmayı yüzümün temiz olmasını parlamasını seviyorum kirli kirli gezemen ayrıca bunlar sağlık için gerekli
Değilmi? Güneş ışınları zararlı leke olsun istemiyorum" gerçektende öyleydi niye kendime bakım yapmayayım ki ki iyi bir imaj için görünüş önemlidir
" vay be her erkek senin gibi olsa keşke benim temizliktir bakımdır vasasttır biraz babam eh annemin zoruyla yüzüne su değdiriyor"
" haha ciddimisin?"
" evet biz türkküz türk erkekleri genelde bakım nedir bilmezler herahlde yüzde doksan dolusu cilt bakımı nedir bilmezler hatta ayağını sildiği havlu yüzünü silerler"
Kahkaha attım ama gerçekten ayağımı sildiğim havluyla yüzümü asla silmezdim
" inamıyorum ölürüm daha iyi senin gibi müstakbel karım varken ben nasıl olurda bakım yapmam yanına yakışmam lazım değilmi?" çapkınca gülümseyip göz kırpktım
" ba sen şımardım" dedi gülerek
" şımar şımarmaksana gülmek kadar çok yakışıyor hep gül ve şımar"
" oooo sen bana yanmışsın" dedi gülerek türkçe güldüm ama canım biraz onu kıskandırmak istedim ne tapki vereceğini bana karşı duygu hissedip hissetmediğimi anlamak istedim çünkü bir kadın bir ekeğe aşık olacaksa kıs asüre içinde olurdu
" yok canım ne alakası var ben her kıza söylerim böyle şeyler " dedim
" ne diyordun sen ya?!" diye çıkıştı hemen ani tepki vermişti sinirlenmiş kıskanmış beni amacıma ulaşmış ona doğru yaklaştım ne yaptığını ve benim ne yaptığımı fark etmişti ona iyice yaklaştım gülüyordum uzun boylu bir kadındı ama benimde boyum hayli uzundu yanımda çocuk gibi kalıyordu yüzümü yüzüne eğdim e boy farkını kapattım "şaka yaptım ama sen beni kıskandınmı?" dedim sırıtarak yanaklarıda kızarmıştır kesinlikle benden etkilenmişti ustanın daha güzel oluyordu
" yooo ne alakası" var dedi kendini kurtarmaya çalışarak
" alaksı var"
" hayır yok" benimle inatlaşıyordu ve bu hoşuma gidiyordu
" evet var" dedim üstüne basa basa
" sadece sinirlendiğim için ani tapki verdim" dedi utanrak utançtan zor konuşuyordu
" beni kıskandığın için sinirlendin" dedim gülerek
" hayır sadece her kadına" sözünü kestim
" kadınlar umrumda değil" umrumda değilidi
" ama az önce söyledin" utunaıyordu ve kekeleme ye başladı
"az önce söylediğim kelimelerde umrumda değil" değildi
" şey bunu söylediğin kadınlar"sözünü kestim bir daha
" tekrar söylüyorum kadınlar umrumda değil"
" bende kadınım" dedi bu sefer yüzü net sesi sorugulayıcı şekilde.
Güldüm yüzüne daha da yaklaştım taki aramızda bir nefeslik mesafe kalana kadar okadar yakındık ki nefeslerimiz birbirine karışıyordu gözlemi gözlerine kitledim çok güzeldi gözleri acaba biliyormuydu kalbi çok hızlı atmaya başlamıştı öyleki farkında değildi ama gögüs kafesi hızlı bir şekilde inip kalkmaya başlamıştı çok yakındık bnimde kalbim okadar hızlı atıyorduki kulaklarımda çınlıyordu ateş basmıştı lanet olsun bende şuan utanıyordum utanmak ve ben aklım çok bulanıktı
yutkundum yavaşça ben yutkunurken gözleri bir saniyeliğine adem elmasım kaydı
yavaşça fısıldayarak konuşmaya başladım
" senin dışındaki kadınlar benim müstakbel karım sensin senin dışında hiç birşey umrumda değil umrumda olan tek kadın sensin" bir kez daha yutkundum bir şey söylemedim söyleyemedim nefeslerimiz birbirine karışıyordu nefesini ağzımımda hissedebiliyorum ve yüzlerimiz birbirine çarpıyordu tenini tenimde hissediyordum
" ve..." dedim zorlukla şuan konuşmak nedense okadar zorduki
"ve..." dedi oda benim gibi bir şey ve o an aklımdan ve kalbimden geçenleri dilime döküldü
" ve değer verdiğim ilk ve tek kadınsın birlikte uyuduğum ilk ve tek kadınsın beni güldüren mutlu oldum mutlu eden ilk ve tek kadın hatta insansın kalbimin ritmini ve mantığımı bozan ilk ve tek kadın sensin..." aklımdan kalbimden geçenleri dilime dökmüştüm döndü kaldı bişey demedi e normal karşıladım belkide inanmamıştı normal tabi dün tanışmıştık bende neden bu kadar Bi anda böyle yoğun duygu hissediyordum
"ben..." dedi kaldı diyecek bişey bulamamıştı onu daha fazla germek istemiyordum
"ve bunu bukadar kış sürede yapmayı başardın" gülüm ve istemesemde geri çekildim
Banyonun kapısına yüneldim
" nereye?" diye sordu merakla
"üstünü giyinmen için çıkıyorum ma istersen kalabilirim tabi beni için sorun olmaz " dedim ve göz kırptım suratı kızardı kekeleyerek konuşmaya başladı
" ne diyorsun tamam çık hadi ben acıktım ve kahvaltıya inmek istiyorum"
" tamam tamam bekliyorum seni "dedim ve çıktım kapıyı kapattım
gözlerimi kapattım ve sırtımı duvara yasladım kedi kendime
"ben ne yaşadım " diye mırıldanırken banyodan efektin kısık sesini duydum
" az önce ne yaşadım ben" diye mırıldandı kendi kendine yüzümde gülümseme oluştu
İstümü giyiniyorum bir türlü ne giyinsen karar veremedim en son altıma bir kumaş pantolon geçirdim üstüme beyaz tişört güyecektim derken banyonun kapısı açıldı
afet şok içinde kaldı alışık olmadığım bir şeydi bu engel olamadan bedenime takıldı gözü
ama hemen hızlıca arkasını döndü " ay pardon benim boşluğuma geldi" güldüm bu halleri hoşuma gidiyordu "önemli değil sen müstakbel karım değilmisin ne olacak görmemen gereken bir şey yok utanmana gerekyok" dedim e öyleydi
"yoo ne utanması plaja gittim ben hiç olmasa ne utanacak" dedi mantıklı bir açıklamayla ama hareketleri öyle demiyordu dudaklarımı birbirine bastırdım tişörtümü giyinmedim onun yanına gittim arkasında durdum elimi omzuna koydum
" zaman bana doğru döne bilirsin"
"tamam" dedi bana doğru dönü ama bana bakmıyordu bakamıyordum daha doğrusu utangaç kız halbuki dün onun odasını hiç utangaç gibi değildi gözleri arada vücuduma kayıyordu ama utancından hemen geri çekiyordu aslında dediği gibi plajda da erkekler böyle gezerdi ama sanırım şuan aklından bir takım farklı şeyler geçiyordu çünkü utanmasından belliydi beni böyle görmek hoşuna gitmişti ama bu hoşuna gitmemişti merhaba elimi çenesine koydum yüzünü kaldırdım
"beni böyle görmek istiyorsan söylemen yeterdi " yanakları kızardı
"ne alakası var saçmalama " dedi sertçe çıkışarak haklıydım
"yüzün öyle demiyor ama" dedim gülerek utanarak şuan içinden bana küfür ettiğine adım kadar emindim çünkü onu sinirlendirmiştim
" nediyorsun ya of üstünü giyinirmisin hadi gidelim"
" iyi tamam öyle olsun"
üstüme beyaz tişörtümü geçirdim kemer taktım beyaz yarı spor klasik ayakkabı geçirdim pişti olmuştuk oda benim gibi giyinmişti siyah kumaş pantolon beyaz klasik tişört yarı spor yarı klasik beyaz ayakkabı giyinmişti çok uyumlu görünüyorduk
" hey draco şuna bak pişti olmuşuz " dedi gülerek
" hey evet şuna bak yanıma gelsene Bi " elimle çağırdım onu yanıma geldi aynada kendimize baktık
"şuna bak çok iyi görünüyoruz" dedi gerçekten harika görünüyorduk
" evet çünkü müstakbel karım ve ben harika bir çiftiz" gülümsedi
"diyorsun"
" dedim bile hadi yemeğe gidelim"
"tamam" dedi ve aşağa kahvaltıya indik
" ooo kimler gelmiş Maria iyimisin" dedi elaris
" ah neler oldu Bi bilseniz" dedi afet
oturduk ve olanları anlattık herkes şok olmuş ve korkmuştu

saat 16:00

afeti odaya getirmiştim eşyalarını almasını için başmagistar ile konuşmuştuk kamera kayıtlarına baktık ama bom boştu hiç birşey yok bu hoşuma gitmemişti sinirden vücuduma ağrılar girmişti sonrasında 4 derse girmiştik öğle arsında çocuklarla konuşmuştuk okadar odaya geldik telefonuma mesaj geldi babamdan şaşırmıştım uzun zamandır babamla doğru düzgün konuşmuyordum anneminz oruyla meraba meraba afetin yanında onunla konuşmak istemdim babamın ne diyeceğini tahmin edemiyordum
" afet sen gir ben iki dakika tuvalete gidip gelicem olurmu "
"tamam yakışıklım " dedi bana şaşırdım bazen arsızda olabiliyordu güldüm
" hmm senin o ağzını neyse ben gidiyorum"
odama gittim odamız çok yakındı zaten kapıyı kapattım babamdan çağrı ve mesaj vardı mesajı açtım

lucen V.
beni ara konuşacağımız şeyler var annen için o istiyor onu kırmak istemezsin değilmi?

aşağılık herif acaba bu dünyada kendi babasından benim kadar nefret eden bir insan varmıdır ? herzaman annemden vurur zaten şerefsiz herif
onu aradım

"alo?" sesi hala aynıydı geberip gitse üzülmezdim
" alo"
" merhaba oğlum" oğlummuş sikik herif
" ne var?"
" biraz kibar ol selam ver bari nasılsın de ben senin babanım bunu unutuyorsun"
"bunu unutmak ne münkün ve ben kibar olun maya değecek insanlara kibar olurum sen kibar olunmayı hak etmiyorsun anladınmı ?! annemin hatırına seninle konuşuyorum diye kendini bişey sanma annemin gözünde kral olabilirsin ama benim gözümde hiç bir şeysin sokaktan geçen bir insandan farkın yok benim için"
" ay ne üzüldüm çok nankörsün cidden senlerce sana baktım ben ve babanım ben senin biraz saygı "
"güliyim bari sen beni sinirlendirmek içinmi aradın? yediğin yumruğun tadı damağındamı kaldı ve terar söylüyorum saygıyı hak edene gösteririm ben "

"hmm peki bu saygıyı evlenmem diye ortalığı yıktığın maria elsein mi hakediyor ?"
" SEN NE DEMYE ÇALIŞIYORSUN ADİ HERİF?!"
"bütün okul hatta büyücülük dünyası sizinle çalkalanıyor salak oğlum ben bilmezmiyim ha? evet seni tebrik ederim oğlum güçlendin benden habersiz kendi şirketini kudun koca bi servetin var mafya babası gibisin ama benide unutuyorsun"
" BANA BAK ADİ HERİF NE SÖYLİYECEKSEN SÖYLE KES NE İÇİN ARADIN "
"tamam oğlum sakin sadece söylüyorum sadece hekes sizi konuşuyor gerçekten işk gün aynı odada kalmanız muazzam yani evlenmem diye ortalığı yıkan sen hiç bir kadına değer vermyen sen ne olduda maria slytherine değer verdin onunla okulda nasıl iki günde yıllardır sevgiliymişşiniz gibi bu kadar yakınsınız "
"onun ismi maria afet elserin ! türk o ! onun iki ismi var gerçek ismi afet ! ",
" bak sen iyi öğle olsun ah lanet türkler nasıl olduda soyumuza karıştılar anlamıyorum"
" sen kendine bak önce afet harika bir insan aileside öyle ayrıca türkler bunca yıldır gayet iyi ve köklü insanlar afet bir kere bile ne arkadaşlarına ne bana ingiliz olduğumuz için müslüman olmadığımız için tek bir şey söylemedi o ingilizlerden okadar zorbalık ırkçılık yaşamsına rağmen müstakbel karıma saygı göster!"
" bak sen müstakbel karım ha? "
"kes senini benim hayatıma karışma hakkın yok!"
"tamam bak oğlum aramız pek iyi olmadı " güldüm
" pek mi?"
" tamam hiç iyi olmadı ama bunu söylemeliyim "
" neyi? konuş be adam artık!"
"bak bir erkek evleneceği kadını ilk görüşte seçer kalbinde onu görür görmez hisstiği duygudan anlar bunu şimdi görüyorum ki sende anlamışsın"
" bunu söylemek için mi aradın beni " beni dinlemedi konuşmaya devam etti
" annenle bizde öyleydik oğlum bizde annenle ilk geceyi beraber geçirmiştik "
" hop ne diyorsun sen?! ağzını topla "
"yalnış anlıyorsun aklın neden cinseliğe çalışıyor biz annenle ik tanıştığımız gün sabaha kadar konuşmuştuk okuldaki en güzel kızdı onu gördüğümde onula evleneğimi anlamıştım sabaha konuşmuştuk bıkmadan saatlerse iki üç şişe şarap bitirmiştik ve omzumda uyuya kamıştı güneş doğarken " sessiz kaldım bir şey söylemedim derin bir nefes verdim o devam etti
" omzumda uyuya kaldığında güzelliğini izlemekten ben uyuyamıştım omzumda uyurken yeni doğan güneşin ışı yüzüne vurur ken o derin uykuda annen okadar güzel görünüyordyki o günden sonra anneni hiç bırakmadım ama anlıyorumki gelinim maria afet ile sende öyle olcaksın eminimki oda seni öyle sevecektir "
" eee bu kadar mı bunu söyleyecektin yani ?"
" annen seninle gelinimizi evimizde görmek istiyor "
" hayır olmaz yıllardır o eve girmedim ve girmeyeceğim "
" iyi öyle olsun "
" kaptıyorum işim var"
" iyi görüşürüz " telefonu kapattım odadan çıkacaktım ki gene telefonum çaldı afet arıyordu açtım hemen
" afet ne oldu iyimisin " öksürük sesi gelidi öksürüyordu korktum
" draco öhö öhö yangın" zorlukla öksürürken konuşmuştu lanet olsun
" AFET AFET HEMEN GELİYORUM !" diye bağıdım hızlıca onun odasına doğru koştum duman koridora bile yayılmaya başlamıştı herkes oradaydı lütfen kütfen ona bişey olmasın onu yeni buldum kaybedemem
kapıya geldim herkes öylece durmuş hiç bişey yapmadan bakıyordu koridorun ucunda magistarları gördüm elimi sinir öfkele saçlarıma geçirdim
" NİYE BEKLİYORSUNUZ SİZ NASIL YARDIM ETMEZSİNİZ ONA ?!"
" SAKİN OL DRACO DUMANDAN YAKLAŞAMIYORUZ GÖRMÜYORSUN?!" dedi cayric
hiç düşünmeden o an kapıya doğru gittim kapıyı açmaya çalıştım ama açılmıyordu aklıma kilit açma büyüsü geldi ama valserin Aevara'da öğrencilerinin odasının kilitlerinde güvenlik amacıyla işe yaramazdı o basit büyü bu kilitlere işlemez tek çaresi vardı oda kapının kırılması duman benim de ciğerlerime dolmaya başlamıştı harry uzaktan bağırdı
" DRACO KAPI KİLİTLİ KIR ŞUNU " ardından hemira bağırdı
" KAPI HİÇ BİR TÜRLÜ AÇILAMIYOR !"
" BİLİYORUM BANA AKIL SATMAYIN!" kapıyıa tekme atarak kırmaya çalıştı kapı bile ateş gibiydi zorlula kapıyı kırdım içeri daldım her yeri ateş sarmıştı yerde nerdeyse bilincini kaybetmiş yatıyordu o an dünya başıma yıklıdı alevleri umursaman hızlı bir şekilde onu kucakladım kalbime hançer saplanmış gibiydi kendi canım umrumda değildi yeterki ona bişey olmasın afet yarım yamalak gözleri açılıp kapanıyordu arkamı döndüm ve o an sırtımda bir acı hissettim acıyla inledim sırt yanmıştı am umrumda değilidi odadan hızlıca
" ÇEKİLİN ÇEKİLİN ÖNÜMDEN!" onu taşırken aklımı yetirmek üzereydim baş magistar arselion bağıdı
" onu revire götürün hemen ! "
" aman tanrın bu nasıl olur !" dedi magistar elenya gözleri artık tamamne gidiyordu
" yetiştim merak etme sevgilim iyi olcaksın " afetin bilinci artık tamamen kapan mıştı
" HAYIR HAYIR AÇ GÖZLERİNİ AFET AÇ LANET OLSUN!" insanlar etrafı sarmışlardı herkes ne olduğunu bakmaya geliyordu
" ÇEKİLİN YOLUM DAN TANRININ CEZALARI ÇEKİLİN"
onu hemen revire götürdüm sedyeyle aldılar hemşireler onu götürken yanına gitmek istedim am beni içeri almadı onu bir odaya götürdüler
" hey bende gircem bırakın!"
" hey onu iyiliği için burada kalman gerekiyor " dedi hemşirelerden biri
cayric le haylen beni kolumdan tutyordu
" BIRAKIN LAN BENİ BIRAKIN "
" HEY SAKİN OL VLAERİON " dedi haylen
" SAKİN OL DEME LAN BANA AFET ORDA CAN CEKİŞİYOR SEN SAKİN OL DİYORSUN!"
" TAMAM ANLIYORUM AMA SİNİR KRİZİ GEÇİRMENİN MARİYA BİR FAYDASI YOK"
" ONUN ADI AFET" diye bağırdım bian herkes sesizce durmuş bana bakıyordu
" ONUN GERÇEK ADI AFET! O AFET BENİM AFETİM ANLADIN MI? "
"TAMAM SAKİN OL" dedi hemira
" NASIL SAKİN OLUYIM HA ?! LAFA GELİNCE YOK ARKADAŞIM YOK KARDEŞİM AMA AFET ORDA YANARKEN SADECE IZAKTAN BAKIYORDUNUZ!"
"SAÇMALOYIRUN DRACO O BİZİM KARDEŞİMİZ ZATEN " dedi lunaria sinirle sanelyelere tekme attım
" draco sırtın ..." dedi lunaria sırtımın acısını hissetmeye başladım ama kalbimin acısı daha çok tu
"hemşire lütfen dracoyada bakın!"
" istemiyorum"
"saçmalama draco maria için "
"iyi tamam "
şimdiki zaman

draco sinirli gergindi olayları anlatırken bilmediğim bir şeyi öğrendim draconun sırtı beni kurtarırken sırtı yanmıştı ama bunu bana hiç söylememişti üzülmüştüm bana niye söylememiştiki draco bütün soruları cevapladı iki gün içinde olan bütün olayları anlattı ses kayıt cihazını kapattılar
" evet soruları cevapladığınız için teşekür ederiz"
" şimdi size neden bu kadar detaylı soru sorduğumuzu anlatayım sizin odanız yandıktan sonra odayı inceledik ve bazı şeyler bulduk odanız nasıl bu kadar kolay ateşe verildi düşündünüz mü?"
" ne oldu daha doğrusu ne buldunuz ?!" dedi draco sert sesle
" odaya önceden hemen kolay alev verilebilmesi için çok bilinmeyen bir düzenek kurulmuş diyebilirim "
" FFB o değilmi ..." dedi draco
" evet efendim"
" o nedir ?"
" FFB yani flame fragment bomb (alev parçası bombası ) bir kişinin bir yeri batlatmak daha doğtusu yangın çıkarmak istediğini düşünün bu düzenek önceden yakmak istediğiniz yere düzeneği çok büyük bir incelikle kurarsınız çok büyük teklonajik bir patlayacıdır ama bu patlayacı patlama şeklinde çalışmaz direk yangın çıkartır önceden bir cihazla kontrol edilir ya zaman ayarla aktif edelirir yada yakalacak yer izlenip istediğiniz yerde yangın çıkartırsınız yani biri çok daha önceden sizin odanızı yakmaya karar vermiş bu yüzden aurela grevain tan çok şüphelenmiyoruz ama yinede belli olmaz tabi "
"yani daha önceden biri odama girmiş düzenek kurmuş ve beni öldirmeye çalışmış doğrumu anlıyorum "
" evet efendim ve odanızda kameralarda vardı o yüzden bir şey fark ettinizmi diye sorduk "
" tamam peki bir iz bulunmadımı FFB herkes kullanamaz sıradan bir insan FFB ne olduğunu bile bilmez "
" vet efendim bunu biliyoruz o yüzden araştırmalarımız devam ediyor "
"ama nasıl olur aklım almıyor bu FFB nin izi falan olamazmış?"
" bizde onu araştırıyoruz efendim merak etmeyin"
" artık söyleyecek bişey kalmadı siz güvende kalın artık biz gidelim "
hepimiz kapıya doğru yöneldik sır katili timinden michael bana doğru döndü ve konuşmaya başladı
" merak etmeyin kraliçem her iyi her iyinin bir kötü tarafı ve 4 yanınız zindanda olsa istersen özgürlüğün ışığını bulursun" kraliçemmi kraliçem kelimesi bana çok tuhaf geliyordu evet bir nevi kraliçe sayılırdım ama ne biliyim bi garipti anlarsınız ya hani tamam kağıt üzerin draco ile ikimiz mevzun olunca mevkimiz kral ve kraliçe oluyorduk öyleydi zaten ama 21. yüzyılda ne biliyim garibime gidiyordu
onlar odadan çıktı sonra sonra biz çıktık onlar hemen gözden kayboldu nasıl olduysa çok hızlılardı bir dakika yada daha az bir süre onlar gittikten sonra sessiz kaldık sonra draco lafa girdi
" bak gördün mü ? sana sorun geçecek demiştim"
" evet söylemiştin ama söylemediklerinde varmış" dedim imalı tabiki soracaktım durdum oda durdu bana sorgulayı şekilde baktı ve öyle konuştu
" afetim ne demek o şimdi?"
" ne demek olduğunu biliyorsun neyi söylediğimide gayet zekisinbunu ikimizde biliyoruz " iki kolumu göğsümün altına bağtaştırdım
" afetim güzelim bana ne söylemek istiyorsan söyle ? senden saklıyacak bişeyim yok"
" tamam neden bana beni kutarırken yaralandığını söylemedin? " derin bir nefes verdi
" üzülmeni istemedim çünkü seni gerçirdiğimiz bu kısa sürede okadar iyi tanıdım efte sana her baktığımda kendi görüuorum saki aynı kişiyz ama cinsiyetimiz farklı sana bunu söylediğimde kendi suçlayacaktın bunu okdar iyi biliyorumki çünkü aklından geçeni biliyorum şuan bile benim yüzümden oldu diyorsundur içinden ben olsaydım bende öyle derdim çünkü zaten ikimizde pisikolajisi pek iyi değil bunu söyleseydim kendini suçlaycaktın ben bile seni orda yalnız bıraktığım için kendimi yiyip bitiriyorum"
" tamam peki anlıyorum aslında haklısın bende olsam aynı şeyi yapardım "
" iyi ozaman beni anlamdığına sevindim sadece üzülmeni istemedim "
" biliyorum çok acıdımı ?"
" kalbimin acısı daha büyüktü..."
"üzgünüm ..."
" üzülme senin suçun değildi hem öyle büyük bir şeydeğildi "
" draco sır katili timi de ne senin bu konuda bilgi sahibi olduğunun farkındayım FFB ne onu biliyorsun?" draco etrafa baktı
" bunu güvenli bir yerde konuşmalıyız" dedi ve beni kolumdan tuttu zaten okulu tanımıyorum bazı koridorlardan geçtik ve beni duvar yasladı ikimiz çok yakındık
" draco ne oluyor? napıyorsun"
" sus sadece güven " duvarda belirli yerle dokundu ve duvarda bazı taşlar hareket evet duvar hareket ediyordu bir tuş gibi bişey çıktı draco tuşa parmağını koydu ve duvar dahada hareket etti açıldı yarıldı karanlık bir koridor çıktı ortaya
"benimle güven bişey olmayacak" elimi tuttu ve o koridora doğtu beraber yürümeye başladık elimi sıkı sıkı tutuyordu kori dorda yürüdük arkamızdan duvar kapandı yürüyorduk
"draco duvar kapandı ne oluyor
" merak etme en güvenli yerdesin seni küçük evime götürüyorum" birazdaha yürüdük ve bir kapı vardı draco kapıyı açtı ve gözlerime inanamdım çok güzel bir oda vardı onümde karşı duvar tamamen camdı bir mazara vardı okadar güzelidiki ağzımı açamadan kafamı tavana kaldırdın
" aman allahım bu da ne?" dedim kendi kendime draco bana gülerek bakıyordu elimi bırakmadan diğer eliyle kapıyı kapattı tavan tamamen camdı ve içersi okadar güzeldi bir yatak vardı herşeyi simsiyah okadar güzel görünüyorduki odanın kalan üç duvarı vardı sağ duvarda banyo ya gittiğini düşündüğüm bir kapı vardı ve solduvarda küçük bir mutfak içeri girdiğimiz kapını olduğu duvar vadı birde ortada bir kapı sağ duvar tarafında birde orta boylu bir duvar vardı ve birde üstünde kocaman bilgisiyarı olan büyük çalışma masası gün batmak üzereydi ve o tamamen cam tavan o kadar güzel görünüyorduki
" işte burası benim okuldaki sığanağım küçük sırrım "
"draco burası çok güzell inamıyorum ama insanlar bu camı göremiyorumu?"
" hayır dışardan cam olarak değil okulun tuğlası görünüyor "
" ama bu cam tavan nasıl yaptın bunu "
" bebeğim okulun en üst katındayız şuan "
"doğru unutmuşum ay inanmıyorum draco burası yağmur yağınca ne çok güzel oluyordur" dedim heycanla
" evet güzel oluyor " ona biraz sinirli gibi bakış attım trip attım yani
" hay güzelim ne oldu şimdi?" dedi biraz gergin
" kim bilir buraya kaç kızı getirdin!" yüzündeki sorgulayıcı gergin ifade gitti gülerek
baktı bana
" bi kere afetim buraya hiç kimseyi götürmedim özelliklede kız kadın manasında gözünde okdar çapkınmıyım ben?!"
" hiç kimseyi getirmedinmi ?" güldü kafasını salladı hayır manasında
" kimseyi getirmedim." dedi gülerek
"hiç mi?" güldü kafasını sallası yine ona doğru döndüm
" kimseyi yani dostlarını bilemi?" kafasını salladı
"dostlarımı bile ."
"kızda getirmedin?" güldü hatta bu sefer sesli güldü
"hayır getirmedim?"
" söylemedin mi peki?" kafasını sallladı birdaha
" hayır söylemedim."
" tek bilem ve gören bilen benim yani?" güldü gözlerini kaptıp güldü ttutğu elimle beni kendine çekti çok yakındık yüzlerimiz göğüslerimiz birbirine çarpıyordu
çıkladı
" kıskançlığına bayılıyorum evet ilk gören ve bilen sensin sen sormadan birkez daha söyliyim sadece sen ve ben biliyoruz afetim."
"hmm nasıl yaptın bunu peki "
"orası bana kalsın "
"iyi peki üzümünü ye bağını sorma diyorsun" bunu türkçe söylemiştim
" evet aynen öyle "
"ne için yaptın burayı şaka maka kızları etkilemek için yapmadın heralde " dedim gülerek
" evet kızları etkilemek için yapmadım tabiki etkilemek için uraştığım tek kadın sensin ve burayı çalışmak gizli güvenli olmasını istediğim işlerimi şirketlerimi işlerimi yapıyorum online toplantılarım falan anlarsın işte burası hem kimse bilmediği için çok güvenli hemde ultra lux güvenlik önlemleriyle tabiki "
" anladım bazı gizli dosyalarınıda burada tutuyorsundur şimdi"
"yani evet zeki müstakbel karım benim " dudaklarımın birbirine yaklaşmıştı
ama onu elimle durdurdum
" hey ne oldu?"
"konumuz bu değil şuan valerion sana bir soru sorduğumu ve sonra güvenli yer idye beni buraya getirdiğimi hatırlıyorum "
"peki tamam "aramızdaki mesafeyi biraz açtık ama hala yakındık
"evet bakalım anlat "
"öncelikle o olay olduğun yangın çıktığında delirmiş gibiydim sen baygın olduğunda kucağımda bilincini kaybettiğinde bende aklımı kaybettim iç sesimi dinlemeliydim ama seni orda yalnız bıraktım "
" niye kendini bukdar suçluyorsun ki anlamıyorum senin yaptığın bir şey değildi yıldızım..."
" aslında orda san yalan söyleğim için kendimi suçlu hissediyorum"
"yalanmı ? ne yalanı?"
" orda aslında tuvalet için gitmedim ben odama"
" ne için gittin ? "
" babam bi anda mesaj attı bana şerefsiz herif babamla aramda olanları ilişkimizi biliyorsun şarşırdım onunla senin yanında konuşmak istemedim babamla olan aramızda olan o şeyleri duyupta hakkımda yalnış düşünmeni istemedim bazı inlarla göre ben kötü bi insan oluyorum çünkü "
" seni anlıyorum insanlar boş boş konuşurlar ne dedi baban özle değilse ?"
"yok canım sana özelimmi olur benim eh işte sizin tabirinizle bok bok konuştu yok siz ne yakınsınız öyle bütün okul sizi konuşuyor yok ben senin babanın senin için onu yaptım bunu yaptım bana saygı gözter dedi bende sinirle cavap verdim oda saygıyı evlenmem diye ortalığı yaktığın kadınmı hak ediyor dedi evlenmem dediğin kızla yakınlığına bak falan neyse işte bir erkek evleneceği kızı ilk görüşte seçer falan annemle geçirdikleri ilk geceyi anlattı umraım maria afet geilimde seni sever falan dedi okadar "
" okey anladım zaten senin tuvalete gitmediğini anlamıştım başka bişey olduğunu"
" nasıl anladın?"
"birincisi sevgili müstakbek kocacım bi anda telefonuna mesaj geldi ve gerildin suratın düştü ikincisi tuvalet benim odamdada vardı draco ordada girebilirdin değilmi?" güldü
" doğruya aniden onu unutmuşum "
" neyse sorun değil orası seni anlıyorum aynı şeyi bende yapardım zaten "
"canımsın afetim "
" sende benim canımsın yıldızım ama bir sorum daha vardı sır katili timi"
draco dondu kaldı cevap veremedi onun için zordu ama terslik vardı orda onun bakışlarını gördüm terlik vardı
" cevap ver draco neden susuyorsun!"
" sana anlatmam gereken şeyler var..." dedi içime korku salan o lanet cümle
" anlat ozaman "
" şuan yapamam kendimi buna hazır hissetmiyorum akşam odamızda anlatacağım söz daha önce bu konuyu nerdeyse kimseyle konuşmadım izin ver kendimi bir iki saaat hazırlıyım lütfen" korkmuştum gözlerim dolmuştu
" drcao ne oluyor ?"
" afet ..." dedi gözünü kapattı güzümden bir damla yaş düştü herşey ağır geliyordu artık derin bir nefes aldı gözünü açtı ve bana baktı öyle bir baktıki bana öyle bir huzur vardıki bir his veriyorduki insana elini yüzüme koydu baş parmağıyla
sildi gözümden akan yaşı
" güzelim... ağlama ama ben sana kıyamam ki yapma lütfen ağlama ben daha çok üzülüyorum sesin titriyor yapma " beni kendine çekti sıkıca sarıldı bende ona sarıldım
" senin sisinin titremesin gözlerin dolmasın kıyamam için parçalanıyopr sen hiç korkma akşam bol bol konuşacağız tamammı ?"
" tamam söz ama ..." kafam göğsüne dayalıydı saçımı okşuyordu
" ama ?"
"draco ben seni ilk defa böyle gördüm "
"bakışlarını gördüm "
"draco bana her şeyi anlata bilirsin biliyorsun değilmi?" derin nefes verdi
" biliyorum güzelim biliyorum söz senden bişey saklamyacağım " eliyle çenemden tutdu başımı kaldırdı göz yaşlarımı sildi birkez daha
" sen haka ağlıyormusun bakıyım " çocuk gibi omuz silktim gülü ve ban bian şarkı söylemeye başladı
" kara gözlerinden bir damla yaş düşünce güzel yüzün yanakların ıslanır kara gözlerinden bir damla yaş düşünce hüzün keder yüreğime yaslanır ...."

"draco.... "

" sen ağlama... bir damla göz yaşın yeter. sen üzülme gülüm... "

" draco..." dedim bir daha o devam etti

"gece gökyüzünden bir damla yaş düşünce bahar gelir tüm çiçekler ıslanır...
kara gözlerinden bir damla yaş düşünce... hüzün keder yüreğime yaslanır...
sen ağlama bir damla göz yaşın yeter sen üzülme gülüm gamzende güllerim bite yolarıma taş koysalar geleceğim gözölerinden yaşlarını sileceğim... "

"draco ... " dedim birdaha gene dinlemedi gülümsedi göz yaşlarımı sildi

" sen ağlama bir damla göz yaşın yeter sen üzülme gülüm gamzende güllerin biter...
yollarıma taş koysalar döneceğim gözlerinden yaşlarını sileceğim.."

gülümsedim bende " peki tamam ağlamayacağım"
" aferin kızıma "
" haha sesinde çok güzel ama ..."
"bir tek sana ramızda kalsın"
"tamam peki her zaman isterim ama " güldü
"tamam afetim ne zaman istersen"
mesaj geldi telefonuma
" be şuna bi bakayım "
"bak bakalım bizimkiler başlamıştır "
" hemiradan mesaj gelmiş"
" demiştim" güldüm mesajı açtım

" maria napıyorsunuz ne oldu ders bitti siz hala yoksunuz?"

" sorma stresten öleceğim "

" ne oldu afet korkutma insanı "

" merak etme ve korma gelince altırım "

" tamam gelin sizi merak ettim "

" tamam nerdesiniz ?"

" biz ortak salondayız sizi bekliyoruz "

"tamam geliyoruz"

bıkkın şekilde dracoya baktım oda bana baktı ne oldu dercesine
" artık gitmeliyiz"
"tamam gidelim bu arada afet"
" merak etme bu odayı kimseye söylemem " birazmahçup bir ifadeyle bana baktı
" yalnış anlamadın değilmi " dedi küçük çocuk gibi, gülümsedim
" merak etme güvenlik açısından olduğunu biliyorum ve aslında bu yaptığın bana da mantıklı geliyır bence " gülümsedi
"hmm peki sence neden ? "
" hmmm bence en büyük özelliği hem güvenlik hemde bence gücün korunması için "
"gücün korunması içinmi ?"
"evet yani diyelimki bir düşmanın var ki var yani bi anlamda senin tam olrak gücünü bilmemesi iyi birşey draco senin en çok sevdiğim yanında bu elini gizli tutmayı biliyorsun herkese herşeyi anlatmıyorsun yani beni bile şaşırtıyorsun senin karşındaki kişinin senin herşeyini bilmemesi iyi bir şey gerçekten bazen bazı şeyleri dostunun bile bilmemesi iyi birşey özel diye birşey var senin için bu güzel seninde benim hakkımda bilmediğin şeyler var mesala"
"benim gibi düşünmene sevindim peki benim senin bilmediğim ne sırların var sevgili müstakbel karıcım?" dedi gizlemediği merakla gülümsedim
" zamanla öğrenirsin tek serseri sen değilsin benimde yaptığım bazı şeyler var "
"hmm öyle olsun bakalım zaman la öğreniriz "
"aynen öyle ben nasıl zamanla öğreniyorsam "
"pekii ozaman yan sanayi annelerimiz ve babalarımız bizi çeneleriyle öldürmeden gidelim " ikimizde kahkahaya boğulduk
" tamam hadi yan sanayi ebeveynleri bekletmeyelim " draco telefonundan kamerayla koridoru kontrol etti güvenli olduğuna inandığımız sıarada hızlıca çıktık ve koridordan duvarda bianda çıktığımız kısımlarıda kontrol ile sildik tabi baya güvenliydi ben telefonu yürürken elime aldım bir daha hemira yazdım

"hermira sana bir şey soracağım "
"tabiki sor?"
" sır katili timide ne ?"
"sır katili timi ne alaka ?"
" baş magistarın yanında olan o iki adam vardı ya? "
"evet?"
" onlar bize sır katili timindeniz dedi oda sorguya çektiler garip tiplerdi bu sır katili timi kimsenin bilmediği şeyler anlattı benin odamdaki yangınla ilgili falan ses kayıt cihazıyla kaydetiler her şeyi yok siz olduğunuzu onaylıyormusunuz falan demeler"
" bizide sorguya çekcekler dimi?"
"evet öyle dediler benmi gerizakalıyım yoksa herkes benden bişeymi saklıyor?"
" olurmu öyle şey gel ben sana detaylıca anlatırım merak etme senin bilmediğin bir sır yok ortada sadece bilmediğin polis teşkilatı gibi birşey "
" tamam geliyoruz"
" tamam bizde bekliyoruz" telfonu cebime koydum
" bir şey mi var?"
"hayır sadece hemira olayları merak etti ne geç geldiniz diye sorunca olanları yolda gelirken konuştuk falan dedim "
" tamam iyi yapmış ikimizin kendimize has bir sırrı var artık "
"evet draco"
"efendim afetim "
" bir daha oraya gidecekmiyiz meraktan soruyorum" güldü
" tabiki sen ne zaman istersen gideriz ama özellikle yağmur yağdığı zaman gideceğiz yağmur üstümüze yağıyor ama biz ıslanmıyoruz gibi olacak " dedi hevesle
" ay çokk güzell heycanla bekliyorum ozaman "
hızlıca ortak salona gittik oturduk bizimkilere herseşi anlattık FFB düzeniğini sorguyu ama odayı es geçtik o aramızda kaldı tabiki
" peki tamam şimdi şu sır katili timi ne biri anlatsın artık "
" abartılcak pek bişey değil bakanlığa bağlı özel polis gibi bişey tim işte " dedi rowen hemira lafa girdi
" hayır rowen yanılıyorsun sır katili timi bakanlığa bağlı değildir sır katili timi hiç kimseye hiçbir şeye bağlı değildir onlar büyücü dünyası tarihi kitabında anlattılar tüm gerçekliğiyle ama kitap kaldırıldı ama kitap kaldırlmış ama kitap yasaklı kütüphanede bir kopyası var okumuştum nasıl diye sormayın " kahvesinin son yudumunu içti ve dam etti
" 20 yıl gibi bir süre önce kuruldu bizim bildiğim bu tabi marcus jones tarfından kuruldu o başlarda normal bir çocukmuş babası büyü bakanlığında çalışıyormuş annesi ise bir büyücü değilmiş melezmiş yani, hikayeye göre büyü bakanlığı hoş olmayan işler yapıyormuş tam ne olduğu bilinmiyor ama babası bunları ortaya çıkarmaya çalışmış annesi ile birlikte annesi büyücü olmayların dünyasında bir savcııymış ve kocasının büyücü olduğunu bilirmiş hatta marcus jones sır katili timinin kurucusu annesi ilk başta normal okula gitmesini istemiş ama sonra valserin aerveraya gitmesini kabul etmiş iki yıl valserin aerverada okumuş iyi bir öğrenciymiş "
" sonra ne olmuş?" dedi merakla haylen
" asıl felaket buradan sonra başliıyor iki yıl sonra zorbalık görmeye başlıyor çünkü hem bir melezmiş hemde annesi ile annesinin konseyin sırlarını hikayeye göre yapılan pis işleri ortaya çıkarmaya çalıştığı öğrenilmiş ama konsey onu bir hain olarak göstermiş sonra 2 yılı bittiğinde evdeyken konseyin onların evine adam göndermişler hapise atmak için ozaman marcus jones annesi ona dolaba saklanmasını ve ne olursa olsun çıkmamasını söylemiş ve bakanlık annesi ile babasını karşı koymak ve saldırmak bahanesiyle öldürmüş sonra marcus jones ne yaptığı bilinmiyor ama tek bilinen nasıl olduysa güçlenip 10 yıl sonra 23 yaşında sır katili timinin kurmuş olması aslında sır katili timi ilk başta bakanlığının sırlarını kurulmuş ama zamanla adeleti sağlamak en başta yer almış nasıl olduysa yasal ingiltere askeri gibi olmuşlar büyücü olmayanların dünyasında normal asker olarak biliniyorlar sır katili timi ingilterenin en güçlü askerleri oldular ve bakanlıktan daha üstünler hala bakanlığa araştırdıkları söylüyor ama asla olayların iç yüzünü bilemeiyoruz özellikle tarih konusunda zaman mekan tarih özellik marcus jones in yaşı tam olarak bilinmiyor hepsi tahmini bir hesaplama "
" bilmemeniz daha iyi böyle olayların içi yüzünü normal insanlar asla bilemez ve bilmelide asla kaldıramazlar..." son cümleyi kullanırken bana bakmıştı ne demek istediğini anlamıştım ama herşeyi bilmeliydim herkes sesizce birbirine bakıyor sanırım azda olsa bir kısmını onlarda biliyordu ama dracoya bırakıyorladı doğru olanda buydu zaten
" peki kurucuya ne olmuş?" dedim merakla ortamı dağıtmak için
" tahmini 7 yıl yada daha uzun zaman önce ortadan kayboldu kimisi öldü diyor kimsi saklanıyor ve bakanlığa karşı çalışıyor kimisi onu bakanlık yok etti diyor yada başka düşmanı kesin bir bilgi yokadam yıllar önce sır oldu kayboldu "
"ay tüylerim diken diken oldu" dedi rowen
"bu hiç hoşuma gitmedi " dedi cayric
" benim,benimde hiç hoşuma gitmedi " saat baya ilerlemişti akşam yemeği gelmişti ve
ve akşam yemeğini yemek için yemek salonuna giitik yemeklerimizi aldık ve masaya oturduk
"çoçuklar benim aklıma takıldı konsey gerçekten kötü şeyler yapıyor olabilirmi?" dedi fısıldayarak haylen
" gerçekten olabilirmi acaba ? " dedi nevan fısıldayarak
"ben imkansız diye bir şeyin olmadığına inanırım" dedi hemira kısık sesle konuşuyorduk
" size birşey söyleyeceğim konsey bi anlamda siyasi birşey değilmi sonuçta " dedim
" yani evet " dedi draco
"işte böyle yüksek levelleri olaylarda tehkile bölümler kaçınılmazlardır... ama bu hiç hoş olmaz tabi" dedim fısıldayrak
" neyse çevremizde imsanlar böyle konuları daha fazla konuşmayalım " dedi draco
" haklı" dedim ve yemeğimizi yedik ve odalrıma gittik
odaya girdik draco kapıyı kapattı ve koltuğa oturduk
" seni dinliyorum bak herşeyi rahatlıkla ve güvenle analatabilirsin ben seni asla yargılamam "
" saol afetim iyiki varsın..."
"sende yıldızım..."
"bak afet ben yıllar öne sır katili 16 yaşında sırkatili timindeydim yıllarca sır katili timde askerim" dedi tamam bu kadar beklemiyordum şaşırmıştım
" ne?"
" bak sakin ol ve beni dinle tamammı her şeyi anlatacağım herşeyi açıklaya bilirm "
"tamam dinliyorum" draco derin bir nefes verdi ve anlatmaya başladı
" ben yıllarca sır katili yiminde görev aldım ve bir çok şey yaptım afet" derin bir nefes aldı gözlerini kapattı sonra devametti
" ben bir katilim afet insan öldürdüm ben sen bir katili sevebilecekmisin ?"
o an herşey durdu zaman saat herşey durdu kalbim bile durdu sanki ama aynı zamanda kalbim son surat atıyordu
" bundan dört yıl önce hayatımı değiştriecek bir karar aldım ozamanlar hayatta olan kardeşim gibi olan dostumla" o an kendimi toparladım zorlukla konuştum
" dört yıl önce ne oldu draco..."
" dört yıl önce ..."

4 yıl önce draco elserin valerion ağzından


Valserinin büyülü büyük koridorların yürüyordu aklımda endişe ve şüphelerle hayatım öyle bir hal almıştıki artık ne zaman nerede me olacağını bilemez hale gelmiştim bi anda evimden ayrılmıştım bir çok kişi için yirmi yaşımda evden ayrılmak çok normaldi hatta geç bile kalmıştım ama ben türktüm Benim ailem türktü Ve biz geneleklerine bağlı bir aileydik ve bende böyle büyümüş ve bundan da şikayetim yoktu Ben evimi odamı seviyordum sonra bi yandan yıllarca gelmeyi beklediğim büyücülük okuluna gelmiştim diğerleri on bir yaşından beri burdaydı Ama ben yirmi yaşımda gelmiştim buraya biraz garip geliyordu tabi sopnra bi anda nişanlı bir kadın olmuştum zaten nişanlıydım ama omu görünce sanki bu zamana kadar değilmiş gibi geliyordu onu görünce onunla yakınlaşınca bu duyguyu daha çok hissetmiştim sonra onunla tanıştığım ilk gün onunla aynı odada kalmaya başlamıştık bu tabi birazda benim güvenliğim için birazda birbirmize karşı duyduğumuz ilgiden kaynaklıydı hala neden diyordum kendime neden ? Özellikle benim gibi onun gibi bir insanın özellikle benim gibi diyeceğim ama bu konularda ikimiz aynıydık ikimizde ailerimize bile güvenmezdik ama draco aile konusunda çok daha az güven sahibiydi benim en azımdan ailemle yaşadığım az da olsa güzel anılarım vardı ama o annesiyle bile aralarında bağ yoktu bu yüzden erken yaşta hayata aıtlmış kendi özgürlüğünü kazanmıştı her fırsatta kendini geliştirmeye adamıştı aslın bu pekte onun tercihine bağlı değildi başta ailesi ve kader bunu ona şart koymuştu be bu duyguyu yaşamadım ne hissettiğini tam bilemem yalan yok ama size bakma zorunluğu bile olsa bi kişi parası ve gücü yada size sağladığı şeylerden ötürü size baskı yapıyorsa türkiyede biz buna getirdiği ekmeği yüzüne vurmak deriz kendi başının çaresine bakmyı öğrenmek zorunda oluyor insan ve bu insanı çocukluğumun gençliğini istediği gibi yaşayamadan olgun bir yetişkin olmak zorunda kalıyordu bu yüzden zamanla yaşayarak düşe kalka büyümek yerine direk yetişkinliğe geçmişti hata yapmaya eğlenmeye zamanı olmamıştı okulda arkadaşlarıyla bile evlendiğini tam olarak kendini serbest bıraktığını görmemiştim bunu anlıyordum çünkü bende aynı şeyi yapıyordum çocukluktan gelen bir şeydi kendi ailemize bile içimizde oluşan güvensizlikten kaynaklıydı en yakın arkdaşlarımızdan bile tereddüt duyardık ailem bana neden20 yıl boyunca hiç görmeden nişanlılık yaşıdığımızı hiç anlatmamışlardı güvensizliğimde buradan kaynaklanıyordu hatırlıyorum çocukluğum hayal meyal gizli saklı kavga ederler ne olduğunu tam bilemiyorum ama bunlar sıradan kavgalar değildi ama bir kavgaları aklımda kalmıştı beş altı yaşlarımdaydım evde ablam abim yoktu okuldalardı sanırım yada öyle bişey asla unutmadığım şeylerden biride evde etraflarında kimse yokken kavga ederlerdi ablamla abim belkide hiç kavga ettiklerini görmemişlerdir ben odamda oynıyordum sonra sesler duyduğumu hatırlıyorum kavga sesleri kortuğumu hatırlıyorum babamla annem birbirlerine bağırıyordu sesizce merdivenlerden aşağı indim merdivende oturmuştu beni fark etmemişlerdi sessizce izledim onları
" YETER ARTIK YETER SUS BEN BİLNİYORMUYUM?!" sesleri evi inletiyordu
" NİYE SUSUYIM NİYE O BENİM EVLADIM ONA KARŞI NASIL SUÇLULUK DUYUYORUM BİLİYORMUSUN?" diye bağırdı annem babam şiddetle sehpanın üstündeki vazoyu aldı ve duvara fırlattı cam vazo tuzla buz olmuştu çicekler ve içindeki su etrafa dağılmış " YETER BUNU SÖYLEYİP DURMA BENİM ÇOCUĞUM DEĞİLMİ SANKİ NALET OLSUN O BENİN OĞLUM DEĞİLMİ HA AMA NAPAYIM HA SİKTİĞİMİN KADERİNE BÜYÜSÜNE KARŞI KOYAMIYORUM YETER ARTIK SIRLARINDAN SIRLARIMIZDAN BIKTIM SİKTİĞİMİN BÜYÜSÜ KÜÇÜCÜK ÇOĞUMU MAHKUM ETTİĞİ YETMEDİ BİRDE OĞLUMUZU..." sinirle bağırıp orta sehpayı devirmişti annem babama yaklaştı ikiside ağlıyordu ama annem daha çok ağlıyordu babam ise daha çok kendini durdurmaya çalışıyordu ama göz yaşlarını engelliyemiyordu " BİRŞEYLER YAPALIM BÖYLE OLMAZ BEN DAYANAMIYORUM!" babam iki eliyle yüzünu sıvazlamıştı
" NE YAPAYIM? HA SÖYLE BANA NE YAPAYIM SENİN BABAN O PİSLİK AİLE YÜZÜNDEN OLUYOR BİDE ÇOK ZEVK ALIYORMUŞCASINA BİRDE YARIN TOPLANTI YAPACAĞIZ ORORBU ÇOCUKLARI BU VALERİONLARIN EBESİNİ SİKECEĞİM BİR GÜN BENİ DELİRTİYORLAR" babam anneme doğru yaklaştı
" benimle artık herşeye ben sebep olmuşum gibi konuşma benimle ben zaten deliyim beni delirtme elimden birşey gelmiyor işte napayım çocuklartımız için fedakarlık yapmak zorundayız..." annem eliyle yüzünü kapattı ve koltuğa oturdu artık yükseksesle ağlıyordu "! BİLİYORUM ama anneyim ben anne ! Evlatlarım benim herşeyim!" babam derin bir nefes aldı ve annemin yanına oturdu ve anneme sarıldı annem hala elleri yüzünde ağlıyordu
" ağlama artık biz neleri atlattık bizim çocuklarımız onlar afet şimdiden gücünü belli ediyor sadece oda değik hepsi öyle sende biliyorsun"
" evet öyle..." dedi annem içini çekerek
" tamam şimdi göz yaşlarını sil biliyorsun her şeye dayana bilirim ama senin anlamana dayanama karıcım " annem Elini yüzünden çekti sakinleşmişti acının arasında gülümsedi " tamam peki..."
"He şöyle evidence toplamam lazım çocuklar anlamasın "
" evet haklısın" baba la annem kafalarını merdivene çevirmişti ve sonunda beni görmüşlerdi bambamla annem yerinden endişe ile fırladı
" afet!" dedi babam bana endişe ile gelirken
"Kızım!" annem endişe ile gelirken sonrası çok bulanık yarım yumalak zaten hatırladıklarımda pek salıklı değildi belkide ben yalnış hatırlıyorum bazıları mantıklı geliyordu malfoy demişti sanırım ailerimiz tanışıyordu kendimi bu bataklıktan çıkarmak istedim çünkü teoriler düşünceler şüpler beni aklımı buladırıyordu aklımı bulandıran bir şeyde dracoydu o ilk gördüğüm zamanı hatırlıyorum onu ilk gördüğüm de sanki kemiklerim vücudumdan birşey geçti elektirikmiydi bilimiyorum
Ve oda bana karşı aynı şeyleri hissetmişti nerden mi biliyordum? Sadece bana söylediği için değil hissetirdiği için bana karşı konuşması beni bazen erkeklere karşı koruması beni hep desteklemesi diğer kadınları hiç umursaması diğer kadınlar onu etkilemeye çalıştığında onlara hiç karşılık vermemesi benim varlığımı belli etmesi benim aklımdan geçeni ben söylemden anlaması gergin olduğumu anlaması heyecanlandığımda çok konuştuğumu anlıyordu öfkenlendiğimide bazen içime kapandığımı kendimi ve ekendimi sakinleştirmek için müzik dinlediğimi biliyordu
Sinir krizleri geçirdiğimde ani öfke patlamalarımı anlıyor vebunu anlayışla karşılayordu ve beni sakinleştiriyordu sığanacak bir limanım olmuştu beni hiçbirşey
söylemeden Anlayabiliyordu ve herşeyden öte benim içinb ölümü göze almıştı
beni alevlerin içinden çıkarmıştı başka bir insan yapmazdı yaşadığım bir çok şeyi tahim edebilirdim hatta biliyordum artık yalnız olacağımı mesala ama ölüm tehtitleri alacağımı odamın ateşe verileceğini ve dracoya bu denli bağlanacağı bilemezdim istemsizce gülümsedim şu durumda gülümsedim şu duruömda gülümsedim evet draco ile beraber el ele tutuuşmuştu baş magistar ve o iki iri adamı takip ederek yürüyorduk kulağıma eğildi sessizce
" afetim neye gülüyorsum öyle?" gülümsüyordu
" gülüyormuydum farlında değilim" hala gülüyordum
" gülmende sıkımtı yok ama..." yürürken konuşuyorduk
"Ama?"
" ama büyüleniyorum bak daha çok aşık oluyorum sana kendimi kontrol edemiyorum" alla bak sen"
" evet sen öyle güzel gülünce beynim birtek dudaklarına odaklanıyor bebeğim yalnız olsaydık şuan çoktan dudaklarına yapışmıştım" dedi sıratarak gözlerimi kocaman açtım yanımızda insanlar olduğu için bağıramandım sesisce konuştum
" Valerion!" derin bir nefes aldım
" seni gebertirim şu durumda dediğine bak ya azgın teke!" draco güldü kahkaha atmmak için zor tutut kendini
" tamam tamam kızma şaka yaptım! "
" şakanın sırasımı!?"
" tamam tamam bişey demedim farz et ama neye bulduğunu merak ettim"
" aslında Kendimi düşüncelere gömdüm öyle bi çocukluğum gittim aklıma nedense annemle babım ettiği bir kavga geldi değişik şüpheye düşürdü beni kavgaları onu bi kendi kendime düşündüm ve normal bir kavga dedğildi çok şiddetli ve hem annem hemde babam ağlıyordu babam ağlıyordu düşüne biliyormusun?"
" garipmiş istersen anlatabilirsin"
" burda değil odaya geçince anlatırım"
" tamam peki "
neye gülüdüğüme gelince ordan aklım ilk tanıştığım zamanda gitti öyle güldüm"
Dracoda gülümsedi elimi bırakltı kolunu omzuma attı
" evet ilk ellerimiz birbirine değdiği an tutuşma değildi aslında tokalaşma tanışmaydı
Ama elektirik çarpmıştı hatırlıyormusun?"
" evet unutmak münkünmü?
Merak etme herşey yoluna girecek ben yanındayım"
" biliyorum yıldızım"
"Muhtemelen aurela grevain ile ilgildir merak etme germe kendini"
" biliyorum da işte hayatım hatımız öyle bir hal aldıkı ne olacağını tahim edemiyorum"
" haklısın aslında ama yine stres gerginlik bunlar zararlı sakin kalmaya çalış"
" peki tamam denerim" bana iyi gelen müzikti onu dileyemiyordum stresimi atıyordum ama şuan tabiki müzik dinleyemezdim şuan o yüzden parmaklarımı oynuyor ve çatlatıyordum draco tabiki beni anlamıştı herzamanki gibi parmaklarımı çatlatırken draco elimi tutmuştu baş parmağıyla elimi okşadı ve gözlerimin içine baktı anlamlı şekilde bakışları çok şey anlatıyordu tapma diyordu canını acıtma diyordu tamam anlamında kafamı salladım artık geçen süreden sonra baş magistarın Odasına varmıştık baş magistar arselian koltuğuna oturdu iki iri adamda baş magistar arselian masasının yanında durdu ustündekiler biz askeriz diye bağırır cinstendi bizde sandelyelere oturduk baş magistar konuşmaya başladı
"Evet draco ve maria şimdi bu arkadaşlar sır katili Timinden bakanlığından maria senin aldığın ölüm tehtitleri aurela yaptığı şeyler odanın kitlenmesi ile ilgili bunu yapanı bulmak için sorgu yapcaklar arkadaşlarınız nerdeyse okuldaki herksesi tamam" sır katili timide neydi ilk defa duyordum korkmuştum Endişelenmiştim
Draconun yüzüne baktım sinirli ve gergin yüzü atabildi ama ben anlardım tıbkı onun beni anladığı gibi kafasını bana çevirdi sorun yok dedi bakışlarıyla
" peki tamam her soruyu cevaplarız"
"Tabi cevaplarız " dedi dracoda benim gibi sır katili timi neydi ilk defa duymuştum hala şaşkınca bakıyoırdum askerler biri lafa girdi
" evet merhaba bay valerion bayan elserin ben sırkatili timinden jake buda micheal öncelikle yaşadığınız olaylar için geçmiş olsun ve yanı zamanda tebrikler mağlum nişanlısınız size birkaç soru soracağız ki düşmanın kim bulalım"
"Tabi sorun umarım bir an önce bulursunuz" sakin kalmaya çalışıyordum ma içimdeki seside susturamıyordum içimdeki ses bu sırkatili timiyle daha çok uğraşacağız diyordu hiç konuşmayan çok sert ve ürkütücü duran diğer adam cebinden bir cihaz çıkardı muhtemelen ses kayıt cihazıydı Ve konuşmaya başladı "merhana jake in de dediği gibi biz sır katili timindeniz şimdi bu bir ses kayıt cihazı şuandan itabaren herşey kayıt altına alınacak" dedi ses kayıt cihazını başlattı
Adı jake olan asker konuşmaya başladı
" Elserin varisi draco elserin valerion olduğunuzu doğruluyormusunuz ?"
"Doğruluyorum " dedi draco kesin ve net yüzündeki ifade bana gösterdiğinden okadar farklıydı ki sanki başka biriydi yanımda oturan koca adam soru soran adam bana doğru döndü ve banada aynı soruyu sordu
" peki siz elserin vârisi maria afet elserin olduğunuzu doğruluyormusunuz?"
" evet doğruluyorum" gerginlik patlaycaktım
"Tamam konuştuğumuz herşey güvenlik ve gizlilik amacı ile kayıt altına alınacak onaylıyorumusuz ?" Draco bana sorun dercesine kafa salladı yüksek ihtimal draco sır katili timi ne biliyordu ban biraz fazla rahattı bana göre tabiki onagüvendim zaten onaylamaktanda başka şansı yoktu zaten saklayacak bir şeyimde yoktu bu sorgugunun kayıt altına alınmasının bana bir zararı olmaycaktı
"onaylıyorum"
"onaylıyorum"
" tamam peki şimdi buraya ilk geldiğiniz günden bahsedelim o gün ne oldu?"
Derin bir nefes aldım ve anlatmaya başladım
" okulum ilk günü başta herşey normaldi yemek falan yedik kahve içtik okuluna ilk geldiğim günün sabahı işte draco ile tanıştım arkadaşlarımla sohbet ettim bana vers anlattılar havdan sudan konuştuk sonra beraber bir piknik yerine gittik arkadaşlarla eğlendik sonra okula döndük draco ile beraber odaya gittik"
" peki o zamana kadar bir şey fark ettiniz mi? birinden rahatsızlık duydunuz mu? "
" hayır hiç farklılık yoktu kimseden de rahatsızlık yoktu ama tabi herkes bana biraz garip bakıyor muhtemelen kişilşiğimden kaynaklı işte türk olmam yirmi yaşında verselin aurvera'ya gelmemden kaynaklıdır normal karşıladım"
" peki oday draco ile birlikte gittiğini söylediniz doğru anladım dimi?"
" evet piknikte döndüğümüzde odaya yani eski yanan odama beraber gittik."
" peki bunun bir nedeni varmıydı neden odaya beraber gittiniz? Bİrinden rahatsızlık duyduğunuz için miydi ?"
" hayır herhangi birirnden rahatsızlık yada şüpheden dolayı değildi arkadaş gurubumuzda elserin olan sadece ikimiz varız ve diğerleri çok sarhoşlardı ayrı bölüme bana eşlik edecek kadar iyi durumda değiller di bu düşenecek kadar Bilinçlide değiller bir tek draco ile ben içememiştik hemde odalarımız Birbirine yakındı birlikte baş başa vakit geçirmek istedik birbirmizi tanımak istedik okadar yani başka bir neden yok "
" peki odaya kadar beraber gittiniz draco bey odanıza geldimi? Berabermi girdiniz odaya?" soruları beni geriyordu
" evet odaya beraber girdik."
" beraber odada ne kadar süre kaldınız acaba? lütfen yalnış anlamayın."
"Tamam sorun değil draco odada tam olarak ne kadar süre kaldığımızı hatırlamıyorum ma çok kısaydı en fazla on beş yirmi dakika sürmüştür sonra draco odasına gitti." draco tepki ile lafa girdi
" hadi ama bu çok saçma imalarınız sizin prosördörlerinizi çok iyi bilirim ben bu sorularının çok saçma!? Bu sizde biliyorsunuz!" şaşkınca dracoya baktım sanırım düşüncem haklıydım draco hakkında daha öğrenecek çok şey vardı
" evet efemdim bu konuda haklısınız prösodörlerimizi bildiğiniz gayet iyi biliyoruz ama atladığınız bişey var bu prosedörler normal şartlarda normal kişilerde geçerlidir siz olayını normal ve basit birşey değil normal insanların yaşadığı saçma yalan olaylar şakalar mevzu bahis değil bunu sizde iyi biliyorsunuzki skt normal basit olaylarda devreye girmez durum ciddi. İzin verir seniz anlatacağız evet anlıyorum müstakbel eşinizi korumak istiyorsunuz bizimde etmemiz bu yönde"
" peki ciddi olan nedir!?" dedi draco tam anlamıyla burnundan soluyarak ne zman bu konu açılsa başıma gelenleri hatırlıyor ve çok sinirleniyordu şuan neden sinirli olduğunu anlıyordum sorular çok gericiydi ve ben istemsizce drcaonun görmediğim yüzüne şaşırıyordum
" draco bey sorularımmız Bitince açıklaycağız lütfen bize izin verin maria afet hanım"
" evet dinliyorum"
" bu odada beraber kaldığınız sürede beraber ne yaptınız acaba?" dracoya baktım öyle bir bakıyorduki dama şimdi öldürecek Dedim sonra bana baktı yüzündeki ifadeyi sildi ve güzel bir gülümseme gönderdi
" şey sadece konuştuk aslında birimizin telefon numaralırımızı almadığımızı fark ettik telefon numaralarımızı aldık biraz konuştuk üstün körü odaya göz gezdirdik ben odaların küçük bir ev gibi olduğundan falan bahsettim sonra saat geç olduğu için birbirime iyi geceler dedik ve draco gitti"
" peki anladım odada bir gariplik fak ettiniz dah önce görmediğin bir şey ? "
"Hayır"
" peki odaya draco bey odadan çıktıktan sonra siz ne yaptınız eşyalarını yerleştirdinizmi?"
" e hayır bir kaç eşya bile çırkaramdım elimi yüzümü yıkamak için birkaç malzeme çıkardım yüzümü yıkadım ve sadece pijama çıkardım üstümü değiştirdim ve uyudum"
"Anladım tehtidi uyuduktan sonra sanırım uykunuzda aldınız dimi"
" evet öyle oldu"
" tehtit kısmını bize anlatırmısınız?"
"Tabi hemen uyumuştum anlattığım gibi sonra uykumun rasında yüksek sesle uyandım odamın kapısını kitlemiştim hersman yaptığım Bişey ve ilk defa yabancı bir yerde uyuyordum yatağımdan sıçrayarak uyandım ilk başta yüksek sesle kapım çalıyordu önce telefonumdan sahte baktım saat gece 02:00'dı kim o diye sordum kapı daha sert çalmaya ve zorlaya başkadı kapı kulunu hareket ettiğini hatırlıyorum biraz kez daha sorumdum kimsin sen dedim sorda kapıyı birden kırmaya çalışmıştım bildiğin ve sözel tehtide başladı Ben korkup dracoyu aradım "
" peki sözel tehtidinde tam olarak ne dedi?"
" ben dracoyu aradım önce draco açtı afet ne oldu iyimisin dedi ben sadece sonra kapıyı çalan kişi bağırmaya seni öldüreceğim dedi önce sonra draco bağırdı telefondan afet ne oluyor orda iyimisin dedi ben korkuyla ağlamaya başlamıştım draco biri kapıyı zorla açmaya çalışıyor dedim draco tamam ben geliyorum korkma ben hemen geliyorum telefonu kapatma sakın dedi ben tamam bir dakika sürmeden kapıyı zorlayan kişi gitti draco geldi kapıyı çok hafif çalmıştı hey afet benim iyimisin dedi kalktım kapıyı açtım sonra içeriye girdi ben kötü etkilenmiştim kapıyı kpattı ve beni sakinleştirmeye çalıştı beni teselli etti sakinleşmek için havadan sudan konuştuk sonra beni yalnız bırakamayacağını O gece odasında kaldık bende artuk yalnız kalmak istememiştim "
" anladım o durumda ilk dracoyu aramışsınız neden acaba?"
" öncelik nedenim telefon numarası yeni kaydettiği en başta duruyordu o yüzden elim ilk ona gitti ve zaten diğerlerin sarhoştu arasaydımda açmazlardı. "
" anladım ertesi gün peki"
" ertesi sabah kahvaltı falan oldu akşama kadar sonra başagistara söyledik sonra akşam oldu ben eşyaları almak için odaya gittiik draco lavoboya gitmesi gerekti kendi odasına gitti sora kapım bi anda kapım kapandı kilitle ve yangın çıktı sonrası bende bulanık ve biliyorsunuz zaten"
" evet efendim teşekkür ederiz şimdi draco bey o gün yaşananları birde sizin ağzınızdan dinleye bilirmiyiz?"
" tabi evet o iki gün...."
10/09/2024

Saat 05:00'i gösteriyordu gece iki saat ya uyumuştum ya uyumamıştım zaten geceleri uyku bana haramdı kendimi yormuştum spor yapmıştım sinirimi çıkarmak için ama nafileydi artık güneş duğuyordu bünyem buna alışık huzurlu bir uyku uyumayalı seneler olmuştu çocuktum en son rahat bir uyku uyuduğumda canımın acısı artık dinmez bir hale gelmişti elimdeki koyu kaveyi yudumluyordum yeni doğan güneşi izliyordum bu gün bende bir güneş gibi doğacağımı hissediyordum bu gün evleneğim insanla yani nişanlımla maria afet elserin ile tanışacaktım yıllarca onu göreceğim anı bekledim sadece yasaktı onu görmem senelerce görmedim neden olduğunu anlamadım gelecekte onunla evlenecek onu görmem tanımam neden yasaktı? onunla tanışmayı bekledim ilk başta senelerce karşı çıktım evlenmeyeceğim dedim hayatıma kadınlar sokmaya çalıştım ilişkiler yaşadım yaşamaya çalıştım Ama olmadı yapamadım hiç bir kadını sevemedim sırf aileme inat olsun diye yapmıştım zaten ne annem ne babam ikisiylede aram hiç iyi olmadı doğrusu hiç kardeşim de olmamıştı olmasını istemezdim benim yaşadıklarımı yaşasın istemezdim kalbimde hiç dolduramadığım bir boşluk vardı o yuzden bir kardeşim olsun istedi bir yanım ama olmaması daha iyiydi 16 yaşımda aile evimden ayrılmadan önce son birkaç gün
Annem ve babamla çok şiddetli kavga ettmiştim asla unutamıyordum o kavgayı ama unutamdığım oda değilidi... Annemin beni hiç bir zaman savunmayışı babamın bana uyguladığı şiddet tamam fiziksel şiddet fazla uygulamadı ama uyguladığı pisikolajik şiddet fiziksel şiddetten çok daha ağırdı ki hiç fiziksel şiddet uygulmadığını da söyliyemezdim çocukken döverdi beni onları pek umursamazdım ama beni okadar çok aşağılardıki bu artık zamanla dayanılmaz bir hal aldı ....
Annemde beni savunmazdı baban o boşver alttan al der geçerdi ve bi kere hiç unutmam annem mağdem babandan bu kadar nefret ediyorsun ozaman desteğinide almayacaksın kendi başının çaresine bakacaksın demişti annem bana bunu söylediğinde 13 yaşımdaydım ozaman internete de erişimim sayesinde kendimi geliştirdim sürekli nasıl para kazanırım diye bakıyordum çünkü babam parası üzerinden üstümde güç sağlıyor bana kölesiyöişim gibi davranıyordu çocukluğumdan beri sen bir valerionsun valerion Lara layık olacaksın diyerek beni her türlü kursa derse göndermişlerdi yazılımımı daha çok geliştirdim ve bunu kullanmak için yer aradım en basit olanı bunu öğretmekti gizlice insanlara kurslar verdim internetten ailem dışarda holiganlık yaptığımı ozamanlar en yakın arkadaşım olan blaith ile takıldığımı sanıyordu ama ben her geçen gün para kazanıyor ve biriktiriyordum Ve sadece bir değil birden fazla iş yapmaya başladım şirketler için güvenlik ve yazılım tevsiyelri veriyor teknolajik alanda destek veriyordum sonra kendi şirketimi kurmayı istedim bi yazılım şirketi olmalıydı veya ticaret en usta olduğum konu buydu bi yazılım teknolaji şirketi kurmaya karar verdim insanlara verdiğim dersler ve şirketlere verdiğim destek ve işler yaptığım programlarla namım duyulmuştu yazılım şirketimde şirketler için güvenlik için çalışmalar için geliştirmeler yapan güvenlik yazılımını yapan bir şirket olacaktı güzel bir sermaye biriktirmiştim şehir dışında yer vardı şehir dışındaydı ama görünüşüde çok önemliydi şehir dışınca ucuz bir arsa bulmuştum burası çok değerli bir alsaydı aslı üstünde bir kaç bina vardı kasabaya yakın bir yerdi o asayı hemen aldım tabi bu bir bir buçuk yıl gibi bir sürede oldu binayı bira yeniledim ve bir kaç çalışan tuttum keşfedilmeyen ama çok kaliteli insanlardı öğrettiğim bir kaç insanı yanıma aldım elserin technology consultancy ( elserin teknoloji danışmanlık) kurulmuş oldu zamanla küçüktüm ama çok büyük işler yapmaya ve güzel kzanmaya başladım namım büyüme başladım param artık iki ayrı birikim yapmaya başladım biri asla dokunmayacağım bir birikim biride yatırım yapmak için ayırdığım paraydı biri daha vardı kendi evimi tutmak eşlarımı almak için aslında on altı yaşıma kadar beklemezdim ama yinede onlarda benim ailemdi ve annem anneme kıyamıyordum yapma oğlum derdi hep beni ikinizin arasında bırakma beni senden ayırma derdi kıyamdım anneme dayna bildiğim kadar dayandım her günümüz kıyamet değilidi bırak güzel günümüzde oluyordu tabi aslında güzel olan annemle babamın herşeye rağmen bir birlerine olan bağıydı ilişkileri bi o kadar kötüysede bi okadar da güzel geliyordu ve annem mutluydu... Zamanla ailem bilmiyordu ama ben gayet güzel bir maddi durumum olmuştu birden fazla evim vardı birine ayrılmak için almıştım biri yatırım amaçlıydı birde güzel araba almıştım ve bu durum gittikçe çoğalıyordu dört senede güzel bir mal varlığım olmuştu yaşıtlarım gibi hayat yaşamamıştım eklenmemiş içmemiştim üstelik zengin bir aileye sahip olmama rağmen var gücümle çalışmıştım ama ailem beni geziyorum olarak bilirdi bazen yoğun dönemlerde tatile gidiyorum arkadaşlarla der günlerce çalışır gücüme güç katardım arkadaşlarım bana hayran kalırdı bu süre zarfın o zamanlar kanlı canlı hayatta olan yaşayan bana destek olan arkadaşım blaith skt yani sır katili timine katılmıştı on altı yaşındaydı skt'nın hikayesi çok değişikti ama ben içinde olduğum için gerçeğini biyordum annemle babamla öylesine yemek yerken konu oraya gelmişti blaith gelmeden önce annem ve babamla konuşmuştum bu konuyu tamam gelsin demişti balise gelmeden bir gün önce o felaket akşam yemeği... Yaptığımız bütün kavgaların en şiddetlesiydi öyleki evde bir çok eşya kırılmıştı...
Ve kırılan kopam parçalanan sadece camlar aynalar değilidi...
O akşam yemeğinde benim güvenim içimde kalan son sevgi parçasıda içimde kalan san umutta yok olup gitmmişti bir ailenin yok olduğu akşam yemeği
gerçi ortada bir aile varmıydı sahi en çok düşündüğümde aile varmıydı ki ...
Biz hiç aile Olmamıştık babamın zaten hiç umrumda değildi annem desen ondan yeterdi o akşam babam bana şiddet uygulamaya kalkmıştı...
Bana elini kaldırmıştı ilk yapışı da değildi zaten normal ola bileceğim düşünerek hata yapmıştım. Ama o akşam içimdeki on altı yıllık öfke sinir hayal kırıklığı acı hepsinin birikimi çıkmıştı babam bana elini kaldırdığından da onun elini tutmuş bana vurmasını engelledim ve ani öfke patlamasıyla babama yumruk atmıştım babam ani bu beklemediği etkiyle geriye doğru savrulmuştu dudağından kan akmıştı annem çığlık atmıştı babamın yanına gitmişti ona bakmıştı babam yere yığılmamıştı ama çok sarsılmıştı arkasındaki koltuğa tututundu elini duğına götürdü eline kan gelimişti annem bunu nasıl yaparsın diye bağırmıştı bambam elini bana doğru sallayrak konuşmuştu bunun bedelini ödeyceksin dedi tabi bana parasından küm satıyor ama bilimiyorduki onun parasına ihtiyacım yoktu artık onu parasına muhtaç olmayı seneler önce bırakmıştım şiddetli kavgadan sonra kendimi odaya kapttım annem odama yanıma gelmişti yalvardı yakardı bana ve kızdı tamam anne dedim ama artık herşey bitmişti benim için ertesi gün sabah herşey normal gibi hiç birşey yokmuş gibi davrandık bende mutluymuş gibi davrandım sonra blaise geldi skt yani sır katili timi hakkında konuştuk ve bende asker olmaya karar verdim annemle babama blaise kalacağa yere gittiğinde anlattım kavga çoktı tabi en sonunda rtık dayanamadım ve özgür olduğumu bağırdım babam iyi ozaman defol git bakalım ne kadar dayanacaksın dedi bende öyle bir dyanırım ki diyip eşyalarımı topladım aannem hiç bir şey demedi sadece gittme dedi baban dedi babamı savudu bana artık bitti dedim ve giitim kendi arabam vardı ama onlardan saklıydı evden taksiyle ayrıldım annem yol boyunca aradı ama açmadım kendi evime geçtim arabamda ordaydı işlerişmi sır katili timimdende yönetebilir sır katili timne katılmamın ban bir çok faydası olmuştu bir sene kadar annemle bile konuşmadım sonra dayanamadım arada bir telefolanla annemle konuşuyordum sonra annem içn telefonda iki kelime babamla konuşmaya başladım işte öyle kaldı bir daha o eve gitmedi gitmeyi düşünmüyorum babam artık beni kontrol edemedi için mutsuzdu ama şaşırmıştı tek başıma yaptıklarıma ve bu senler içinde bir çok ülkeyle bağlantılarını kurmuş toplam10 dil öğremiştim ah annem annemi hiç anlayamadım
annem babama öyle bir aşk duyuyorduki ona tapıyordu sanki ama bence bu aşk değildi bu takıntı saplantıydı annem sağlıklı değildi annem hastaydı babamda onu seviyordu aşıktı ama annem o başkaydı o hastaydı benim gözümde diğer insanlar buna inanmazdı belki ama ben o ailenin içindeydim herşeyi bütün şeffaflığıyla gördüm ve yaşadım malfoyların aşkı hastalıktı saplantıydı... En çok korktuğum şey bir gün bu saplantılı aşk onların bu sağlıksız aşkı anneme zarar vercekti
DÜŞÜnceler arasından kesimi çıkardım iki saattir öylece balkonda oturuyordum saat sabah yediye geliyordu telefona baktım bizimkiler mesaj atmıştı kahvaltıya gel diye bu gün büyük gündü nişanlım tanışacaktım artık valserin Aevara'ya gelmişti onu merak ediyordum aslında inadına red ederdim onu ama onu hiç bir suçu yoktu tahmin ettiğim kadarıyla onunda ailesiyle arası iyi değildi onun hiç bir şeyde suçu yoktu suç bizim ailerimizindi ve içimdeki boşluğu doldurmak hayatıma kadınlar almayı denedim yada aşık olmayı istedim ama olmadı hiç kimseye duygu hissedemedim kim bilir belki hayatına akışına bırakmak daha iyi olurdu hazırladım her zamanki klasik kombinlerimden yaptım ne de olsa nişanlım tanışacaktım yakışıklı olamlıydım acaba oda beni merak ediyormudur acaba o benden nefret mi ediyordu? Kızgınmıydı bana? Ama umarım iyi bir insandır ve elimde değildi her şeyini çok merak ediyordum nasıl konuşur? Ne yer? Ne muzik sever? Oda kahve içmeyi severmi mesala? Hangi rengi sever? Düzenlimidir? Bakımlımıdır? Nası giyinir? Spor yaparmı? Oda benim gibi uykusuz kalırmı? Ailesi ile arası nasıl? Sanırım onunla evlenmeye biraz meiliydim neden bilmiyorum ama en azından onu tanımak istiyordum en çok merak ettiğim türk olmasıydı ikimizde bi nevi aynı soydan çünkü ikimizde elserindik ama nasıl olmuşsa elserin valdereth soyuna türk kanı karışmıştır yıllar önce hatta belki asır önce soy ağcından birileri bir türk ile evlilik yapmıştı ve bu böyle gitmişti ve böylece soy ağacının bir kısmı türk olmuştu bu konuda araştırma yapmıştım ama detaylı bir şey bulamamıştım üstümü giyimdim ve aşağa indim kahvaltı yerine
" günaydın"
"Günaydın dostum naber?" dedi haylen
" iyi"
" hadi bakalım nişanlı çift tanışacak sonunda"
" aman hemira"
" ne var canım nişanlısı ve yeni tanışacaksınız heycanlıyım"
" benden daha hesaplarını kardeşim nişanlı olan benim"
"Yalnız gerçekten heycanlı bir durum ha" dedi rowen
" yani evet gergin onu merak ediyorum"
" birazdan gelecek" dedi nevan
" bence siz çok iyi bir çift olacaksınız hatta herkezi sollayacaksınız" dedi cayric
" nerden bu kadar eminsin acaba?"
" aslında doğru söylüyor bir birinizin karşı cinsi hali gibisiniz bunu birbirinizi tanıyınca daha çok anlayacaksınız bana güven kardeşim" dedi hemira
" hadi bakalım siz öyle diyorsanız göreceğiz"
" Eeee sonunda Maria ile tanışacaksın nasıl hissediyorsun bakalım valerion" dedi cayric
"Aynen ne düşünüyorsun bakalım" dedi haylen
" Yani çok garib evleneceğim kadını ben hariç herkes görmüş inanabiliyormusunuz " dedim gerçektende öyleydi
"Eh yani traji komik biraz ama Maria'nın bir sözü vardı neydi o daha doğrusu müslümanların bir sözü vardı" dedi Rowen
" Neymiş " dedim ençok merak ettiğimde marianın müslüman olmasıydı sorun yaşarmıydık acaba bence problem değildi
" Neydi Maria'nın bir çok sözü var" dedi nevan
" Ben hatırladım her şerde bir hayır vardır yani şey gibi işte her gecenin bir sabahı vardır yada
Her kötülüğün içinde bir iyilik vardır demek gibi birşey"dedi harry " yani kötü bir şey oluyorsa iyi bir şey gelecek arkasından demek gibi dimi " dedi cayric
"Güzel söz söz olmasına ama Maria nasıl biri çirkinmi güzelmi
Daha önce pek türk kızıda görmedim zaten"
Dedim ne yani merak ediyordum ama dediğim gibi gülmeye başladılar " duydunmu haylen Maria çirkin dedi "
" Hahaha hiç güleceğim yoktu "
" Türk kızları güzledir sen hiç merek etme hem tek derdin bu mu senin" dedi hemira
"Neyse bence siz çok yakışıyor sunuzki ben sizin çok iyi bir çift olacağınızıdüşünüyorum
Ha bu arada Maria şimdi gelmiş kapıdaymış 5 dk gelir " dedi lunaria
"Hadi bakalım gelsin Maria afet elserin müstakbel karım" maria afet elserin benim müstakbel karım onunla tanışmaya çok az kalmıştı sonunda o gün gelmişti artık
Bir iki dk sonra baş magistar arselion ortak salon geldi lakin yanında Maria afet yoktu hevesim yarım kalmıştı sorunmı vardı acaba? Başmagistar arselian kürsüye çıktı
"SESSİZLİK!" Herkes sustu tabi hemen
" Şimdi sevgili cadılar ve büyücüler bugün aramıza
Yeni bir öğrenci katılacak
Ve bu kişi elserin diğer varisi Maria afet elserin şimdi herkes sussun" kapılar açıldı içeri magistar elenya birlikte Maria afet girdi ona öyle bir dikkatle baktım ki herşeyini inceledim yüzünü saçını duruşunu kıyafetlerini sonunda mustakbel karımı görmüştüm o daha beni görmemişti yola bakıyordu sadece kürüsüye doğru yüzünde makyaj yoktu yakın kız arkaşlarımdan biliyordum makyajlı olup olmadığını bir kızın anlayabilirdim cildi kusursuz parlıyordu tıpkı benim gibi tamamen siyah giyinmişti
Sİyahı seviyordu sanırım saçları uzun ve katlıydı çok güzel ışıl ışıl parlıyordu dimdik sürüyordu önümüze dikti özgüvenliydi kendi güzelliğinin farkındaydı bunu hemen anlamıştım bunu sevmiştim çünkü güzel olduğunu bildiği halde ben çirkinim diyen kızları sevmezdim insan kendini bilmeliydi yüzünde ifade yoktu kendini sakin tutmaya çalışıyordu bunu anlamıştım
" Evet valserin Aevara ve büyücülük okuluna hoş geldin Maria afet elserin"
"Hoşbuldum magistarım" ona dikatlice bakıyordum haylen gülerek beni dürttü
" Ne oldu bı daldın" dedi düşüncelerimi şeffaflık la söyledim
"Cidden oha çok güzelmiş saçlara baksana" gerçekten saçları çok güzeldi türk kızları anlattıkları kadar varmış
"Haha benim dediğime geldi işte ben sana ne dedim?"
" Ben İngiliz o türk çocuklarımız mutasyonlu olmasın" dedim gırgıra vurarak gerçi gerçekten ondan etkilenmiştim yalan yok ve hızlıca aklımdan evlensek çocuklarımız nasıl olur diye düşünmüştüm
" Oha kanka 1.si ne ara çocuğa sıra geldi 2.si senin edebiyat hocan kim?"
Şaşkınca ona baktım edebiyat ne alakaydı
" Seninkiyle aynı işte edebiyat ne alaka ? nasıl bağdaştırdın?"
" Ansk-hshshshhsjsjsjhs"
" EVET ŞİMDİ HERKES SUSSUN DEDİKODU YAPMAYA SONRA DEVAM EDERSİNSİNİZ!"
Baş magistar her zamanki gibi salak insanları susturmuştu maria afet içeri girer girmez fısıltılarla yükselmeye başlamıştı bu aslında dedikodu yapmayın kesin sesinizi demekti
" ŞİMDİ MARİA'NIN VE SİZİN İYİLİĞİN İZ İÇİN MARİA'YA NORMAL ÇEVRENİZE NASIL DAVRANIYORSANIZ ÖYLE DAVRANICAKSINIZ yani " baş magistar arselion
Derin bir nefes aldı ve devam etti " normal davranın anormal
Hareketler istemiyorum" içimden kahkaha atmak geldi zor tutum kendimi baş magistar arselion bazen çok komik oluyordu
" Maria yerine geçebilirsin "
maria afet etrafa bakındı muhtemelen bizi arıyordu herkesin ona el salladı maria afet bizi gördü ve gülümsedi va yanımıza doğru gelmeye başladı gülüşü çok güzeldi

" Oh ve sonunda valserine geldin Maria " dedi hemira
" Eveeet en yakın arkadaşımız sonunda valserinde" dedi lunaria ne abartmışlardı sanki ilk kez görüyorlar
" Evet sonunda geldim ve burdayım " Evleneceğim kadının sesini ilk kez duyuyordum hala bana bakmamıştı bir yanım bana bak artık diyordu
" Evet Maria düşün sene
Ailerimiz olmadan sadece biz
Bize karışan yok harika bir şey değil mi " dedi haylen
" Eh yani artık oturabilir miyim ?" heycandan bizimkiler oturtmadı
"Bence de kız ayakta kaldı izin verin de otursun" dedim o an kafasını sonunda bana doğru çevirdi bana baktı sanırım anlamıştı evkeneciği adam olduğumu çünkü gurupta tanımadığı tek insan bendim
" Merhaba" oturduğum yerden kalktım ve ona elimi uzattım umarım tutar dedim kendi kendime içimden
" Merhaba ben draco, draco elserin valerion" dedim ona kalbimde bir heycan vardı anlatılamaz tatlı bir duygu güzel bir duygu
kortuğum gibi olmadı maria afet uzattığım elimi tuttu lakin bir şey ters gittik elektitik çarptı evet elektirik çarptı arada insanlarda olabiliyordu şanssa bizi bulmuştu ilk görüşte elektirik bu olsa gerek ikimizde şaşkınca baktık birbirmize ne tanışmaydı ama
" Hey ne oldu öyle " dedi lunaria
İkimizde şaşkınca aynı anda konuştuk
" Elektrik çarptı!?"
" Ney ney ?" Diye şaşırarak sordu cayriv
" Hadi oradan ona nas-" Rowen bir şaka yapıcaktı ki yine ikimiz aynı anda konuştuk daha doğrusu bağırdık
" KAPA ÇENENİ RONALD ŞAKA YAPMA!" İkimizde şaşırak birbirmize baktık maria afet utanmıştı gerçi bende bi tuhaf olmuştum ikimizde yermize geçtik
" Sen bı toprak falan elle " dedi afet çekinerek bunu beklemiyordum
" Toprakmı elliyim?" dedim şaşkınca
" Yani evet ben bunu daha öncede yaşadım insanda çok fazla enerji birikmesinden oluyordu galiba toprakta o enerjiyi çeker hatta insanlar çıplak ayakla yürür kötü enerjiyi çeksin diye" utancından söyliyecek cümle bulamamıştı ama ikimizde aynı şeyi düşünmüştük gülme isteği gelmişti ama tuttum kendimi
" Hmm anladım iyi fikir " dedim hafif gülerek
İkimizde yutkunduk ortam biraz fazla gergindi afet yemeklere göz gezdirdi
Hemira afette doğru döndü " Bizim okulun kahvaltıları
Annenin hazırladığı kahvaltılar gibi değildir ama güzeldir bizim yemeklerimiz "
" Eh yani hiç birşey evimin yerini tutmasada " gerçekten öylemi bilemiyorum benim evim diye bileceğim bir yer olmamıştı ailemle biik sıcak bir yuvam olmamıştı
Rowen ağzında yemekle doluydu
Zor çiğniyordu aç gözlü kaç kez söyledim adam gibi ye diye
" hoy sen motlu değol mosun?"
Herkes kahkaha attığında
Rowen sonunda yutkunmayı başardı
" Ne gülüyorsunuz ya soruma cevap alamadım" merakla afete döndüm onu merak ediyordum ne diyeceğini üzgünmüydü buraya geldiği için yada benden dolayı
" Hayır Ron üzgün değilim ama kendimi garip hissediyorum yabancı bir yerde uyacağım Daha önce ailemle bu şekilde hiç ayrılık yaşamadım ailemle gittiğimiz tatiller hariç evimden hiç ayrılmadım arkadaşımda bile kalmadım ve şimdi hiç tanımadığım bir yerde 1 yıl kalıcam bu benim için rahatsız eden birşey utanmasam ağalıya cağım " kısanmıştı içimdeki çocuk keşke benimde ailemle aram iyi olsaydı gerçi içimde bir his onunda ailesiyle arası çok iyi değil diyordu
" Ağlamak istiyorsan ağlaya bilirsin " dedim samiyetle afet güldü
" Hey hiç Komik değil tamammı?" dedi gülerek
" Gerçekten samimi söylüyorum canım ayrıca gülen sensin şuan"
Bu sefer ikimizde güldük
" Bir şey soracam gerçekten arkadaşında bile kalmadınmı?" dedim merakla gerçekten hiç yalnız kalmamışmıydı başka bir yerde öyleyse çok korkardı
"Evet kalmadım "
" Neden ailen izin mi vermedi?" dedim ailesi katı birimiydi?
"Yoo aslında ben istemedim Yani ailede pek sevmez arkadaşta kalma olayını ama
Çoğunlukla benimle alakalı Çünkü sevmem yani tatile gitmiyorsam yabancı bir yerde uyumayı sevmem ve ailemle vakit geçirmeyi daha çok seviyorum yani"
" Ailene bağlısın ha?" dedim ailesini seviyordu belli
" Yani evet bizim aile hep birbirine bağlıdır zaten bir aileden çok arkadaş gibiyiz yani arkadaşım olmasa ihtiyaç bile duymam hiç bir zaman ailemden bunu saklamalıyım
Demek zorunda kalmadım hiç sırrımız olmadı"
" Anladım ne güzel çok şanslısın." gerçekten şanslıydı kaç kişinin böyle bir aile bağı vardıki yada herşeyin iki tarafı vardı belli olmazdı
"Aynen ha Maria'nın annesi babası okadar çok kafa ki çok eğlenceliler " dedi cayric
" Bilmem mi evime beni değil ailemi görmek için geliyordunuz" ortadaki gerilim
Kaybolmuş yerine kahkahalar gülüşler şakalar yer almıştı gerçek annesi ile babası bukadar iyimiydi
" İstiyorsan birşeyler ye ha ?" dedim belki açtır yuada yabancı yerde olduğu için çekiniyordur belki
" Yok ben aç değilim ama canım kahve istiyor trendeki kahve güzel değildi kahve varmı ?" sorumun cevabını almıştım kahve seviyormuş
" Tabi var ben getireyim" dedim ee lentil olmak lazım hem nerden alacağını bilmiyordur kesin
" Ay yok zahmet olmasın ben alırım "
dedi güldüm kibardı ve samimiydi
" Hayır zahmet olmaz kendime de kahve alacağım ve nereden kahve alacağını biliyormusun?" dedim aklımdakini sormuştum
Afette güldü
" Şey hayır bilmiyorum"
" Ozaman şöyle yapalım ikimizde gönlü olsun ikimiz beraber gidelim ikimizde kahve alalım sende nereden alacağını ögrenirsin ve herkes kazanır!" kimizde güldük ve yerimiz kalktık onu kahve aldığımız yere götürdüm birada yemeklerin yerini gösterdim
" işte burası burda kahve çay aklına gelebilecek her çeşit içecek var ve yemeklerde açık büfe herkes kendi tabağına alır" diye düzeni anlattım ve iki fincana kahve koydum ve birini ona uzattım
" al bakalım mis Gibi filtre kahve " fincanı aldı
"Çok teşekkür ederim" dedi kibarca
"Rica ederim " Dedim gülümseyerek kahvenin kokusunu içine çekti
" Hmm çok güzel kokuyor bayıldım cidden vücudum kahve diye bağırıyor " güldü m gerçekten benziyorduk sanırım
" Kahveyi çok seviyorsun ha?" dedim gülerek
" Evet kahve siz yaşıyamam kesinlik bu sabah kahve içmedim trende aç kalmak istemedim normalde sabah suyumu içtik den sonra sadece kahve içerim çünkü acık mam ama bu sabah rutinim bozuldu " benim yaptıklarım aynısını anlatıyordu sanki
" Bende öyleyim ya insan sabah uyanır uyanmaz yemek yiyemiyor"
"Aynen ve sabah o erken saat'te güneş yeni doğuyorken kahve içmek ayrı bir güzel" benim gibi gün doğumundan kahve içmeyi seviyordu dudağımda küçük bir tebssüm oluştu
" Kesinlikle sende mi erken kalkmayı seviyorsun?" diye sordum sabahlaı severmiydi
" Evet ben erkenciyim bizim orda erken kalkan yol alır derler
Hem sabah erken kalkınca insanın günü daha güzel geçiyor daha enerjik bence " ülkesini seviyor ve gurur duyordu belli herzaman türk olduğunu belli ediyordu büyük bir özgüven burda zorbalık ırkçılık nasıldır bilirim ve ingilterede herkez türkleri sevmezdi ama o ırkçılıktan korkmuyordu hoşuma gitmişti cesur kadın
" Bence de" diye onayladım onu ve devam ettim
"Bu arada " dedim biraz çekinerek
" Evet?" dedi merakla
" Burda yanlız değilsin bilmeni isterim seni anlıyorum bende hogwars'taki ilk gecem ilk günüm pek hoş değildi 11 yaşındaydım" ilk gecemde hiç uyamadan ağlamıştım
"Ve sanki ayrı eve çıkmış gibi hissetmiştim ama sen yanlız değilsin kardeşin gibi gördüğün arkadaşların var ben varım... ne zaman bir ihtiyacın olursa ben yardım ederim." benim yaşadığım yalnızlığı yaşamasının istemiyordum
" Haklısın çok teşekkür ederim draco..." dedi uyanmıştı yada benden çekiniyordu muhtemelen nişanlı olduğumuz için bende çekiniyordu yüksek ihtimal ona kötü davranacağımı düşünmüştü
" Yani sonuçta müstakbel kocanım değil mi " dedim gülerek bu konuda düşüncelerini merak ettiğim için konuyu oraya çekmiştim
" Sende evlemekten hiç şikayetçi değimişsin meğer hahaha" dedi gülerek şaşkınlıkla
" Yani evleneceğim insan böyle güzel olduğu için hiçte şikayetçi olasım gelmiyor" dedim çapkınca ve onu utandırmıştım bunu beklemiyordu
"Teşekkür ederim gidelimmi?" dedi gözlerini benden kaçırıyordu
" Tabiki önden buyur " dedim kibarca
Tekrar masada yerlerimize geçtik derken cayric lafa girdi
" çocuklar diyorumki bu gün hepimizin ilk günü ama
Maria ilk kez valserine geldi bunu özel bir gün yapalım şöyle özel bir açık alana gidelim şarap yada bira falanda alırız ha ?"
" Olur ne dersin "diye sordu afete
" Olur benim için sıkıntı yok ama" dedi
"Ama ne?" diye sordum merakla
" Şey izin falan almamız gerekiyormu " dedi gülümsedim
" Hayır 3 sınıftan sonra özgür oluyor istediğin saat uyursun istediğimiz gibi dışarı çıka biliyoruz " dedim belli valserin Aevaranın kurallarını tam bilmiyordu
" Hmm anladım tamam benlik sıkıntı yok ozaman"
" Ozaman bu gece dağıtıyoruzzzz"
Biraz daha oturduk kahveleri içtik sonra hep beraber piknik alanuına giitik çok uzakta değilid zaten
🌊🔥
" Hey su örtüyü atın yere oturak Rowen minderleri at yere bende yemekleri çıkarıyorum iyiki okuldan almamıza izin verdiler" dedi afet
" Hadi gelin oturak benden şarapları kattım " dedim ve herkesi oturmaya çağırdım
Herkes yere oturdu
" Ay çok güzel oldu havaya bakarmısınız"
"Aynen harika bir hava valla" dedi afet bu piknik kendi ona iyi hissettirirdi
herkes oturmuş şarap içip sadivic yiyorlardı
"Maria" Dedi hemira
" Efendim"
" ya telfondan şarkı açsana şu sizin türkçe şarkılardan çok seviyorum ya lütfen aç bir tane" türkçe şarkıları bende çok severdim merakım türk olduğunu bildiğim için türklerinin herşeyine araştırmıştım
" Olur peki kendi sevdiklerimden
Açayım bir tane" dedi
afet telfonundan sevdiği müziklerden açtı kolpa beni aşka inandır şarkısını açmıştı
Güzel melodiler güzel olan ortamı daha güzel kılmıştı
müziğin güzel melodileri Kulağıma dolarken afete bakıyordum arkadaşları hep ona maria diyordu ama neden neden iki ismi vardı ve insanlar ona neden maria diyorlardı bence asıl gerçek ismi afet daha güzeldi ama gerçekten afet ismi ona okadar yakışıyorduki ona afet demek istiordum acaba ona afet dememe izin verirmiydi? Ona karşı içimde bir sıcaklık vardı güvenmiydi bilmiyorum daha sabah tanıdığım bir kadına neden böyle hissediyordum? Bu bir büyü gibiyidi sanki mesala hep mavi yada yeşil göz remklerini çekici bulmuşum ama şimdi onun yanan toprak gibi duran orman gibi olan kahve gözleri nasıl bukadar çekici geliyordu şimidiye kader bence ben hiç göz görmemişim diyorum kendime onun gözleri sıradan bir kahve değildi onun gözleri bu dünyadaki en güzel kahve gözlerdi ne kadarda aptalmışım onu bunca zaman niye görmedim ben onu ben hiç bir zaman duygularını saklayan bir adam olmadım ona karşıda duygularımı saklamaycaktım şuan içimde öyle bir duygu vardıki kalbimde eksik parçam tamamlanmış gibi kumral uzun saçları dünyadaki en güzel saçlardı müziği dinlerken biyandanda onu izliyordum her harehetini aklıma beynime kazımak istercesine

Şimdi bana öyle bişeyler
Söyle ki durup dururken
Tam hayattan vazgeçerken
Beni aşka inandır
Of ki ne of
Bir daha of
Az daha dayan
Son bı dileğim var
kayıp giden Yıldızlardan
Of kine of bir daha of
Bir daha kim duyar sesimi
Ya bu kader baştan yazılsın
Yada hayatın kendisi
Nasıl silinir ben bilemedim
Yüzümden yaşam izleri
Şimdi bana öyle'bi şeyler
Söyleki durup dururken
Tam hayattan vazgeçerken
Beni aşka inandır
Şimdi bana öyle'bi şeyler
Söyleki durup dururken
beni aşka inandır
Beni aşka inandır
Beni aşka inandır

farklı şarkılarda çalarken telefonda herkes koyu bir muhabbette dalmıştı öyleki iki şişe şarap ve herkeste birer tane bira bitirmişti ve akşam olmuş hava kararmıştı
çoğunun kafası gitmişti öyleki Rowen nevan ile Haylen ile cayric kol kola girmiş kendilerince türkçe şarkı söylemeye çalışıyorlardı ama tabiki çok kötü durumdaydılar kızlar ise ne ara başladıkları bilmeyen bir tüyleri nasıl alıyorsunuz sohbetine girmişlerdi onları dinlerken yüzümü buruşturdum biraz tuhaf bunlar harbi manyak bence içmemilerdi
"Bence iple almak daha iyi " dedi hemira
"Hayır ağda daha iyi tek seferde bitiyor" dedi lunaria
" Ay ama ağda çok kötü kızartıyor ya lekede yapıyor " dedi elaris
" Ay bence en iyisi lazer ya yapı can kurtulucan ya" dedi hemira
" Evet ya doğru arda bir küçük bir jilet seansı okey oh"
"Ama jilet yüze değdirelmez abi ya"
" Onada ustura kullanırsın"
" Hayır ya ustura şey"
Kızlar tüy alma sohbetine deva ve bende onların haline gülüyordum bence bunu sarhoş olmaslardı yapmazlar afet ve ben yan yana oturmuş arkadaşlarımızı gülerek izliyorduk afetin arkadaşlarını sarhoş oluşunu izlemek hoşuma gidiyordu afetin kulağına doğuru eğilidim ve fısıldayarak konuşmaya başladım
" Bunlar iyice kafayı yedi hahaha"
" Aynen şunlara baksana sarhoş olmuşlar şişede durduğu gibi durmuyor işte "
" Aynen ağızlarıyla içmez bunlar"
" Bilmem Mi bi kere ailemle beraber içtik abimle Haylen buzdolabını yalıyorlardı"
şaşkınlıkla ona baktım"Ne ?" İkimizde koca bir kahkaha patlattık
" Ay hatırladıkça gülüyorum" aklıma sabahki elektirik olayı gelmişti gülümsedim kendi kendime ayağa kalktım ve ona elinimi uzattım
" Hadi gel yürüyelim biraz" dedim ona
"Yürmekmi?" diye sordu bana gülerek alkol onuda az da olsa etkilemişti fark etmiştim ve bu hoşuma gitmişti
" Evet yürümek" dedim sıratarak
afet kıkırdadı çok tatlı çok güzeldi çocuk gibiydi dışardan görünen lazım güzel olgun genç kadının içinde bir yerde masum tatlı bir kız çocuğu vardı
" Oo anladığımmm yürümeğgk hahahah"
" Evet hatta beraber
Ayakkabılarımızı çıkarıp
Toprakta yürüyelim " bunu seveceğini düşündüm
" Ne gerçekten mi?" afet çocuksu bir tavırla konuşuyordu
" Evet neden olmasın iyi gelir demiştin"
" İyi tamam hadi gidelim ozaman
Çocuklar siz oturun biz yürüyecez" demiştik ama fark edilmemiştik bile
İkisimizde ayakkabılarımızı çıkardık ve elimize alıp yürümeye başladık
"Biraz daha jilet lazer ve bizimkilerin şarkı söylemesini dileyemiyecektim ya" dedim gülerek ciddden tahamül edilemez olmuştu
"Hahaha aynen ya konu ne ara ora geldi anlamadım sbhshsjs"
" Aynen ya içince sapıtıyorlar" gerçekten bikerede düzgün içseler
"Dracoo" dedi afet o harfini çocuk gibi tatlı şekilde
uzatarak ismim hiç bu kadar güzel gelmişti
" Efediiiim" Dedim bende onun gibi
" Sen türkçe şarkı biliyomusunnn?" türkçe şarkı biliyormusun dedi hevesle iyiki türkçe öğrenmiş dedim o an gülüyordum
" Evettt biliyorummm" dedim bende hevesle
" Ayy ne güzel biliyormusun ben şarkı dinlemeye bayılırım çok severim"
" Bende severim "
" Yiaa keşke sende bilseydin yaaa"
" Neyi bilseydim" diye sordum merakla
" Türkçe bilseydin çok güzel olurdu beraber türkçe konuşurduk ikimiz beraber sinirlendiğinde türkçe söverdik" kırkırdadı ona söylemek istedim
" Ozaman sana güzel haberim va güzelim " dedim türkçe
" Aaa sen türkçe konuştun" dedi afet türkçe şaşkınca çocuk gibi
" Evet ben türkçe biliyorum"
biraz ileri gitti afet bana doğru döndü iki elini birbirine çarptı
"Ayy çok güzell" Dedi heycanla
"Ozaman hadi şarkı söyleyelim hep akşam olduu" dedi afet heycanla
" Şarkımı?"
" Evet şarkı ?"
"Tamamm söyle ozaman" dedim ve afet şarkı söylemeye başladı

" Benim gönlüm sarhoştur yıldızların altında hahaha"

afet gökyüzüne bakarak etrafında dönmeye başladı gülerek izliyordum onu içimdeki umudu saf sevgiyi çıkarmıştı ortaya

" Mavi nurdan bir ırmak gölgede bir salıncak bir ikimiz kalsak yıldızların altında"
Afet elleri ile ikimizi göstermişti şarkıyı söylerken
Afet ellerindeki ayakabılarını fırlattı bana doğru koştu ellerimi tuttu ve çekiştirdi
"Hey!" dedi beni çekiştiriken
"Hadi bana eşlik ett " dedi ona karşı koymak ne münkü
" Haha tamamam" bu sefer ikimiz söylemeye başladık

" Yanmam gönlüm yansa da ecel beni alsada gözlerim kapansada yıldızların altında"

İkimizde kahkahalarla şarkı söylemeye devam ettik ve o akşam hayatımın en güzel akşamıydı

🌊🔥
Beraber eğlenceli vakit
Geçirmiştik valserine geçtik herkes odalarına dağıldı
Ama ben afete odasını bulması için yardım
Ediyordum okula daha alışamaıştı
odanın kapısına vardık bavulları zaten önceden odaya bırakılmıştı
Kapının önünde duruyorduk
Kapı kolunu açmak için ikimizde aynı anda ellerimizi kapı koluna attık
afet utanmıştı ikimizde anı refleks ile ellerimizi çektik ben gülüyordum
" Pardon" dedi utanarak
" Önemli değil " dedim sıratarak
" İşte kapı açıldı yeni odana hoşgeldin" elim ile ona incelik gösterdim
" Teşekkür ederim"
" Rica ederim" dedim gülerek
" Oo güzelmiş iyi küçük mutfaktamı var "
" Eveeet" güldüm onun tatlı hallerine
" Yia dalga geçmee" dedi
" Sana her gün alkol vericem haha" kapıyı kapatım içeri girdim
" BEN ŞARHOŞ DEĞİLİM TAMMMI?!" diye bağırdı
"Tamam sakin " elerini yukarı kaldırdım
" Teşekkür ederim bavullarında burda ama yarın yerleştirim hiç çekemiyeceğim "
" Tamam sen nasıl istersen "
"Bana eşlik ettiğin için sağol dray"
" Ney draymı " dedim şaşkınlıkla en güzel kısaltmaydı güldüm
" Evet hoşuna gitmediyse söylemem"
" Hayır hoşuma gitti bağadem gözlü" dedim ama dediğim gibi pişman oldum çok kötüydü ona diycek bişey bulamıştım
" Bağadem gözlümü?" Dedi sorgulayıcı tonla
" Tamam kabul biraz kötüydü"
Güldük onun gülüşü çok güzeldi
" Senin iki adım var dimi" diye sordum ona
" Evet Maria ve afet bir ingilizce biri türkçe "
" İki isimde tam sana göre özellikle afet " dedim içimdeki söylemek isteyerek
" Yia teşekkür ederim ailem hep afet der ama İngilizler söylemiyorlar"
" Ozaman ben sana afet diyeceğim" dedim içimdeki istediği dile getirerek
" Aa tamam nasıl istersen öyle diye bilirsin" dedi gülerek
" Mağdem ailen öyle diyormuş bende sana öyle diyeceğim aile olacağız dimi"
"Evet haklısın"
afete doğru yaklaştım
" Gözlerin..." dedim ona
afette bana doğru yaklaştı
" Gözlerim mi?..." dedi oda çekingen tavırla
" Evet gözlerin kahve rengi gözlerin çok güzel senin kadar olmasada çok güzel"
afet bir adım daha attı
" Teşekkür ederim seninde gözlerinde çok güzel okyonus gibi"
elimi onun güzel yüzüne koydum kalbim hiç böyle hızlı atmazdı
"Bu okyonusta boğulmak istermisin?" dedim ona aklımdakini direk söylemiştim
"İstediğin okyonusta boğul istediğin ormanda kaybol
En sonunda toprağima gömüleceksin" dedi havalı büyülü bir şekilde
" Vay havalı sözler ha?" dedim ona
" Ne sandın yarr-" afet küfürünü bitir meden
elimle afetin ağzını kapatım şaşırmıştım ondan beklemiyordum
" Ssshhh ne diyosun sen hahahahha"
"Amo ben " afet konuşmadı elimi çektim
"Yaramaz kız " dedim gülerek
" Evet ben yaramazım " dedi oda bu kız belasını mı arıyordu lanet olsun onu çok pis öpmek istedim ama şuan pek aklı başında değildi o yüzden kendimi tutmalıydım herşeyin bir zamanı vardı hem onun da istemesi lazımdı şuan onu yalnız bırakmak içimden gelmiyordu içimde bir his vardı gitmemelisin diyordu ama kalmam doğru olmazdı hem belki sabah bana kızardı istemezdi belki
" Neyse şimdi sen uyu bende gidiyorum şu sarhoşluğun
Bı geçsin shsbnsne " dedim gülerek
" Tamam görüşürüz dray" dedi oda bana
" Görüşürüz afetim" dedim içten hatırlarmıydı bilmem ama ona afetim demek çok güzeldi...
odadan Çıktım derin bir nefes verdim ama bir yanım gitme diyordu ama gitmeliydim...

02:00

Saat gece yarısını bile çoktan geçmişti herkes uykudaydı ben hariç içimdeki yoğun dugular hisler yine uyumamı izin vermiyordu düşünceler susmuyor içimdeki kara his gitmemiliydim bir yanımda orda kalman doğru değil diyordu
kalbim içimdeki hisle daha hızlı atmaya başladı kahvemden bir yudum aldım gözümü kattım o geldi aklıma afet... Neden aklımdan çıkmıyordu sesi teni saçı gözleri hepsi aklımdan geçiyordu... gÖzüm kapalı düşünürken çalan telefonum gözümü açtım afet arıyordu korku doldu yüreğine kesin bişey olmuştu yoksa gece ikide neden arasınki beni hemen açtım telefonu
" Afet ne oldu iyimisin" dedim telaşlanma
" Draco" dedi ardından arkadan bir sesgeldi
" Seni öldürücem !" diye bağırdı biri korkuyla sandelyeden fırladım
" Duydunmu seni öldürecem! Mafedicem seni duydunmu!" diye bağırdı birdefa öfkeden gözüm dönmüştü yumruğu mu sıktım
" AFET NE OLUYOR ORDA İYİMİSİN O SESTE NE " diye bağırdım
" Draco kapıyı bir zorla açmaya çalışıyor ve bağırıyor !" dedi korkuyla ağlıyordu sesinden anlamıştım sesi titriyordu kapıya doğru yoneldim çıktım balkondan lanet olsun içimdeki sesi dinlemeliydim
"Tamam korkma ben hemen geliyorum telefonu kapatma sakın!" odadan çıktım ve onun odasına doğru koşmaya başladım
" Tamam çabuk gel lütfen "
efetin odasını gelmiştim ama kimse yoktu Kapıyı zorlayan her kimse artık
Gitmişti kapıyı yavaşça çaldım kapıdan ağlama sesi duyordum siktir! Kahretsin! Neden onu yalnız bıraktım ki?!
" Hey afet benim aç kapıyı iyimisin" Dedim sakince
kapı açıldı ğlamak yüzü kızarmıştır içim gitti onu öyle görünce kahretsin tanrı belamı versin neden onu yalnız bıraktım ki afet bana hiç beklemediğim bir şekilde sarıldı bi an kaldım öyle kapını ağzında kalbim hızlı atmaya başladı gülümsedim hemen ona karşılık verdim
" Hey hey iyimisin bak ben burdayım artık"
"Çok korktum ..." dedi burnunu çekiyordu
"Evet biliyorum güzelim ..."
hemen kapıyı kapattım ve içeri girdim
" Ben ne yaptım ki..."
"Sshh senin suçun yok ağlama ben burdayım " elimle göz yaşlarını sildim
" Ben burdayım artık güzelim tamam ağlama artım müstakbel kocan yanında güzelim" dedim gerçektem öyleydi hem aklı dağılsın istemiştim
" Te Allahım sende ne meraklıymışsın benimle evlenmeye" dedi yarım yumalak gülerken
" Aman canım olacak olan o ne var yani" dedim hafif sitemkâr şaka olsun diye ama öyleydi yani
" Neyse konumuz bu değil şuan" dedi oda sitemkâr bende ne diyeceğini bilemiyordum ama aklımdakini söylemem lazımdı iç sesimi dinlemeliydim
"Hadi gel benim odama gidelim bu gece seni yanlız bırakamam" diye odama gelmesini teklif ettim onu bul halde nasıl yalnız bırakabilir iyi ki ebni aramıştı yoksa diğerlerinin aklı başında değildi ya başına bişey gelseydi
" Peki tamam yanlız kalamayacağım"
Bir kaç eşya aldı yanıma odadan çıktık ve benim odama doğru yürüdük içindeki korku geçmemişti yürken kolumu omzuna kolumu attım şaşkınca baktı bana
"Merak etme" dedim devam ettim" ben yanımda olduğum sürece kimse sana kimse zarar veremez izin vermem" güldü ma bu gülümse sanki biraz acı doluydu gözleri dolmuştu sanırım onunda yaraları vardı
" saol dray..."
"Sshh ağlama artık ama göz başlarına değmez güzelim" dedim dolu gözlerine itafen
" Tamam burası benim odam"
" tamam peki" dedi masumca
" bak dediğimi yalnış anla yanımada her zaman ağlaya bilirsin gülebilirsin sinirlene bilirsin yada çocuklaşa bilirsin ayakkabılarını atıp şarkı söyleye bilirsin" dedim gülerek oda güldü
"Ama ağlam yerine gülmeni tercih ederim afetim hem sana söz o herifi bulduğum onu doğduğun pişman edeceğim " ben üzülmesini istemiyordum ama yanımda nasıl istiyorsa öyle olabilir isterse ağlasın isterse gülsün nasıl isterse öyle olsun
"niye duygulandın iyimisn yalnış bir şeymi söyledim"
"Hayır sadece şey ben hiç kimsenin yanında çamam ben özgür olmam yasak bana"
" benim yanımda özgürsün"
"Saol keşke ailemde senin gibi söyleseydi..." tiçim acıdı öyle dediğinde dediğim gibi hiç birşey dışardan göründüğü gibi değildi ailesi tamamen mükemmel değilid oda benim gibi yaralanmıştı onu yarasını değmek istemediğim için susttum odaya vardık ben kapıyı açtım
" Vay odan çok güzelmiş" dedi afet
"Teşekkür ederim " dedim gülerek
" Rica ederim" aklımda düşünceyi susturamadan ona sordum hem komik hem ciddi şekilde
" Tamam şurda kanepe var yatak çift kişilik istersen beraber yatarız hok çüş ayı dersen ben koltuta yatarım " dedim gülerek ne diyecek diye bekliyordum
" Hahah kocaman yatak ya beraber yatarım iki köşedinde ne olacak" dedi içim rahatlamış tı
"Tamam ozaman " dedim ve yatğa uzandık ve üstümü örtük onu reahatsız etmemeye çalışıyordum afet arkasını döndü ve gözlerini kapatım yani biraz alındım ama bişey demedim zaten asla başka birşey art niyetim yoktu afet derin bir nefes aldı iç çekti daha doğrusu
" Hey ne oldu iyimisin" sordum merakla
" Hiç sadece düşünüyorum
Daraldım gerildim bir tuhaf oldum" dedi onu anlıyordum bende tuhaf olmuştum zamanında kadınlarla ilişkiler yaşamıştım ama hiç böyle olmamıştı hiç bir kadınla uyumamıştım
" Seni anlıyorum ilk geçen ilk defa böyle birşey yaşıyorsun normaldir " deidim diyecek bişey fazla gelmiyordu aklıma
" Biliyomusun ben aslında yanlız yatmaktan nefret ederim yani
Bu yaşımda bile bazen annemle yatıyorum " şaşırdım20 yaşındaki kızın annesiyle yaptığını görmemiştim keşke bende şimdi nnemle yata bilsem gerçi çocukken yatmamıştımki şimdi yatayım...
" Gerçekten mi?" Dedim şaşkınlıkla
" Evet yani çocukluğumdan beri yanlız yatmayı sevmem
Ama işte 14 yaşından sonra artık yanlız yatmaya başladım babamda olucan anneyle yatamıyorsun o yüzden he en az 2 yastıl la yatarım çünkü hep sarılma ihtiyacı duyarım"
" Hımm anladım ama bak ben yanımdayım yanlız değilsin güzelim" dedim ona destek olmak isteyerek
" Ve şey" dedi utanarak
" Ve ne?" dedim merakla
" Yani biz bu gün yeni tanıştık ama şuan aynı yatakta yatıyoruz" dedi tabi rahatsız olması normaldi korktuğu içim yatmayı zor kabul etmişti zaten ama korkuyordu ve ben onu yalnız bırakamazdım
" Yani biraz tuhaf oldu ama eksik düşünüyorsun sen korktuğun için başına bir olay geldiği için burdasın ve biz nişanlıyız yani bu sorun olmaz ve ilk geceden anlarsınya yanlış anlama bir şeyler yaşan çok insan var yani utanmana sıkılmana gerek yok biz evlencek iki insanız bir çifttiz dimi" dedim onu rahatlatmak isteyerek
" Doğru biz bir çiftiz bu garip bi cümle ..." gerçekten garip durumdu
" Evet öyle yabancı bir durum ha?" İkimizde güldük
" Evet yabancı bir durum"
" Off of bu hayat çok garip değil mi?" dedim iç çekerek
" Evet çok garip "
Bı iki dakka sesizlik oldu
" Draco"
" Efendim" dedim ona döndüm
" Birşey söyliyeceğim ama gülmiyeceksin" merak etmiştim ne diyecektiki
" Tamam söyle" dedim
" Bana sarılırmısın?" dedi iki saniye şoka girdim beklemediğim birşeydi güldüm
" Tabiki gel böyle" dedim ona kollarımı açtım içimdeki mutluluk tarif edilemezdi
birbirimize sarıldık bedenlerimiz bir oldu saki huzur buldum ruhum ikizi bulmuş gibiydi kalbimde hissettiğim duygu inanılmaz tarif edilemezdi
" İyi geceler müstakbel karıcım" dedim ona içimden gelmişti
ikimizde güldük
" Sanada iyi geceler müstakbel kocacım " dedi o bana o kelimeyi söylediğinde öyle mutlu oldumki inanılmaz bir histi içimdeki boşluk tok oldu sanki sanırım ilk defa annemle babama teşşekkür etmeliydim ilk defa onların istediğini kabul edecektim maria afet elserinle müstakbel karım afetim le evlenecektim bir erkek evleneceği kadını ilk görüşte seçerderler ilk gözüne baktığında bende evleneceğim kadını seçmiştim sanırım bütün bunlar olmasaydı ben yine onunla evlenecektim ben kendi kendi kendime düşünürken afet uykuya dalmıştı düzenli nefes alıp veriyordu onu izlerken uzun zaman sonra bende kendimi deliksiz huzurlu uykuya bıraktım onun kollarında hzuru bulup uykuya dalmıştım bir süre sonra gece bittimiş onun yerine gündüz gelmiş ay batmış yerini güneş almıştı afet ile birbirimize sarılmış uyuyorduk ona sıkı skı sarmıştım neden bilmiyorum sanki elimden biri onu alacakmış gibi oda bana doğru dönük bana sarılmıştı kalbimde onunla bir sabaha uyanamanın huzuru mutluğu vardı bir eilimi saçına götürmüş okşadım yavaşça saçını okşadım farkında değildi belki ama hissetiği duyguyla gülümsedi uykusunda yda rüya görüyordu hareketlenme başlamıştı hemen gözlerimi kapattım ve elimj yerine koydum
Nefesimi düzene soktum ki uyuyorum sansın çenesini yukarı kaldırmış bana bakıyordu sesisce hissetim gözleri yüzümde sanırım dün tanıştığı adamla nasıl bu gün aynı yatakta uyanıyordu bunu düşünüyordu yüksek ihtimalle banada şaşırıyordu anlıyordum neden ona bukadar iyi davranıyordum onu düşünüyordu halbuki tamamen içimden geliyordu dakikalrdın yüzümü sesizce izlediği için dayanamayıp gözümü açtım ve daynamayarak konuştum
"Dakikalrdır yüzümü izliyorsun gururum okşandı "
Utanmışt hemende çok utanmıştı
" ne alkası var bende yeni uyandım" diyerek hemen savunmaya geçti
" tabi canım aynen ondan" dedim bende türkçe şaka yaptım en iyi ifade oydu çünkü
şaırmıştı
" sen türkçe espiri yaptın?" o hala inglizce konuşuyordu DÜn gece içtiği şarap viski ve biradan olsa gerek
" güzelim benim" dedim ona hafif baskın türkçe konuşuyordum
" evet?" o ise hala ingilizce konuşuyordu
" türk olan kim?"
"Benim"
"İngiliz olan kim?"
"Sensin"
"Ben hangi dili konuşuyorum?"
"Türkçe"
" sen hagi dili konuşuyorsun ?"
" ingilizce"
"Peki sence bu işte bir terslik yok mu?"
"Ne gibi?"
"Sen bir daha içme afet " dedim sitemkâr bir şekilde şakayla karışık
İkimizde güçlü bir kahaka attık hiç bir sabaha bu kadar mutlu uyanmamıştım sanırım maria afet elserin benim hayatımın neşesi olacaktı
Hatta okadar çok güldük en somumda gözünüz yaş aktı
" ay inamıyorum ya iki farklı dil konuşuyoruz ama anlaşabildik" dedi afet kahkaha arasından
" evet hadi kahvaltıya gidelim birtanem istersen tabi"
" tabi gidelim ama birtanem derken nerden geliyor bu samimiyet" dedi gülerek şaka yaptığını biliyordum tabili bende şaka yaprak ve utanması hoşuma gittiği için
" dün gece bana sarılırmısın dediğinden geliyor bu samimiyet ayrıca müstakbel karımsın unutma" dedin ona gülerek
" aman hemen başıma kalk iyiki dün gece korkmuştum hem şaka amaçlı söyledim alınma"
" neyse canım be alınacam hadi güzel pijamalarını çıkarsa kahvaltıya inelim ama bende gelicem ve kapıda bekleyeceğim ve artık tek başına kalamazsın burda benimle kalmalısın" onun tek başına kalmasına izin veremezdim kendimden başkasınada güvenemezdim
" tamam zaten bu saaten sonra tek başışıma kalabileceğimi sanmıyorum neyse sen giyin üstünü ben giyinirim" dedi
" sen banyoya gir ben o sırada giyinmiş olurum" dedim o banyodayken hemen giyinirdim
" puff çok üşeniyorum ya neyse en banyoya gidiyorum"
" bende seni bekliyorum dedim ona"
"Tamam10 dakkada çıkarım"
"Rahatına bak saat daha yedi dersler onda başlıyor"
" gerçektenmi?" dedi şaşırmış bir şekilde
" evet? TÜrkiyede fazla geç?"
" evet saat yedi buçuk sekiz gibi başlıyor"
" fazla erken değilmi?" diye sordum geçekten fazla erkendi ne gerekvardı yarış atı yetiştirir gibi öğrencileri darlamaya
" evet erken bazen hava aydınlanma olurdu biliyormusun?"
" yok artık neyse konu ne ara buraya geldi ya sen banyoya gir hazırlan sonra odana gidip hazırlanman lazım"
" yo odama gitmeme gerek yok akşam aldım ya yanıma"
" a tamam ozaman"ozaman akşam kıyafet aldığını unutmuştum
" bak banyoda gördüm ikimiz yüzümüz yıkayalım sonra ben giyinirim" diye teklifte bulundu aklım yattı çünkü yüzümü yıkamam lazımdı
" tamam ozaman" beraber banyoda elimizi yüzümüz yıkadık yalan söylemyeceğim bana böyle yakın davranması hoşuma gidiyordu ve ona yakın olmak içim ona karşı sanki yılardır sevgilimiş gibi bir his vardı sanırın afet afetim annemle babamın benim hayatıma kattığı en iyi en güzel tek şeydi onunla tanışmadan önce sinir vardı kalbimde öfke daralıyor kabim ama şimdi heycandan tutkudan arzudan sevgiden atıyordu hayatta süprizlerle dolu dedikleri bu olsa gerek afet şaşkınlığını gizleyemiyordu bir erkek olarak böyle düzenli olmam onu şaırtmıştı biliyordum
" inanamıyorum draco bunu beklemiyordum yalan söylemeyeceğim"
" ne olduki?"
" yani bu kadar bakımlı olmana şaşırdım cilt bakımı rutinin bile var"
" sağlığım için sağlık önemli ve bakımlı olmayı yüzümün temiz olmasını parlamasını seviyorum kirli kirli gezemen ayrıca bunlar sağlık için gerekli
Değilmi? Güneş ışınları zararlı leke olsun istemiyorum" gerçektende öyleydi niye kendime bakım yapmayayım ki ki iyi bir imaj için görünüş önemlidir
" vay be her erkek senin gibi olsa keşke benim temizliktir bakımdır vasasttır biraz babam eh annemin zoruyla yüzüne su değdiriyor"
" haha ciddimisin?"
" evet biz türkküz türk erkekleri genelde bakım nedir bilmezler herahlde yüzde doksan dolusu cilt bakımı nedir bilmezler hatta ayağını sildiği havlu yüzünü silerler"
Kahkaha attım ama gerçekten ayağımı sildiğim havluyla yüzümü asla silmezdim
" inamıyorum ölürüm daha iyi senin gibi müstakbel karım varken ben nasıl olurda bakım yapmam yanına yakışmam lazım değilmi?" çapkınca gülümseyip göz kırpktım
" ba sen şımardım" dedi gülerek
" şımar şımarmaksana gülmek kadar çok yakışıyor hep gül ve şımar"
" oooo sen bana yanmışsın" dedi gülerek türkçe güldüm ama canım biraz onu kıskandırmak istedim ne tapki vereceğini bana karşı duygu hissedip hissetmediğimi anlamak istedim çünkü bir kadın bir ekeğe aşık olacaksa kıs asüre içinde olurdu
" yok canım ne alakası var ben her kıza söylerim böyle şeyler " dedim
" ne diyordun sen ya?!" diye çıkıştı hemen ani tepki vermişti sinirlenmiş kıskanmış beni amacıma ulaşmış ona doğru yaklaştım ne yaptığını ve benim ne yaptığımı fark etmişti ona iyice yaklaştım gülüyordum uzun boylu bir kadındı ama benimde boyum hayli uzundu yanımda çocuk gibi kalıyordu yüzümü yüzüne eğdim e boy farkını kapattım "şaka yaptım ama sen beni kıskandınmı?" dedim sırıtarak yanaklarıda kızarmıştır kesinlikle benden etkilenmişti ustanın daha güzel oluyordu
" yooo ne alakası" var dedi kendini kurtarmaya çalışarak
" alaksı var"
" hayır yok" benimle inatlaşıyordu ve bu hoşuma gidiyordu
" evet var" dedim üstüne basa basa
" sadece sinirlendiğim için ani tapki verdim" dedi utanrak utançtan zor konuşuyordu
" beni kıskandığın için sinirlendin" dedim gülerek
" hayır sadece her kadına" sözünü kestim
" kadınlar umrumda değil" umrumda değilidi
" ama az önce söyledin" utunaıyordu ve kekeleme ye başladı
"az önce söylediğim kelimelerde umrumda değil" değildi
" şey bunu söylediğin kadınlar"sözünü kestim bir daha
" tekrar söylüyorum kadınlar umrumda değil"
" bende kadınım" dedi bu sefer yüzü net sesi sorugulayıcı şekilde.
Güldüm yüzüne daha da yaklaştım taki aramızda bir nefeslik mesafe kalana kadar okadar yakındık ki nefeslerimiz birbirine karışıyordu gözlemi gözlerine kitledim çok güzeldi gözleri acaba biliyormuydu kalbi çok hızlı atmaya başlamıştı öyleki farkında değildi ama gögüs kafesi hızlı bir şekilde inip kalkmaya başlamıştı çok yakındık bnimde kalbim okadar hızlı atıyorduki kulaklarımda çınlıyordu ateş basmıştı lanet olsun bende şuan utanıyordum utanmak ve ben aklım çok bulanıktı
yutkundum yavaşça ben yutkunurken gözleri bir saniyeliğine adem elmasım kaydı
yavaşça fısıldayarak konuşmaya başladım
" senin dışındaki kadınlar benim müstakbel karım sensin senin dışında hiç birşey umrumda değil umrumda olan tek kadın sensin" bir kez daha yutkundum bir şey söylemedim söyleyemedim nefeslerimiz birbirine karışıyordu nefesini ağzımımda hissedebiliyorum ve yüzlerimiz birbirine çarpıyordu tenini tenimde hissediyordum
" ve..." dedim zorlukla şuan konuşmak nedense okadar zorduki
"ve..." dedi oda benim gibi bir şey ve o an aklımdan ve kalbimden geçenleri dilime döküldü
" ve değer verdiğim ilk ve tek kadınsın birlikte uyuduğum ilk ve tek kadınsın beni güldüren mutlu oldum mutlu eden ilk ve tek kadın hatta insansın kalbimin ritmini ve mantığımı bozan ilk ve tek kadın sensin..." aklımdan kalbimden geçenleri dilime dökmüştüm döndü kaldı bişey demedi e normal karşıladım belkide inanmamıştı normal tabi dün tanışmıştık bende neden bu kadar Bi anda böyle yoğun duygu hissediyordum
"ben..." dedi kaldı diyecek bişey bulamamıştı onu daha fazla germek istemiyordum
"ve bunu bukadar kış sürede yapmayı başardın" gülüm ve istemesemde geri çekildim
Banyonun kapısına yüneldim
" nereye?" diye sordu merakla
"üstünü giyinmen için çıkıyorum ma istersen kalabilirim tabi beni için sorun olmaz " dedim ve göz kırptım suratı kızardı kekeleyerek konuşmaya başladı
" ne diyorsun tamam çık hadi ben acıktım ve kahvaltıya inmek istiyorum"
" tamam tamam bekliyorum seni "dedim ve çıktım kapıyı kapattım
gözlerimi kapattım ve sırtımı duvara yasladım kedi kendime
"ben ne yaşadım " diye mırıldanırken banyodan efektin kısık sesini duydum
" az önce ne yaşadım ben" diye mırıldandı kendi kendine yüzümde gülümseme oluştu
İstümü giyiniyorum bir türlü ne giyinsen karar veremedim en son altıma bir kumaş pantolon geçirdim üstüme beyaz tişört güyecektim derken banyonun kapısı açıldı
afet şok içinde kaldı alışık olmadığım bir şeydi bu engel olamadan bedenime takıldı gözü
ama hemen hızlıca arkasını döndü " ay pardon benim boşluğuma geldi" güldüm bu halleri hoşuma gidiyordu "önemli değil sen müstakbel karım değilmisin ne olacak görmemen gereken bir şey yok utanmana gerekyok" dedim e öyleydi
"yoo ne utanması plaja gittim ben hiç olmasa ne utanacak" dedi mantıklı bir açıklamayla ama hareketleri öyle demiyordu dudaklarımı birbirine bastırdım tişörtümü giyinmedim onun yanına gittim arkasında durdum elimi omzuna koydum
" zaman bana doğru döne bilirsin"
"tamam" dedi bana doğru dönü ama bana bakmıyordu bakamıyordum daha doğrusu utangaç kız halbuki dün onun odasını hiç utangaç gibi değildi gözleri arada vücuduma kayıyordu ama utancından hemen geri çekiyordu aslında dediği gibi plajda da erkekler böyle gezerdi ama sanırım şuan aklından bir takım farklı şeyler geçiyordu çünkü utanmasından belliydi beni böyle görmek hoşuna gitmişti ama bu hoşuna gitmemişti merhaba elimi çenesine koydum yüzünü kaldırdım
"beni böyle görmek istiyorsan söylemen yeterdi " yanakları kızardı
"ne alakası var saçmalama " dedi sertçe çıkışarak haklıydım
"yüzün öyle demiyor ama" dedim gülerek utanarak şuan içinden bana küfür ettiğine adım kadar emindim çünkü onu sinirlendirmiştim
" nediyorsun ya of üstünü giyinirmisin hadi gidelim"
" iyi tamam öyle olsun"
üstüme beyaz tişörtümü geçirdim kemer taktım beyaz yarı spor klasik ayakkabı geçirdim pişti olmuştuk oda benim gibi giyinmişti siyah kumaş pantolon beyaz klasik tişört yarı spor yarı klasik beyaz ayakkabı giyinmişti çok uyumlu görünüyorduk
" hey draco şuna bak pişti olmuşuz " dedi gülerek
" hey evet şuna bak yanıma gelsene Bi " elimle çağırdım onu yanıma geldi aynada kendimize baktık
"şuna bak çok iyi görünüyoruz" dedi gerçekten harika görünüyorduk
" evet çünkü müstakbel karım ve ben harika bir çiftiz" gülümsedi
"diyorsun"
" dedim bile hadi yemeğe gidelim"
"tamam" dedi ve aşağa kahvaltıya indik
" ooo kimler gelmiş Maria iyimisin" dedi elaris
" ah neler oldu Bi bilseniz" dedi afet
oturduk ve olanları anlattık herkes şok olmuş ve korkmuştu

saat 16:00

afeti odaya getirmiştim eşyalarını almasını için başmagistar ile konuşmuştuk kamera kayıtlarına baktık ama bom boştu hiç birşey yok bu hoşuma gitmemişti sinirden vücuduma ağrılar girmişti sonrasında 4 derse girmiştik öğle arsında çocuklarla konuşmuştuk okadar odaya geldik telefonuma mesaj geldi babamdan şaşırmıştım uzun zamandır babamla doğru düzgün konuşmuyordum anneminz oruyla meraba meraba afetin yanında onunla konuşmak istemdim babamın ne diyeceğini tahmin edemiyordum
" afet sen gir ben iki dakika tuvalete gidip gelicem olurmu "
"tamam yakışıklım " dedi bana şaşırdım bazen arsızda olabiliyordu güldüm
" hmm senin o ağzını neyse ben gidiyorum"
odama gittim odamız çok yakındı zaten kapıyı kapattım babamdan çağrı ve mesaj vardı mesajı açtım

lucen V.
beni ara konuşacağımız şeyler var annen için o istiyor onu kırmak istemezsin değilmi?

aşağılık herif acaba bu dünyada kendi babasından benim kadar nefret eden bir insan varmıdır ? herzaman annemden vurur zaten şerefsiz herif
onu aradım

"alo?" sesi hala aynıydı geberip gitse üzülmezdim
" alo"
" merhaba oğlum" oğlummuş sikik herif
" ne var?"
" biraz kibar ol selam ver bari nasılsın de ben senin babanım bunu unutuyorsun"
"bunu unutmak ne münkün ve ben kibar olun maya değecek insanlara kibar olurum sen kibar olunmayı hak etmiyorsun anladınmı ?! annemin hatırına seninle konuşuyorum diye kendini bişey sanma annemin gözünde kral olabilirsin ama benim gözümde hiç bir şeysin sokaktan geçen bir insandan farkın yok benim için"
" ay ne üzüldüm çok nankörsün cidden senlerce sana baktım ben ve babanım ben senin biraz saygı "
"güliyim bari sen beni sinirlendirmek içinmi aradın? yediğin yumruğun tadı damağındamı kaldı ve terar söylüyorum saygıyı hak edene gösteririm ben "

"hmm peki bu saygıyı evlenmem diye ortalığı yıktığın maria elsein mi hakediyor ?"
" SEN NE DEMYE ÇALIŞIYORSUN ADİ HERİF?!"
"bütün okul hatta büyücülük dünyası sizinle çalkalanıyor salak oğlum ben bilmezmiyim ha? evet seni tebrik ederim oğlum güçlendin benden habersiz kendi şirketini kudun koca bi servetin var mafya babası gibisin ama benide unutuyorsun"
" BANA BAK ADİ HERİF NE SÖYLİYECEKSEN SÖYLE KES NE İÇİN ARADIN "
"tamam oğlum sakin sadece söylüyorum sadece hekes sizi konuşuyor gerçekten işk gün aynı odada kalmanız muazzam yani evlenmem diye ortalığı yıkan sen hiç bir kadına değer vermyen sen ne olduda maria slytherine değer verdin onunla okulda nasıl iki günde yıllardır sevgiliymişşiniz gibi bu kadar yakınsınız "
"onun ismi maria afet elserin ! türk o ! onun iki ismi var gerçek ismi afet ! ",
" bak sen iyi öğle olsun ah lanet türkler nasıl olduda soyumuza karıştılar anlamıyorum"
" sen kendine bak önce afet harika bir insan aileside öyle ayrıca türkler bunca yıldır gayet iyi ve köklü insanlar afet bir kere bile ne arkadaşlarına ne bana ingiliz olduğumuz için müslüman olmadığımız için tek bir şey söylemedi o ingilizlerden okadar zorbalık ırkçılık yaşamsına rağmen müstakbel karıma saygı göster!"
" bak sen müstakbel karım ha? "
"kes senini benim hayatıma karışma hakkın yok!"
"tamam bak oğlum aramız pek iyi olmadı " güldüm
" pek mi?"
" tamam hiç iyi olmadı ama bunu söylemeliyim "
" neyi? konuş be adam artık!"
"bak bir erkek evleneceği kadını ilk görüşte seçer kalbinde onu görür görmez hisstiği duygudan anlar bunu şimdi görüyorum ki sende anlamışsın"
" bunu söylemek için mi aradın beni " beni dinlemedi konuşmaya devam etti
" annenle bizde öyleydik oğlum bizde annenle ilk geceyi beraber geçirmiştik "
" hop ne diyorsun sen?! ağzını topla "
"yalnış anlıyorsun aklın neden cinseliğe çalışıyor biz annenle ik tanıştığımız gün sabaha kadar konuşmuştuk okuldaki en güzel kızdı onu gördüğümde onula evleneğimi anlamıştım sabaha konuşmuştuk bıkmadan saatlerse iki üç şişe şarap bitirmiştik ve omzumda uyuya kamıştı güneş doğarken " sessiz kaldım bir şey söylemedim derin bir nefes verdim o devam etti
" omzumda uyuya kaldığında güzelliğini izlemekten ben uyuyamıştım omzumda uyurken yeni doğan güneşin ışı yüzüne vurur ken o derin uykuda annen okadar güzel görünüyordyki o günden sonra anneni hiç bırakmadım ama anlıyorumki gelinim maria afet ile sende öyle olcaksın eminimki oda seni öyle sevecektir "
" eee bu kadar mı bunu söyleyecektin yani ?"
" annen seninle gelinimizi evimizde görmek istiyor "
" hayır olmaz yıllardır o eve girmedim ve girmeyeceğim "
" iyi öyle olsun "
" kaptıyorum işim var"
" iyi görüşürüz " telefonu kapattım odadan çıkacaktım ki gene telefonum çaldı afet arıyordu açtım hemen
" afet ne oldu iyimisin " öksürük sesi gelidi öksürüyordu korktum
" draco öhö öhö yangın" zorlukla öksürürken konuşmuştu lanet olsun
" AFET AFET HEMEN GELİYORUM !" diye bağıdım hızlıca onun odasına doğru koştum duman koridora bile yayılmaya başlamıştı herkes oradaydı lütfen kütfen ona bişey olmasın onu yeni buldum kaybedemem
kapıya geldim herkes öylece durmuş hiç bişey yapmadan bakıyordu koridorun ucunda magistarları gördüm elimi sinir öfkele saçlarıma geçirdim
" NİYE BEKLİYORSUNUZ SİZ NASIL YARDIM ETMEZSİNİZ ONA ?!"
" SAKİN OL DRACO DUMANDAN YAKLAŞAMIYORUZ GÖRMÜYORSUN?!" dedi cayric
hiç düşünmeden o an kapıya doğru gittim kapıyı açmaya çalıştım ama açılmıyordu aklıma kilit açma büyüsü geldi ama valserin Aevara'da öğrencilerinin odasının kilitlerinde güvenlik amacıyla işe yaramazdı o basit büyü bu kilitlere işlemez tek çaresi vardı oda kapının kırılması duman benim de ciğerlerime dolmaya başlamıştı harry uzaktan bağırdı
" DRACO KAPI KİLİTLİ KIR ŞUNU " ardından hemira bağırdı
" KAPI HİÇ BİR TÜRLÜ AÇILAMIYOR !"
" BİLİYORUM BANA AKIL SATMAYIN!" kapıyıa tekme atarak kırmaya çalıştı kapı bile ateş gibiydi zorlula kapıyı kırdım içeri daldım her yeri ateş sarmıştı yerde nerdeyse bilincini kaybetmiş yatıyordu o an dünya başıma yıklıdı alevleri umursaman hızlı bir şekilde onu kucakladım kalbime hançer saplanmış gibiydi kendi canım umrumda değildi yeterki ona bişey olmasın afet yarım yamalak gözleri açılıp kapanıyordu arkamı döndüm ve o an sırtımda bir acı hissettim acıyla inledim sırt yanmıştı am umrumda değilidi odadan hızlıca
" ÇEKİLİN ÇEKİLİN ÖNÜMDEN!" onu taşırken aklımı yetirmek üzereydim baş magistar arselion bağıdı
" onu revire götürün hemen ! "
" aman tanrın bu nasıl olur !" dedi magistar elenya gözleri artık tamamne gidiyordu
" yetiştim merak etme sevgilim iyi olcaksın " afetin bilinci artık tamamen kapan mıştı
" HAYIR HAYIR AÇ GÖZLERİNİ AFET AÇ LANET OLSUN!" insanlar etrafı sarmışlardı herkes ne olduğunu bakmaya geliyordu
" ÇEKİLİN YOLUM DAN TANRININ CEZALARI ÇEKİLİN"
onu hemen revire götürdüm sedyeyle aldılar hemşireler onu götürken yanına gitmek istedim am beni içeri almadı onu bir odaya götürdüler
" hey bende gircem bırakın!"
" hey onu iyiliği için burada kalman gerekiyor " dedi hemşirelerden biri
cayric le haylen beni kolumdan tutyordu
" BIRAKIN LAN BENİ BIRAKIN "
" HEY SAKİN OL VLAERİON " dedi haylen
" SAKİN OL DEME LAN BANA AFET ORDA CAN CEKİŞİYOR SEN SAKİN OL DİYORSUN!"
" TAMAM ANLIYORUM AMA SİNİR KRİZİ GEÇİRMENİN MARİYA BİR FAYDASI YOK"
" ONUN ADI AFET" diye bağırdım bian herkes sesizce durmuş bana bakıyordu
" ONUN GERÇEK ADI AFET! O AFET BENİM AFETİM ANLADIN MI? "
"TAMAM SAKİN OL" dedi hemira
" NASIL SAKİN OLUYIM HA ?! LAFA GELİNCE YOK ARKADAŞIM YOK KARDEŞİM AMA AFET ORDA YANARKEN SADECE IZAKTAN BAKIYORDUNUZ!"
"SAÇMALOYIRUN DRACO O BİZİM KARDEŞİMİZ ZATEN " dedi lunaria sinirle sanelyelere tekme attım
" draco sırtın ..." dedi lunaria sırtımın acısını hissetmeye başladım ama kalbimin acısı daha çok tu
"hemşire lütfen dracoyada bakın!"
" istemiyorum"
"saçmalama draco maria için "
"iyi tamam "
şimdiki zaman

draco sinirli gergindi olayları anlatırken bilmediğim bir şeyi öğrendim draconun sırtı beni kurtarırken sırtı yanmıştı ama bunu bana hiç söylememişti üzülmüştüm bana niye söylememiştiki draco bütün soruları cevapladı iki gün içinde olan bütün olayları anlattı ses kayıt cihazını kapattılar
" evet soruları cevapladığınız için teşekür ederiz"
" şimdi size neden bu kadar detaylı soru sorduğumuzu anlatayım sizin odanız yandıktan sonra odayı inceledik ve bazı şeyler bulduk odanız nasıl bu kadar kolay ateşe verildi düşündünüz mü?"
" ne oldu daha doğrusu ne buldunuz ?!" dedi draco sert sesle
" odaya önceden hemen kolay alev verilebilmesi için çok bilinmeyen bir düzenek kurulmuş diyebilirim "
" FFB o değilmi ..." dedi draco
" evet efendim"
" o nedir ?"
" FFB yani flame fragment bomb (alev parçası bombası ) bir kişinin bir yeri batlatmak daha doğtusu yangın çıkarmak istediğini düşünün bu düzenek önceden yakmak istediğiniz yere düzeneği çok büyük bir incelikle kurarsınız çok büyük teklonajik bir patlayacıdır ama bu patlayacı patlama şeklinde çalışmaz direk yangın çıkartır önceden bir cihazla kontrol edilir ya zaman ayarla aktif edelirir yada yakalacak yer izlenip istediğiniz yerde yangın çıkartırsınız yani biri çok daha önceden sizin odanızı yakmaya karar vermiş bu yüzden aurela grevain tan çok şüphelenmiyoruz ama yinede belli olmaz tabi "
"yani daha önceden biri odama girmiş düzenek kurmuş ve beni öldirmeye çalışmış doğrumu anlıyorum "
" evet efendim ve odanızda kameralarda vardı o yüzden bir şey fark ettinizmi diye sorduk "
" tamam peki bir iz bulunmadımı FFB herkes kullanamaz sıradan bir insan FFB ne olduğunu bile bilmez "
" vet efendim bunu biliyoruz o yüzden araştırmalarımız devam ediyor "
"ama nasıl olur aklım almıyor bu FFB nin izi falan olamazmış?"
" bizde onu araştırıyoruz efendim merak etmeyin"
" artık söyleyecek bişey kalmadı siz güvende kalın artık biz gidelim "
hepimiz kapıya doğru yöneldik sır katili timinden michael bana doğru döndü ve konuşmaya başladı
" merak etmeyin kraliçem her iyi her iyinin bir kötü tarafı ve 4 yanınız zindanda olsa istersen özgürlüğün ışığını bulursun" kraliçemmi kraliçem kelimesi bana çok tuhaf geliyordu evet bir nevi kraliçe sayılırdım ama ne biliyim bi garipti anlarsınız ya hani tamam kağıt üzerin draco ile ikimiz mevzun olunca mevkimiz kral ve kraliçe oluyorduk öyleydi zaten ama 21. yüzyılda ne biliyim garibime gidiyordu
onlar odadan çıktı sonra sonra biz çıktık onlar hemen gözden kayboldu nasıl olduysa çok hızlılardı bir dakika yada daha az bir süre onlar gittikten sonra sessiz kaldık sonra draco lafa girdi
" bak gördün mü ? sana sorun geçecek demiştim"
" evet söylemiştin ama söylemediklerinde varmış" dedim imalı tabiki soracaktım durdum oda durdu bana sorgulayı şekilde baktı ve öyle konuştu
" afetim ne demek o şimdi?"
" ne demek olduğunu biliyorsun neyi söylediğimide gayet zekisinbunu ikimizde biliyoruz " iki kolumu göğsümün altına bağtaştırdım
" afetim güzelim bana ne söylemek istiyorsan söyle ? senden saklıyacak bişeyim yok"
" tamam neden bana beni kutarırken yaralandığını söylemedin? " derin bir nefes verdi
" üzülmeni istemedim çünkü seni gerçirdiğimiz bu kısa sürede okadar iyi tanıdım efte sana her baktığımda kendi görüuorum saki aynı kişiyz ama cinsiyetimiz farklı sana bunu söylediğimde kendi suçlayacaktın bunu okdar iyi biliyorumki çünkü aklından geçeni biliyorum şuan bile benim yüzümden oldu diyorsundur içinden ben olsaydım bende öyle derdim çünkü zaten ikimizde pisikolajisi pek iyi değil bunu söyleseydim kendini suçlaycaktın ben bile seni orda yalnız bıraktığım için kendimi yiyip bitiriyorum"
" tamam peki anlıyorum aslında haklısın bende olsam aynı şeyi yapardım "
" iyi ozaman beni anlamdığına sevindim sadece üzülmeni istemedim "
" biliyorum çok acıdımı ?"
" kalbimin acısı daha büyüktü..."
"üzgünüm ..."
" üzülme senin suçun değildi hem öyle büyük bir şeydeğildi "
" draco sır katili timi de ne senin bu konuda bilgi sahibi olduğunun farkındayım FFB ne onu biliyorsun?" draco etrafa baktı
" bunu güvenli bir yerde konuşmalıyız" dedi ve beni kolumdan tuttu zaten okulu tanımıyorum bazı koridorlardan geçtik ve beni duvar yasladı ikimiz çok yakındık
" draco ne oluyor? napıyorsun"
" sus sadece güven " duvarda belirli yerle dokundu ve duvarda bazı taşlar hareket evet duvar hareket ediyordu bir tuş gibi bişey çıktı draco tuşa parmağını koydu ve duvar dahada hareket etti açıldı yarıldı karanlık bir koridor çıktı ortaya
"benimle güven bişey olmayacak" elimi tuttu ve o koridora doğtu beraber yürümeye başladık elimi sıkı sıkı tutuyordu kori dorda yürüdük arkamızdan duvar kapandı yürüyorduk
"draco duvar kapandı ne oluyor
" merak etme en güvenli yerdesin seni küçük evime götürüyorum" birazdaha yürüdük ve bir kapı vardı draco kapıyı açtı ve gözlerime inanamdım çok güzel bir oda vardı onümde karşı duvar tamamen camdı bir mazara vardı okadar güzelidiki ağzımı açamadan kafamı tavana kaldırdın
" aman allahım bu da ne?" dedim kendi kendime draco bana gülerek bakıyordu elimi bırakmadan diğer eliyle kapıyı kapattı tavan tamamen camdı ve içersi okadar güzeldi bir yatak vardı herşeyi simsiyah okadar güzel görünüyorduki odanın kalan üç duvarı vardı sağ duvarda banyo ya gittiğini düşündüğüm bir kapı vardı ve solduvarda küçük bir mutfak içeri girdiğimiz kapını olduğu duvar vadı birde ortada bir kapı sağ duvar tarafında birde orta boylu bir duvar vardı ve birde üstünde kocaman bilgisiyarı olan büyük çalışma masası gün batmak üzereydi ve o tamamen cam tavan o kadar güzel görünüyorduki
" işte burası benim okuldaki sığanağım küçük sırrım "
"draco burası çok güzell inamıyorum ama insanlar bu camı göremiyorumu?"
" hayır dışardan cam olarak değil okulun tuğlası görünüyor "
" ama bu cam tavan nasıl yaptın bunu "
" bebeğim okulun en üst katındayız şuan "
"doğru unutmuşum ay inanmıyorum draco burası yağmur yağınca ne çok güzel oluyordur" dedim heycanla
" evet güzel oluyor " ona biraz sinirli gibi bakış attım trip attım yani
" hay güzelim ne oldu şimdi?" dedi biraz gergin
" kim bilir buraya kaç kızı getirdin!" yüzündeki sorgulayıcı gergin ifade gitti gülerek
baktı bana
" bi kere afetim buraya hiç kimseyi götürmedim özelliklede kız kadın manasında gözünde okdar çapkınmıyım ben?!"
" hiç kimseyi getirmedinmi ?" güldü kafasını salladı hayır manasında
" kimseyi getirmedim." dedi gülerek
"hiç mi?" güldü kafasını sallası yine ona doğru döndüm
" kimseyi yani dostlarını bilemi?" kafasını salladı
"dostlarımı bile ."
"kızda getirmedin?" güldü hatta bu sefer sesli güldü
"hayır getirmedim?"
" söylemedin mi peki?" kafasını sallladı birdaha
" hayır söylemedim."
" tek bilem ve gören bilen benim yani?" güldü gözlerini kaptıp güldü ttutğu elimle beni kendine çekti çok yakındık yüzlerimiz göğüslerimiz birbirine çarpıyordu
çıkladı
" kıskançlığına bayılıyorum evet ilk gören ve bilen sensin sen sormadan birkez daha söyliyim sadece sen ve ben biliyoruz afetim."
"hmm nasıl yaptın bunu peki "
"orası bana kalsın "
"iyi peki üzümünü ye bağını sorma diyorsun" bunu türkçe söylemiştim
" evet aynen öyle "
"ne için yaptın burayı şaka maka kızları etkilemek için yapmadın heralde " dedim gülerek
" evet kızları etkilemek için yapmadım tabiki etkilemek için uraştığım tek kadın sensin ve burayı çalışmak gizli güvenli olmasını istediğim işlerimi şirketlerimi işlerimi yapıyorum online toplantılarım falan anlarsın işte burası hem kimse bilmediği için çok güvenli hemde ultra lux güvenlik önlemleriyle tabiki "
" anladım bazı gizli dosyalarınıda burada tutuyorsundur şimdi"
"yani evet zeki müstakbel karım benim " dudaklarımın birbirine yaklaşmıştı
ama onu elimle durdurdum
" hey ne oldu?"
"konumuz bu değil şuan valerion sana bir soru sorduğumu ve sonra güvenli yer idye beni buraya getirdiğimi hatırlıyorum "
"peki tamam "aramızdaki mesafeyi biraz açtık ama hala yakındık
"evet bakalım anlat "
"öncelikle o olay olduğun yangın çıktığında delirmiş gibiydim sen baygın olduğunda kucağımda bilincini kaybettiğinde bende aklımı kaybettim iç sesimi dinlemeliydim ama seni orda yalnız bıraktım "
" niye kendini bukdar suçluyorsun ki anlamıyorum senin yaptığın bir şey değildi yıldızım..."
" aslında orda san yalan söyleğim için kendimi suçlu hissediyorum"
"yalanmı ? ne yalanı?"
" orda aslında tuvalet için gitmedim ben odama"
" ne için gittin ? "
" babam bi anda mesaj attı bana şerefsiz herif babamla aramda olanları ilişkimizi biliyorsun şarşırdım onunla senin yanında konuşmak istemedim babamla olan aramızda olan o şeyleri duyupta hakkımda yalnış düşünmeni istemedim bazı inlarla göre ben kötü bi insan oluyorum çünkü "
" seni anlıyorum insanlar boş boş konuşurlar ne dedi baban özle değilse ?"
"yok canım sana özelimmi olur benim eh işte sizin tabirinizle bok bok konuştu yok siz ne yakınsınız öyle bütün okul sizi konuşuyor yok ben senin babanın senin için onu yaptım bunu yaptım bana saygı gözter dedi bende sinirle cavap verdim oda saygıyı evlenmem diye ortalığı yaktığın kadınmı hak ediyor dedi evlenmem dediğin kızla yakınlığına bak falan neyse işte bir erkek evleneceği kızı ilk görüşte seçer falan annemle geçirdikleri ilk geceyi anlattı umraım maria afet geilimde seni sever falan dedi okadar "
" okey anladım zaten senin tuvalete gitmediğini anlamıştım başka bişey olduğunu"
" nasıl anladın?"
"birincisi sevgili müstakbek kocacım bi anda telefonuna mesaj geldi ve gerildin suratın düştü ikincisi tuvalet benim odamdada vardı draco ordada girebilirdin değilmi?" güldü
" doğruya aniden onu unutmuşum "
" neyse sorun değil orası seni anlıyorum aynı şeyi bende yapardım zaten "
"canımsın afetim "
" sende benim canımsın yıldızım ama bir sorum daha vardı sır katili timi"
draco dondu kaldı cevap veremedi onun için zordu ama terslik vardı orda onun bakışlarını gördüm terlik vardı
" cevap ver draco neden susuyorsun!"
" sana anlatmam gereken şeyler var..." dedi içime korku salan o lanet cümle
" anlat ozaman "
" şuan yapamam kendimi buna hazır hissetmiyorum akşam odamızda anlatacağım söz daha önce bu konuyu nerdeyse kimseyle konuşmadım izin ver kendimi bir iki saaat hazırlıyım lütfen" korkmuştum gözlerim dolmuştu
" drcao ne oluyor ?"
" afet ..." dedi gözünü kapattı güzümden bir damla yaş düştü herşey ağır geliyordu artık derin bir nefes aldı gözünü açtı ve bana baktı öyle bir baktıki bana öyle bir huzur vardıki bir his veriyorduki insana elini yüzüme koydu baş parmağıyla
sildi gözümden akan yaşı
" güzelim... ağlama ama ben sana kıyamam ki yapma lütfen ağlama ben daha çok üzülüyorum sesin titriyor yapma " beni kendine çekti sıkıca sarıldı bende ona sarıldım
" senin sisinin titremesin gözlerin dolmasın kıyamam için parçalanıyopr sen hiç korkma akşam bol bol konuşacağız tamammı ?"
" tamam söz ama ..." kafam göğsüne dayalıydı saçımı okşuyordu
" ama ?"
"draco ben seni ilk defa böyle gördüm "
"bakışlarını gördüm "
"draco bana her şeyi anlata bilirsin biliyorsun değilmi?" derin nefes verdi
" biliyorum güzelim biliyorum söz senden bişey saklamyacağım " eliyle çenemden tutdu başımı kaldırdı göz yaşlarımı sildi birkez daha
" sen haka ağlıyormusun bakıyım " çocuk gibi omuz silktim gülü ve ban bian şarkı söylemeye başladı
" kara gözlerinden bir damla yaş düşünce güzel yüzün yanakların ıslanır kara gözlerinden bir damla yaş düşünce hüzün keder yüreğime yaslanır ...."

"draco.... "

" sen ağlama... bir damla göz yaşın yeter. sen üzülme gülüm... "

" draco..." dedim bir daha o devam etti

"gece gökyüzünden bir damla yaş düşünce bahar gelir tüm çiçekler ıslanır...
kara gözlerinden bir damla yaş düşünce... hüzün keder yüreğime yaslanır...
sen ağlama bir damla göz yaşın yeter sen üzülme gülüm gamzende güllerim bite yolarıma taş koysalar geleceğim gözölerinden yaşlarını sileceğim... "

"draco ... " dedim birdaha gene dinlemedi gülümsedi göz yaşlarımı sildi

" sen ağlama bir damla göz yaşın yeter sen üzülme gülüm gamzende güllerin biter...
yollarıma taş koysalar döneceğim gözlerinden yaşlarını sileceğim.."

gülümsedim bende " peki tamam ağlamayacağım"
" aferin kızıma "
" haha sesinde çok güzel ama ..."
"bir tek sana ramızda kalsın"
"tamam peki her zaman isterim ama " güldü
"tamam afetim ne zaman istersen"
mesaj geldi telefonuma
" be şuna bi bakayım "
"bak bakalım bizimkiler başlamıştır "
" hemiradan mesaj gelmiş"
" demiştim" güldüm mesajı açtım

" maria napıyorsunuz ne oldu ders bitti siz hala yoksunuz?"

" sorma stresten öleceğim "

" ne oldu afet korkutma insanı "

" merak etme ve korma gelince altırım "

" tamam gelin sizi merak ettim "

" tamam nerdesiniz ?"

" biz ortak salondayız sizi bekliyoruz "

"tamam geliyoruz"

bıkkın şekilde dracoya baktım oda bana baktı ne oldu dercesine
" artık gitmeliyiz"
"tamam gidelim bu arada afet"
" merak etme bu odayı kimseye söylemem " birazmahçup bir ifadeyle bana baktı
" yalnış anlamadın değilmi " dedi küçük çocuk gibi, gülümsedim
" merak etme güvenlik açısından olduğunu biliyorum ve aslında bu yaptığın bana da mantıklı geliyır bence " gülümsedi
"hmm peki sence neden ? "
" hmmm bence en büyük özelliği hem güvenlik hemde bence gücün korunması için "
"gücün korunması içinmi ?"
"evet yani diyelimki bir düşmanın var ki var yani bi anlamda senin tam olrak gücünü bilmemesi iyi birşey draco senin en çok sevdiğim yanında bu elini gizli tutmayı biliyorsun herkese herşeyi anlatmıyorsun yani beni bile şaşırtıyorsun senin karşındaki kişinin senin herşeyini bilmemesi iyi bir şey gerçekten bazen bazı şeyleri dostunun bile bilmemesi iyi birşey özel diye birşey var senin için bu güzel seninde benim hakkımda bilmediğin şeyler var mesala"
"benim gibi düşünmene sevindim peki benim senin bilmediğim ne sırların var sevgili müstakbel karıcım?" dedi gizlemediği merakla gülümsedim
" zamanla öğrenirsin tek serseri sen değilsin benimde yaptığım bazı şeyler var "
"hmm öyle olsun bakalım zaman la öğreniriz "
"aynen öyle ben nasıl zamanla öğreniyorsam "
"pekii ozaman yan sanayi annelerimiz ve babalarımız bizi çeneleriyle öldürmeden gidelim " ikimizde kahkahaya boğulduk
" tamam hadi yan sanayi ebeveynleri bekletmeyelim " draco telefonundan kamerayla koridoru kontrol etti güvenli olduğuna inandığımız sıarada hızlıca çıktık ve koridordan duvarda bianda çıktığımız kısımlarıda kontrol ile sildik tabi baya güvenliydi ben telefonu yürürken elime aldım bir daha hemira yazdım

"hermira sana bir şey soracağım "
"tabiki sor?"
" sır katili timide ne ?"
"sır katili timi ne alaka ?"
" baş magistarın yanında olan o iki adam vardı ya? "
"evet?"
" onlar bize sır katili timindeniz dedi oda sorguya çektiler garip tiplerdi bu sır katili timi kimsenin bilmediği şeyler anlattı benin odamdaki yangınla ilgili falan ses kayıt cihazıyla kaydetiler her şeyi yok siz olduğunuzu onaylıyormusunuz falan demeler"
" bizide sorguya çekcekler dimi?"
"evet öyle dediler benmi gerizakalıyım yoksa herkes benden bişeymi saklıyor?"
" olurmu öyle şey gel ben sana detaylıca anlatırım merak etme senin bilmediğin bir sır yok ortada sadece bilmediğin polis teşkilatı gibi birşey "
" tamam geliyoruz"
" tamam bizde bekliyoruz" telfonu cebime koydum
" bir şey mi var?"
"hayır sadece hemira olayları merak etti ne geç geldiniz diye sorunca olanları yolda gelirken konuştuk falan dedim "
" tamam iyi yapmış ikimizin kendimize has bir sırrı var artık "
"evet draco"
"efendim afetim "
" bir daha oraya gidecekmiyiz meraktan soruyorum" güldü
" tabiki sen ne zaman istersen gideriz ama özellikle yağmur yağdığı zaman gideceğiz yağmur üstümüze yağıyor ama biz ıslanmıyoruz gibi olacak " dedi hevesle
" ay çokk güzell heycanla bekliyorum ozaman "
hızlıca ortak salona gittik oturduk bizimkilere herseşi anlattık FFB düzeniğini sorguyu ama odayı es geçtik o aramızda kaldı tabiki
" peki tamam şimdi şu sır katili timi ne biri anlatsın artık "
" abartılcak pek bişey değil bakanlığa bağlı özel polis gibi bişey tim işte " dedi rowen hemira lafa girdi
" hayır rowen yanılıyorsun sır katili timi bakanlığa bağlı değildir sır katili timi hiç kimseye hiçbir şeye bağlı değildir onlar büyücü dünyası tarihi kitabında anlattılar tüm gerçekliğiyle ama kitap kaldırıldı ama kitap kaldırlmış ama kitap yasaklı kütüphanede bir kopyası var okumuştum nasıl diye sormayın " kahvesinin son yudumunu içti ve dam etti
" 20 yıl gibi bir süre önce kuruldu bizim bildiğim bu tabi marcus jones tarfından kuruldu o başlarda normal bir çocukmuş babası büyü bakanlığında çalışıyormuş annesi ise bir büyücü değilmiş melezmiş yani, hikayeye göre büyü bakanlığı hoş olmayan işler yapıyormuş tam ne olduğu bilinmiyor ama babası bunları ortaya çıkarmaya çalışmış annesi ile birlikte annesi büyücü olmayların dünyasında bir savcııymış ve kocasının büyücü olduğunu bilirmiş hatta marcus jones sır katili timinin kurucusu annesi ilk başta normal okula gitmesini istemiş ama sonra valserin aerveraya gitmesini kabul etmiş iki yıl valserin aerverada okumuş iyi bir öğrenciymiş "
" sonra ne olmuş?" dedi merakla haylen
" asıl felaket buradan sonra başliıyor iki yıl sonra zorbalık görmeye başlıyor çünkü hem bir melezmiş hemde annesi ile annesinin konseyin sırlarını hikayeye göre yapılan pis işleri ortaya çıkarmaya çalıştığı öğrenilmiş ama konsey onu bir hain olarak göstermiş sonra 2 yılı bittiğinde evdeyken konseyin onların evine adam göndermişler hapise atmak için ozaman marcus jones annesi ona dolaba saklanmasını ve ne olursa olsun çıkmamasını söylemiş ve bakanlık annesi ile babasını karşı koymak ve saldırmak bahanesiyle öldürmüş sonra marcus jones ne yaptığı bilinmiyor ama tek bilinen nasıl olduysa güçlenip 10 yıl sonra 23 yaşında sır katili timinin kurmuş olması aslında sır katili timi ilk başta bakanlığının sırlarını kurulmuş ama zamanla adeleti sağlamak en başta yer almış nasıl olduysa yasal ingiltere askeri gibi olmuşlar büyücü olmayanların dünyasında normal asker olarak biliniyorlar sır katili timi ingilterenin en güçlü askerleri oldular ve bakanlıktan daha üstünler hala bakanlığa araştırdıkları söylüyor ama asla olayların iç yüzünü bilemeiyoruz özellikle tarih konusunda zaman mekan tarih özellik marcus jones in yaşı tam olarak bilinmiyor hepsi tahmini bir hesaplama "
" bilmemeniz daha iyi böyle olayların içi yüzünü normal insanlar asla bilemez ve bilmelide asla kaldıramazlar..." son cümleyi kullanırken bana bakmıştı ne demek istediğini anlamıştım ama herşeyi bilmeliydim herkes sesizce birbirine bakıyor sanırım azda olsa bir kısmını onlarda biliyordu ama dracoya bırakıyorladı doğru olanda buydu zaten
" peki kurucuya ne olmuş?" dedim merakla ortamı dağıtmak için
" tahmini 7 yıl yada daha uzun zaman önce ortadan kayboldu kimisi öldü diyor kimsi saklanıyor ve bakanlığa karşı çalışıyor kimisi onu bakanlık yok etti diyor yada başka düşmanı kesin bir bilgi yokadam yıllar önce sır oldu kayboldu "
"ay tüylerim diken diken oldu" dedi rowen
"bu hiç hoşuma gitmedi " dedi cayric
" benim,benimde hiç hoşuma gitmedi " saat baya ilerlemişti akşam yemeği gelmişti ve
ve akşam yemeğini yemek için yemek salonuna giitik yemeklerimizi aldık ve masaya oturduk
"çoçuklar benim aklıma takıldı konsey gerçekten kötü şeyler yapıyor olabilirmi?" dedi fısıldayarak haylen
" gerçekten olabilirmi acaba ? " dedi nevan fısıldayarak
"ben imkansız diye bir şeyin olmadığına inanırım" dedi hemira kısık sesle konuşuyorduk
" size birşey söyleyeceğim konsey bi anlamda siyasi birşey değilmi sonuçta " dedim
" yani evet " dedi draco
"işte böyle yüksek levelleri olaylarda tehkile bölümler kaçınılmazlardır... ama bu hiç hoş olmaz tabi" dedim fısıldayrak
" neyse çevremizde imsanlar böyle konuları daha fazla konuşmayalım " dedi draco
" haklı" dedim ve yemeğimizi yedik ve odalrıma gittik
odaya girdik draco kapıyı kapattı ve koltuğa oturduk
" seni dinliyorum bak herşeyi rahatlıkla ve güvenle analatabilirsin ben seni asla yargılamam "
" saol afetim iyiki varsın..."
"sende yıldızım..."
"bak afet ben yıllar öne sır katili 16 yaşında sırkatili timindeydim yıllarca sır katili timde askerim" dedi tamam bu kadar beklemiyordum şaşırmıştım
" ne?"
" bak sakin ol ve beni dinle tamammı her şeyi anlatacağım herşeyi açıklaya bilirm "
"tamam dinliyorum" draco derin bir nefes verdi ve anlatmaya başladı
" ben yıllarca sır katili yiminde görev aldım ve bir çok şey yaptım afet" derin bir nefes aldı gözlerini kapattı sonra devametti
" ben bir katilim afet insan öldürdüm ben sen bir katili sevebilecekmisin ?"
o an herşey durdu zaman saat herşey durdu kalbim bile durdu sanki ama aynı zamanda kalbim son surat atıyordu
" bundan dört yıl önce hayatımı değiştriecek bir karar aldım ozamanlar hayatta olan kardeşim gibi olan dostumla" o an kendimi toparladım zorlukla konuştum
" dört yıl önce ne oldu draco..."
" dört yıl önce ..."

4 yıl önce draco elserin valerion ağzından

 

Bölüm : 24.12.2024 18:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...