Hikayenin devamı Kardeniz Komiserin ağzından anlatılacaktır.
Her şeyin üst üste gelmesi artık beni yorsa da pes etmek haddime düşmez. Bunca zaman bir çok olayı çözdüm bunu mu çözemedim. Gerçi biraz fazla egolu konuşsamda öyle olduğunu düşünen bir çok kişi var. Bir şeye başlamadan önce her zaman kafmada bir özet yaparım ama tam bu olay için özet yapmak istesem illa bir şey oluyor ve özetime en baştan başlamak zorunda kalıyorum cidden sinir bozucu...
Tuna ve Yonca adında iki kişi bir video çekimi için dağa çıkıyorlar yani kusura bakmasınlar ama çok aptalca niye sizi takip eden bir avuç insan için yaşama hakkınızı riske atıyorsunuz. Sonra bunlar kayboluyor bir yaşlı adam bunu görüp ihbar ediyor yaşlı amca ile sohbet etmek için geldiğimizde kanlar içinde koltukta yatıyor. Sonra fark ediyoruz ki dağın başında telefon çekmiyor o zaman bu Tuna ve Yonca çekimi nasıl yaptılar derken kamera buluyoruz bu kamera için henüz Semih bir şey söylemedi. Yani köyün çıkışında tek şebeke var sanırım bu yaşlı amca orada oturuyor ve orda ihbarı vermiş. Sonra aramıza biri katılıyor adı Bora sanırım soğuk kanlı birine benziyor. Geldiğinden beri hiç konuşmadı. Yani bir de en garbi ve bizim dahi hiç beklemediğimiz olan şey.
Yoncanın cesedinin ormada bir nehirde bulmamız...
Şu anda araba köye doğru gidiyoruz aklımda milyonlarca şey var hangi birini düşünmem konusunda dahi kararsızım...
Bunların hepsini gözüm kapalı arabanın camına kafamı yaslamış düşünürken Koray ve Borada beni yattığımı düşünüyorlar sonra bir anda fark ettim ki araba durdu ve Koray omzumu dürterek beni uyandırdı
Bende sanki yeni uyanmışım gibi irkildim ve uyanmış gibi yaptım.
Yavaşça arabadan indik. Koray arabayı park etmek için köyün girişine gitti. Sabah muhtemelen 9-10 civarında Bora ile beraber soğuktan artık burnumun ucu tüttüğü kadar soğuk bir hava ile orda bekliyoruz. Yavaş yavaş adım ata ata ilerledim o da öyle kendi etrafında gidip geliyor gözü ile etrafı inceliyor. Sonra bir anda arkadan uzak bir sesle irkildim.
Bora:
- Komiserim sakıncası olmazsa size bir şey söylemek istiyorum.
Ne söyliyebilirdi ki daha tanışalı iki gün bile olmamıştı merak dolu gözlerle ona baktım. İşimi gayet ciddi yaptığımı fark etmiş olsa gerek umarım konu dışında bir şey sormaz.
- Tabi sorabilirsin seni dinliyorum
Bora:
- Komiserim sizin yüz simanız benim annemi çok andırıyor.
Şaşırmıştım açıkçası yani böyle bir şey beklemiyordum
Sanki bakışları biraz değişik bakıyor du yani dikkat mi çeken bu olmuştu...
Yavaş yavaş ilerlerken karşından birinin geldiğini fark ettim. Biraz daha gözlerimi kısarak baktım ve fark ettim ki Semihti telaşla geliyordu sanki. Uzaktan elini yukarı doğru kaldırarak el salladı "Komisseriimm!" diye bağırdı ve yanıma hızlı adımlarla geldi. Sanırım Semih Bora'yı yeni görmüştü ve şaşkın gözlerle bana baktı kafasını yana doğru yatırarak gözleri ile Bora'yı işaret etti.
- Aaa sizi tanıştırayım. Semih bu Bora aramıza yeni katıldı artık bizimle beraber olucak. Bora buda Semih benim yardımcım.
- Komiserim size anlatamam gereken çok şey var.
- Dur Korayda gelsin olay yerine beraber gidelim orada anlat her şeyi
Bunu tam dediğim esanada karşından Koray geldi ve dördümüz beraber köyün girişine doğru yürüdük.
Bora sanki gereğinden fazla soğuk davranıyordu. Yani hareketli ve tavırları öyle açıklıyordu belki geçmişi kötü olabilir ona bir şey diyemem zaten.
Yavaş adımlarla ilerleyerek çalışmaları yaptığımız noktaya geldik olay yeri ekipleri cesedin yanına yönlendirilmişti bende kendi şahsi olarak cesedi görmek istiyordum çünkü gerçekten bir anda bu kadar ölü fazla olması gerek Semih ile olayı kendi aramızda hallettik ve ekip ile beraber cesedin bulunduğu yere doğru gittik
- Komiserim cesed burada bulundu yani derenin içinde.
Bunu söylediğinde bir anda nefsim kesildi dere dağın çevresine çokta uzakta değildi yani katil burada bir yerde bu bunun göstergesi hem kamera işinide halletmiştir umarım . Aklıma takılan o soruyu sordum
Semih
- Efendim bu işi yapan yani sosyal medya hesabı olan kişi Yonca
Okur Yorumları | Yorum Ekle |