13. Bölüm

13.BÖLÜM

Softd3egilim_kardeş
softd3egilim_karde

Beğendiğinizi görmek motivasyonumu arttırıp daha çok yazmamı sağlıyor, sizlerin fikirleri benim için önemli lütfen bunu unutmayın,oylamayı ge yorum yazmayı da unutmayın iyi okumalar ballarım✨️💎

 

 

 

Emily üç haftadır her boş zamanında ya kütüphane de yada ortak salonda garip garip kitaplar okuyordu ve bu sinirimi bozmaya başlamıştı, birden böyle yapması garibime gidiyordu. Artık doğru dürüst yüzüme bile bakmıyordu.

Ortak salona doğru gidiyordum, blaise birşeyler söylüyordu ama benim aklım emilydeydi onu dinlemiyordum.

Birden biri bana çarptı ve yere birşeylerin düştüğünü ve bana çarpan kişinin de yere düştüğünü duydum. Kaşlarımı çatarak öfkeyle arkamı dönüp bana çarpan kişiye baktım "hangi aptal- emily iyimisin?!"

Evet bana çarpan kişi emily di, hemen kalkmasına yardım etmek için elimi uzattım "özür dilerim sen olduğunu bilmiyordum" "sorun değil. Ah kitaplarım," tekrardan eğilip kitaplarını, defterlerini toplamaya başladı.

Bende eğilip düşen kitapları toplamaya başladım "nereye böyle acele acele" emily yüzüme bile bakmadan "snape çağırdı da,hemen gitmem gerek, yardımın için teşekkürler" dedi ve topladığı kitapları kucaklayarak gitti.

"Emily bekle!" Son bir defter kalmıştı unuttuğu,ona veremeden gitti. Neyse sonra veririm.

Defteri incelediğimde kahverengi karton kapaklı,üzerinde yaprak desenleri olan kalın bir defterdi. Merak edip içini açtığımda bunun bir defter değilde günlük olduğunu fark ettim.

Bir başkasının günlüğünü okumak çok yanlış biliyorum ama emilynin son zamanlardaki tuhaflığının sebebini öğrenme fırsatını geri tepemem.

"Hadi draco" blaise yürümeye devam etti bende arkasından gittim. Ortak salonun önüne gelince şifreyi söyledim ve açılan portre deliğinden geçtik.

Deri koltuklardan tekli olana oturdum ve günlüğü daha dikkatli incelemeye başladım.

Ne kadar kalın bir günlük olsa da çok zarif duruyordu. İlk sayfalarda minik çizimler vardı sonrasında yazılar başlıyordu ve her sayfada minik bir çizim vardı.

' 5 haziran

bugün iğrenç bir gündü, vernon enişte dudleyin benim yaptığım yemeği bilerek mahvedip suçu bana attığına inanmadı ve bana 1 hafta yemek vermeme cezası verdi tabi vurmayı da unutmadan.

Ondan iğreniyorum , omuzum çok acıyor harrye gösterdiğimde yüzünü buruşturdu sanırım bunun izi geçmeyecek. Herneyse moral bozmak yok iyi düşünmeliyiz ne de olsa bana ceza vermekle uğraşırken harrynin yanlışlıkla kırdığı tabakları fark etmedi.

Ben şimdi koluma pansuman yapmalıyım giderek morarıyor sonra görüşürüz, şunu sakın unutma her zaman umut vardır hiç kalmadığında bile...'1

Her satırda kaşlarım daha çok çatıldı, o bulanıklar yaşamayı hak etmiyor. Blaisenin garip bakışlarını umursamadan birkaç sayfa çevirdim ve okumaya devam ettim.

' 19 Haziran

bugün petunia teyze yüzünden tüm evi temizledik harryle. Ellerim sızlıyor ve titriyor, bıçakları yıkarken elimi kestim merhaba yeni yaralar... tüm işler bittiğinde harryle birlikte bahçeye çıkıp Çimenlerde dinlendik ve tabiki dudley ve çetesi bizi rahatsız etmeye geldi.

dudley bana karşı ne kadar acımasız olsa da piers polkiss ve Gordon bana hep yürüyorlar,bakışları çok rahatsız edici...tabiki onlara bunu söyledim ama pek umursadıkları söylenemez.

bir keresinde piers beni sıkıştırmıştı eğer harry olmasaydı neler olacağını tahmin bile etmek istemiyorum. Kavga ederken bana dokunma fırsatını yakladıkları için çoğunlukla onlardan dayak yiyorum. Gordon'un yumrukları cidden sert.

dudley karşıma geçip bana külkedisi muamelesi yaparken onları umursamamaya çalıştık ama dudley bir fırsatını bulup harryi gönderdi ve bende gideceğim zaman bir şekilde engellediler ve köpeklerini(Gordon ve piers) saldı, piers "sen en iyi arkadaşsın dud." Diyip üzerime yürürken dudley buna izin verdi.

zaten elinde olsa para için satar da, saçıma dokunan pierse bir tokat atıp içeri koştum. Bunlar travma sebebiydi üçünden de iğreniyorum. Harrye birsey söyleyemedim çünkü neler yapabileceğini az çok tahmin ediyordum.

sonuç,eve gelince yemeği bana kilitlediler ve tabiki de tuzu biraz fazla olduğu için ceza aldım. Petunia teyze bana ceza vermek için can atıyordu sanki, ondan da nefret ediyorum.

kız olduğum için harryden daha çok iş,yemek ve ceza yapıyorum bu çok sinir bozucu. Saç diplerim sızlıyor- ah söylemeyi unuttum değil mi?

Ben piers e tokat atıp kaçtığım için piers sinirlenip dudleyden beni dövmesini istedi ve evdeyken dudley saçlarımı çok kötü bir şekilde çekti. Hala kafam acıyor...

Herneyse moral bozmak yok ne de olsa umut her zaman vardır, hiç olmadığında bile...'

Buna nasıl cüret ederler?! Zavallı emily kimlere katlanmak zorunda kalmış...potter'in onu neden bu kadar koruduğunu şimdi anlıyorum. O bulanıklar bunun bedelini ödeyecekler. Onları buna pişman edeceğim.

Biraz sakinleştikten sonra birkaç sayfa daha çevirdim ve okumaya devam ettim,artık mutlu birşeyler görmek istiyorum.

' 3 temmuz

bugün normal bir gündü ama gariptir ki hiç ceza almadım, tüm gün harrynin yanında uyudum tatil gibi birşeydi benim için...

sırlar odası mevzusundan sonra harry'e güvenip kimseyle arkadaş olmamaya karar verdim. Bu da benim şansıma. O yıl olanlar yüzünden harry sanki hala biraz bana kızgın gibi ama belli etmiyor sanırım eskisi gibi güvenmiyor.

o olmasa ne yaparım bilmiyorum iyiki ona sahibim. Şimdi uyumaya gidiyorum, unutma her zaman bir umut vardır hiç kalmadığında bile...'

ortak salonda neredeyse kimse kalmadı umurumda da değiller zaten. Hic değilse iyi bir günü olmuş bu arada o sırlar odası mevsusu neyse onu bir şekilde öğreneceğim.

Çizim sayfalarına baktım, çok güzel çizimleri vardı. Bir çizim sayfasını görünce durdum. Üstündeki tarihe bakınca 3.sınıfın ortalarına doğru olduğunu anladım ve çizim...

Beni mi çizmişti? Sayfada çokta büyük olmayan bir portrem vardı ve üstünde...

Merlin! Kalpler var. Birkaç saniye sayfayla bakıştık. Sanırım bu emilyle konuşmayı kestikten sonra çizilmiş ama bayağı güzel çizmiş. Şu kalpleri de ona soracağım- ah hayır soramayacağım çünkü bana nereden bildiğimi sorarsa cevap veremem.

Yine de hoşuma gitti, o ana kadar sırıttığımın farkında değildim.

Yeni yazıldığı belli olan bir sayfayı açtım, hadi bakalım bu sayfada ne bekliyor bizi.

' 16 Eylül

draconun hediyelerinden gına geldi, yeter artık! Onu affetmeye karwr vermiştim ki bir şekilde yine nasıl başardıysa artık vazgeçtim ve onun yüzünden az kalsın boğuluyordum!

Ondan sonra olanlar daha beterdi, kendime bir tavsiye bir malfoya-hele ki dracoya- gereğinden fazla yaklaşma kokusuyla çekiyor kendisine vicdansızın oğlunu. Acaba parfümünü sorsam söyler mi?

neyse zaten bugün o kadar şey yaşadık yeter biraz dinlemeliyim, yarın ceza ödevininde hesabını sormayı unutmayacağım!'

parfümümü bu kadar sevdiğini bilmiyordum. Yine sırıtmaya başladım. Bu hoşuma gitti, saat git gide geç oluyor son bir sayfa daha okuyup gitsem iyi olacak.

' 17 Eylül

çok garip, çok çok garip... bugün gördüğüm rüyalar hiç hayra alamet değil, korkuyorum bunu araştırsam iyi olacak, umarım sadece bir kabustur hem kabusta bahsettikleri gücü de bir araştırmam lazım ne de olsa böyle birşeyin olması bir ihtimal mümkün.

Kabusumdan harrye veya birisine bahsetmeyi düşünmüyorum böylesi daha iyi olur. Geç olmadan araştırmaya başlamalıyım birazdan ders başlayacak. Devamını yazmak istemiyorum önemli bulduğum şeyleri not edeceğim zaten şu an kütüphanedeyim bana kolay gelsin.'

İstemsizce kaşlarımı çattım, bu da ne demek oluyor? Emily ne kabusu gördü de herkesten saklamak istiyor?

Sanırım birkaç gündür neyi araştırdığını anladım, emily umarım başına bir iş açmıyorsundur...

Günlükte son çizdiği çizime baktım, elinde ateş topu olan bir kız, önünde karanlık çizilmiş bir ordu ve arkasında aydınlık çizilmiş bir ordu vardı. Kız bu iki ordunun tam ortasındaydı. Garip..

Günlüğü kapattım aslında daha çok okumak istiyordum çünkü içinde garip garip çizimler ve bir sürü şiir vardı ama zaman bayağı bir geçtiği için artık herkes akşam yemeğine iniyordu.

Kimbilir ne kadar zamandır burada oturmuş günlüğü okuyordum.

Günlüğü yatakhanemdeki çekmecelerimden birine koydum ve yemek için büyük salona indim. Emily yemek masasında oturuyordu. Herkes yemek yerken o yemiyordu sanki birisini bekliyordu.

Bir dakika o beni mi bekliyordu? İçten bir şekilde gülümsedim ve emilynin yanına oturdum " selam, niye yemeğe başlamadın?" O da aynı şekilde gülümsedi "seni bekledim"

Yanaklarım yanmaya başladı emily kıkırdadı, bu kız hep mi bu kadar tatlıydı? Yoksa ben mi yeni fark ediyordum? Ah kalbim, çok hızlı atıyor ama neden?..3

 

 

bittiiii bence mükemmeldi umarım sizde beğenmişsinizdir birdahaki bölümde görüşmek üzere öpüldünüz💕

Bölüm : 01.12.2024 11:28 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...