46. Bölüm

42.Bölüm|Sevgisizliğin kırıntıları

~Mariposa negra🪷
soldeinvierno

Galiba bir aydan fazla oldu ama geldim geldim keyifli okumalar yorum ve oy vermeyi unutmayın okuyan var yorum yok...

*┈┈┈┈*┈┈┈┈*┈┈┈┈

Şarkılar:

Barış akarsu|Bir sevmek bin defa ölmek demekmiş

Yalın|Halbuki

Furkan olgaç|Belki şarkılar yüzünden

Furkan olgaç|Benim iklimim incitmez seni

Şebnem farah|Gözlerimin etrafındaki çizgiler

Dipnot:Rüzgarın en sevdiği sanatçı furkan olgaçtır 🤭🤭

.・。.・゜✭・.・✫・゜・。.

Hakan beni onayladığından beri yoldaydık uzun bir yolculuk olmamıştı evi benim evime yakındı.

Eve girmek çok zor olmamıştı hakan silahıyla kilidi kırmış beni arabada bekleyeceğini söylemişti.

Eve adımımı atar atmaz kokusu doldurdu göğsümü ölüm kadar gerçek yaşam kadar güzel. Ferah bir kokusu vardı denizdi ya ondandır bu ferahlık gözleri gibi rahatlatıcı bir kokusu vardı. İçim soğumuş muydu bilmem ama benim yüzümden orda olması pişmandım çok canı yanmıştır serum sevmezdi o kollarında bir sürü serum vardı sevmem derdi ama korkardı bilirdim. Ben nasıl iğneyi sevmiyorum diyip korkumu gizliyorsam o da aynısını serum için yapardı. Çok kolay hastalanırdı bazen çok ağır olurdu hastalığı mecbur serum taktırırdı o zamanlar kafasını dağıtır defalarca öperdim.

Düşüncelerimden sıyrılmam gerekiyordu ama zordu. Yektaydı o insan düşünmeden edemiyordu. Tekti eşsizdi. İnsanı kendine öyle bir çekiyordu ki ne zaman büyüsüne kapıldığını anlamıyordunuz bile. Aradığım şeyler neydi bilmiyordum ama evin altını üstünü getiriyordum. Dipteydi dipte olmak nedir iyi bilirdim. Ne kadar çok intihara meyilli bir zihniyet olduğunu da iyi bilirdim. İlk denemeden vazgeçecek biri de değildi. Heryerde bizim resimlerimiz vardı içki şişeleri sigara paketleri ant içmiş gibiydi verdiği bütün sözleri çiğnemek için ant içmiş olmalıydı yoksa bu kadar içki ve sigara normal değildi. Yatak odasına girdim arkamda darmadağın bir salon bırakmıştım ama olsun. Çekmeceleri teker teker açtım aradığımı bilmiyordum ama içimde kopan bir fırtına vardı. Açtığım son çekmecede gördüğüm ilaçlar ile yere çöktüm. Hepsinin adlarını ezberimde bilirdim annem içerdi babam anneme zorla içerirdi bu antidepresanları dozunda baktım çok yüksekti amacı neydi yavaş yavaş ölmek mi? Bundan mıydı o boş bakışlar ne zaman karşılaşsak o kadar hissiz bakıyordu ki bu beni şüphelendirmişti şüphelerim doğru çıkmıştı işte. Bulduğun bütün ilaçları çöpe attım ve koşar adım evden çıktım. Nefesim daralmıştı aldığım temiz havayı ciğerime çektim bunu defalarca tekrarladım ama olmuyordu ciğerim yanıyordu sanki. Kendins gel bu akşam büyük bir iş var yıkılamazsın kendine gel dalya annesinin yıldız çiçeği yektanın sevdiği. Sadece iki kişinin dalya diyebildiği kızdım ben kendime bile demezdim ama bu aralar hep diyordum ihtiyacım vardı çünkü.

"Yenge iyi misin beş dakika dedin yarım saat oldu bende bakmaya geldim."

"Yekta antidepresan içiyormuş. Bunu biliyor muydun?" hakanın yüzündeki kaslar gerim gerim gerildi biliyordu.

"İyi değildi bir uzmana görünmesi gerekiyordu görev içinde önemliydi bu delirmenin eşiğindeydi. Ayça arkadaşım psikiyatrist onu çağırdım o baktı. " ayçaymış kimse yekta ya iyi gelemezdi bilmiyorlardı.

"İyi birdaha bakmayacak görüşmeyecek bile. Yekta iyi siz anlamıyorsunuz sadece." arabaya bindim artık maskemi takma zamanım gelmişti güçlü durmalıydım.

Arabada ölüm sessizliği vardı kim bilir belki de ölüm yakındı.

"Yoğun bakımda bir hafta kalacak o bir haftada idare etmen gerek yektayı seni bu işe bulaştırdım diye cenazem çıkacak ama hayırlısı." yekta önce hakanın ağzına sıçacaktı sonra benim. Biliyordum sevmezdi tehlikede olmamı. Bu kadar yumuşak olma dalya onunla konuşmadan adam akıllı o kafandaki soru işaretlerine cevap bulacaksın.

Araba durduğunda etrafı inceledim oteldi durduğumuz yer alakasını biraz anlamasam da ses etmedim aklım fikrim yektadaydı aptal yekta.

"Yenge şifreyi söyleyeceğim sana ezberle herşeyi bilmen gerekiyor ki açığını yakalamasınlar ben senin koruman olacağım o masada dorukta olacak merak etme ve o esmer kız." ne? Aşkın da mı burdaydı? Hayır onun bu işlerle alakası yoktu.

"Kardeşimi ne diye bulaştırdınız siz ya?"

"Kendi tercihi doruğun koruması." başka kimse yoktu sanki ah aşkın ah gerçekten birgün benden o dayağı yiyeceksin.

 

Etrafa kısa bir bakış attığımda normal bir otele benziyordu ama hakanın yönlendirmesi ile girdiğimiz koridor sanki başka bir yere girmişiz gibi hissettirdi. Duvarlar artık beyaz değil kan kırmızısıydı duvarlarda değişik tablolar vardı hepsinin bir şifre veya benzeri bir şey olma ihtimali yüksekti çünkü anlamsız çizimlerdi. Biraz daha ilerlediğimizde karşımızda bir duvar belirdi yolun sonu der gibi.

 

"Şifreyi duvardaki akıllı ekrana yaz." cevap vermeden dediğini yaptım duvardaki ekrana şifreyi yazdığımda duvardan sesler gelmeye başlamıştı filmler yalan değilmiş dostlar. Açılan kapıdan biz girer girmez kapanmış ve yine bir duvar görevi görmeye başlamıştı.

 

Herkes gelmiş olmalıydı sesler vardı. Biraz daha yürüdüğümde kocaman bir masanın etrafında oturan insanları gördüm. Topuk ayakabımın çıkardığı sesle hepsinin bakışları bana dönmüştü.

 

"Bu da kim?"

 

"Rüzgar gelmeyecek herhalde birkaç kez yanında gördüğümüz kadın."

 

"O adam hakkında korkak demiştim." alayla güldüm. Burdaki insanların hepsi korkaktı ama yekta asla. Bakışlarım halit Keskin'i buldu. Öfkeyle bakıyordu ben ise daha büyük bir öfkeyle bakıyordum. Suçluydu hemde en suçlu kişiydi elimde olsa şuan kafasına sıkardım ama yapamazdım şimdi değil.

"Ben rüzgar Keskin'i temsil etmeye geldim ufak bir iş kazası geçirdi dinlenmesi gerek." iş kazası onu kalbinden vurmak aynen.

"Bu kabul edilemez bu toplantıya gelmezse atılır bu da kurallardan bir tanesi." kurallarınızı siksinler konuşan kişiye döndü bakışlarım siyahi bir adamdı yamuk Türkçesi ile konuşmuştu.

"Rüzgar demek ben demek zaten o yüzden bir sorun görmüyorum ortada beğenmeyen çıkabilir hepimiz şifreyi biliyoruz sonuçta değil mi?" boş sandalyeye oturdum ve hepsine bakmaya başladım masada toplamda on kişi vardı hepsinin siması farklıydı benimle beraber 4 kadın vardır gerisi de erkekti erkeklerin bakışlarını üzerimde hissediyordum bakmadım. Bakışlarım doruk'la kesişti bana gururlu bir ifade ile bakıyordu arkasındaki aşkının ifadesi ise eğlendiğini gösteriyordu. Halite döndüm.

"Ee kayınpederim bir şey demeyecek misin? Neden toplandığımızı da ben mi açıklayacağım size beni bekleyen bir sevgilim var o yüzden rica ediyorum hızlı davranın bu seçim bir an önce bitsin seçmeniz gereken kişi zaten belli yoksa onu da mı anlatmalıyım öyle bir şey olursa çok gülerim." Halit'in elini sertçe masaya vurmasıyla daha da keyiflendim.

"Kes sesini."

"Niye sinirlendin ki kayınpederciğim yabancı değiliz sonuçta."

"Tamam arkadaşlar rüzgara ne oldu tam olarak?" soruyu soran adama kaydı bakışlarım esmer teninde dikkat çeken şey esmer tenine inat olan yeşil gözleriydi babama benziyordu sertçe yutkundum. Şuan değil dalya o öldü sen öldürdün.

"Onu kalbinden vurdum merak etmeyin yaşıyor. Küçük bir kavga yaşandı aramızda."herkes şoka girmişti dediklerim ile keşke yalan olsa abartma olsa dediklerim ama maalesef gerçekti.

Kimseden cevap gelmedi halitin bir anda modunun yükselmesi sinirlerimi alt üst etmişti babalığını siksinler.

"Gelinim diye demiyorum ama biraz delidir. Başlayalım oylamaya."

"Bana vermiyorsunuz rüzgara veriyorsunuz haberiniz olsun ona göre verin." hepsinin zaten rüzgara rüzgara vereceğinden emindim benim bu tavrım da etkili olacaktı elbette. Oylar verildi içecekler servis edildi ama kimse hiçbir şey içmedi veya yemedi herkes herşeyin farkındaydı burda kimseye güven yoktu. Sadece kötülük yapmak için toplanan insanlar vardı. Babama benzeyen adamın bakışlarım üzerimdeydi hissediyordum ama dönüp bakamıyordum bile beni bu konuda sakinleştirecek tek şey yektanın varlığı o da yoktu bakmamalıydım yoksa büyük bir kriz geçirirdim ölmüş olsa da gölgesi hep bir yerlerde beni takip ediyor gibi hissediyordum.

"Çok gergin duruyorsun bir durum mu var?" benimle konuşuyordu ona bakmam gerekiyordu ama dış görünüşü bile beni mahvetmeye yetiyordu. Bütün gücümü toplayıp derin bir nefes aldım.

"Gergin değilim sevgilimi düşünüyorum sadece." bakışlarımız kesişti bedenim buz kesti.

"Öyle mi?" bakışları bile benziyordu

"Öyle senin benimle derdin ne?"dudak büzdü bana alayla bakıyordu.

"Hiçbir derdim yok düşmanımın bu kadar güzel bir hatunu halk etmediğini düşünüyorum sadece." birde beni beğenmiş miydi? Midem bulanıyordu artık.

"Emin ol o güzel kadını sadece rüzgar hakkederdi." doruğa baktım güven vermek istiyordu anlıyordum ama şuan beni hiçbir şey sakinleştiremezdi biliyordum. Aşkına baktım bana olan sevgi dolu bakışları vardı her zamanki gibi bir nebze de olsa bu beni rahatlatmıştı.

"Haksızlık ediyorsun kendine rüzgar kadar hatta ona bin basacak adamlar var." bu sefer alayla gülme sırası bendeydi gerçekten kendini bir şey zanneden biriydi. Babam gibi.

"Umarım o adamlardan kendini saymıyorsundur malum rüzgarın bir tırnağı bile olamazsın. " konu sevdiğim adam ise korkularım tuzla buz olurdu öyle de olmuştu. Artık omuzlarım daha dik bakışlarım daha keskindi.

"Bak sen o kadar seviyorsun madem öyle daha iki ay önce başka bir kadınla beraber anılıyordu şimdi ise kalbinden vurmuşsun aşka gel. " göz devirdim insanları yargılamak her zaman kolaydı zaten.

"Ondan uğraşma benimle."rahatlığı gerçekten sinir bozucuydu.

"Gelin istersen düzgün konuş ha karşındaki adam lider."

"Eski lider artık." sözlerim kendinden emindi. Herkesin bakışları şaşkındı bu kadar emin olmama şaşırmışlardı anlaşılan.

"Çok eminsin kendinden yüsra sevgilin de hep böyleydi ama kaybedeceksiniz maalesef sen üzülme ama benim sevgilim olur liderliği tadarsın o adamla tatman mümkün değil."gerçekten çok komikti alaylı bakışlarımı sürdürdüm.

"Ne o bana aşık mı oldun? Kıyamam şimdi aşk acısı da çekersin sen ama yapacak bir şey yok senden iyisi varmış ki onunla beraberim içkilerinin masrafı benden hadi iyisin." mosmor olmuştu sonunda bunu başarmıştım.

"Fazla emin konuşma ne derler devran döner bir bakmışsın altımdasın." bu dediğiyle birlikte benle doruk yerimizden fırladık.

"NE DİYORSUN LAN OROSPU ÇOCUĞU." Doruğun bu çıkışını beklemiyordum ben yapardım diye düşünüyordum.

"Ooo sakin ol aslancık coşma ne o sende mi aşıksın kankanın sevgilisine?" gerçekten bunu mu anlamıştı?

 

"O benim kardeşim lan ve birdaha kardeşim hakkında böyle konuşursan andım olsun ki cesedini bu masaya servis tabağı ile servis ederim." herkesin kaşları çatılmıştı şuan lider olan oydu ve doruk benim için lidere kafa tutmuştu.

 

"Aslancık sen atölyene dön buralar sana göre."

 

"Atölyemde kandan da çizim yapıyorum merak etme." hayatımda ilk kez bir hissi tatıyordum sanki bir abim varmışta beni yaralayan kişilerden intikam alıyor veya beni koruyor yıllar sonra kalbimin bir parçası sımsıcak oldu. Oysa bu adam dostumu çok kırmıştı yanlış mı yapmıştım bunu hissederek o an aşkınla göz göze geldim sanki aklımda geçen şeyi anlamıştı ve bana içtenlikle öyle bir güldü ki içimdeki bütün huzursuzluğu aldı gitti.

"Yeter girmeyin birbirinize toplantı iki hafta sonraya ertelenmiştir o süreye kadar Dağhan liderliğine devam edecek." herkesin ağzından itiraz sözleri çıkmıştı ama dinleyen olmadı. Ortamdaki herkes yavaş yavaş dağılmıştı adının dağdan olduğunu öğrendiğim adam giderken kulağıma eğilmiş ve onu seçeceğimi söylemişti cevap vermemiştim çünkü kendimi başarısız hissediyordum başaramamıştım da belki de rüzgar burda olsaydı çoktan lider seçilirdi. Şimdi ise o adam iki haftada elinden geleni yapacaktı ve o süreçte yekta hastane'de olacaktı. Ben ne yapmıştım?

"Kardeşim üzülme o seçilecek iki hafta sonra hem daha iyi oldu herkes kime oynadığını bilecek." doruğun tesellesi hiçbir işe yaramamıştı aşkın gelip bana sımsıkı sarıldı ağlamak istiyor ama başaramıyordum.

"O çok çaba verdi dedi hakan başaramadım."

"Saçmalama senin yüzünden ertelenmedi eşit çıkmıştır oylar geçen senelerde öyle olmuştu. " bu içimi bir nebze de olsa rahatlatmıştı.

"Ben rüzgarın yanına gideceğim." doruğa sonra teşekkür edecektim şimdi gitmem gereken biri vardı.

 

 

Yazardan

Rüzgardı o herkese bir dalyasına yektaydı. Yekta kimdi? Neydi? Anlamı tek benzersizdi oysa o kendini hiçbir zaman özel hissetmemiş tek hissetmemişti. Hep yalnız ve acılar içinde büyüyerek gelmişti bu yaşına nerden bilebilirdi ki tatmadığı sevgiyi bir kadının kolları arasında bulacağını? Sonra o kadını yerle bir edeceğini. Kim baksa olaya bu aşk zehirli derdi hayır öyle değildi sevilmeyen insanların aşkı hatalar ile dolu olurdu rüzgar yaptığı hatanın karşılığını almış ve saflar eşitlenmişti o da aynısını yapmamış mıydı? Eline verilen kalbi paramparça etmişti iyi halt etmişti.

Yoğun bakıma giren yüsranın gözleri buğuluydu içindeki kötülüğün sevdiği adama bulaşacağını düşünmezdi ama bulaşmıştı bir kere beyaz teni daha da beyazlamış dudakları mosmor olmuştu. Her zaman soğuk olan elleri daha da soğuktu sanki yasaktı biliyordu ama artık bu acıyı da tek başına atlatamıyordu yaralı olmayan göğsüne başını yaslamış hıçkıra hıçkıra ağlamıştı. Sevdiğini yüreğinden vurmak nedir bilmezdi rüzgar nasıl yapmıştı demişti artık biliyordu sevdiğini yüreğinden vurmak kendi yüreğini de yok etmek demekmiş. Başında hissettiği el ile irkildi rüzgar mı uyanmıştı? Evet uyanmış ve buğulu gözler ile ona bakıyordu.

"Yekta her şeyim iyi misin? Cevap ver ne olursun." rüzgardan cevap gelmemişti. Gözleri yine kapanmıştı gücünü toparlayamıyor kendi bilincini açık tutamıyordu göğsünün ortasında keskin bir acı vardı ama alışıktı bu acıyı ilk kez tatmıştı zamanında babası da kalbinden vurmamış mıydı? Bu sefer de sevdiği kadın vurmuştu belki de artık ölmeliydi bu kadar fazla direnmemeliydi yaşamak için. Ama olmuyordu iki çift göze muhtaçtı uzun uzun izlemeden göç etmek istemiyordu bu diyardan. Sonra bir karanlık çöktü üstüne...

Rüzgar beş yaşında babasına yalvaran bir çocuktu sırtımı yakma diyen bir çocuktu.

Rüzgar babasından ölesiye korkan çocuklar içindi.

Rüzgar sevilmeyen hor görülen çocuklar içindi..

Rüzgar kendinden nefret eden çocuklar içindi...

Rüzgar sevdikleri için kendi canından vazgeçen çocuklar içindi...

Rüzgar hayalleri elinden alınan çocuklar içindi...

 

Yüsra ise babası tarafından sevilmeyen kız çocukları içindi...

Yüsra babası tarafından taciz edilen kız çocukları içindi...

Yüsra annesi babası tarafından katledilen çocuğa içindi...

Yüsra sevgiye aç kız çocukları içindi

Yüsra babası tarafından kullanılan kız çocukları içindi...

Yüsra sevdiği adamın sevgisizliği ile sınanacak olan kızlar içindi...

Yüsra annesinin mezarına gidemeyen çocuklar içindi...

 

Geçmişin acı yüzleriydi onlar binlerce çocuğun yaşadığı Acıları yaşayan iki çocuktu birbirlerinde teselliyi sevgiyi aramış ve başarısız olmuşlardı ama herkes bilirdi ki her başarısızlığın ardından büyük bir başarı gizlenirdi. Artık kalpler birbirine bağlanmış düğüm olmuştu...

.・。.・゜✭・.・✫・゜・。.

Sonu yazarken fazla mı duygulandım ben ya🤧🥺

 

 

 

 

 

Bölüm : 17.02.2025 23:44 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...