20. Bölüm

17.Bölüm|Savaştan kalan

~Mariposa negra🪷
soldeinvierno

 

Keyifli okumalar oy ve yorumlarınızı bekliyorum biraz geç geldi bölüm ama sonraki bölüm geç gelmeyecek bu kadar merak etmeyinnn💙🦋

 

Bölüm şarkısı:Taner/Ayrılsak ölürüz biz
⋅•⋅⊰∙∘☽༓☾∘∙⊱⋅•⋅

Uğur'dan

Ahu sevdiğim kadın bugün ona evlilik teklifi edecek onu sonsuza kadar yanımda tutacaktım. Böyle şeyler genelde lüks yerlerde yapılırdı ama benimki meraklısı değildi lüksün ama yine de onu mutlu edecek bir şeyler yapmıştım küçükken hiç lunaparka gitmediğinden bahsetmişti bende bunu güzel bir anıya dönüştürmeye karar vermiştim bir lunaparkı kapattırmış bir masa kurmuş ve süslemiştim. Bu gece orada istediği kadar oyuncaklar ile oynayacaktı. Sabahında da Kardelen ve yiğit gelecekti onlarla da oynayacaktı. İçinde hiç ukte kalmasına izin vermeyecektim. Yanımdaydı ama sessizdi bu sessizliğinin sebebi düşünceleriydi biliyorum.

Elini tuttum irkilmişti.

"Sevgilim bugün düşünce yok düşünmek yok diye amlaşmıştık lütfen."elimi sımsıkı tutmuştu.

"Özür dilerim engel olamıyorum çok düşünürüm ben." bunu biliyordum ama bu düşünceler ona zarar veriyordu hep bunu da biliyordum. Yanağından öptüm.

"Özür dileme ben senin kendine zarar vermeni sevmiyorum sadece." taksiye binmiştim başını omzuma yaslaması ile saçlarını sevmeye başladım.

"Deniyorum uğur elimde değil sende haklısın hep ruh hali bozuk bir kadınla uğraşmak senin için yorucu olmalıdır." bu kadın çok saçmalıyordu susturmak şart olmuştu. Dudaklarına kapandım şaşkınlıktan karşılık bile veremiyordu. Elini esneme götürdüğümde sımsıkı sarılıp karşılık vermişti ama çekildiğinde hemen göğsüme sokulmuştu şoförden çekinmiş olmalıydı. Bende sevdiğimi birinin önünde öpmek istemezdim ama kendisi çok düşünceli biri olunca mecbur oluyordu insan.

"Utandın mı deli kız daha çok utanacaksın bu gidişle."

"Yaaaa uğur."

"Yaaa aşkım." dediğim şeyle yüzü daha çok kızarmıştı ama boynuma bir öpücük kondurmayı da ihmal etmemişti. Varmak üzereydik o yüzden çekilmiştim bana soru soran gözlerle bakıyordu. Cebimdeki göz bandını çıkarı gözlerine bağladım.

"Hayır ya buna ne gerek var sevgilim? "

"Çok var bebeğim." taksi durduğunda kucakladım. Ufak bir çığlık kaçmıştı dudaklarından dudaklarım ile kapattım. Lunaparka girdiğimizde görevli beni selamlamıştı. Ahu ise boynuma daha sarılmıştı.

"Delisin uğur burası çok sessiz."

"Çünkü senin için kapattım." ağzı şaşkınlıkla açılmıştı o sırada masaya varmış onu sandalyesine oturmuştum. Önünde diz çöktüm olayı uzatmanın manası yoktu çünkü sonrasında çok eğlenecektik.

"Gözlerini açsana sevgilim." elleri hemen göz bandına gitmiş ve açmıştı. Önce beni görmemişti hatta etrafına şaşkınlıkla bakmıştı ıslık çaldığımda hemen bakışları beni bulmuştu.

"Uğur bu burası sen napıyorsun ne oluyor kafam durdu." bu hali o kadar tatlıydı ki dudaklarından bir öpücük çaldım.

"Sevgilime evlilik teklifi ediyorum galiba."

"Ha ne?" yine diz çöktüm önünde ben bu hayatta tek bir kadına diz çökecektim. Bu da kendime verdiğim söz olsundu.

"Ahu korkmaz benimle evlenir misin? Seni Ahu çakır yapmama izin verir misin? Herşeye ve herkese rağmen?" gözlerinden akan yaşlar canımı yakmadı. Çünkü biliyordum ki ilk kez mutluluktan ağlıyordu bunu benim yaşatmış olmam bile benim için gurur vericiydi.

"E-evlenirim uğur çakır." öyle sıkı sarıldık ki birbirimize tenlerimiz birbirine söz vermişti asla ayrılmama sözü...

"İyiki varsın uğur."

"İyiki karım olacaksın Ahu çakır." gözlerinden birkaç yaş daha döküldü. Bu sefer sildim, öptüm dudaklarımız buluştu. Uzun uzun öpüşmüştük çekildiğimizde onu elinden tutmuş oyuncaklara götürmüştüm.

Kaç saat oynadık kaç saat durmaksızın kahkaha atmıştık saymamıştım çok gülmüştü sevdiğim şimdi ise dönme dolaptaydık kucağımda uyuyordu bende adamdan durdurmasını istemiştim gün doğumuna kadar uyuyabilirdi gün doğumu olunca da uyandıracak onu bu güzel manzara ile büyüleyecektim. O sırada yiğite yazdım.

Siz:Uyumadığını biliyorum hemen attığım konuma gel burağın evine çok yakın rüya sen ve Kardelen gün doğumundan önce.

Kardeşim:ne boklar peşindesin uğur?

Siz:Güzel boklar

Kardeşim:Gelmeyi deneyeceğim iyi değil Kardelen

Siz:İyi etmek için fırsat zaten hadi bekliyorum

Cevap vermemişti bende kucağımdaki kadını daha çok sarmalayıp beklemeye başladım...

Yiğit'ten

Kardelenin babasından nefret ediyordum aslında sevdiğim kadını kıran herkesten nefret ediyordum. Bu kişi ben olursam şayet en çok kendimden nefret edecek zarar verecektim ama bu hayatta bunu en çok yapmak istemeyen kişiydim. Ben ona yara değil merhem olmak istiyordum bu yolda ilerlemeye de devam edecektim. Göğsümde ağlayan kadın benim herşeyimdi.

"Kardelen lütfen ağlama artık canımı yakıyorsun kıyamıyorum." rüya anlamış gibi bir anda kardelenin yanaklarındaki yaşları sevmişti bu kız da benim herşeyimdi çok tatlıydı bununla birlikte kardelen daha çok ağlamıştı ama rüyaya da sımsıkı sarılmıştı. İkisi de ağlamaya başlayınca içim daha çok yandı.

"Şşşş kurban olurum size."

"O benim babamdı yiğit ben onun prenses kızıydım yiğit neden canımı yakmayı seçmişti ki? Neden? Ben onun kızı değil miydim? Kızıydım hatta çok sevdiği prenses kızıydım ben yanlış bir şey yapmamıştım sadece sevmiştim çok sevmiştim." bizim sevgimiz bize ilaçken nasıl onlara zehir olmuştu ki? Babam yok diye miydi bu nefret? Yoksa annem yok diye mi? Neyim eksikti? Para mıydı sorun? Değildi olmamalıydı çünkü ben kendimi bildim bileli çalışıyordum zaten iş benim için hiçbir zaman zor olmamıştı insan en çok umudunu kaybettiğinde hayat onun karşısına güzel şeyler çıkarırdı ben bu sözü bir kitapta okuduktan sonra Kardelen ile karşılaşmıştım hayattan kopan yiğite hayat olmuştu.

"Biz suçlu değiliz bizim sevgimizi kabul etmeyen onlar suçlu." göğsümdeki hıçkırıkları azaldı sonra iç çekişlere döndü rüya da bana dolu gözlerle bakıyordu bu iki kadın beni gerçekten deli edecekti.

"Mama." rüyanın dediği şey ile ikimizde gülmüştük ağlamak onu acıktırmış olamlıydı kardeleni de acıktırmış olmalıydı.

"Hemen ikinize de mama hazırlıyorum bebeklerim." kardelenin itiraz etmesine izin vermeden hemen mutfağa gittim. Rüyaya süt ve hazır mama hazırlamıştım. Kardelene ise bildiğim tek şey olan tostu yapmıştım. Uğurun mesajları ile attığı konuma baktım buraya uzak değildi yürüyerek gidebilirdik önce bebeklerimin karınlarını doyurmalıydım.

"Ben geldim bebeklerim sizi doyurduktan sonra işimiz var. " kardelen bana soru soran gözlerle bakıyordu. Dudağından öpüp tostunu verdim. Rüya anında çığlık atmıştı ne zaman birbirimize dokunsak çığlık atıyordu.

"Gerçek bir görümce bu kardeşin." rüyayı kucağıma oturttum hemen keyfi yerine gelmişti yanlış anlamıyorsak Kardelene dil uzatmıştı sıpa.

"Bak birde nispet yapıyor." gülüşmüştük bu dediğine çünkü olan buydu sanırım.

"Hadi bakalım karıcım sen tostunu ye bende aşkıma mamasını yedireyim." homurdanan Kardelen ile ona da yedirmem gerektiğini anladım. Rüya çok şükür çok obur bir çocuk olduğu için hemen mamasını yemişti şimdi de kucağımda daha rahat bir pozisyonda yatmış sütünü yudumluyordu birazdan uyucağına emindim. Kardelen boşluğu izliyordu ve tostundan tek bir lokma bile yememişti.

"Sevdiğim neden yemedin?" omuz silkti.

"Seni bekledim beraber yiyelim zaten yiyecek mide yok sen yaptın diye yiyeceğim." kendime doğru çektim yine ağlamaya başlamıştı biz ne zaman iyi olacaktık?

"Şşşş aç ağzını bakayım." açtığında yedirmiştim. Küçücük bir ısırık almıştı. Birkaç kereden sonra tostun yarısını yemişti.

"Sen ye istemiyorum gerçekten." biraz daha zorlasam da yememişti.

"Hadi Kardelen güzeli." tostu elimden alıp bana yedirmişti zorla.

"İşimiz ne?" dediği şeyle saatte baktım gün doğumuna daha vardı yetişirdik.

"Kalk hemen çok güzel bir yere gidiyoruz." itiraz etmedi defalarca kez sormadı oysa benim karım öğrenene kadar yüz kere sorar süprizi bozardı hali bile yoktu buna.

Ele ele gittik ben bu lunaparkı biliyor gibiydim ama nerden?

İçeri girdiğimizde bir görevli karşıladı bizi. Bizi dönme dolaba götürdüğünde Ahu ve yiğit'i gördük bizi bekliyorlardı. Ahu hemen Kardelene koşmuş sımsıkı sarılmışlardı.

"Hoşgeldiniz kardeşim hadi binin kaçırmıyalım manzarayı." uğurun sarılışına karşılık verdim. Ve dönme dolaba bildiğimizde kardeleni göğsüme çektim.

"Sadece birkaç saatliğine herşeyi unutalım güzel karım." rüya onun kucağında mışıl mışıl uyuyordu.

"Tamam kocam bey siz ne derseniz."

"Karım hanıma çok aşığım."

"Karın hanımın da sana çok sevdalı yiğidim." birbirimizi sarıp sarmalamıştık güneşin doğuşunu izlemek çok huzur vermişti ikimize de yarım saatten sonra uykulu gözlerle birbirimize bakıyorduk bu gece gerçekten yorucu geçmişti. Dudaklarına kapandım. Yorgundu elinden geldiğince karşılık vermeye çalıştı ama yorgunluğu izin vermedi. Başını göğsüme yasladım.

"Uyu sevdiğim." birkaç dakikadan sonra düzenli nefeslerini duydum bu sesle huzura doydum ve bende uyuya kaldım...

⋅•⋅⊰∙∘☽༓☾∘∙⊱⋅•⋅

Birkaç kare bırakayımmmm

 

Bölüm : 17.05.2025 17:47 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...