9. Bölüm
~Mariposa negra🪷 / Mavi Kelebek / 8.Bölüm|Fedakarlıklar ve vedalar

8.Bölüm|Fedakarlıklar ve vedalar

~Mariposa negra🪷
soldeinvierno

Keyifli okumalar oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın 🦋

Bölüm şarkısı:Kibariye-Gidemem

Yazar'dan

Kimse onları bulamamıştı aslında pek önemsememişlerdi. Kerem ve leylanın planı işlemişti kendilerince intikam almışlardı. Bilmedikleri bir şey vardı. Kardelenin tersi pistir. Ve onlar bununla tanışacaktı. Kardelenin babası herkesle kavga ediyordu. Kızını bulmaları gerekiyordu. Kızını çok seviyordu. Leyla kardelenin babası suat beyi görünce hemen yeni bir plan yaptı.

"Suat amca kardeleni mi arıyorsun? O şuan yiğit'in kucağında." suat duyduğu şeyle damarı attı. O onu bu kadar çok ararken kızı yine o piçle mi görüşüyordu? Ama kızı ona asla yalan söylemezdi.

"Onların yanına götür hemen. " leyla sevinmişti. Artık kerem onundu kardeleni düşünmeyecekti. Ya da yiğit ikisinden birini istiyordu. Ama ikisinin de gözü kardelendeydi bu onu öfkelendiriyordu.

"Şu köşedeler yangını onlar çıkarttı zaten." suat leylanın gçtürdüğü yere baktı kızı o piçin kucağındaydı o piçin üstü ise çıplaktı.

"ULAN ŞEREFSİZ KIZIMI BIRAK." yiğit duyduğu sesle uyanmak istedi yapamadı. Başı bir hayli ağrıyordu ama kolları arasındaki bedene daha çok sarıldı. Son olduğunu hissetmiş gibi.

Suat daha da sinirlendi hareket edip cevap vermiyordu.

Sertçe aldı kızını ama kızı baygındı o piçte. Umursamadı kızını aldığı gibi gitti. O gece yiğit o kapalı sahada yalnız kaldı. Kimse onu aramadı kimse onu almaya gelmedi. Kimsesi yoktu. Onun ailesi kardelen olmuştu çünkü. Oysa kardelen artık çok uzaktaydı. Tek başına uyandı. Kırıldı nedensizce kardelen yok diye orda tek uyandı diye. Kırıldı ama ilk işi sevdiğini aramak oldu. Ama gelen sesle titredi.

"Aradığınız numara kullanılmamaktadır." bu cümle onu mahvetti başından soğuk sular döküldü. Ne demekti bu? Sevdiği nerdeydi? Ama bilinci kısa sürede geri kapandı. Yiğit yalnızlığı o gün öyle derinde yaşadı ki onda büyük bir iz oldu asla geçmez sandığı bir iz...

Kardelen'den

Nerdeydim? Gözlerimi açtığımda okulda değildim. Yiğit yoktu. Beyaz bir tavan vardı. Hastanede miydim? Hayır burası hastane değildi.

Kalktım olduğum yerden başım feci derecede ağrıyordu. Burası benim odamdı ama farklı şeyler vardı. İçerden sesler geliyordu.

Annemle babam olmalıydı gülüşüyorlardı. Hayret bu sesler bizim evden çok az çıkardı ister kavga gürültü olsun ister babaannem ile aynı aile apartmanında olmaktan öte. O kadın şeytandı mutlu olsak ona o kadar çok batardı ki. Sese doğru ilerledim. Bu ev bizim evimiz değildi ki. Ama eşyalar aynıydı.

"Günaydın noldu bana? Yani nerdeyiz bu ev neresi?" babam bana öyle bir baktı ki korktum.

"Yeni evimiz yeni şehir falan sen daha fazla saçmalamadan." ne diyordu babam ne diyordu? Ne demek yeni şehir? İstanbul yiğit ahu ne demek yeni ev şehir aklım almıyordu.

"Baba neyden bahsediyorsun ya sen saçmalayan sensin. Yangın çıktı en son yiğit yiğit iyi mi? O beni korudu baba yemin ederim o yangınla alakamız yok. "

"Umrumda değil onu orda bıraktım umarım gebermiştir." babamdı o benim ponçik kalplimdi. Neden böyle diyordu?

"Suat saçma sapan konuşma abartma gel kızım yemek ye." anneme noluyordu? Neden bana iyi davranıyordu?

"İstemiyorum yemek siz n'apıyorsunuz? Ben nasıl uyudum o sırada? Orda benim arkadaşlarım var okulum bile daha bitmedi. Baba sana noluyor Allah aşkına."

"O piçle seni artık yan yana görmeyeceğim dedim dinlemedin beni. Kucak kucağa buldum sizi yangın çıkarmışsınız biz burda seni deli gibi ararken." beni nelerle itham ediyordu böyle? Benim babam benim doğruyu yanlışı bildiğimi bilirdi. Ona piç diyordu hayır yiğit piç falan değildi. Öfke bedenini ele geçirmeye çalıştı izin vermedim sırası değil.

"Babam öyle bir şey yok o yangını kerem ve leyla çıkarttı bizi o kapalı sahada yalnız bıraktılar bizi ölüme sürüklediler o piç dediğin adam benim için çabaladı yaşayayım diye en son ayakta dutamadım. Kucakladı ateşler heryere yayıldı en köşeye geçtik bayıldım zaten ben o da bayılmıştır." bana inanmayan gözlerle bakıyordu bu benim kalbimi bir hayli kırdı bakma bana öyle baba lütfen kızın yanlış hiçbir şey yapmadı.

"Yemeğe gel yemek yiyelim geçmiş geçmişte kaldı artık başka şehirdeyiz telefon numaranı değiştirdim. Her akşam telefon kontrol edilecek boşuna silme hacker srkadaşımı getiririm beni zorlama." artık sinirimi saklamama gerek kalmamıştı.

"YA SEN NE SAÇMALIYORSUN NE BU GÜVENSİZLİK BEN YANLIŞ HİÇBİR ŞEY YAPMADIM EVET SEVDİM BU YİĞİTE AŞIĞIM AMA KONUMUZ BU DEĞİL BANA HAPİS HAYATI YAŞAYAMAZSIN BANA İNAN BABA." babam öyle bir ayağa kalktı ki tokat atacaktı anladım ama beklemediğim bir şey oldu. Annem onun bana uzanan elini sertçe tutmuştu.

"Artık kendine gel suat bırak kız anlattı kendini güzel dille anlat ki vazgeçsin." şaşırdım annemin bu tepkisine ama maalesef ben vazgeçmeyecektim hemde asla.

"Ya bırak sesini nasıl yükseltiyor senin başın yerden kalkmamalı o resimlerden sonra annen baban görmüş utanmıyor." ben utanılacak hiçbir şey yapmadım. Neden sevişmişiz gibi konuşuyorlardı?

"Odama geçebilir miyim anne? Başım çok ağrıyor ağrıyor kesici istemem." hızlıca odama geçtim. Yorganın altına girip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Yiğit çok kötüyüm nolur gel...

Yiğit'en

Kimsesizlik nedir bilir misiniz? Ben bilmek zorunda kaldım. Küçükken alkolik bir baba annesini felç bırakan biriydim. Pek önemi yoktu. Küçük yaştan beri her bulduğum işte çalışmaya başladım. Okulumu bir şekilde hallediyordum. Annem hep bana oku derdi. Onun için liseye gittim. Neşemi kaybetmedim. Hep neşeli biri olmuştum kardeleni severken de kendimi gördüm. Neşeli bir enkazdı o da kimse fark etmiyordu. Sosyal biriydim o da öyleydi ama hep uzaklara dalardı benim gibi bu benim ilgimi daha çok çekti o ilgi hiç tükenmedi beni hayatta bağlayan bir sevgiye dönüştü. Kimsesizliğime renk oldu. Ama artık heryer kapkaranlıktı. Kardelen yoktu. Tam ona kavuşmuşken onu benden almışlardı. Sadece onu almadılar benden belki de hayatımın sonuna kadar yapmak istediğim mesleği riske attılar. Bacağım hasar almıştı zamana bırakalım demişti doktor. Daha istediğim kulübe gitmeden sakaltlanmıştım resmen. Kabul edecekleri yoktu herhalde benimde gidesim.

Kardelen umarım ağlamamışsındır iki gözüm. Umarım Allah'tan tek dileğim bu. Ben sensizliği hissettiğim an küçücük bir çocuk gibi ağlamıştım çünkü. Kimsesizliğim sensizlikle yüzüme çarptı. Evet onu kaçırabilirdim. Ama o daha 18 olmamıştı birkaç hafta vardı. İstemeyebilirde yani ailesi vardı ne kadar kavga gürültü de olsa onu seven değer veren bir babası vardı. Babasına bu kadar düşkünken onu ondan çekip alamzdım. Yiğit kimdi ki bunu yapsın değil mi? Yiğit sadece hiçti artık kocaman bir hiçlikten ibaretti. Her zaman gittiğimiz sahile gittim. Ben buraya hiç yalnız gelmedim hep o olurdu yanımda. Ama yoktu işte şuan benim kardelenim yoktu. Çok yalnız hissediyordum. Sesini duymak istiyordum yoktu sesi aylar mı geçecekti böyle? Ben bir haftayı zor geçirdim onsuz benden başka bir adama sevgilim derken canım bu kadar yanmamıştı severken ayrılmak gerçekten zormuş insanı mahvediyormuş. Ağladım küçücük bir çocuk gibi ağladım. Onsuzluğa ağlayacağım birtek onsuzluğa. Eve gitmem gerekiyordu annemin ilaç saatti gelmişti.

Evden gelen çocuk sesiyle duraksadım bebek ağlama sesiydi bu ama ne alaka? Hızlıca girdim eve gördüğüm manzarayla duraksadım. Annemin gözünün önünde babam başka bir kadınla öpüyordu. Annemin gözlerinden yaşlar akıyordu hiçbir şey yapamıyordu. Yerde bir bebek vardı. Yerde!

"Oo hoşgeldin oğlum kardeşini getirdim sana." kardeşim o bebek benim üvey kardeşimdi.

"Siktir git lan evimden. Utanmadan gelmiş annemin önünde ne iğrenç bir herifsin sen." güldüler komik olan neydi?

"Yalnız bu ev hala benim üzerime yani sen ve annen gidersiniz anca." sikeyim haklıydı napacaktım? Annemi bu piçle aynı evde yaşatamazdım ki işe gitmem gerekiyordu.

"Napayım git başka yere bizim gidecek başka bir yerimiz yok." ne kadar umrundaysa dert anlatıyorduk.

"Beni ilgilendirmez bu odada kalırsınız kardeşine bakarsan kalırsın işte." bu nasıl iğrenç bir aşağılamaydı. Bende onun çocuğuydum. Hiçbir zaman babalık yapmadığı çocuğu.

"Tamam annemden uzak dur yeter. Çıkın ne bok yerseniz başka odada yapın." umursamadı devam etti bebek ağlıyordu. Aldım kucağıma yeni doğmuş olmalıydı çok küçüktü çünkü.

"Bebeğim şşş ağlama açsın büyük ihtimalle hemen söylüyorum anneye önce anneme ilaç vereyim olur mu?" onu kucağımda sallamaya başladım susmuştu çok şükür.

"Annem lütfen ağlama iyileşeceksin sana söz kurban olurum sana." gözyaşlarını silip ilacını içirdim. Ona da yemek yedirmem gerekiyordu.

"Al emzir sonra naparsan yap." annesine uzattım bebeği.

"Ay emzirmem göğüslerim mi sarksın?"

"Ne iğrenç bir kadınsın." babamdan gelen bir tokat.

"Düzgün konuş üvey annen ile."

"Emzirsin çocuk aç ya da para ver çocuk sütlerinden alayım." önüme fırlattığı parayla sinir katsayım arttı sakin ol annen için yiğit annen için herşey.

Parayı ve bebeği aldım eczaneden biberon almalıydım onlar bana hangisinin doğru olduğunu söylerdi.

"Merhaba hoşheldiniz." güler yüzlüydü herhalde yardımcı olurdu.

"Merhaba ben biberon alacaktım yeni doğmuş ona göre olsun yani hangisi doğru bilmem birde süt toz olanlardan sizde var mı?"

"Kızın mı?" kardeşimdi ama ona babalık yapacak kişi bendim.

"Evet kızım yardımcı olursanız sevinirim."

"Tabi anlatayım." uzun uzun napmam gerektiğini anlatmıştı nasıl o sütü ısıtmam gerektiğini. Gazını nasıl almam gerektiğini de teşekkür edip eve geri gittim. Bana anlatılanları yaptım. Kana kana içmişti sütü. Kurban olsun abisi ona. Annemin odasından çıkmışlardı. Bende koltukta rüya ile oynuyordum adını ben koymuştum çünkü dememişlerdi. Artık onun adı rüyaydı. Beni bir kabustan çekmişti gülüşüyle ve bir rüyaya götürmüştü kardelen ile bir çocuğumuzun olması rüyasına....

 

Ahu'dan

Kesin bir şey olmuştu. Uğur'un okulda yangın çıktı dediğinden beri içim rahat değildi. Gidecektim artık çünkü numarası yoktu resmen numarası yoktu kardelene hiçbir şekilde ulaşamıyordum kafayı yemek üzereydim. Uğur'u aradım.

"Uğur sana da çok iş çıkarıyorum ama ben artık dayanamıyorum gidelim mi yanlarına? Neler olmuş bitmiş öğrenelim."

"Güzelim yiğit bugün bana cevap verdi sonunda. Kardelen gitmiş yani babası başka şehre götürmüş oraya taşınmışlar birtek onu biliyor o da hangi şehir neresi bilmiyoruz hiçbir şey bilmiyoruz resmen." ne diyordu lan bu? Ne demek yoktu ne demek başka şehir? Kardeşim biz görüşemiyorduk zaten şimdi hiç görüşemezsek?

"Ahu güzelim orda mısın cevap ver. Bulmaya çalışıyorum ben valla bulucam söz."

"T-tamam kapat."

"Hayır geliyorum yanına parka gel." bunu der demez itiraz istemediğini belli etmek için yüzüme kapatmıştı gıcık. Gittim yanına bizim ne olduğumuz hala belli değildi. Zamanı da değildi doğrusu.

"Geldim ne var oturup kardeşime ağlayacaktım ben." beni göğsüne çekti bir anda bu benim için son damla olmuştu. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Babamdır annemdir kardelendir mahvolmuştum içime o kadar çok atıyordum ki hastaydım şuan ve ağlarken nefesim kesiliyordu ama bu Uğur'un beni sarıp sarmalamasına engel olmadı.

"Ben artık hep yanında olacağım içine atmana da izin vermeyeceğim söz bulacağım kardeşini sevgilim." dediği şeyle gülümsedim salya sümük halimle tiksinmedi itmedi aksine kendine daha çok çekti beline sarıldım benim cevabım böyle oldu...

˚˙༓࿇༓˙˚˙༓࿇༓˙˚˙༓࿇༓˙˚
Ara bölüm gibi bir şey oldu bu kim napıyor neler olduğunu gördük hadi bismillah bir boklar yapar bu kardelen deli dmdmmdmfmdmdd

 

Bölüm : 29.10.2024 11:36 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...