
" Ya Düşersem " Dedim
" Tutarım. " Dedi.
" Ya kendimi kaybedersem? " Dedim.
" Buluruz. " Dedi.
" Ya sen bile dayanamayıp gidersen. " Dedi.
" Öyle bir ihtimal yok. " Dedi.
" İhtimal " Dedim.
" s******* öyle ihtimali, yok öyle bir ihtimal."
Dedi. Eliyle içeriyi işaret etti.
Yavaş adımlarla ezbere bildiğim koridoarı geçtim.
Kaç kez gelmiştim ölü incelemeye. Kaç kez gelmiştim duygusuz bir şekilde. Kaç kez ha dedi beynimin içindeki kadın beynimin çatlak duvarlarına vuruyor yıkılmam için adeta zaman kolluyordu.
Ölümdü halbuki, en iyi bildiğimiz şey. Önümdeki sorumlu kadın beni gördüğü an ayağa kalktı.
" Cesedi incelemeye mi geldiniz sayın savcım. "
Ceset? artık ona böyle mi diyeceklerdi. Kutay dı o.
" Evet Kutay ı görmeye geldim. "
Kadın Kara ya baktı.
" Yalnız tek girmenize izin veremem Baş Savcının kesin talimatı var. Çilen Savcı o odaya tek girerse normal çıkamaz dedi."
" Sadece bilgi vermek için duracaksın sonra sen çıkacaksın biz üçümüz yalnız kalacağız. "
Dedim. Kara dan çekinmiyordum fakat bu kızı gözüm tutmamıştı.
" Tabikide hemen geliyorum. "
Aşşağıya eğildi tahminen anahtarı aradı ve hızlıca önümüze geçip yol göstermeye başladı.
Botlarımın sesi koridorda yankılanıyordu. Başım her bir topuk darbesiyle daha çok ağrıyordu. İçerideki kadın beynimin içinde kaos çıkarıyordu.
Beynimin içindeki kadın benden bile deliydi sağa sola çarpıyor şarap bardağını yerlere döküyor. Zıplıyor, düşüyor ve yine kahkağa atıyordu.
Her bir adım sesi beynimden bir anıyı geçiyordu. Birinde parktaydık, birinde okulda, birinde evde, birinde hastanede...
'Güzelim ' derdi. Bana sevgilisine kullanması gereken her bir sözcüğü bana kullanmıştı.
Ona bir hayat borçluydum. Fakat borcumun üstüne borç almıştım. Ve artık borçlarımı ödeyemezdim.
Kadın durdu, biz durduk. Kadın ilk bize baktı sonra kapıyı açtı.
Tam o an Kara belimden beni kavradı.
Destek verdi bana. Aynı uyumda hareket ettik. Sol sağ , sol sağ.
İçeri girdiğimiz an soğuk hava bir ateş gibi çarptı yüzüme. Yakıcı ve ani. Bir morg kapağını açtı ve konuşmaya başladı.
" Vücudunun birçok yerinde kesik vardı. Yüzünün ortasına çok sert yumruklar yemiş. Burnunda kırık var. Bacakları bıçaklar ile çizilmiş.
Evet bıçaklar diyorum çünkü her birinin dokusu ve derinliği farklı. Boynunda halat izi ve çizik izleri var.
Sadece bunlarla kalsaydı büyük ihtimal yaşardı. Fakat 2 yerinden aldığı kurşun onun ölümüne neden olmuş. Kalbinden ve beyninden vurulmuş. İki kurşun da çıkmış. Fakat henüz bulamamışlar. "
" Eğer incelemek isterseniz eşyalar orada sayın savcım. "
Kız yavaşça geriye çekildi, kapıyı üstüne kapattı ve gitti.
Ben tam Demiri çekicekken Kara önüme geçti ve Demiri çekti.
' Sakin ol, sakin ol, sakin ol. '
Çantamı kenara bıraktım ve saçlarımı hızlıca bir topuz yaptım. Kenarda duran eldivenleri hızlıca elime taktım. İlk önce savcılık vazifemi yerine getirecektim.
Kenardan tepsiyi itekleyerek Onun yanına getirdim. Her yanı örtüyle kaplıydı. Elimi uzattım titredi, titreye titreye tuttum beyaz örtüyü.
Yavaşça aşşağı çektim.
İlk önce kumral saçlarını gördüm. Sonra artık bakmayan gözlerini ve en sonunda bir daha gülmeyecek ' Çilem ' demeyecek dudaklarını gördüm.
Dudaklarımdan bir hıçkırık koptu. Ellerimi yanlarına koydum. Saçlarını son kez sevdim.
En çok saçlarıyla oynamama sinir olurdu. Ama birtek ben ve Meryem e dokundururdu.
" Ku-Kutay. "
Cevap gelmedi.
" Özür dilerim özür dilerim. "
Cevap gelmedi.
" Affet beni kardeşim. "
Gözümden yaşlar döküldü. Gözümün dolmasına bile izin vermezdi oysaki.
" Affet beni... "
Kulağımı göğsüne dayadım. Tanıdık ses yoktu.
" Affettim ben seni, eğer onun katiliysen bile affettim seni. Ama eğer değilsen Sen affetme beni. "
Alnımı alnına dayadım.
" Sözüm olsun Kutay. Seni bizden alanı sana göndereceğim. "
Elini tutmak istedim eli yumruk tu hiçbir şekilde gevşetmiyordu.
" Kara elini açmıyor ama bi kağıt var."
Kara hızlıca yanıma geldi. Elini biraz zorlayarak açtı.
İçinde bir kağıt vardı. Hızlıca açtım.
" Adam Asmaca oynamışlar. "
Ve adam asılmıştı.
" Manyak yemin ediyorum manyak. Adam asmaca oynamışlar. Ve sonucu "
Kutayı gösterdim.
" Deli, deli bu hatta zır deli. "
Beni omuzlarımdan tutarak sakinleştirmeye çalıştı.
" Sakin ol Çilen. "
" Ne Çilen Çilen ya. Nasıl bukadar duygusuz olabiliyorsun."
Dudaklarım titreye titreye Kutayı gösterdim.
" Canım benim o ya. "
Kara Demiri itince ayağa kalktım.
" Yapma o korkar. Daraltı gelir ona hem karanlıktanda korkar... "
Yere çöktüm. Hıçkıra hıçkıra ağladım.
" Bukadar duygusuz olamazsın. "
Derin nefesler alamaya çalışsamda olmuyordu.
" Nasıl yapıyorsun Kara. Öğret bana, nasıl duygusuzca bakabiliyorsun. "
Ben yere oturmuş beklerken önümde duran adamın ellerine baktım.
Titriyordu ve kızarmıştı. Ellerini öyle bir sıkıyorduki...
" Çokmu duygusuz bakıyorum. Çilen 3 yıl önce sende bana öyle bakmıştın. Benim burada canımdan can giderken sende bana öyle bakmıştın. "
8. Bölüm Sonuuuuu evet nasıl buldunuz.
Sizce Kara sırf intikam almak için yapmış olabilirmi? Gözü okadar çok dönmüş olabilirmi?
Yorumlarınızı bekliyorum ve şunu söyleyeyim 2 yorum gelmediği sürece yeni bölüm gelmeyecek...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |