
2.2
O an bir gerçekle yüzleştim. O adam buradaydı.
(SİNAN’IN GÖZÜNDEN)
Bilgisayar mühendisi olmak nasıl bir his diye sorsalardı karmakarışık derdim.
Tam olarak şuan bulunduğumuz durum gibi.
Yerde bize bakan Gökçe’ye odaklandım. Bakışları sürekli etrafta dolaşsa da bize bakmaya çaba sarf ediyordu. İlk geldiğinde ona ne kadar kötü davrandığımı fark ettim bir kez daha… Kendi canımdan kanımdan kardeşimi bunları nasıl yapabilmiştim?
Sağlık ekibi gelip Gökçe’yi kontrol ettiler. Arda onu kucağına alırken ben arabayı çalıştırıyordum. Gökçe’nin hastaneye gitmeyeceğini hepimiz biliyorduk. O yüzden eve gidecektik. Sağlık ekibi bir şey olmadığını söylediği için içimiz biraz olsun rahattı.
Gökçe ile herkes arabaya binince sürmeye başladım. Aras ve diğer arkadaşlarımız arkamızda ki arabandan bizi takip ediyordu.
“Abi olayın nasıl gerçekleştiğini ben hala anlamadım.” Dedi Gökmen.
“Bilmiyorum. O son yerde frenler tutmuyordu. Her şey bir anda gerçekleşti.” Diye cevap verdi Gökçe. Çok düşünceliydi. Baya fazla.
“İyisin değil mi Gökçe? Bir yerin acımıyor değil mi?” diye sordu Ege.
“İyiyim iyiyim merak etmeyin eve gidelim sadece.” Dedi Gökçe.
Hepimiz korkmuş endişelenmiştik.
Yaklaşık on dakika sonra bahçeden içeri iki araç olarak girdik.
“İçeride ki lambalar niye yanıyor?” diye sordu Ural.
“Annemler mi geldi acaba?” dedi Ilgaz.
Daha çok dışarıda beklemeden hepimiz içeri girdik. Gökçe konuşmalarımıza çok dâhil olmayıp kendi kabuğuna çekiliyordu.
İçeri geçtiğimizde beklemediğimiz bir manzara vardı.
Annemle babam karşılarında duran televizyondan izledikleri video için ağlıyordu.
(GÖKÇE’NİN GÖZÜNDEN)
Bugün ne kadar fazla şey yaşayabilirim bilmiyorum ama oturma odasında ağlayan annem ile babamı görünce yanlış bir şeyler olduğunu anladığım ikinci andı.
Abimlerim benden önce davranıp televizyonun yanına gittiler. Arkalarından arkadaşları ve en son Aras benim yanımdan ayrıldı.
“Bu Gökçe mi?” dediği an Sinan evin başıma yıkılacağını anladım.
Ural eline aldığı kumanda ile videoyu başa sardı. Bu sefer ben yanlarına ilerledim.
Kamera bir yere yerleştirildi sonra önüne Celal Demirel geçti. Eskiden babam dediğim o adam. “Evet, bugün kızım dediğim Gökçe’nin aslında kendi kızım olmadığını öğrendim. Artık kimin kızıysa umurumda değil. İlerde bunu izleyecek olan Gökçe’nin gerçek ailesi umarım Gökçe’yi çoktan evlatlıktan reddetmişsinizdir.” Dedi… Videoda ben vardım. Ağlıyordum. Sonra aynanın karşısına geçip yaralarıma baktığım video vardı. Ardından dayak yediğim bir video daha. Bazı videolarda abimle ben vardık. En son bir video vardı. Bu videoyu gerçekten çekmiş miydi? Tuvaletteyim. Fayansa oturmuşum ve önümdeki keskin jilete yanımda bir makas var ikisine bakıyorum. Daha fazla düşünmeden önce makasla saçlarımı kesiyorum ardından jiletle bileklerimi kesiyorum hüngür hüngür ağlıyorum. Daha fazla kan görmeye dayanamayıp kenara yığılıyorum. Sonrası bir hastane odasında başlıyor. Yatakta yatıyorum ve videom çekiliyor.
Hayatın acımasızlığını kısa bir film gibi gözümün önünden geçişini izliyorum. Yazık diyorum kendime çok yazık.
Video bitti. Benim ölümüm bir film haline getirildi. Gözlerden yaşlar aktı ama kimse gelip sarılmadı.
Benim başlangıcımda sonumda aynıydı.
.
.
yarın yeni bölüm gelecek...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 78.42k Okunma |
5.93k Oy |
0 Takip |
36 Bölümlü Kitap |