26. Bölüm

26. Bölüm

İlay
ssuperisii0

2.6

Onun lacivert gözleri benim gözlerimle buluştu.

Aras yanımdaydı… Fakat bunu sadece fiziksel olarak sağlıyordu. Aras benim yanımda hiçbir zaman olmayacaktı.

“Aras senin burada ne işin var?” dedim kızgın bir sesle.

“Güzel bir dershane seçimi bende buraya kayıt oluyordum tam.” Dedi. İnanamayan gözlerle ona baktım. Burada ne işi vardı?

“Sen 20 yaşında değil misin?” dedim.

“20 yaşında olmam okumayacağım anlamına gelmiyor.” Dedi.

“Sen okumadın mı?” dedim şaşırarak.

“Okudum ama yurt dışında okudum. Şimdi seninle okuyacağım bir rakibin daha var işte.” Dedi. “Gerçi ben sana rakip olamam Gökçe…” dedi.

Onun neden böyle dediğini anlamamıştım ama benimle birlikte okuması hoşuma gitmişti. Ona gülümseyerek baktım. “İyi olan kazansın Aras.” Dedim. Elimi uzatarak.

“İyi olan hep sen ol Gökçe.” Dedi. Ve elimi sıktı.

O sırada babam içeriden çıkmış bana dönmüştü.

“Ooo Aras oğlumda gelmiş.” Dedi gülerek.

“Merhaba Edip baba.” Dedi önce, sonra düzelterek “Edip amca.” Dedi. İşte o zaman kendimi tutamamış ve gülmeye başlamıştım.

“Eeee oğlum senin burada ne işin var?” dedi babam.

“Sınava hazırlanmak için buraya kayıt olmaya geldim Edip amca.” Dedi.

“E oğlum baştan söylesene dur ben senin işi de halledeyim sonra birlikte size test kitabı almaya gidelim.” Dedi. Babamın bunu yapmasını beklemiyordum ama neden Aras’ a yardım ettiğini hiç anlamamıştım.

“Olur, mu hiç öyle Edip amca? Daha fazla durmayın siz ben hallederim.” Dedi. Sandalyeden kalkarak.

“Otur bakalım Aras. Kızıma sahip çık geliyorum hemen.” Dedi ve çıktığı yere geri girdi. Aras tekrar yanıma oturdu. Bugün uzun bir gün olacak gibiydi.

***

“Çocuklar seçtiniz mi kitapları?” diyerek yanıma gelen babam ile birlikte Aras’la gözlerimiz buluştu. Ben ne aldıysam aynı test kitaplarını seçmişti.

“Az kaldı baba birkaç tane daha almam gerek.” Dedim babama doğru.

“Tamam, kızım ben okuma kitaplarına bakıyorum alın siz.” Diyerek babam tekrar yanımızdan uzaklaştı.

Evet, yirmiden fazla kitap almıştım. Fakat şöyle bir şey vardı… Ben temelden başlayıp zorlaştırmayı düşünüyordum o yüzden bir basit kaynak bir zor kaynak olarak ilerliyordum.

Aras ise… Evet, o benle aynı kitapları almaya devam ediyordu.

“Bunların hepsini çözebilecek miyiz sence?” dedi bana doğru dönerek.

“Çözmezsek nasıl üniversite kazanmayı planlıyorsun?” diye sordum bende ona doğru dönerek.

“Hedef neresi?” diye sordu bu seferde.

“Ben üniversiteye giderken görürsün.” Diye cevapladım.

“Olmaz, bende seninle aynı yeri yazacağım.” Diye söylendi.

“Senin bir hedefin yok mu?” diye sordum.

“Yurt dışında okurken hedefimi gerçekleştirdim. Şimdi seninle de gerçekleştirmek istiyorum.” Dedi.

“Ne okumuştun?” diye sordum.

“Konservatuar okudum lisede çalgı aleti çalabiliyorum, aynı zamanda oyunculuk… Sonra yurt dışında sınavlara girdim psikoloji okuyacaktım. İki sene sonra vazgeçtim ve buraya geldim.” Dedi. “Babam şirketinde patron olmam için işletme okumamı istiyordu. Zaten bu sene sınavlara girecektim anlayacağın.” Diye tamamladı.

“Yani hedefin işletme okumak mı?” diye sordum.

Kafasını iki yana salladı ve “Hayır.” Diyerek cevapladı sorumu. “Babamın dediklerini yapmak zorunda değilim.” Dedi.

Ailesini konuşmaya başlayınca gerilmişti.

“Hmm anladım.” Derken en üst raftaki test kitabına uzanmaya çalıştım. Fakat kolumu ne kadar kaldırırsam kaldırayım üst rafa yetişememiştim.

Benim boyum 1.67… uzunum ben.

O sırada Aras tam arkama geçerek bana kitabı verdi. Kendine de almayı unutmamıştı.

Yanaklarım kızardığını hissetmiştim. “Teşekkür ederim.” Dedim kitabımı elime alırken. Bana gülümseyip göz kırptı.

Bilerek yapıyordu!

Biz burada olaylar yaşarken babam arkada kitap seçiyordu… Ah babam ah…

“Evet, bitti hadi gidelim.” Dedim. Onun peşimden geldiğini bilerek.

Babamın yanına geldiğimizde elimizdeki kitapları tek tek sepete koydum.

“Çalışkan çocuklarım benim. Siz geçin arabaya geliyorum ben.” Diyerek bizi kitapçıdan kovdu.

Biz arabada kös kös otururken yemeğimizi bile vardı.

Babam en sevdiğim yemeği almıştı. Patates kızartması. Hamburger.

Ben yemeği büyük bir zevkle yerken Aras beni izleyip gülüyordu.

“Ne var bu patates kızartmasında bu kadar. Al benimkileri de ye.” Diyerek kendi patates kızartmalarını benim önüme koydu.

Evet kızartmaların hepsini yemiştim.

“Ciddi misin?” diyerek ona sordum. Yoksa yiyecektim.

“Ciddiyim tabikii onların hepsini bitir.” Diyerek patatesleri ağzıma tıkıyordu.

“Ben kilo alayım diye yapıyorsan hiç hoş değil!?” derken ben hamburgerimi onun ağzına tıkıyordum.

“İnceciksin Gökçe ne kilo alması?” diyerek her şeyi bana yedirmişti.

Üzerinde konuşacağımız konular, kavgalar, itişmeler çok fazlaydı ama o an sadece eğlendik.

Babamda arabaya bindiğinde önce Aras’ı eve bıraktık. Bizim ev gibi büyük bir evde oturuyordu. Fakat onun yalnız olduğunu fark ettim o dört duvarda.

Aras’ta eksik parçalar vardı.

Ardından bizim eve geçtik. Babam arabayı park ettiği gibi tüm kitaplarımı alıp, babamı öpüp koşa koşa çıktım odama.

Odamda beklemediğim insanlar vardı.

Benim odamda abimlerin işi neydi??

Bölüm : 30.01.2025 17:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...