32. Bölüm

32. Bölüm

İlay
ssuperisii0

3.2

Dün yaşananlardan sonra nasıl uyuduğumu bile hatırlamıyordum. Üvey annem için üzülsem mi sevinsem mi? bilmiyordum.

Erkenden kalkıp kahvaltı ettik –bunlar 2 zeytin ve bir dilim ekmek olsa bile- ardından karakola gitmek için abimler ile beraber yola çıktık.

Şuan ise karakolun önünde arabayı çekmiş oturuyorduk. İnip inmemek arasında kalıyordum.

“Sizce ona ne olmuş olabilir?” dedim.

“Kime?” dedi Ilgaz.

“Anneme.” Dedim sessizce.

“O senin annen değil Gökçe. Sadece bir süre senle zaman geçiren biri.” Dedi Ege.

“Her ne kadar öyle olsa bile sizden önce benim ailem onlardı.” Dedim. Bu dediğime sinirlendikleri belli oluyordu.

“Seni hastaneden almaları karıştırmaları artık her ne ise bizim sorunumuz değildi Gökçe. Acını bizden çıkarma.” Dedi Ural.

Ona inanamaz gözlerle baktım. Konu nasıl buraya gelebilmişti?

“Size inanamıyorum.” Deyip arabanın kapısını açıp çıktım. Ben direkt karakoldan içeri girerken abimler peşimden geliyordu.

“Gökçe bekle.” Deyip kolumdan tutan Sinan’a döndüm.

“İfade vermem lazımmış. Siz gelmeyin istemiyorum.” Dedim ve bir polisin peşine takıldım.

…….

(Sinan’ın ağzından)

Tam bir saattir Gökçe’yi bekliyorduk. Kız kardeşimi.

“Bugün çıkacak inşallah.” Dedi Gökmen.

“O da değil de… Ural sen niye öyle diyorsun oğlum kıza.” Dedi Ege.

“Ben mi suçlu oldum şimdi. Bize demediğini bırakmıyor ya. Biz ağzımı açıp bir şey dediğimizde suçlu hep biz oluyoruz.” Dedi.

Kendini savunması ileri derece gerilemişti.

“Gerizekalı kız zaten regl ne diye üstüne gidiyorsun.” Dedim.

Kapıda Aras’ı görünce hepimizin yüzü o tarafa döndü.

Ege kalkıp Aras ile selamlaştı. “Hayırdır Aras ne işin var burada?” dedi.

“Gökçe için geldim.” Dedi Aras.

GÖKÇE İÇİN??

“Anlamadım.” Dedi Ural. Bizde anlamamıştık valla.

Aras’ın cevap vermesine kalmadan Gökçe içeriden çıkmıştı. Hali hal değildi. Gözleri kızarmış saçı başı dağılmıştı sanki. Rengi gitmişti.

Hepimiz Gökçe’ye dönsek bile hiç birimize bakmıyordu. Gözleri tek bir kişiyle buluşmuştu. Aras.

Gökçe, Aras’ın yanına gidip hepimizi arkasında bıraktı. Aras ile birlikte gözümüzün önünde çıktılar.

“Ne oluyor lan?” dedi birden Ege. Sanırım bunu demek için geç kalmıştık.

“Bunlar birlikte mi çıktılar buradan?” dedi Arda.

“Sanırım öyle oldu.” Dedi Gökmen.

Bu işlerin içinde bir iş vardı ama biz bu işin neresindeydik bilmiyordum.

“Hadi gidiyoruz.” Dedim. Önce kendi işlerimiz ile uğraşmalıydık.

……

(Gökçe yavru kuşumuza geri dönüyoruz.)

“Gökçe iyi misin?” diye soruyordu Aras sürekli. Kafamı sallayıp önüme döndüm. Sahil kenarında bir banka oturmuş temiz hava alıyorduk. “Anlatmak ister misin?” dedi Aras. Bu sefer kafamı iki yana salladım. Konuşmak istemiyordum ama kendimi de tutamıyordum.

“Annemin nasıl öldüğünü öğrendim. Bunu yapacak tek kişi o aşağılık herif.” Dedim kısık çıkan sesimle. Üvey annem Banu Demirel ölmüştü ve katili Celal Demirel’di. Üvey babam.

“Gökçe hasta olacaksın.” deyip üzerime kendi hırkasını örttü. “Hadi kalk bakalım gidiyoruz.” Dedi bu sefer.

“Nereye?” diye sordum.

“Yemek yemeye tabii ki sabahtan beridir hiçbir şey yemedin.” Dedi. Beni benden daha çok umursaması ona haksızlık yapıyormuşum gibi hissettiriyordu.

Bende hissettirebiliyor muydum sevgimi?

Bir an duraksadım. Bunca şeyin arasında Aras’a nasıl davrandığımı, sevgimi nasıl gösterdiğimi düşündüm. Ben Aras’ı hak etmiyordum.

“Niye duraksadın Gökçe bir şey mi oldu güzelim.” Dedi telaşlı sesiyle Aras.

“Aras ben ayrılmak istiyorum.” Dedim.

.

.

.

Bölümler geç geldiği için çok özür dilerim. Sizi bekletmek istemiyorum fakat gündemi dağıtmakta istemediğim için gündem dışında paylaşım yapmıyorum...

bunları da atlatıcaz tabii ki. Sizler nasılsınız, iyi misiniz? okulunuz nasıl gidiyor bunları da konuşalımm!!!

.

Bölüm : 21.04.2025 02:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...