
Lily'in elinden tutarak loncaya götüren maceracı epey aceleciydi. Şehrin sokaklarında koştururlarken kocaman bir insana çarptılar. İki metreden daha uzun olan şişman bir maceracıya çarpmışlardı. Kafasını çarptığı için sarsılan Hajime kendine geldiğinde kollarını birleştirmiş bir şekilde dik dik bakan maceracı tehditkar gözlerle bakıyordu.
"Ah, kafam çok acıdı. B-Bir dakika... Siz B seviye Koca Adam Henry olmalısınız. Gerçekten çok özür dilerim."
"Hey, çocuk. Elinden tuttuğun kızın elini acıtıyorsun."
Lily normalde elinin ağrıdığını belli etmiyordu fakat karşısında bulunan maceracı hemen anlamıştı. İçinden konuşarak "Benim canımın acıdığını nasıl biliyor? Mükemmel bir şekilde saklanıyor olmam lazımdı. Bu kocaman adam gerçekten güçlü." dedi.
"Fark etmemiştim. Özür dilerim Lily canını acıttım."
"Önemli değil bu kadarı canımı fazla acıtmaz."
"Önünüze bakarak yürümeyi deneyin. Kötü insanlar sizlere saldırabilirler."
"Gerçekten çok özür dilerim bir dahaki sefere daha dikkatli olacağım."
"Nereye gidiyorsunuz böyle aceleyle? Sen maceracısın biliyorum fakat bu kız tanıdık değil."
"Yanımda gördüğün kız benim hayatımı kurtardı. Ona borcumu ödemek için loncaya götürüyordum."
"Güzel, hadi gidin o halde."
Geçmelerine izin verildikten sonra koşmaya devam ettiler. Keiken Krallığı'nın taşlarla yapılan yollarından koşuyorlardı. Loncaya yaklaştıklarında maceracı sayısı daha fazla olmuştu. Tüm maceracılar kiliseye benzeyen büyük bir binanın önündeydi.
Lily, loncayı gördüğünde daha fazla heyecanlanmıştı. Binanın içinde olanları hayal etmesi gözlerini parıl pırıl parlatıyordu. Loncanın kapısı normal tahtadan bir kapıydı. Kapıyı ittikten sonra içeri girdiklerinde etrafta bir sürü masa vardı ve maceracılar oturuyordu.
Loncanın orta tarafında bulunan bir resepsiyon vardı. Lonca görevlileri bu resepsiyonda duruyordu ve maceracılara ödüllerini veya görevlerini veriyorlardı. Etrafındaki maceracılara meraklı gözlerle bakan Lily'i gören lonca görevlisi gözlerini fazla açarak elleriyle ağzını kapattı.
Masaya geldiklerinde Hajime sol kolunu masanın üstüne koydu. Görevlinin yüzüne baktıktan sonra masaya maceracı kartını koydu. Lily tatlı yüzüyle karşısında duran görevliye bakarken görevli ondan korkuyormuş gibi bakıyordu.
"Keiken Krallığı'nın loncasına hoş geldiniz maceracı Hajime."
"Merhaba Nezuko, yanımda bu sefer bir kızla geldim. Yanımda duran kızın ismi Lily ve maceracı olmak istiyor."
"Sen onun kim olduğunu bilmiyor musun Hajime-san?"
"Sokakta hayatımı kurtaran bir kız hakkında başka bir şey bilmiyorum."
"Kim olduğumun maceracı olmamla alakası var mı abla?"
"Herhangi bir kural bulunmuyor fakat en düşük seviyeden başlamak sizin için sorun olmasın?"
"Abla, ben sadece yakışıklı ve zarif bir erkek arıyorum. Maceracıların hepsini kendine mi saklayacaksın?"
Lonca görevlisi onun söylediklerinden sonra morali bozulduğu için gözlerini kapattı ve tekrar açtı. Arkasında bulunan tezgahın üstünden bir küre alarak önündeki tezgahın üstüne koydu. Beyaz renkte olan küreyi koyduktan sonra beyaz bir kart çıkararak kürenin yanına koydu.
"Lütfen elinizi bu küreye dokundurun. Paratorunuzun bilgisini alarak loncamıza kaydedecektir."
"Parator hangi bilgilere sahip abla?"
"Senin büyü gücün, mana kapasiten, ismin, yaşın ve diğer tüm bilgileri kaydedecektir."
"Heeeehh, erkekler görebilir mi yani?"
"Merak etmeyin bu bilgi sadece loncaların çalışanları tarafından görüntülenebilir."
"Abla, eğer benimle alakalı bir şey söylersen seni vururum."
Tehditkar bakışları şaka yapmadığını gösteriyordu. Karşısında duran çalışan çok fazla korkuyordu çünkü karşısında duran çocuğun aslında bir komutan olduğunu biliyordu.
"İşlemin bitti ve artık kartın hazır. Aramıza hoş geldin maceracı Lily."
"Hemen bir görev alabiliyor muyum?"
"Şu anda loncalar işsizlik mevsimi dediğimiz zamanda. Genelde Şeytan Kral öldükten sonra başlıyor ve bir sonraki kral doğana kadar devam ediyor."
"Yeni bir kralın geleceğinden neden bu kadar eminsin?"
"Normalde şeytanlar yeni kralın reenkarne olmasını beklerken sınırlarını korurlardı fakat bu sefer sınırların güvende olmadığını bildiren bir mektup geldi."
"İkinizin sohbetini bölüyorum ama artık bizim gitmemiz gerekiyor Lily."
"Bana emir vermen hoşuma gitti... Pardon sinirime dokundu!"
Lily ve Hajime beraber dışarı çıktılar. Loncanın kapısından çıktıklarında sağa dönerek evlerin arasına girdiler.
"Burası sanırım yeterli olur."
"Buraya neden geldik?"
Hajime biraz etrafına göz gezdirip takip eden olup olmadığını kontrol etti. Duvara yasladığı Lily'in zümrüt yeşili gözlerine bakmaya başladı.
"Lily... Buralarda dikkat etmen gereken bir şey var."
"Neye dikkat etmem gerekiyor?"
"Hareketlerine ve tavırlarına çok dikkat etmelisin. Duyduğuma göre maceracıları avlayan bir grup var. Bizlere saldırmaları sorun yaratır. Bir sürü B seviyeden oluşan suikast grubu olması lazım."
"Korkmana gerek yok küçük oğlan."
"Burada küçük olan sensin ama..."
"Korku nedir biliyor musun Hajime?"
Hajime yutkunduktan sonra endişeli bir şekilde baktı. Karşısındaki kızın gözlerinden korkuyu tatmıştı.
"Nedir?"
"Korku senden güçlülerin üzerinde bıraktığı izlerdir. Aynı babamın günahkar olması nedeniyle onun kollarını keserek üzerinde baskı kurmam gibi bir şey."
"B-Bunu gerçekten yaptın mı? Gözlerime inanamıyorum."
Hajime korku dolu gözlerle bakarken Lily tam tersi bir şekilde rahat gözüküyordu. Sokak arasından çıktıklarında ilk gittikleri yer han olmuştu. Burada biraz oturarak ne yapacaklarına karar vereceklerdi.
"Şu masaya oturabiliriz Lily."
Lily, sandalyeyi hafif bir şekilde geri çekti ve üstüne oturdu. Hajime handa gezen garsona işaret parmağını göstererek çağırdı.
"Ne istersiniz?"
"Bize iki şarap verir misin? Güzel olsun ama lütfen."
"Hemen istedikleriniz geliyor."
Garson siparişi aldıktan sonra gittiğinde Hajime iki elini birleştirip çenesinin altına koydu. Kafasında birkaç düşünce vardı.
"Öncelikle Lily şimdi ne yapacağız?"
"Bilmem sanırım ben Tafavu İmparatorluğuna salça olmaya gideceğim."
"Maceracı olsan bile bu çok zor. Yüksek seviye olmadan girmeye çalışırsan nasıl geldiğini sorgularlar."
"Sorun değil ben zaten çok güçlüyüm."
"Ne kadar güçlü olabilirsin?”
"Aklının sınırlarının bile ötesinde bir güç...”
Evet, Lily söylediklerinde tamamen haklıydı. Bilinmeyen bir nedenden ötürü fazladan bir büyüye daha sahipti. Son kozu olarak sakladığı büyü ne olabilir? Hajime'ye cevap vermemeyi tercih etti. İçinde sakladığı küçük sırrı karşısındakini biraz şüphelendirmişti fakat dediklerine güvenme kararı aldı.
"Pekala cevap yoksa epey bir güçlü olduğunu var sayıyorum. Sınıra kadar eşlik etmemi ister misin?"
"Gerek yok ben kendim giderim."
Hajime elleri aşağıya bakarken dona kalmıştı. Lily beklemeden arkasına dönerek yoluna devam etmeye karar vermişti. Hajime onu geri döndürmek için ellerini arkasından uzatsa da bunu yapmaya yetecek iradesi yoktu. Lily çoktan uzaklaşmaya başlamıştı.
Şehrin taşlı yollarından yürüyerek çıkmak ve bir an önce yola koyulmak istiyordu fakat onu bekleyen zırhı olduğunu hatırladı.
Geri dönerek zırhı almak isteyince aklına demircinin söyledikleri geldi.
Geceyi şehirde konaklamak zorundaydı. Kalacağı hanı bulmak yerine kimliğini gizlemek için para lazımdı.
Loncaya geri dönerek panoda duran görevlere göz gezdiriyordu. Hepsine büyük bir dikkatle bakıyordu. Gözüne kestirdiği bir görev vardı. Görevde yapması gereken sadece bir tüccarı korumaktı. Gereken en düşük seviye D seviyeydi.
Bu görevi almak için pano iğnesiyle sabitlenmiş kağıdı çıkararak görevliye götürdü. Görevi kabul ettiğinde Parator'unda görev belirdi.
[Lonca görevi başarıyla alındı. Görev başarıya ulaştığında kanıtlar toplanarak loncaya gönderilecektir. Bu görevi yapmak istediğinizden emin misiniz?]
[E/H]
Lily, gözüyle evet işaretini seçti ve görev sistemine işlendi. Artık tek yapması gereken koruması gereken kişinin yanına gitmekti. Tüccarın bulunduğu yer Büyük Ticaret Merkezi adlı yerdeydi.
Büyük Ticaret Merkezi, isminden de anlaşıldığı üzere tüm ticaret adamlarının yeriydi. Keiken İmparatorluğunda ticaret yapmak için gereken tek şey bu merkeze bağlı olmaktı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 253 Okunma |
40 Oy |
0 Takip |
57 Bölümlü Kitap |