37. Bölüm

Chapter 36: Gargantua ve Antik Büyü?

Fatih Öcal
storikay

Gargantua iyileşmesiyle beraber yavaş yavaş kendisine gelmeye başlamıştı. Boyu küçülerek normal bir şeytan boyuna gelmişti. Ellerini gererek esnerken şeytan kral adayının orada olduğunu görünce utandı.

"S-Sizde mi buradaydınız lordum?"

"Sanırım ben buradayım. Ben şu an burada mıyım Kortus?"

"Galiba karşımızda duran canlı sizin burada olduğunuzu iddia ediyor."

"Nanagi bak bakayım ben orada mıyım."

"Hemen bakayım."

"Bari sen aptal olma Nanagi!"

Beraber güldükleri sırada Gargantua'nın kafası karışmıştı. Onların yüzlerine bakarken Tokito bir anda ciddileşerek karşısında duran canavara bakmaya başladı.

"Çok anlattıkları Gargantua, bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum."

"Övgünüzü hak edecek kadar iyi değilim lordum."

"Peki bir şey sormak istiyorum. Sen neden kızsın?"

"Ben nesli tükenen Gargantualardan son kalan üyeyim."

"Güzelmiş, peki konuyla alakası nedir?"

"Özür dilerim lordum. Ben eski Gargantuaların lideriydim. Şeytan Kral tarafından soyumuz tüketildiğinde ona bağlılık yemini ettim."

"Kraliyet sarayında senide görmek isterim. Güçlerini çağrı yaptığım zaman test edeceğim."

Gargantua, mavi ve uzun saçlarıyla eğilerek efendisine selam verdi. Tokito diğerleriyle beraber geri dönmek için uçmaya başladılar.

Gökyüzünde uçarken ellerini birleştiren Tokito bir şeyler düşünüyordu. Tahtı ele geçirirken yaşayacağı şeyleri düşünüyordu.

Kaleye yaklaştıklarında Rodius ve Lilia sarayın çatısından onlara el sallıyorlardı. Alçaldıklarında yere atlayarak ellerini arkada birleştirdi ve yürümeye devam etti.

"Nasıl geçti efendim? Gargantua güvende mi?"

"O koca et yığını senin kadar güçlü. Burada konuşulmayacak kadar önemli bir olay var. İkinizde taht odasına gelin."

"Nasıl isterseniz efendim."

Rodius başını eğdikten sonra saraya doğru yürüyerek içeri girdiler. Askerler onları karşıladıktan sonra festivalin hâlâ devam ettiği belli oluyordu. Şeytanlar ellerinde çeşitli malzemelerle koşturarak hazırlığı bitirmeye çalışıyorlardı.

Taht odasına geldiklerinde tahtına oturdu ve diğerlerine de sandalyelere oturmalarını emretti. Hepsi oturduktan sonra yüzlerine baktı ve ellerini çenesinin altında birleştirerek ciddi bir yüz ifadesiyle oturmaya başladı.

"Bu odada konuşulanlar bu odada kalacaktır. Lilia, özellikle sen dikkat et tamam mı?"

"Tamam Şeytan Kral."

"Beni iyi dinleyin çöp torbaları. Krallıkta hainler var ve istedikleri gibi bizi zayıflatabiliyorlar."

"Nasıl yani efendim? Krallığımızın hainlerle dolu olduğunu mu söylemek istiyorsunuz?"

"Gargantua, kitaplarda yazdığı gibi kocaman et kütlesi ve normal bir askerin yaralaması imkansız. Krallığımızın sınırı gölge savaşçıları tarafından korunuyorken komutanların sızma ihtimali bulunmuyor."

"Peki hangi komutan ona saldırarak ağır yaralar verebilir?"

"Bu bir vikontun işi değil. Şu an tüm vikontlar Gargantua'yla eşit güçteler. Onu iyileştirdiğimde büyüm normal iyileştirme olarak çalışmadı."

"Evet bizde gördük. O bir yenilenme büyüsü değildi. Arındırmaya benziyordu."

"Çünkü Gargantua bir lanet tarafından esir alınmıştı. Ne kadar büyürse laneti o kadar yara oluşturuyordu."

"Bunun antik büyücülerin işi olduğu kesinleşti o zaman efendim."

"Antik büyücüler mi?"

"Evet efendim. Büyük ırklar savaşından hayatta çıkan büyücüler... Evrenin en büyük büyücüleriydi."

Tarih bulundukları evrenden 5000 yıl öncesiydi. Tüm ırklar oluştuğunda denge denilen bir şey yoktu. Tüm ırklar birbirleriyle savaşarak yerlerini geliştiriyordu. O zamanlarda insanlar ezilirken savaşın kaderini değiştiren bir büyü ortaya çıktı.

Kadim büyü denilen bu büyü büyücülere kişiliklerine göre büyü yaratma şansı veriyordu. Bu, tüm büyücülerin birbirlerinden farklı büyüler oluşturmasına neden oldu.

Dünya kaos içindeyken büyücüler tüm ırkları zorla bastırmaya başlayınca hepsinin sınırları yeniden oluşmaya başlamıştı. O zamanın şeytan kralı buna karşı kendi büyülerini geliştirerek onlarla savaşma kararı almıştı.

Hepsiyle savaşan şeytan kralı kontrol altına alamadıkları için onu en sonunda yasaklı büyü tekniği olan lanetlerle öldürmek zorunda kaldılar. Bu büyülerin bazılarının şifresi çözüldüğünde bildiğimiz köle tasması, itaat laneti, mana zehirlemesi gibi lanetlere evrimleşerek günümüze ulaşmayı başarmıştı.

Tüm lanetler temelde tek bir şartla çalışırdı. Somut bir hedef. Şart sağlandığında lanet uygulanabilir ve istenildiği zaman geri çekilebilirdi. Temellerinde kişinin manasını değiştirmek yatıyordu.

Tokito'nun merakını çekmişti. Kadim büyülere daha çok dikkatini verdiğinde Rodius anlatmaya devam etti.

"Normalde sınırımızı koruyan Gargantua'nın lanetlerden etkilenmemesi gerekirdi fakat bu sefer kullanılan lanet A seviyeleri etkileyebilecek kadar güçlü görünüyor."

"Krallık için tehlike oluşturabilir. Dikkatli olmamız gerekli. Tahta geçtiğimde bu konuya daha dikkatli bakacağım."

"Siz bizim için daha önemlisiniz. Sizin için isterseniz tek kullanımlık bir koruyucu verebilirim."

"Koruyucu dediğin şey nedir?"

"Üzerinize uygulanan laneti tek seferlik yutacak bir büyülü eşya oluşturabilirim."

"Bu güzel olabilir öyle yap."

Başını eğdikten sonra efendisine kullandığı kıyafet veya eşyalardan bir tanesini istedi. Parmağında takılı olan siyah yüzüğü verince yüzüğü yere koydu ve onlara çekilmelerini söyledi.

Pençelerini açtıktan sonra büyü çemberi aktif olmaya başlamıştı. Bu sefer kırmızı renkte bir büyü çemberi vardı.

"Kuralların üstüne yemin ediyorum. Lanetin etkisinden arınmam için bana bir şans ver. Su büyüsü anlık arındırma."

Büyü çemberi parladıktan sonra havada akan mana yüzüğün içine girmeye başladı. Siyah yüzük beyaz bir renge büründü.

Tokito onu yerden alarak parmağına taktıktan sonra mavi ekran ortaya çıktı.

.

"Arındırma yüzüğü elde edildi. Ruha veya bedene uygulanan herhangi bir lanet tek seferliğine kaldırılabilir. Saklamak istiyorsanız lütfen onaylayın."

.

Bir arındırıcı yüzük demek... Sanırım bunu saklamam gerekli. Çok güçlü bir özelliği yok fakat ilerde planlarım için gerekli olabilecek kadar önemli. Saklamak istiyorum!"

.

"Arındırıcı yüzük envantere eklendi. Kullanıldığı anda envanterden silinecektir."

.

Yüzük tamamen oturduğu anda parmağın çevresini taş gibi sertleştirdi. Yüzüğü çıkarmak artık imkansızdı. Denediği esnada Rodius kafasını eğerek efendisine seslendi.

"Efendim yüzük bir kez takıldığı anda içindeki büyü yüzünden tekrar çıkartılamaz. İçinde bulunan büyü serbest kaldığında yüzük eski haline dönecektir. Ondan sonra çıkartabilirsiniz."

"Bir çeşit mühürleme büyüsü demek. Fena değilsin Rodius!"

"Böyle muhteşem kelimelere layık değilim efendim. Eminim siz benden daha iyisini zorlanmadan yapabilirsiniz."

"Hahahah, çok iyi, gerçekten en iyisi. Lilia, sana hizmet eden aslanı görüyor musun? Muhteşem değil mi? Hadi ona çekinmeden övgü ver ve efendisi olarak onu kölen haline getir!"

"Ben... Bunu ona yapamam o benden çok daha güçlü..."

Duyduklarından sonra Tokito ciddi bir hal alarak pençelerini yeniden çıkardı. Eski halinden kalan tekniklerin ufak bir kısmını kontrol edebiliyordu.

Karşısında duran kızı öldürmek için ayağa kalktığında Rodius karşısında dikildi. Pençelerini çıkardıktan sonra hırlamaya başladı.

"Efendim, bundan daha fazla ilerlemenize müsaade edemem."

"Seni de öldüreyim mi?"

"Efendim kendinize gelin yine kendinizi kaybediyorsunuz!"

"Benim küçük efendime kılın dahi değemez Şeytan Kral!"

"Neden birbirinizle kavga ediyorsunuz?"

Küçük Lilia ağlarken Tokito korkunç bir kahkaha atmaya başlayarak Nanagi ve Kortus'un boğazına kılıç tutan muhafızlara yerine dönmelerini söyledi. Rodius ne olduğunu anlamamıştı.

"Hahahahahah, hahahahahahah. Gerçekten güzel bir sadakat Rodius! Dediğim gibi yaparak o kızı canınla koruyorsun."

"Efendim siz kontrolünüzü kaybetmediniz mi?"

 

"Merak etme artık tamamen zihnim yerinde. Seni test etmek için yaptım. Eski güçlerim zayıflamaya devam etse de hâlâ kontrol edebiliyorum."

 

Bölüm : 02.08.2025 14:09 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Fatih Öcal / Yanlışlıkla Zalim Şeytan Kral Olarak Reenkarne Oldum Vol 1 / Chapter 36: Gargantua ve Antik Büyü?
Fatih Öcal
Yanlışlıkla Zalim Şeytan Kral Olarak Reenkarne Oldum Vol 1

253 Okunma

40 Oy

0 Takip
57
Bölümlü Kitap
ÖnsözChapter 1: Doktor TokitoChapter 2: Yeni Bir Şeytan Kral Doğdu!Chapter 3: Davetsiz MisafirChapter 4: Eski Kral ve Eşinin AnısıChapter 5: Kraliyet Ailesi SarayıChapter 6: Kraliçenin SırlarıChapter 7: Taht YolculuğuChapter 8: Hertoria YolculuğuChapter 9: Yolda Kurulan TuzakChapter 10: Küçük KomutanChapter 11: Vikont Beril’in Gerçek GücüChapter 12: Barış GörüşmeleriChapter 13: Taht Yolculuğu Devam EdiyorChapter 14: Gizemli KomutanChapter 15: Eğitim BaşlıyorChapter 16: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 1. KısımChapter 17: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 2. KısımChapter 18: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 3. KısımChapter 19: Eğitim MolasıChapter 20: Zombi Kral 1. KısımChapter 21: Zombi Kral 2. KısımChapter 22: Zombi Kral 3. KısımChapter 23: Tokito’nun Kararı ve İlk Şeytan KralChapter 24: Nefi’nin KararıChapter 25: Kutsal SavaşçılarChapter 26: Şeytan Kral Geri Döndü 1. KısımChapter 27: Şeytan Kral Geri Döndü 2. KısımChapter 28: Şeytan Kral Geri Döndü 3. KısımChapter 29: Elf OrmanlarıChapter 30: Büyük Savaşçı KimoChapter 31: Varah’ın İnadı Ve SonuçlarıChapter 32: Küçük Lily'in MacerasıChapter 33: Keiken LoncasıChapter 34: Büyük Ticaret MerkeziChapter 35: Veldoria ZiyafetiChapter 36: Gargantua ve Antik Büyü?Chapter 37: Veldoria Festivali Başlıyor!Chapter 38: Festivalin OrtasıChapter 39: Arena SavaşıChapter 40: Slary'in YüzüChapter 41: Gizemli ŞeytanlarChapter 42: Dark Curses?Chapter 43: Momoi'nin SadakatiChapter 44: İşkence Edilmiş ÇocuklarChapter 45: Momoi'nin Karanlık TarafıChapter 46: Loropis Yolculuğu Başlıyor! 1.kısımChapter 47: Loropis Yolculuğu Başlıyor! 2. KısımChapter 48: İntikamcılar GrubuChapter 49: Kraliyet Hazırlıkları 1. KısımChapter 50: Kraliyet Hazırlıkları 2. KısımChapter 51: Karşı SaldırıChapter 52: Darbe PlanıChapter 53: Loropis Kuşatması 1. KısımChapter 54: Zuvir Bölgesi İsyanı 1. KısımChapter 55: Zuvir Bölgesi İsyanı 2. KısımChapter 56: İblis Krallığı Macerası 1. Kısım
Hikayeyi Paylaş
Loading...