Chapter 40: Slary'in Yüzü

Sonunda birisiyle dövüşebilecek kadar güçlendim. Nasıl bu kadar hızlı yaşlandığımı hâlâ bilmesem de.

İrademi kontrol etmeliyim. Sevdiklerime zarar vermek için kullandığım güçleri onları korumak için kullanmalıyım.

Peki nasıl kullanacağım?

Karşımda duran maskeli kişi çok güçlü görünüyor. Onunla savaşırsam ölebilirim ama eğer o güçle savaşırsam başarabilirim.

Hayal et... Vücudunda akan kötücül gücü yakala...

Derin bir nefes al. Şimdi!

Gerçekten ortaya çıktılar. Tüm ihtişamıyla ortaya çıktılar.

Pençelerim ve kanatlarım...

"Şeytan Kral ciddileşmeye başladı! Savaş birazdan başlayacak izleyiciler!"

Bu gücü sana karşı kullandığım için şanssızsın Spirit. Seni öldürmeyeceğim ve hayatının en kötü dersini vereceğim.

Karşımda duran düşmanım benden korkuyor gibi görünüyor. Ayaklarının titrediğini görebiliyorum. Zavallı kız.

"Gardını indirme Şeytan Kral!"

Hay aksi, karşılayamayacağım şekilde saldırdı. Sağdan geleceğini tahmin edemedim. Nasıl bu kadar hızlı olabiliyor?

Onlar savaşırken Vikont Momoi onları izleyerek analiz ediyordu.

Fena değiller. Efendimin özellikle pençelerini ve kanatlarını kontrol edebilmesi takdir edilebilecek kadar muhteşem ama asıl savaş şimdi başlıyor.

Efendim yeni A seviye olmuşa benziyor. Hâlâ gücünün farkında değil ve korkuyor. Spirit denen o kadının gücünü uzaktan bakınca görebiliyorum değil mi lanetim?

"Efendi güçlü... O, çok güçlü. Kız, sadece tecrübeli."

Doğru diyorsun o kızın tecrübesi var sadece, efendimiz için çok basit olmalı. Tek yapması gereken onun sıçramasına adapte olmak.

Şeytan Kral karşısındaki düşmanın hareketlerini okumaya çalışıyordu. Ona göre Spirit gözle görülemeyecek kadar hızlıydı fakat bunu nasıl başarıyordu? Bu sorunun cevabını aramaya çalışırken pençeleriyle onu savuşturuyordu.

Gücümün az olmasına rağmen bu formumla ona ayak uyduramıyorum. Yaklaşık beş yerimden hançerlendim eğer bir çaresini bulmazsam kaybeden ben olacağım.

Bu hıza nasıl bu seviyede erişebiliyor? Sadece hızı değil, gücü benim derimi aşacak kadar etkili.

Şeytan Kral bile olsan benimle boy ölçüşemezsin. Redrose-sama'nın öğrencisi olarak kaybetmeyeceğim! Bitki büyüsü ^Yeraltı Sarmaşıkları^

Hadi biraz ciddileşelim Şeytan Kral. Sana yüce olanların gücünü göstereceğim!

.

"Karanlık büyü ^Zihin Tüketme^ kullanılabilir."

.

Ekranın söylediği bu yetenek ne? Sanırım kullanabilirim. Zihin tüketme!

Spirit ve Tokito büyülerini hazırlarken birbirlerini oyalıyorlardı. Büyü hazırlamayı ilk bitiren Spirit'ti.

Ayaklarım... Hareket edemiyorum! Spirit bir şey kullanmış olmalı. Bir dakika, neden ayaklarımda sarmaşık var?

"Sanırım ben kazandım Şeytan Kral. İşini bitirerek efendimden övgü alacağım."

"Hah, sanki kayb-"

Ah, kalbim...

Şeytan Kral'ın kalbine hançer saplandığında Vikont Momoi dahil herkes sessiz bir şekilde oturmaya devam ediyordu. Kazanan çoktan belliydi.

"Kafamı hedef almalıydın aptal..."

Spirit'in diğer hançeri elinden düştükten sonra başında siyah bir dumandan oluşan halka bulunuyordu.

Görüşüm bulanıyor, önümü göremiyorum... Bu nasıl olabilir? Bana herhangi bir büyüyle saldırmamıştı. Saf güç savaşını kaybetmemin imkanı yok! Hayla devam ed-

"Başarısız bir öğrencisin."

"Sana ihtiyacımız yok."

"Ölsen daha iyi."

"Neden kaybettin?"

"Birde kendine yüce olanların koruyucusu mu diyorsun?"

Hayır...

Ben kaybetmedim. Neden böyle söylüyorsunuz? Ben sizin için savaştım.

"Güzel dövüştü Spirit fakat burada sona eriyor. Ben kazandım."

Savaşabilirim! Öldürmediği sürece kazanma şansım olabilir! Senin gibi ukala bir şeytana asla kaybetmem!

"Artık vazgeç aptal. Seni öldürmek istemiyorum. Benim kadınım ol ve sonsuza kadar yaşa."

"Sen... Ne dediğinin farkında mısın? Ben bir şeytan değilim."

"Ne olmuş? Seni... Özellikle azmini kaybetmek istemiyorum."

"Seni kesinlikle öl-"

"Sana artık ihtiyacım yok. Dikenler öldürün onu."

Redrose-sama... Ben... Hayla savaşabilirdim... Neden benim gereksiz olduğumu düşünüyorsunuz? Neden beni siz öldürüyorsunuz?

Dikenler neden onun boynunu koparmaya çalışıyor? Bu onun büyüsü değil başkası yönetiyor! Nerede? Nereden kontrol ediyor?

Seni buldum! Kaçmaya çalışan kız kesinlikle sen öldürttün! Güllerden yapılmış bir elbise... Aklımda tutacağım!

Öncelikle bu kızı kurtarmalıyım. Pençelerimle sarmaşıkları boynundan uzaklaştırmalıyım. Senin ölmene izin vermeyeceğim.

"Neden... Benim gibi bir insanı kurtarıyorsun? Ölmem gerekli zaten ölmesem de şeytanlar öldürecek."

"Kapa çeneni!

Çok hızlı yenileniyorlar. Kopardığım gibi büyüyorlar. Tek başıma bu büyüyle savaşamam. Bu gidişle boynuna ulaşacaklar.

"Yardım lazım mı efendim?"

"Sen... Üçgenlerle çevrili yüze sahip olan kişi... Lütfen yardım et."

"Bana rica ederseniz kızın ölmesine göz yumarım."

"Sana emrediyorum!"

"Emredersiniz tanrım."

Sürekli pençelerini ve kanatlarını kullanabilen bir şeytan... Şimdi hatırladım Vikont Beril'in bahsettiği Vikont Momoi bu olmalı.

Bir dakika... Bana tanrı mı dedi? Sen... Neyse bununla uğraşacak zamanım yok. Kızı kurtarmamız gerekiyor.

Dikkatle izliyorum el hareketleri çok hızlı ve sert. Sarmaşıkları sanki bir otmuş gibi çekiyor ve koparıyor. Ne kadarda güçlü bir vikont.

Kısa sürede tüm sarmaşıkları kopardıktan sonra kızı iterek sarmaşıklardan uzaklaştırdı. Bu hareketten sonra sarmaşıklara baktığımda yenilenmeyi bırakıp kurumaya başlamışlardı.

"Beni kendiniz öldürmek için mi kurtardınız?"

"Bana baksana maskeli aptal kız, efendim seni bağışladıysa kapa çeneni."

"Sessizlik!"

"Kaba kelimelerim için beni affedin majesteleri."

"Momoi, sen burada ne arıyorsun?"

Momoi mi? Tafavu İmparatorluğu'nu yok edecek kadar deli bir vikont... Onun burada ne işi var? İnsanlara saldırmak için krallarının yanlarına mı geldiler?

"Ben, Vikont Koloton ve Vikont Xavier emriyle sizi denetlemeye geldim. Loropis bölgesine gidene kadar sizi takip ederek kral olup olmadığınızı kontrol edeceğim."

Koloton... Gerçekten de çok kurnaz bir kız. Planı bu kadar ileri götüreceğini düşünmedim. Bana karşı olan vikontları oylamadan kaldırmayı başarmış.

"Seni övüyorum, her ne kadar güçsüz olsan da beni takip edebilecek kadar cesursun."

Ahhh kralım, lütfen beni cezalandırın. Sizin o güzel yüzünüzü ısırmak isteyecek kadar ileri gitmek istiyorum... Bu sapık kölenizi lütfen cezalandırın... Koloton gibi fahişeler yoluma çıkmasaydı...

Evet, Vikont Momoi bunların hepsini düşünen saplantılı bir şeytandı. Bu yüzden hiçbir kral onu sevmemiştir. Kralını öpecek kadar ileri giden bir delidir.

Momoi'nin bana bakışı hiç hoşuma gitmedi. Biraz değişik bir şeytan ama en güvendiğim şeytan. Beni malikanede gördüğünde gülümseyerek bakıyordu. En azından sapık Koloton yerine onu tercih edebilirim.

Momoi olmasaydı o kız tamamen ölecekti. Ben güçlendiğimi düşünüyordum fakat hayla bir çocuğum. Bunu bilmek benim onuruma zarar veriyor.

Daha fazla güçlenmek istesem de her zaman etrafımdaki ölümleri engelleyebileceğim anlamına gelmiyor.

Kızın yüzündeki maskenin arkasında kim var merak ediyorum. Kız olup olmadığı bile bilinmiyor.

Maskesini açmak için elimi attığımda elimi itti. Tekrardan yaklaştırdığımda aynı şeyi yapınca Momoi onun ellerini bağladı.

"Fazla hareket etme. Efendimiz güvenlik için yüzünü görmek istiyor."

"Bunu yapamam... Lütfen maskemi çıkarmayın!"

"Hey, insan olduğun için mi korkuyorsun?"

"B-Benim insan olduğumu nerden anladın?"

"Kuyruğu ve boynuzu olmayan her birey bizim gözümüzde insandır. Veldoria bölgesinde olmasaydın idam edilirdin."

Çok korkmuş... Kızın yüzünden her şeyi anlayabiliyorum. Kimse ölmek istemez. Ben bile ölmemek için çabaladım fakat sonunda öldüm...

"Bana yüzünü gösterirsen efendinin yanına geri dönmeni sağlayabilirim."

"Peki... Şimdi oldu mu?"

Muhteşem, tek kelimeyle muhteşem. Yüzü harika gözüküyor. Japonya'da sana model olarak bakabilirlerdi. Burada olman çok yazık...

"İsmin ne?"

Ona ismini sordum... Evvvvet sonunda başardım! Bir kıza alçak gibi davranmadan ismini sordum.

"İsim? İsmim Slary."

"Ne kadarda güçsüz gözüken bir isim. Sana yakıştı."

"Benimle dalga mı geçiyorsun?" *hmph*

"Hmph, nedir?"

"Aptal Şeytan Kral."

"Şhhh, seni öldürmemi mi istiyorsun? Efendimizin ayaklarını yalayarak özür dile!"

"Özür mü? Asla!"

"Hahahahah, ne kadarda cesurca. Kellesinin gitmesini umursamadan bölgenin hakimi olacak kişiye hakaret etmek..."

"Efendim emredin öldüreyim bu çirkin insanı."

"Hayır, ben bir kral değilim. Bu hakaret kral olduğumda edilseydi kafası yerde olurdu."