44. Bölüm

Chapter 43: Momoi'nin Sadakati

Fatih Öcal
storikay

"Hadi elini çabuk tut aptal şeytan!"

Liderleri hayla onun işini bitirmesini bekliyordu. Diğerleri çoktan yeryüzüne ulaşmışlardı. Ellerini Momoi'nin üzerinden çektikten sonra gözlerini açmayı başarmıştı.

"Momoi'nin işi bitti efendim. Bize dair hiçbir anısı kalmadı."

"Güzel, zaman kaybetmeden buradan kaçmalıyız!"

Üzgünüm, dostlarım için bunu yapmalıydım Momoi. Sen bizim için bir tehditsin.

Büyü çemberine doğru koşarlarken Momoi'nin gözleri kısmen açılmıştı ve onları arkalarından görmüştü fakat onların kim olduğunu bilmiyordu.

Yukarı çıktıklarında Şeytan Kral ve askerlerinin ayak sesleri duyuluyordu. Tokito baktığında sadece yüzü görünmeyen kişinin ona baktığını görmüştü ve ardından koşarak uzaklaştılar.

"Oradalar! Askerler yakalayın o kaçan kişiyi!"

Askerler koşarak onları yakalamaya çalışsalar da geç kalmışlardı. Hepsi kaçmayı başarmıştı.

"Lanet olsun! Momoi'ye bir şey yaptılarsa..."

Eğer ona bir şey olduysa... Birini öldürebilir miyim? Bana sadık bir komutanımı öldürenleri öldürebilir miyim?

Ben... Birisinin canını alabilir miyim? Evet-ben birisinin canını alabilirim.

"Efendim büyü çemberini bulduk!"

"Derhal aktif edin!"

"Çember aktif olmuyor efendim."

"Çekil işe yaramaz!"

Çember neden çalışmıyor? Belki manası tükenmiştir elimi üzerinde gezdireyim.

.

"Büyü çemberi hasarlı. Onarılması için mananız kullanılacaktır."

.

Vay canına... Sadece elimi üstünde tutarak çemberin üzerindeki büyülü sözleri tekrar yazabiliyorum. Bu büyü çemberleri müthiş!

"Hepiniz çemberin etrafında toplanın!"

Askerlerde dahil olmak üzere herkes çemberin üstüne geldiğinde aktif olarak onları yer altına ışınladı. Karanlık bir mağarada gözlerini açtıklarında tek gördükleri işkence görmüş Momoi'nin bedeniydi.

Tokito'nun göz kapakları tamamen açılmıştı. Korkuyordu... Ona yapılanların vahşiliği midesini bulandırıyordu.

Etrafta düşman olup olmamasını umursamıyordu. Karşısına çıkan herkesi öldürebilecek kadar sinirliydi.

"Nanagi... Bu lanet harabe bölgeyi gözetleyen her bir askeri bul ve idam et!"

"Emredersiniz."

Elinde duran sıradan kılıcı yere atarak koşmaya başladı. Momoi'nin kan kustuğunu görünce önünde duraklayarak ona bakmaya başladı.

Bunu sana nasıl yapabilirler... Şerefsizler... Ben, bunlar tamamen benim hatam! Senin tehlikeye düşmen tamamen benim suçum. Ben tüm şeytanların aslında iyi kişiler olduklarına inanıyordum...

"Ş-Şeytan..."

"Momoi? Gözlerini aç ve bana bak!"

Sözlerden sonra Momoi'nin önünde çökerek yaralarını iyileştirdi. Yanaklarından tutarak yüzüne baktı ve gözleri dolmaya başladı.

"Ağlamayın... Neden ağlıyorsunuz efendim? Ben önemsiz bir sapığım sadece."

"Kapa çeneni Momoi! Neden bana haber vermeden tehlikeli şeylere adım atıyorsun?"

Bu gerçekten kralım mı? Neden ağlıyorsun? Sadece... Ben neden bu haldeyim?

"Sana bunu kimler yaptı derhal söyle!"

Zorlukla nefes alan Momoi kan tükürerek cevaplamak için kendisini zorluyordu. Boğazından ses çıktığından emin olduktan sonra konuşmaya başladı.

"B-Ben hatırlamıyorum. Tek hatırladığım çemberi bulmam ve sonrasında bu halde uyanmam."

"S-Sen ölseydin... Ben, benim gibi biri nasıl sakin kalabilirdi Momoi!"

"B-Ben... Sizin için bilgi elde edecektim fakat başarısız oldum. Bu bedenimin artık sizin işinize yarayacağını düşü-"

Tokito daha sözünü bitiremeden yüzüne sert bir tokat attı. Rengarenk gözleri Momoi'nin kalbinin daha hızlı atmasına neden oluyordu.

"Sana bilgi almanı emrettim mi ben? Ya ölseydin, ya sana daha kötü şeyler yapsalardı?"

Yüzünü tekrar efendisine çevirdi ve sinirli yüzünü görünce gülmeye başladı.

"S-Siz benim gibi birisini mi önemsiyorsunuz?"

Tokito anlamamış bir yüz ifadesiyle bakıyordu.

"Ne demek istiyorsun? Seni elbette önemseyeceğim!"

Çok sıkıcısın efendim... Beni önemsemen tıpkı ona benziyor... Ahhh, benim tatlı karım Fellia... Aynı ona benziyorsunuz efendim.

"Anladım efendim. O halde ayaklandığım zaman kendi canımı kendim alacağım."

Tokito sinirden boğazına sarıldığında Nanagi ve Kortus onu tutmaya çalıştı.

"S-Sen ne kadarda aptalsın Momoi! S-Sen... Benim için değerliyken bunları söylemen..."

Tokito ağlamaya başlayınca Nanagi ve Kortus ona sarılarak teselli etmeye çalıştılar.

"Sizin gözyaşınız benim canımdan daha değerli lütfen ağlamayın..."

"Dalga geçmeyi bırak aptal vikont! Senin canın için ben krallığı karşıma alırım."

Benim gibi biri için mi? Neden? Ben her zaman... Krallar tarafından istenmeyen biriydim. Aynı eski babanızın dediği gibi...

"Sen tam bir işe yaramaz herifsin Vikont Momoi! Yaptıklarının farkında ol artık!"

Her zaman beni hor gördüler... Büyü kullanamadığım için hepsi benden nefret etti... Özellikle o aptal soylular...

"Senin gibi büyü kullanamayan aptal bir şeytan neden yaşıyor ki?"

"Gerçekten bu aptal tipsiz şeytan mı bir vikont oldu?"

O halde neden efendim? Neden siz de benden nefret etmiyorsunuz? Ben... Sadece belaya yol açan büyüsü bile olmayan aptal bir sülüğüm.

"Hayır değilsin. Sen benim gözümde ne bir sülüksün nede işe yaramayan bir şeytan."

Hayır öyleyim. Ben yaşamaması gereken bir varlığım! Benden nefret etmeniz ve beni kendinizden uzaklaştırmanız gerekiyor!

"Geçmişte yaşadıkların beni ilgilendirmiyor Momoi. Sen benim için kendi hayatını riske atarak bilgi almaya çalıştın. İstersen boynumu ısır ve etimi kopar."

"Bunu asla size yapmam."

"Seni mutlu edecekse yap hadi!"

Ahhhh, şimdi anladım. Ben bunca zamandır sevgisiz şeytanlardan sevgi bekliyordum... Siz... Tüm şeytanlardan daha farklısınız.

"Gerçekten benim gibi bir şeytanı seviyor musunuz?"

Tokito elleriyle onun ellerini tutarak kararlı bir yüz ifadesiyle cevap verdi.

"Evet! Seni mutlu edecekse aşırı sapık şeyler olmadığı sürece hepsine izin veririm."

Momoi artık tatmin olmuştu. Bunca zamandır yaptığı sahte itaatin yerini gerçek itaate bırakmıştı. Gülmesini tutamadan gerçekleri haykırmaya başladı.

"Hahahahah, siz gerçekten Şeytan Kral olamazsınız. Onlardan daha yüce bir varlıksınız. Benim tanrım..."

Bu sözler palatoru aktif etmeye yetmişti...

.

"Lanetin yan etkisi tamamen kapandı. Vücut artık mana kullanabilir."

.

Bunlar doğru mu? Karım... Olamaz, Fellia beni terk mi ediyorsun?

"Sen. Beni seviyor... Ben seni. Artık kral bulundu. Gerçek sadakatini göster."

Momoi'nin yüzünde bulunan üçgenler küçük hallerinde yüzüne yapışarak tamamen gelişmeyi bıraktılar. Momoi ilk defa gerçekten efendisine sadakatini sunuyordu.

Uğruna ölmesi gereken bir efendi bulmuştu. Tatmin olmuş bir şekilde manasını etrafında yeniden hissetmeye başladı.

"Kralım... Sayenizde artık tamamen mana kullanabiliyorum. Üzerimdeki laneti kaldırdınız."

"Huh? Ben bir şey yapmadım."

"Sizin bana olan hisleriniz beni uyandırdı. Bana ait olan bu can artık tamamen size ait."

"Kafan yerinde mi senin Momoi?"

"Evet efendim kafam gayet yerinde ve sorun yok. Size mutlak sadakatimi sunuyorum."

"Zaten bana sadık değil miydin? Ne diyorsun anlamıyorum Momoi!"

"Ah, haklısınız efendim kabalığımı affedin."

Onun iyi olduğundan emin olduğu için ayağa kalktı ve etrafı araştırmaya başladı. Askerlerde onunla beraber her yeri araştırarak düşman hakkında herhangi bir bilgi arıyorlardı.

Tokito onların kaldığı odaya bakarken Nanagi ve Kortus mağarayı kontrol ediyordu. Kristallerle kaplı mağara duvarlarını ararlarken Nanagi'nin gözüne bir şey çarptı. Duvarın bir kısmında bulunan kristaller azdı.

Az olan kristalleri de askerlerin yardımıyla çıkarttıktan sonra bir gizli geçit kapısı buldu. Geri dönüp hemen efendisine haber verdi.

Momoi ve Tokito gizli geçitten içeri girdiklerinde çocuk inlemeleri geliyordu. Diğer herkes arkalarından gelirken Momoi gözüyle tuzakları arıyordu.

"Efendim dikkatli olun tuzak olabilir."

"Merak etme burada herhangi bir tuzak yok."

"Nerden biliyorsunuz efendim?"

"Sence bu kadar bir dar alanda kurulan tuzağı burayı yapanlar atlatarak girebilir mi?"

Efendisinin aklına hayran kaldığı için heyecanlı gözlerle ona bakıyordu.

"Anladım, gerçekten Şeytan Kral'dan beklenecek bir analiz. Mükemmelsiniz."

Alan genişlemeye başladığında sonunda varmışlardı. Gözleriyle gördükleri çocuk yetiştirme yeri değildi... Gördükleri tam bir çocuk işkence merkeziydi.

 

 

 

Bölüm : 14.09.2025 13:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Fatih Öcal / Yanlışlıkla Zalim Şeytan Kral Olarak Reenkarne Oldum Vol 1 / Chapter 43: Momoi'nin Sadakati
Fatih Öcal
Yanlışlıkla Zalim Şeytan Kral Olarak Reenkarne Oldum Vol 1

253 Okunma

40 Oy

0 Takip
57
Bölümlü Kitap
ÖnsözChapter 1: Doktor TokitoChapter 2: Yeni Bir Şeytan Kral Doğdu!Chapter 3: Davetsiz MisafirChapter 4: Eski Kral ve Eşinin AnısıChapter 5: Kraliyet Ailesi SarayıChapter 6: Kraliçenin SırlarıChapter 7: Taht YolculuğuChapter 8: Hertoria YolculuğuChapter 9: Yolda Kurulan TuzakChapter 10: Küçük KomutanChapter 11: Vikont Beril’in Gerçek GücüChapter 12: Barış GörüşmeleriChapter 13: Taht Yolculuğu Devam EdiyorChapter 14: Gizemli KomutanChapter 15: Eğitim BaşlıyorChapter 16: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 1. KısımChapter 17: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 2. KısımChapter 18: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 3. KısımChapter 19: Eğitim MolasıChapter 20: Zombi Kral 1. KısımChapter 21: Zombi Kral 2. KısımChapter 22: Zombi Kral 3. KısımChapter 23: Tokito’nun Kararı ve İlk Şeytan KralChapter 24: Nefi’nin KararıChapter 25: Kutsal SavaşçılarChapter 26: Şeytan Kral Geri Döndü 1. KısımChapter 27: Şeytan Kral Geri Döndü 2. KısımChapter 28: Şeytan Kral Geri Döndü 3. KısımChapter 29: Elf OrmanlarıChapter 30: Büyük Savaşçı KimoChapter 31: Varah’ın İnadı Ve SonuçlarıChapter 32: Küçük Lily'in MacerasıChapter 33: Keiken LoncasıChapter 34: Büyük Ticaret MerkeziChapter 35: Veldoria ZiyafetiChapter 36: Gargantua ve Antik Büyü?Chapter 37: Veldoria Festivali Başlıyor!Chapter 38: Festivalin OrtasıChapter 39: Arena SavaşıChapter 40: Slary'in YüzüChapter 41: Gizemli ŞeytanlarChapter 42: Dark Curses?Chapter 43: Momoi'nin SadakatiChapter 44: İşkence Edilmiş ÇocuklarChapter 45: Momoi'nin Karanlık TarafıChapter 46: Loropis Yolculuğu Başlıyor! 1.kısımChapter 47: Loropis Yolculuğu Başlıyor! 2. KısımChapter 48: İntikamcılar GrubuChapter 49: Kraliyet Hazırlıkları 1. KısımChapter 50: Kraliyet Hazırlıkları 2. KısımChapter 51: Karşı SaldırıChapter 52: Darbe PlanıChapter 53: Loropis Kuşatması 1. KısımChapter 54: Zuvir Bölgesi İsyanı 1. KısımChapter 55: Zuvir Bölgesi İsyanı 2. KısımChapter 56: İblis Krallığı Macerası 1. Kısım
Hikayeyi Paylaş
Loading...