45. Bölüm

Chapter 44: İşkence Edilmiş Çocuklar

Fatih Öcal
storikay

G-Gözlerime inanamıyorum... Bunlar... Çocuklar, anneler, babalar... Hepsine işkence edilmiş. Ne kadarda acımasız olabilir bunlar?

Hepsine baktığımda vücutlarından ne tür bir işkenceye uğradıklarını anlamıştım. Aralarında öldüğü için kokan şeytanlar bile vardı...

"Midem bulanıyor. İğrenç!"

"Bu değer verdiğiniz şeytanların gerçek doğası. Kendi ırkımızı bile güç için öldürürüz veya işkence ederiz. Hâlâ şeytanlara inanıyor musunuz?"

"B-Bunları şeytanların yapmış olmasına ihtimal olmamalı, olmadığını söyleyin!"

Kralım, çok safsınız... Sizi seven şeytanları sevdiğiniz için gözünüz görmese de biz bunlardan ibaretiz. Sevmediğimiz her şeyi öldüren acımasız katillerden ibaretiz.

"Bunlar gerçekler efendim. Tahtını istediğiniz krallığın karanlık yüzü bunlardan ibarettir. Önceki krallar yaşarlarken aynı deney vardı ve biz sesimizi çıkartamıyorduk."

Babamda mı onları destekliyordu? Doktor olduğum zamanlardaki sakin hayatımı özledim en azından bu kadar vahşi bir vakayla hiç karşılaşmamıştım.

Etrafı gezen askerler ayrılarak tek tek hepsi bir çocuğu tutarak boğazlarına kılıç tuttu. Hepsi hazır bir şekilde emir beklerken çocukların aileleri perişan bir halde çocuklarına bakıyorlardı.

Tokito şaşırarak etrafındaki askerlere baktı. Nanagi ve Momoi'nin yüzlerinden normal olarak karşılandığı anlaşılıyordu. Askerlerden bir tanesini boynundan tutarak geri çekti.

"Ne yapmaya çalışıyorsunuz aptal askerler!"

Momoi efendisinin ellerini tutarak hareketini kısıtladı. Korku dolu yüz ifadesiyle efendisine bakıyordu.

"Bunu yapmak zorundayız efendim. Deneyin sona ermesi için tüm denekleri katletmeliyiz."

"Onlar daha çocuk! Ölmeleri demek krallığımız için kayıp demek!"

"Sanırım tek çaresi bu efendim. Acılarına son vermezsek sakat kalmalarının acısı kalplerini ihanetle doldurur."

"Size yalvarıyorum lütfen durun!"

Nanagi efendisinin yüzünü tutarak bakarken gözünden yaşlar akmaya başladı. Çaresiz bir şekilde yalvarmaktan başka bir şey yapmıyordu.

"Efendim ağlamayın bende ağlayacağım. Neden önemsiz çocuklar için göz yaşı döküyorsunuz?"

"Onlar hâlâ çocuk. Onların yenilenebilecek kadar güçlü olanlarını yenilememe izin verin!"

"Bunu yaparsak hayatta kalanlar size tehdi-"

"Umurumda değil! Hepsi bana düşman olursa katlederim fakat şuan onlar birer çocuk."

Momoi başını eğerek efendisinin kollarını bırakma kararı aldı. Nanagi buna çok sinirlenmişti.

"Neden efendimizi serbest bıraktın Vikont Momoi!"

"Seni alakadar etmez. Yerini bil aptal komutan!"

Momoi'nin gözleri tehditkâr bir şekilde bakıyordu. Kararlarını sorgulaması yaptığı en büyük hata olmuştu. Tokito onları sakinleştirmek için aralarına girmek zorunda kaldı.

"Siz iki çöp artık birbirinize karışmayı bırakın!"

Momoi efendisine yaptığı bu kaba hareket yüzünden eğilerek özür diledi. Aynı şekilde Nanagi efendisinin önünde dizinin üstüne çökerek başını eğdi.

"Kaba hareketim için beni affedin. Sizin önünüzde bir komutana hakaret etmemeliydim."

"Büyüğümden gelen emri sorguladığım için özür dilerim."

"Sizler neden bana özür diliyorsunuz? Ben arabulucu falan mıyım?"

Momoi kafasını kaldırarak efendisinin yüzüne baktığında yaşadığı korkuyu anlamıştı. Her ne kadar genç bir bedene sahip olsa da o hâlâ bir çocuktu ve o bunu fark etmişti.

Bu yaşta küçük kralın böyle şeyleri görmesi ve hâlâ ayakta durması... Kim olursa olsun karşınızda duran her şeyi yok edeceğim.

"Haklısınız Şeytan Kral'ımız fakat bizler asla kendimizden alttaki kişilerden özür dilemeyiz. Vikont Koloton'dan bile özür dilemezdim."

Şeytanların hiyerarşisi gerçekten çok baskın. Güç her şey demek ve bu benim biraz sinirime dokunuyor çünkü onlarla aynı güce sahipken benden özür dilemeleri sadece konumum yüzünden.

"Ayağa kalkın. Çocukların ailelerini tutsak alıp zindana atın. Sorgulamadan kararlarını vermeyeceğim."

"Çocukları ne yapacaksınız efendim?"

"Onları ben şimdi iyileştireceğim."

Nanagi fark ettirmese de Şeytan Kral'ın bu kararından memnun değildi. Kendisine tehdit oluşturacak çocukları kurtarmasının gözünde hiçbir anlamı yoktu.

İmrenerek çocukların yüzüne bakıyordu. Askerler kanıtları toplarken içlerinden bazılarının öldürme niyetlerini sezen Momoi tedbir amaçlı efendisini odada bekleterek kapıda bekliyordu.

Tokito Momoi'nin odanın girişinde beklediğini görünce ayağa kalktı. Adımını atacağı esnada mavi ekran yeniden önünde belirdi.

[Lanet varlığı tespit edildi.]

Askerlerden bazıları kontrolden çıkıp rehineleri öldürdükten sonra aklı yerinde olan askerler beklemeden onlara saldırmaya başladı.

"Kanıtları yok etmek için dost ateşi kullanıyorlar. Ne kadar acınası."

"Momoi dışarıda ne-"

Neden birbirimizi öldürüyoruz? Nanagi... Hain miydi?

"Bu bir çeşit zihin kontrol laneti efendim. Kristallere dokunanlar tamamen kontrollerinde."

"Askerlerimizin birbirleriyle savaşarak ölmesine müsaade mi edeceğiz?"

"Hayır, birazdan bitecek efendim."

[Işık büyüsü yıldırım mızrakları.]

Momoi ışıktan mızraklar oluşturarak hepsini kristallere yöneltti. Kristaller bir bir kırıldığında askerlerin hareketleri tamamen durdu. Kral'ın iki muhafızı gürzlerini alarak merdivenlerden indiler.

Nanagi dahil tüm hepsi teslim olunca Şeytan Kral yürüyerek Nanagi'nin yanına gitti. Gözleri kapalı bir şekilde başını eğen Nanagi'nin suratına bir tokat attı.

"Sen tam bir başarısızlıksın Nanagi! Askerlerin dikkatsiz olmaları tamamen senin suçun."

"Kralımızın emirlerini çiğnedik. Bizleri idam edebilirsiniz. Rehineleri öldürdük."

"Yanımda Vikont Momoi olmasaydı seni öldürmek zorunda kalsaydım ne olurdu Nanagi söyle!"

"Sanırım bir hain ölmüş olurdu."

"Nanagi... Seni kaybetmekten bahsediyorum burada! Aklını topla!"

Kafasını kaldırdığında efendisinin endişeli yüzünü gördü. Tokito başarısızlığı için onu suçlasa da değer verdiği için bunları yapıyordu.

"Bizi affedin efendim. Sizin üzüleceğiniz bir hareket yaptığımız için utanıyorum."

"Kalk ayağa Nanagi!"

Yavaşça ayağa kalktığında Tokito ona sarılarak saçını okşadı. Nanagi ilk defa sevilmenin verdiği duyguyu tatmıştı. Aynı şekilde oda sarılarak karşılık verdi.

Momoi ikili birbirlerine sarılırken onları rahat bırakmak için etrafı toparlamıştı ve askerleri düzene sokarak efendisini beklemeye başlamıştı. Sarılmayı bırakınca askerlerin onu beklediğini gördü.

"Hazır mısınız? O halde çocukları alın gidiyoruz."

Böylelikle mağarada yaşanan olaylar bitmişti ve Tokito artık yüzeye geri dönüyordu. Yüzeyde Kortus onu beklediği için etrafı gözetliyordu.

Büyü çemberi tekrar aktif olduğunda dışarıya çıkan çocukları görünce yelpazelerini ortaya çıkardı.

"Bunlar kim efendim?"

Tokito çemberden çıktıktan sonra baygın düştü. Momoi efendisini tutarak kucağına aldı ve taşımaya karar verdi. Genç bir erkek ağırlığında olan Tokito'yu hiç zorlanmadan taşıyabiliyordu. Kortus efendisinin yanına gittiğinde eliyle yanaklarını sevmeye başladı.

"Size ne oldu kralım... Vikont Momoi aşağıda neler oldu?"

"Biz gittiğimizde orası boştu fakat efendimizin emriyle aradık ve çocukları bulduk. Tüm olayların üstüne Nanagi ve askerlerin zihinleri ele geçirildi sonuç bu."

"Küçük efendim her zaman belaya bulaşıyor. Tek yapması gereken sütümü içmek oysaki..."

Momoi efendisini kucağında taşıyarak saraya kadar yürümeye başladı. Diğer herkes arkasından onu takip ediyorlardı. Momoi askerlerden bir tanesini yanına çağırdı.

"Git ve Rodius'a saraya dönmesini emret ardından kralın emriyle festivalin sona erdiğini söyle. Loropis yolculuğumuz başlayacak."

Asker emri aldıktan sonra başını eğdi ve yolunu değiştirdi. Yürümeye devam ederlerken Momoi efendisini Kortus'a teslim etti.

"Şeytan Kral sana emanet Kortus. Ben yola çıkacağım ve onu uzaklardan gözleyeceğim. Halkın bizi yan yana görmesi iyi olmaz."

"O uyandığında yanında olmazsan sinirlenecektir."

"Hahahah, haklısın kesinlikle bağıracak fakat efendimi ne olursa olsun tahtına oturtacağım. Ne olursa..."

Efendisini kucağına aldıktan sonra Kortus saraya doğru yola çıktı. Momoi yolunu değiştirerek askerlerinin bulunduğu kampa doğru gitmeye başladı. Gitmeden önce Nanagi onu kıyafetinden tuttu.

"Şey... Orada beni kurtardığın için teşekkür ederim Vikont Momoi."

"Bunu kişisel algılama. Ben ne seni nede askerlerini umursadığım için yaptım. Efendim üzülmesin diye yaptım."

"Yine de beni kurtardın... Gerçekten de efendim gibi iyi kalpli şeytanlar varmış."

"Hahahah, bu çocuk hareketlerini bırak Nanagi. Efendim emrettiği anda kelleni alırım. Biz şeytanlar emir alırız ve sorgulamayız."

Nanagi'nin umudunu kırmaya çalışmıştı fakat bu ters tepmişti. Efendisine ihanet etmediği sürece öldürülmesinin emredilmeyeceğini biliyordu. Bu yüzden Momoi'ye güvenebileceğini düşünüyordu.

 

 

 

Bölüm : 14.09.2025 13:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Fatih Öcal / Yanlışlıkla Zalim Şeytan Kral Olarak Reenkarne Oldum Vol 1 / Chapter 44: İşkence Edilmiş Çocuklar
Fatih Öcal
Yanlışlıkla Zalim Şeytan Kral Olarak Reenkarne Oldum Vol 1

253 Okunma

40 Oy

0 Takip
57
Bölümlü Kitap
ÖnsözChapter 1: Doktor TokitoChapter 2: Yeni Bir Şeytan Kral Doğdu!Chapter 3: Davetsiz MisafirChapter 4: Eski Kral ve Eşinin AnısıChapter 5: Kraliyet Ailesi SarayıChapter 6: Kraliçenin SırlarıChapter 7: Taht YolculuğuChapter 8: Hertoria YolculuğuChapter 9: Yolda Kurulan TuzakChapter 10: Küçük KomutanChapter 11: Vikont Beril’in Gerçek GücüChapter 12: Barış GörüşmeleriChapter 13: Taht Yolculuğu Devam EdiyorChapter 14: Gizemli KomutanChapter 15: Eğitim BaşlıyorChapter 16: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 1. KısımChapter 17: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 2. KısımChapter 18: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 3. KısımChapter 19: Eğitim MolasıChapter 20: Zombi Kral 1. KısımChapter 21: Zombi Kral 2. KısımChapter 22: Zombi Kral 3. KısımChapter 23: Tokito’nun Kararı ve İlk Şeytan KralChapter 24: Nefi’nin KararıChapter 25: Kutsal SavaşçılarChapter 26: Şeytan Kral Geri Döndü 1. KısımChapter 27: Şeytan Kral Geri Döndü 2. KısımChapter 28: Şeytan Kral Geri Döndü 3. KısımChapter 29: Elf OrmanlarıChapter 30: Büyük Savaşçı KimoChapter 31: Varah’ın İnadı Ve SonuçlarıChapter 32: Küçük Lily'in MacerasıChapter 33: Keiken LoncasıChapter 34: Büyük Ticaret MerkeziChapter 35: Veldoria ZiyafetiChapter 36: Gargantua ve Antik Büyü?Chapter 37: Veldoria Festivali Başlıyor!Chapter 38: Festivalin OrtasıChapter 39: Arena SavaşıChapter 40: Slary'in YüzüChapter 41: Gizemli ŞeytanlarChapter 42: Dark Curses?Chapter 43: Momoi'nin SadakatiChapter 44: İşkence Edilmiş ÇocuklarChapter 45: Momoi'nin Karanlık TarafıChapter 46: Loropis Yolculuğu Başlıyor! 1.kısımChapter 47: Loropis Yolculuğu Başlıyor! 2. KısımChapter 48: İntikamcılar GrubuChapter 49: Kraliyet Hazırlıkları 1. KısımChapter 50: Kraliyet Hazırlıkları 2. KısımChapter 51: Karşı SaldırıChapter 52: Darbe PlanıChapter 53: Loropis Kuşatması 1. KısımChapter 54: Zuvir Bölgesi İsyanı 1. KısımChapter 55: Zuvir Bölgesi İsyanı 2. KısımChapter 56: İblis Krallığı Macerası 1. Kısım
Hikayeyi Paylaş
Loading...