50. Bölüm

Chapter 49: Kraliyet Hazırlıkları 1. Kısım

Fatih Öcal
storikay

Tokito Loropis’e doğru yola çıkmadan önce Loropis’e vikontlar gitmişti. Hepsi kral köşkünü yenilemek için hazırlıklar yapıyorlardı. Özellikle Koloton kuyruğuyla yerleri siliyordu ve taht odasını yosunlardan arındırıyordu.

 

Çok yüksek tavana sahip geniş olan taht odasında birçok oda bulunuyordu. Bu odalar genelde vikontların ve kralın hizmetkârları için özel olarak hazırlanmış odalardı. Koloton’un bu temizliği yapmasının amacı artık yeni kralın Guter olması içindi.

 

Vikontların bazıları özellikle Xavier ve Koloton gibi vikontlar Tokito’yu savunsalar da Guter’i savunuyorlarmış gibi takılıyorlardı. Xavier sınıra doğru göreve çıktığı için Momoi ve Koloton baş başa kalmışlardı. İki vikont birbirlerini hiç sevmiyordu.

 

Loropis’te bulunan garnizon askerleri arasında bazı söylentiler geziyordu. Şehir sokaklarında gezen Momoi bu söylentileri duymuştu.

 

“Yeni kral sizce kim olur? Ölen kralın oğlu mu yoksa General Guter mi?”

 

“Bilmem bence kesinlikle Guter olur. Nede olsa Guter en güçlü komutan değil mi?”

 

Momoi ikisinin de omuzlarından tutup salınarak “Sizler ne konuşuyorsunuz bakalım? General Guter’e ne oldu?”

 

“Söylentilere göre kendisi kral adayını öldürmek için Veldoria’ya gitmiş.”

 

Bu söylentileri öğrenen Momoi avının çalınması endişesiyle pençelerini sıkarak askerlerin omuzlarını daha fazla sıktı. Askerler ağrıdan kaçmaya çalışsalar da daha sıkı tutuyordu.

 

“Kral adayını öldürmek mi dediniz? Kim bu bilgiyi verdi?”

 

“Lütfen omzumu kırmayın efendim. Sadece bildiğimizi söyledik.”

 

“Çabuk! Bana bilgi verin! Nerede o Guter?”

 

Koloton aynı zamanda dışarda gezdiği için Momoi’nin yaydığı lanet enerjisini hissedince yanına koşmaya karar verdi. Askerlerin omzunu sıktığını görünce saçından tutarak geri çekti.

 

“Askerlere ne yaptığını sanıyorsun Vikont Momoi?”

 

“Saçımı bırak seni ejderha bozuntusu çirkin kadın!”

 

“Ne dedin sen bakayım? Gel benimle içeriye!”

 

Momoi’nin kolundan tutarak onu ara sokağa götürdü. Kolunu bıraktıktan sonra ellerini sıktı ve Koloton’un sağ yanağına sert bir yumruk attı. Sinirlenmek yerine onu sakinleştirmek için iki elini de tuttu.

 

“Sakin ol Vikont Momoi! Senin hedefin bu olmamalı bize yardım etmen lazım.”

 

“Benden nasıl sakin olmamı bekliyorsun saçını yaktığımın karısı! Benim avımı kimse öldüremez.”

 

Biraz daha dirense de Koloton’un kararlılığına boyun eğmek zorunda bırakıldı. Kafasında dönen düşüncelerle boğuşurken karşısında duran ejderhanın gülüşü ona ölen karısını hatırlatmıştı. Yumruk yaptığı elleri serbest bıraktı ve dizlerinin üstüne düştü.

 

“Onu korumazsak öldürecekler Koloton. Sizlerden nefret etsem de kralla dövüşmek için hayatta kalması lazım. Sizler bunu yapmamı engelliyorsunuz.”

 

“Sence ben onun ölmesini istiyor muyum aptal kas yığını? O benim efendim ne sen ne başkaları onu öldürebilir.”

 

Sakinleşince ayağa kalktı ve üstündeki pislikleri eliyle temizledi. Söylenenlerden pek tatmin olmamıştı fakat karşısında duran kadına güvenip saraya geri döndü. Arkasından Koloton’da dönerek saray temizliğine devam ettiler.

 

Sarayda bulunan vikontlardan bir tanesi de kertenkeleye benzeyen vücuda sahip Zuvir bölgesinin lideri İris Zuvir bulunuyordu. Kendisi sadece kralın kim olduğunu seçmek için gelmişti. Guter destekçilerinden bir tanesidir.

 

Saray kapısı açıldığında Momoi ve Koloton içeri girdi. İris bunu uzaktan hissettiği için kapıya doğru yönelmişti. Momoi ondan nefret ettiği için yüzüne bile bakmadan kendisine ayrılan odaya doğru gitti. Koloton’da karşısındakiyle konuşmaya karar verdi.

 

“Sizleri burada görmek ne güzel Vikont İris. Çoğu vikont gelmemişken sizler buraya geldiniz.”

 

“Generalimizin bulunacağı sarayın temizliğini görmek istedim. Gayet iyi çalışıyorsun sevindim.”

 

“İltifatın bana mutluluk verdi Vikont İris. Generalimizin kral olmasını iple çekiyorum.”

 

“Ölen kralın oğlu senin bölgendeymiş. Neden onu orada öldürmedin?”

 

“Eski kralın emriyle benim bölgemi yer edinen eski komutan Rodius onu koruyordu.”

 

İris onun gözlerinin içine baktığında bir yalancının gözlerini görmemişti. Koloton onu çok iyi kandırmıştı. Cevaplardan tatmin olunca komutanlarıyla sarayda dolaşmak için ayrıldı. Derin bir nefes alıp verdikten sonra Koloton da taht odasına doğru gitmeye başladı.

 

Momoi kendi odasına geldiğinde komutanları kapısının önünde beklemeye başladı. Yatağına oturmadan önce belinde duran kumaşı çıkarttı ve yatağa oturdu. Omzunun üstündeki tüylü kıyafeti çıkartıp tahtadan yapılma komidinin üstüne koydu.

 

Kanadını kapatarak yatağa uzandı ve ellerine baktı. Hep olması gereken yerde olduğunu düşünüyordu. Arzuladığı güce erişmişti ve intikamını almak için hazırdı. Tek yapması gereken çocuğu öldürüp kral olmak.

 

Fakat arzuladığı intikamı yapmaya geldiğinde bir şey onu alıkoyuyordu. İntikam hırsı mı zayıflamıştı? Hayır, hâlâ intikam isteğiyle yanıyordu. Sağ elini havaya kaldırdı ve yumruğunu sıkmaya başladı.

 

Koloton o sırada onun odasının önüne gelmişti. Momoi’nin komutanları dizlerinin üstüne çökerek ona izin verdiler. Kapıyı iki kez tıkladıktan sonra Momoi bağırmaya başladı.

 

“Ne oldu aptallar! Söyleyeceğiniz varsa söyleyin.”

 

“Vikont Momoi… Sizi görmek için geldim. İzniniz var mı?”

 

“Senin gibi yaşlı moruğu kim ne yapsın? Söyleyeceğin varsa söyle.”

 

Koloton sinirlenerek kapıyı tekme atarak kırdı. Uzandığını görünce ellerini beline koyarak eğildi ve yataktakine dik dik bakmaya başladı.

 

“K-Kapıyı kırmanı beklemiyordum. Güçlü bir yaşlı moruksun.”

 

“Kendine gel artık Vikont Momoi bu sen değilsin.”

 

Hafifçe doğrularak yatakta oturmaya başladı. Ellerine baktıktan sonra Koloton’a yanına oturmasını işaret etti. Elbisesini düzelttikten sonra yanına oturdu.

 

Askerler kapıyı kaldırdığında Koloton kapıyı buzla kapatarak sesin çıkmadığından emin oldu. Yanındakinin yüzüne bakmaya çalıştığında yüzünde ki üçgenlerin büyümeye başladığını gördü.

 

“Momoi yine mi… Hani küçük efendiyi kral olarak kabul edecektin? Bak lanetin büyümeye başlıyor.”

 

“Koloton biliyorum bu dediğime kesinlikle karşı çıkacaksın. Ben küçük efendiyi öldüreceğim.”

 

Ellerini arkaya koyup geriye doğru esnedikten sonra geri kalkarak Momoi’nin yüzünü kendisine çevirdi. İkisinin de yüzünde ciddi bir ifade vardı.

 

“Momoi, seni yapacağın şeylerden dolayı yargılardım fakat sanırım sadece seni durdurmaya çalışacağım. Eh, kralımız şu an Rodius ve diğerlerinin koruması altında. Öldürmek istiyorsan gidebilirsin.”

 

“Dediklerinde ciddi misin? Gidersem beni kimse tutamaz. Lanetim beni öldüremeden onu öldürürüm.”

Koloton biraz duraksadıktan sonra ayağa kalktı ve gülmeye başladı.

“Hahahahah, duyduğuma göre küçük kral şu anda Veldoria’da. General Guter’e orada olduğunu söyledim.”

Momoi sinirlenerek onu boğazından tuttu ve havaya kaldırdı. Koloton hâlâ gülmeye devam edince onu duvara fırlattı.

 

“Sen benim avımı Guter denen o şerefsize mi verdin? Seni öldüreceğim hain!”

 

“Sakin ol Vikont Momoi. Eski komutan Rodius onun yanında. Guter onun kılını bırak yanında dolaşamaz.”

 

“Dediğin gibi değilse Koloton ne seni ne bu sarayı nede bu krallığı ayakta bırakırım.”

 

Koloton ayağa kalktıktan sonra gülmeye devam etti. Kıyafetindeki tozları sildi ve kapıdaki buzları eritip dışarı çıktı. Arkasından onu takip ederek peşinden gitti.

 

“Nereye gidiyorsun aptal kadın! Bekle bende geleceğim.”

 

“Gel benimle sana göstereceğim bir şey bulunuyor.”

 

Arkasından takip ederek sarayın koridorlarında yürüdüler. Kütüphanenin kapısına geldiğinde durduğunda şaşkın bir şekilde Koloton’un yüzüne bakmaya başladı.

 

“Kitap okumaya mı geldin şimdide? Ne kadar garip bir şeytansın.”

 

“Sus ve benimle içeri gir.”

 

Kapıları eliyle iterek araladı ve içeri girdi. Kütüphane Tokito gittiğinden beridir aynıydı. Oturduğu masaya gitti ve elini masanın üstünde gezdirdi. Momoi anlamamış bir şekilde hem ona hem kitaplara bakmaya devam ediyordu.

 

Masanın üstünde duran biberonu alınca Momoi’ye fırlattı. Havada tuttu ve masanın üstüne geri koydu. Huysuz bir şekilde üstüne yürüyünce efendisinin oturduğu sandalyeyi çekti.

 

“Bu efendimizin oturduğu ve günlerce kitap okuduğu masa. Hangi kral bunu yaptı Momoi?”

 

“Ne demeye çalışıyorsun Koloton? Ağzında saklamadan söyle söyleyeceğini.”

 

“Senin istediğinin ne olduğunu biliyorum fakat yeni kralımız için bir kez daha denemeye değmez mi?”

 

Momoi tam ağzını açacağı esnada bir asker kütüphaneye girdi ve elinde mektup vardı. Nefes almakta zorlanırken kendini toplamayı başardı.

 

“Veldoria’dan haber geldi. General Guter, eski kralın oğlu tarafından ağır yaralanmıştır!”

Bölüm : 04.10.2025 20:14 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Fatih Öcal / Yanlışlıkla Zalim Şeytan Kral Olarak Reenkarne Oldum Vol 1 / Chapter 49: Kraliyet Hazırlıkları 1. Kısım
Fatih Öcal
Yanlışlıkla Zalim Şeytan Kral Olarak Reenkarne Oldum Vol 1

253 Okunma

40 Oy

0 Takip
57
Bölümlü Kitap
ÖnsözChapter 1: Doktor TokitoChapter 2: Yeni Bir Şeytan Kral Doğdu!Chapter 3: Davetsiz MisafirChapter 4: Eski Kral ve Eşinin AnısıChapter 5: Kraliyet Ailesi SarayıChapter 6: Kraliçenin SırlarıChapter 7: Taht YolculuğuChapter 8: Hertoria YolculuğuChapter 9: Yolda Kurulan TuzakChapter 10: Küçük KomutanChapter 11: Vikont Beril’in Gerçek GücüChapter 12: Barış GörüşmeleriChapter 13: Taht Yolculuğu Devam EdiyorChapter 14: Gizemli KomutanChapter 15: Eğitim BaşlıyorChapter 16: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 1. KısımChapter 17: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 2. KısımChapter 18: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 3. KısımChapter 19: Eğitim MolasıChapter 20: Zombi Kral 1. KısımChapter 21: Zombi Kral 2. KısımChapter 22: Zombi Kral 3. KısımChapter 23: Tokito’nun Kararı ve İlk Şeytan KralChapter 24: Nefi’nin KararıChapter 25: Kutsal SavaşçılarChapter 26: Şeytan Kral Geri Döndü 1. KısımChapter 27: Şeytan Kral Geri Döndü 2. KısımChapter 28: Şeytan Kral Geri Döndü 3. KısımChapter 29: Elf OrmanlarıChapter 30: Büyük Savaşçı KimoChapter 31: Varah’ın İnadı Ve SonuçlarıChapter 32: Küçük Lily'in MacerasıChapter 33: Keiken LoncasıChapter 34: Büyük Ticaret MerkeziChapter 35: Veldoria ZiyafetiChapter 36: Gargantua ve Antik Büyü?Chapter 37: Veldoria Festivali Başlıyor!Chapter 38: Festivalin OrtasıChapter 39: Arena SavaşıChapter 40: Slary'in YüzüChapter 41: Gizemli ŞeytanlarChapter 42: Dark Curses?Chapter 43: Momoi'nin SadakatiChapter 44: İşkence Edilmiş ÇocuklarChapter 45: Momoi'nin Karanlık TarafıChapter 46: Loropis Yolculuğu Başlıyor! 1.kısımChapter 47: Loropis Yolculuğu Başlıyor! 2. KısımChapter 48: İntikamcılar GrubuChapter 49: Kraliyet Hazırlıkları 1. KısımChapter 50: Kraliyet Hazırlıkları 2. KısımChapter 51: Karşı SaldırıChapter 52: Darbe PlanıChapter 53: Loropis Kuşatması 1. KısımChapter 54: Zuvir Bölgesi İsyanı 1. KısımChapter 55: Zuvir Bölgesi İsyanı 2. KısımChapter 56: İblis Krallığı Macerası 1. Kısım
Hikayeyi Paylaş
Loading...