52. Bölüm

Chapter 51: Karşı Saldırı

Fatih Öcal
storikay

Günümüze geldiğimizde Momoi büyük üç başlı yılanı yuvasının yakınlarına taşımayı başarmıştı ve ardından güvenliği çok güvendiği üç büyük komutanına emanet ettikten sonra raporu bildirmek için Loropis’e doğru yola çıkmıştı.

Aldığı emri yerine getirecekti. Onlara tuzağın başarılı olacağı bildirilecekti fakat aslında tuzağı izleyen tüm hainler Killer Clown tarafından öldürülecekti.

Kendisi General Guter’in yanına giderken Tokito’nun yola çıkışının ardından 3 gün geçmişti. Ormanda seyahat ederlerken tuzak kuracak askerler orduyu izliyorlardı ve arkalarında onları takip eden Guter’in askerleri vardı.

Killer Clown onlara fark ettirmeden yaklaşmıştı ve hançeri hazır bir şekilde aralarına sızmıştı. Öncelikle aralarından birkaç tanesinin kaçarsa planı bozmaması için tuzak kuranlara saldırması için Kortus’a haber verilmişti. Ordu tuzak kuranları fark edip savaşacaktı ve ardından Killer Clown onları öldürmeye başlayarak yolu açacaktı.

Bu muhteşem planı uygulamak için önce orduya sinyal olarak kasten hata yapıldı. Bir dal parçası kırılarak Tokito’nun ordusu haber edildi. Ordu hareket etmeyi durdurarak kılıçlarını çektiler ve hazır pozisyona geçtiler.

Tuzakta bekleyen üç komutanda korkuyorlarmış gibi davranarak tuzağın gerçekten yapıldığını fakat başarısız olduğunu belirtmeye başladılar. Onları izleyenlerde aynı şekilde başarısız olmalarından korktukları için olası bir savaşta yardım etmek için yaklaşmışlardı.

Tokito’nun ağaçlara yakın yerleştirdiği süvari birlikleri atları bağırtarak saldırı sinyalini vermişlerdi. Piyadeler süvarilerin aralarından geçerek ormana daldılar ve çalılarda saklanan düşmanlarla çatışmaya girdiler. Fırsattan istifade etmek isteyen komutan elini kaldırdı.

Bu komutan Tokito’ya ilk tuzağı kuran komutanın ta kendisiydi. Artık ölüm zamanı geldiği için Killer Clown gülümseyerek ondan önce elini kaldırarak suikastçılara emir verdi ve hepsi onların arkalarından saldırmaya başladılar.

Guter’in askerleri öldürülürken komutan kılıcını çekince karşısında Killer Clown’u gördü. Görür görmez onu tanımıştı çünkü o yer altı dünyasının en güçlü katillerinden bir tanesiydi.

“Demek Şeytan Kral sizi tutarak tuzağı bozmak istedi. Hah, ne yaparsa yapsın boşuna. Çoktan darbe başladı!”

Killer Clown kafasındaki kumaşı çıkarttı ve ona yüzünü gösterdi. Bir katilin yüzü değildi karşısında gördüğü yüz bir canavarın yüzüydü. Bu yüzü gördüğü için öleceğinden haberi yoktu…

“Bizler tuzağın ta kendisiyiz. İşimiz paramızı almak ve öldürmek. Müşterimize bir kez dokundun ikincisi olmayacak.”

Daha fazla konuşmadan hançerini çıkardı ve parçalara ayrılmış yüzüyle karşısındakine baktı. Korkusunu anladığında avını gören bir sırtlan gibi atılarak önce ellerini kesti ardından ayaklarını keserek yere düşürdü. Hareket edemeyen düşmanı saçlarından tutarak kılıcını yerden kaldırdı ve kafası bir anda 5 parça oldu ve sanki bir yaprak gibi açıldılar.

Her bir tanesinde dişler vardı ve hepsi bir bıçak kadar keskindi. Killer Clown böyle bir canavar olmaktan memnundu. Ona göre parasını aldığı sürece avlarının ne düşündükleri umurunda değildi. O sadece bir canavardı ve akıllı olması ona birçok avantaj sağlamıştı.

Düşmanını yenmesi ona haz vermemişti. İlk kez hedefini yemek yerine uzuvlarını kopararak esir aldı. Bu esnada birkaç düşman askeri esir alınan komutanı kurtarmak veya sonunda öldürmeleri gerekse de yapmak için saldırsalar da hepsini savuşturdu.

Geriye kalanları teker teker öldürdükten sonra bir tanesinin kaçtığından emin oldu. Kaçanı biliyordu fakat müşterisinin planını uygulamak için izin verdi.

Yakaladığı komutanı sürükleyerek üç komutanın yanına gitti. Onlar hâlâ savaşıyormuş taklidi yapıyorlardı. Komutanı önlerine fırlattı ve ardından sıçrayarak ormanın derinliklerine geri döndü.

“Ne kadarda korkutucu birisi. Daha başlamamızın üstünden yarım saat geçmedi komutanı önümüze atıp gitti.”

“Parası verildiği sürece bize de aynı şeyi yapacak kadar gözü dönmüş bir canavar. Neden onu kullandık Siroh?”

“Bana neden soruyorsun? Efendimiz Momoi onu bu iş için tuttu. Neyse bunla ne yapalım? Sizin fikriniz var mı Terako ve Yehr?”

Cevap vermedikleri için uzuvları koparılmış komutanı saçlarından tutarak sürüklemeye başladı. Savaş taklidinin bittiğini gören ordu silahlarını bırakarak etrafa dağılarak güvenliği sağlamaya başladılar. Kırmızı at arabasına geldiklerinde arabanın girişinin önüne dizlerinin üstlerine çöktüler.

“Bakalım burada kimler var… Bana tuzak kuran komutan ölmemiş ve yaşıyormuş demek isterdim fakat sizler ikizsiniz değil mi?”

At arabasının kapısı açıldığında bu sözlerle kapıdan çıktı ve basamaklardan indi. Tokito dışarıda olanlardan haberdardı ve yol boyunca sadece arabada oturuyordu. Arkasından Kortus geldi ve çoktan etraftaki her bir şeytanın dizlerinin üstlerine çöktüğünü gördü.

Tokito darbe planını bozmak için akıllıca plan yürüttü ve düşmanlarını eledi. Bu yaptığı hamle her ne kadar bazı masumların kanına sebep olsa da krallığın devamlılığı için gerekliydi. Siroh elini kalbine koyarak selam verdi ardından efendisinin yüzüne baktı.

“Sizi görme şerefini bahşettiğiniz için minnettarız Şeytan Kral. Krallığımız sizin gibi krallara ihtiyaç duyuyor.”

“Başlarınızı kaldırın her biriniz güçlü birer komutansınız. Vikont Momoi bahsettiği gibi Loropis şehrinde olmalı değil mi?”

Üçü birden başlarını kaldırdıktan sonra Siroh başından tuttuğu komutanı efendisinin önüne koydu. Ardından yeniden geri çekildi.

“Vikont Momoi darbe planının başarısız olacağını garantilemek için bazı planları var efendim.”

Tokito önünde duran zavallı düşmanın kafasına ayağıyla bastıktan sonra sağ elini sağ bacağına koyarak eğildi ve onu dinlemeye hazırlandı. Gözleri tamamen Siroh’un üzerindeydi.

“Anlat bakalım şu planlar ne içeriyor? Hepsini bilmek istiyorum.”

“Kendisi ordusuyla içeri sızdı ve şu anda Killer Clown yardım için Loropis’e gidiyor. Eğer darbe engellenemezse tüm hepsiyle orada savaşmayı düşünüyorlar.”

“Bu salak aptal mı? Kan dökülürse krallığın ne hale geleceğini hesaba katamadı mı? General Guter ve Vikont Fujih ölmeleri durumunda krallığımız Tafavu ve diğer taraftan Yarı İnsan İmparatorluğu’nun yemeği haline geliriz.”

Siroh cevap vermemeyi seçti ve yeniden başını eğdi. Tokito kesinlikle yetişmesi gerektiğini anlamıştı. Öncelikle Nanagi’ye yapılanların intikamı için ayağıyla ezdiği komutanı kaldırmak için karnına kılıcı sapladı. Hareket olmayınca daha fazla bıçak yarası yaptı ve sonunda uyandırmıştı.

*Kan Kusar* “Bleh, sonunda kaybettik demek. Eh, şimdilik kazandın fakat zamanında yetişemeyeceksin.”

“Hahahah, gerçekten hâlâ onu kral yapabileceğini mi sanıyorsun? Komik bir şeytansın ancak nasıl orada kafan kopmasına rağmen hayatta kaldın?”

“Kim bilir… Ben yapmasaydım bir başkası yapardı. Krallığımızın artık kraliyet ailesine ihtiyacı yok!”

Daha fazla beklemeden öldüğünden emin olmak için beynine kılıcını soktu ve askerlere yakmalarını söyledi. Hemen yola çıkmaları lazımdı bu yüzden yeniden arabaya yöneldi. Üç komutan arabanın önünde beklemeye devam ettiğini fark edince onlara doğru döndü.

“Sizler artık gidebilirsiniz. Vikont Momoi’nin yardımınıza ihtiyacı yok. Ölüleri imha ettikten sonra bölgenize geri dönün fakat kendinizi yaralayın.”

Başlarını eğdiler ve hepsinin gözlerinden yaş geliyordu. Ellerini kalplerine koydular ve onu uğurladılar. Tokito artık daha zorlu bir yoldaydı. Önünde kurtarması gereken bir krallık vardı ve bunu yapmak için öncelikle tahtını alması lazımdı. Kraliyet sarayında o yeniden yola çıktığında çoktan General Guter oradaydı…

Bölüm : 07.11.2025 13:28 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Fatih Öcal / Yanlışlıkla Zalim Şeytan Kral Olarak Reenkarne Oldum Vol 1 / Chapter 51: Karşı Saldırı
Fatih Öcal
Yanlışlıkla Zalim Şeytan Kral Olarak Reenkarne Oldum Vol 1

253 Okunma

40 Oy

0 Takip
57
Bölümlü Kitap
ÖnsözChapter 1: Doktor TokitoChapter 2: Yeni Bir Şeytan Kral Doğdu!Chapter 3: Davetsiz MisafirChapter 4: Eski Kral ve Eşinin AnısıChapter 5: Kraliyet Ailesi SarayıChapter 6: Kraliçenin SırlarıChapter 7: Taht YolculuğuChapter 8: Hertoria YolculuğuChapter 9: Yolda Kurulan TuzakChapter 10: Küçük KomutanChapter 11: Vikont Beril’in Gerçek GücüChapter 12: Barış GörüşmeleriChapter 13: Taht Yolculuğu Devam EdiyorChapter 14: Gizemli KomutanChapter 15: Eğitim BaşlıyorChapter 16: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 1. KısımChapter 17: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 2. KısımChapter 18: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 3. KısımChapter 19: Eğitim MolasıChapter 20: Zombi Kral 1. KısımChapter 21: Zombi Kral 2. KısımChapter 22: Zombi Kral 3. KısımChapter 23: Tokito’nun Kararı ve İlk Şeytan KralChapter 24: Nefi’nin KararıChapter 25: Kutsal SavaşçılarChapter 26: Şeytan Kral Geri Döndü 1. KısımChapter 27: Şeytan Kral Geri Döndü 2. KısımChapter 28: Şeytan Kral Geri Döndü 3. KısımChapter 29: Elf OrmanlarıChapter 30: Büyük Savaşçı KimoChapter 31: Varah’ın İnadı Ve SonuçlarıChapter 32: Küçük Lily'in MacerasıChapter 33: Keiken LoncasıChapter 34: Büyük Ticaret MerkeziChapter 35: Veldoria ZiyafetiChapter 36: Gargantua ve Antik Büyü?Chapter 37: Veldoria Festivali Başlıyor!Chapter 38: Festivalin OrtasıChapter 39: Arena SavaşıChapter 40: Slary'in YüzüChapter 41: Gizemli ŞeytanlarChapter 42: Dark Curses?Chapter 43: Momoi'nin SadakatiChapter 44: İşkence Edilmiş ÇocuklarChapter 45: Momoi'nin Karanlık TarafıChapter 46: Loropis Yolculuğu Başlıyor! 1.kısımChapter 47: Loropis Yolculuğu Başlıyor! 2. KısımChapter 48: İntikamcılar GrubuChapter 49: Kraliyet Hazırlıkları 1. KısımChapter 50: Kraliyet Hazırlıkları 2. KısımChapter 51: Karşı SaldırıChapter 52: Darbe PlanıChapter 53: Loropis Kuşatması 1. KısımChapter 54: Zuvir Bölgesi İsyanı 1. KısımChapter 55: Zuvir Bölgesi İsyanı 2. KısımChapter 56: İblis Krallığı Macerası 1. Kısım
Hikayeyi Paylaş
Loading...