9. Bölüm

Chapter 8: Hertoria Yolculuğu

Fatih Öcal
storikay

Bu uzun yolculuk canımı sıkmaya başladı. Nereye gittiğimizi bile bilmiyorum. Kafalarına göre bir yere götürüyorlar. Sanırım sorsam iyi olacak.

"Bizi nereye götürüyorlar biliyor musun?"

"İlk durağımız Hertoria bölgesi efendim. Bu bölgede bir süre konaklamak zorundayız. Merak etmeyin başkente dönerken kestirme yol kullanacağız."

Neden şimdi de kestirme yol kullanmıyoruz? Hepsi birer aptal bence. Neyse yolculuk iyi geçtiği sürece benim için sorun yok.

Hertoria bölgesine doğru giden yol sessiz ve çoğunlukla çam ağaçlarıyla doluydu. Ordunun sesini duyan Şeytan Kral ne olduğunu görmek için dışarıya baktı.

Dışarıda gördüğü bir savaştı. Oturduğu yere geri dönmek istese de yardım etmek istiyordu. Sonunda kararını verip dışarı çıktı. Burada ne oluyor? Burası şeytanların bölgesi değil mi? Neden birbirleriyle savaşıyorlar?

"Burada ne oluyor böyle Nanagi?"

"Sıklıkla gerçekleşen bir olay efendim fakat neden dışarı çıktınız?"

"Beni bir arabada bağlayabileceğini mi sandın?"

"Haklısınız efendim fakat merak etmeyin birazdan bu bölgenin askerleri gelip sona erdirecektir."

"Bu çelimsiz yaratıkları dümdüz edip devam etmek varken neden duruyoruz?"

Hızlı bir şekilde ulaşmamız gerekirken yaşadığımız şu soruna bak. Eğer bu hareket etmeyecekse ben ederim! Savaşan taraflardan bir tarafını haydutlar diğer tarafını yerli şeytanlardan bir grup kapsıyordu. Tokito çocuk haliyle karışmaması gereken bir olaya karışmak için yürümeye başlayınca Nanagi onu durdurdu.

"Efendim onları durdurursak bölge vikontuyla sorun yaşayabiliriz."

Bu onları ölüme terk etmem gerektiğini göstermez! Halkı ölürken izleyen kral mı olur? Dalga geçmeyin lan benle!

"Sen geride kalabilirsin. Ben hepsini katledeceğim."

"Siz gidiyorsanız sorumluluk alıp sizi korumak zorundayız."

"Ne istersen onu yap."

Tokito büyüsü olmamasına rağmen savaş alanına doğru yürürken haydutlar önünü durdurdu. Elindeki baltayı Tokito'nun kafasına doğrultan haydutların liderini Nanagi durduruyordu.

"Efendimize elini sürersen ordumla hepinizi dümdüz ederim!"

"Sen de kim oluyorsun? Belli ki bu bölgeden değilsin. İşimize karışma yoksa senide bu zayıf şeytanlar gibi öldürürüz."

"Hey, burada olduğumu görmüyor musun çöp parçası? Seni tanrının yanına göndereyim mi?"

"AHAHAHAH, bir çocuk bana ne yapabilir?"

Baltasını kaldıran haydut lideri diğer taraftan onun kafasına hedef alarak vuruş yaptı fakat isabet eden balta kafasını koparmıyordu çünkü Nanagi kılıcını çok hızlı bir şekilde efendisinin boynunu koruyacak şekilde yerleştirdi.

"Sana ona dokunmamanı söyledim! Askerler hepsini katledin!"

780 askerden oluşan Koloton'un ordusu emirle beraber harekete geçip efendilerine baltasını tutan kişiyi ve ordusunu katletmeye başladılar. Bir, bir düşen haydutları sıkıştıran Nanagi'nin ordusu en sona liderlerini bıraktı.

"Yalvarırım beni öldürmeyin. Biz sadece aldığımız emirleri yerine getiriyorduk."

"Ne yaptığınız gram umurumda değil fakat efendime dokunmaya çalışan herkesi öldüreceğime dair vikontuma yemin ettim."

"Y-Yoksa siz..."

"Böceklerin yaşamaya hakkı olmamalı."

Kılıcını haydudun kalbine sokan Nanagi kılıç içerideyken çekerek çıkartmak yerine çapraz bir şekilde haydudun vücudunu keserek çıkardı. Tokito tüm bu vahşi sahneye tanık olmuştu fakat vücudunda tepki yoktu.

Neden şeytanlar şeytanlara saldırıyor? Bizlere saldırmalarının amacının olmaması gerekiyordu… Nanagi az önce bir şeytanı gözümün önünde öldürdü peki neden kendimi korku dolu hissetmiyorum? Bu vücudun bir özelliği mi?

Kortus dışarı çıktığında efendisinin yanına giderek "Efendim... Neden dışarı çıktınız ki?" dedi.

"Dışarı çıkması benim hatam özür dilerim. Başında bunu yapmam gerekiyordu."

"Kapa çeneni sen! Efendimizi tehlikeye attın."

"Nas-"

"Burada ne olmuş böyle? Siz de kimsiniz? Askerler hepsini tutuklayın!"

Onlar konuşurken Hertoria Bölgesi komutanı olaya el atmıştı. Karşı çıkmalarına bile izin verilmeyen askerler bir, bir esir alındılar. Hata yaptıklarını söyleyen Nanagi'yi dinlemeden hepsini götürdüler.

Gözleri kapatılan Tokito nereye götürüldüğünü bile bilmiyordu. Kafasını çevirdiğinde çarptığı şey başka bir kafaydı. Uyumaya karar veren Tokito tekrar uyandığında gözlerinde bulunan kumaş kaldırılmıştı. Bulunduğu yer Hertoria bölgesiydi. Bu bölge aslında Viker Hertoria'ya aitti fakat o olmadığı için emir komutanı Gabri tarafından verilmişti.

Tahtta oturan Gabri gözlerini açan Tokito'ya bağırarak seslendi. Tokito daha yeni uyandığı için aklı karışmıştı. Nanagi kalktığında olayları kavramış ve cevap vermek için Gabri'ye yönelmişti.

"B-Bizi yanlış anladın Gabri! Biz Vikont Koloton'un emriyle Şeytan Kral'ı ulaştırmak için gönderildik."

"Sen neyden bahsediyorsun alçak Nanagi? Şeytan kral öldü o artık yok!"

"Yanımda duran çocuk görünümlü bu kişi eski şeytan kralın oğlu."

"Elinde bunu kanıtlayan bir şey var mı?"

"Efendi Viker'dan gelen mektubu cebimden alabilirsin."

"Askerler mektubu alın!"

Emirle beraber Nanagi'nin cebinden mektubu alan askerler Gabri'ye teslim ettiler. Mektubu eline alan Gabri gönderenin efendisi olduğunu mühürden anlamıştı.

Efendim Viker mı göndermiş? Neden efendim bana bir mektup göndersin ki? İçinde yazanı okumam lazım.

"Ben Hestoria Bölgesi vikontu Viker Hestoria. Bu mektubu okuyorsan Gabri karşında duran kişi gerçek şeytan kraldır. Biz vikontlar Loropis Bölgesi'ni efendimiz için güvenli bir yer yapmak için bir süre yokuz. Eğer ona karşı bir harekette bulunursan seni anında infaz ederim. Komutan Nanagi ondan sorumlu tek kişidir. Bu ikisi ne derse yapacaksın."

Gerçekten onun mektubu bu. Karşımda duran kişi şeytan kralmış. Çocuk olduğu belli fakat manasından bile tanıyamadım. Ne kadarda yetersiz bir komutanım utanmam gerekiyor.

"Nanagi ve onunla gelen herkesin ellerini çözün silahlarını geri teslim edin. Efendi Viker onları efendimiz olarak kabul etmemizi emretti.”

"Sana ne demiştim Gabri? Kafana buyruk gitmemen için uyardım seni."

"Bu mektup hayatını kurtardı. Sanırım gittiğiniz her bölge için bir tane var elinizde."

"Bundan sonraki bölgenin vikontu orda olmalı. Onun için Vikont Koloton'un mektubu yeterli olacaktır."

"Benden istediğin bir şey var mı Nanagi?"

"Efendim yorgun hissediyor. Onun bu bölgenin en iyi banyosunda dinlenmesini istiyorum."

"Anlaşılmıştır. Efendimizi en iyi şekilde ağırlayacağımdan şüphen olmasın."

"Yanlış anlama Gabri fakat benden başka kimse efendimizin narin vücuduna dokunamaz."

"Sende kimsin? Seni hiç tanıyamadım fakat sen kadınsın bir erkek ilgilenmeli onla!"

"Ben eski şeytan kralın ve şimdiki kralın hizmetkarıyım. Ona hizmetkardan başka kimse dokunamaz."

"Dokunursam ne olur?"

"Çenenizi kapatacak mısınız yoksa ikinizin de çenesini zorla mı kapatayım?"

Gabri başını eğerek “Özür dileriz efendim.”

"Sizi yıkayacağını söyledi bu şerefsiz şeytan. İzin verin cezasını vereyim."

"Kortus sen kadın değil misin?"

"Sizin hizmetkarınız olarak bu kadarını yapabilmeliyim."

"Ne istersen onu yap."

“Hihihihi, ben kazandım Gabri istediğin kadar kudurabilirsin. Küçük efendi sadece benim olacak.”

"Merak etmeyin ordunuzu özgür bırakıp kendimden 20 asker daha vereceğim. Eğer isterseniz Dralon'a kadar eşlik edebilirim."

"Gereksiz, sen burada bölgeni korumaya bak. Birisi saldırıp ele geçirirse Viker'in sana yapacakları kötü olur."

Bölgelerden vikontlar çekilmeye başladığı için komutanlar önemli bir rol oynuyor olmalı. Onların benimle gelmesi krallık için iyi olmaz. Nanagi de beni yalnız bırakıp bölgesine bakmalı yoksa Koloton'un dönmesi uzun sürerse bölgelerde olan üstünlük hiç olur.

Tokito kalktıktan sonra Kortus'la beraber banyoya gittiler. Biraz gerzek olan Kortus koridorda sürekli boş boş konuşuyordu. Arkalarından gelen Nanagi onlarla beraber banyoya girmek istiyormuş gibi görünüyordu.

Efendime hizmet etmek için ona banyo yaptırmalı mıyım? B-Biraz utanıyorum ama görev her şeyden önce gelir değil mi? Sadece s-sırtını yıkayacağım bu kadar. Pekala, bunu yapacağım!

Acaba Dralon Bölgesi’nin vikontu nasıl birisi? Görmek için sabırsızlanıyorum. Yola çıkmak için bir an önce şu banyo şeysinden ve bizi takip eden sapıktan kurtulmalıyım. Hem neden bizi takip ediyor ki?

"Efendim, banyo hazır. İstediğiniz gibi sıcak ve sabunla donatıldı."

Ahhh, isekai mükemmel be! Fantezi dünyasında her istediğinin gerçekleşmesi benim gibi bir doktorun en çok isteyeceği şey.

Gerçekleşecek olaydan habersiz olan Tokito banyo kapısından girdi ve soyunma odasına girdi. Üstünde bulunan arma ve zırhı çıkarttı. İç çamaşırlarını da çıkarttıktan sonra banyoya giren Tokito sıcak suyun içine girdiğinde sanki içini huzur kaplıyor gibiydi.

Bu keyif için bu yolu çektiğime değdi. Hayatımda gördüğüm en iyi banyo lan bu! B-Bir dakika sırtımda iki tane el mi var? Benim sırtımda niye el var lan!

Tokito soluna baktığında Kortus'u sağına baktığında Nanagi'yi çıplak görünce o anda yüzü domates gibi kırmızı oldu. Olayın şaşkınlığı gözünü kör etmiş gibi görünüyordu.

B-B-B-B-B-B-B-B-Bir dakika! Erkeklerin banyosu değil mi burası? O halde bu iki aptal burada ne arıyor? Gerçekten kaldıramayacağım. Çıkın lan odadan!

"Size izin almadan girebileceğinizi kim söyledi? Dokunmayın çöpler sizi!"

"Çocuk olduğunuz için size yaptığımız bu hizmet bence en iyisi efendim..."

"S-S-Sonuçta efendimize hizmet ediyoruz. Biraz utanç verici olsa bile..."

Utanç vericiyse yapma lan! Bana mı sordun girmek için? Gerçekten, ele avuca sığmayan iki aptal kadınla banyoda durmaktan daha zor olan bir şey yok.

"Siz sırtınızı dönün efendim hemen bitecek."

Tokito utansa da kızların üstelemesi yüzünden karşı çıkamadı. Küçük sırtını nazikçe sıvalayan Kortus ve Nanagi ona hayatında yaşayamayacağı bir hatıra vermişti.

"Bu kadar yeterli çıkmak istiyorum."

Erkenden çıkan Tokito hızlıca kurulanıp kıyafetlerini giydi. Dışarı çıktığında askerler dizlerini çökerek efendilerini selamladı. Tokito koridorda sanki kaçmak istiyormuş gibi yürüyordu. Arkasından takip eden Kortus ve Nanagi daha tam olarak üstlerini bile giymemişlerdi.

Tokito'yu yakalamalarına rağmen o çoktan dışarı çıkmıştı. Kapıda ordusu bekliyordu. At arabasına binmek isteyen Tokito'yu Gabri durdurdu.

"Şimdiden gidiyor musunuz?"

"Biraz daha kalırsam kafayı sıyıracağım. Ordu hadi yola çıkıyoruz!"

"Efendim beni bekleyinnn!"

Tanımıyorum bu koşan şeytan ablayı. Sür kaptan onsuz gidelim.

Kortus arabaya atlayıp kapıyı kapattı. Ordunun başına geçen Nanagi yolculuğu başlattı.

"Bana sinirli misin yoksa efendim?"

"Kapa çeneni."

"Ben sadece yardım etmek istemiştim. Neyse bu konuyu Dralon'da konuşuruz efendim."

Evet, nihayet yola çıkabildim. Sıradaki hedefim Dralon bölgesi! Umarım orası buradan daha iyi bir yerdir. En azından bir daha banyoya girmeyeceğime yemin edebilirim.


Yolculuğuna başlayan Tokito artık Fujih Dralon'a doğru gidiyordu. Onu orda karşılamak isteyen Fujih bu olmadan önce Şeytan Kral'ı durduracak mıydı?

Bölüm : 24.04.2025 15:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Fatih Öcal / Yanlışlıkla Zalim Şeytan Kral Olarak Reenkarne Oldum Vol 1 / Chapter 8: Hertoria Yolculuğu
Fatih Öcal
Yanlışlıkla Zalim Şeytan Kral Olarak Reenkarne Oldum Vol 1

253 Okunma

40 Oy

0 Takip
57
Bölümlü Kitap
ÖnsözChapter 1: Doktor TokitoChapter 2: Yeni Bir Şeytan Kral Doğdu!Chapter 3: Davetsiz MisafirChapter 4: Eski Kral ve Eşinin AnısıChapter 5: Kraliyet Ailesi SarayıChapter 6: Kraliçenin SırlarıChapter 7: Taht YolculuğuChapter 8: Hertoria YolculuğuChapter 9: Yolda Kurulan TuzakChapter 10: Küçük KomutanChapter 11: Vikont Beril’in Gerçek GücüChapter 12: Barış GörüşmeleriChapter 13: Taht Yolculuğu Devam EdiyorChapter 14: Gizemli KomutanChapter 15: Eğitim BaşlıyorChapter 16: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 1. KısımChapter 17: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 2. KısımChapter 18: Tokito'nun Cehennem Dolu Eğitimi 3. KısımChapter 19: Eğitim MolasıChapter 20: Zombi Kral 1. KısımChapter 21: Zombi Kral 2. KısımChapter 22: Zombi Kral 3. KısımChapter 23: Tokito’nun Kararı ve İlk Şeytan KralChapter 24: Nefi’nin KararıChapter 25: Kutsal SavaşçılarChapter 26: Şeytan Kral Geri Döndü 1. KısımChapter 27: Şeytan Kral Geri Döndü 2. KısımChapter 28: Şeytan Kral Geri Döndü 3. KısımChapter 29: Elf OrmanlarıChapter 30: Büyük Savaşçı KimoChapter 31: Varah’ın İnadı Ve SonuçlarıChapter 32: Küçük Lily'in MacerasıChapter 33: Keiken LoncasıChapter 34: Büyük Ticaret MerkeziChapter 35: Veldoria ZiyafetiChapter 36: Gargantua ve Antik Büyü?Chapter 37: Veldoria Festivali Başlıyor!Chapter 38: Festivalin OrtasıChapter 39: Arena SavaşıChapter 40: Slary'in YüzüChapter 41: Gizemli ŞeytanlarChapter 42: Dark Curses?Chapter 43: Momoi'nin SadakatiChapter 44: İşkence Edilmiş ÇocuklarChapter 45: Momoi'nin Karanlık TarafıChapter 46: Loropis Yolculuğu Başlıyor! 1.kısımChapter 47: Loropis Yolculuğu Başlıyor! 2. KısımChapter 48: İntikamcılar GrubuChapter 49: Kraliyet Hazırlıkları 1. KısımChapter 50: Kraliyet Hazırlıkları 2. KısımChapter 51: Karşı SaldırıChapter 52: Darbe PlanıChapter 53: Loropis Kuşatması 1. KısımChapter 54: Zuvir Bölgesi İsyanı 1. KısımChapter 55: Zuvir Bölgesi İsyanı 2. KısımChapter 56: İblis Krallığı Macerası 1. Kısım
Hikayeyi Paylaş
Loading...