8. Bölüm
Bürodan çıkmış eve gidiyordum , yarın davam vardı. Bundan dolayı da saat gece 22.00’a kadar çalışmış , işlerimi halletmiş ve eve doğru yol almıştım. Bu akşam Buğlem evde yoktu çünkü hastane de nöbetçiydi . Eve varır varmaz duş alıp yattım . Yemek yiyecek halim yoktu zaten . Fakat gecenin bir körü salondan sesler gelince sıçrayarak uyandım . Gayet sakin bir şekilde yatağımdan sessizce kalkıp kapıya doğru yürüdüm . Bu kişi Buğlem olamazdı çünkü kesin nöbet günüydü bugün . O zaman geriye tek bir seçenek kalıyordu, hırsız.
Salona adım attığım an biri boynumu sıkıca kavradı . Hamlesi çok pasif olduğu için dirseğimle karnına vurdum ve eli gevşediği an ters çevirip ona döndüm ve yüzüne yumruğumu geçirdim. Başı yana dönünce göğsüne tekme attım ve yere düşmesini sağladım , yüzüne üstüste yumruk attım. Elini kaldırıp saçlarımı çekmeye başlayınca elini tutmaya çalıştım fakat boğazımda bir metalin soğukluğunu hissedince yutkundum saçıma daha çok asılıp canımı yakarken bıçağı da boğazımda gezdiriyordu boğazımda bir sıcaklık hissedince kanadığımı fark ettim. Lanet olsun!
Elinden zorda olsa kurtulup kasıklarına son gücümle tekme attım . Adamın attığı acı çığlığı duyunca tatmin olmuştum . Yüzündeki maskeyi çıkartıp boğazımda hissettiğim yoğun acıya rağmen yüzümde mimik oynamadan ona baktım . Otuzlu yaşlarda görünen bu adam iri yarı biriydi. Hırsız olduğu apaçık belliydi .
“ seni sürtük” diyerek bana atılınca , “ eh yeter artık be “ diyerek yüzüne tekmemi geçirdim. Ardından polisi aradım . Bir saat boyunca bu olayla ilgilendiren sonra nihayet evine dönmüştüm. İçimde zerre korku yoktu . Güneş yeni yeni doğarken uyumanın bir anlamı olmayacağını düşünerek, namazımı kıldıktan sonra güzel bir kahvaltının ardından kalkıp giyinmeye gittim . Boğazındaki iz belli oluyordu boğazlı kazağımı getirmediğim için ne yapacağımı bilmiyordum Buğlem’in ki olsa giyerdim ama o boğazlı kazaklardan nefret ederdi . Son çare gömleğimi giydikten sonra boynuma bol miktarda fondöten sürdüm , yaram için kötüydü belki de ama şu an için mecburdum, bugünkü davayı kazanmam şarttı bunu yapacaktım da . Çünkü taciz edilen küçük bir kızın davasıydı bu , 6 yaşında olan Serap annesinin temizliğe gittiği bir evde , evin büyük oğlu tarafından taciz edilmişti ve annesi onun hakkını arıyordu . Bu davayı para karşılığında almamıştım hem ailenin durumu pek iyi değildi hem de ben bu işi zaten haksızlığa uğrayan insanlar için edinmiştim özellikle de kız çocukları için. İşim bittikten sonra arabama binip adliyeye doğru yol aldım . Adliyeye vardığımda davanın başlamasına yarım saatten az vardı. Bende avukatlar için olan odalardan birine girip dosyayı tekrardan inceledim . Duruşma saati geldiğinde ise mahkeme salonuna girdim . Elimden geldiğince Serap’ı savunacaktım . Boynumun ağrısı artarken hakimin gelmesiyle duruşma başlamıştı.
Davadan çıktığımda hemen hastaneye gittim . Çünkü boynuma acilen baktırmam gerekiyordu. Davayı kazanmıştım fakat karşı tarafın avukatı çok iyi olduğu için bu biraz zamanımı almıştı. Fakat asıl iyi olan oyununun sonunda kazanandı. Yani bendim . Hastaneye geldiğimde direkt Buğlem’in odasına doğru yol aldım . Daha dün akşamki olay için de tekrardan karakola gitmeliydim ofisede gitmem gerekiyordu tabi orada da yapacak işlerim vardı yani bugün bayağı yoğun geçecekti benim için . Kapıyı çalıp içeri girdim . Neyse ki hasta falan yoktu, Buğlem ise masasının başındaydı , beni gördüğünde yüzünde kocaman bir gülümsemeyle “ Aşkım hoş geldin “ dedi ve bana sarıldı sarılışına karşılık verdim ve “ hoş buldum “ dedim ayrıldığımız da yüzü çok solgun görünüyordu “ çok mu yorgunsun?” dedim
“ hem de çok “ dedi oturduğumuz da gözleri boynuma kaydı . “ Çilem ne oldu boynuna “ dedi , gözleri hemen dolmuş ve endişelenmişti .
“ Dün akşam , eve hırsız girdi “ dedim , bana karşı çok hassas olduğu için onu korkutmak istemiyordum .
“ Ne, gerçekten mi bunu sana o mu yaptı ?” dedi başımı evet dercesine salladım
“ Taylan abiye söyledin mi , başka bir şey yaptı mı sana ?” dedi gözlerinden yaşlar süzülürken. İçi biraz rahatlasın diye ,
“ bir de karşı tarafı gör sen “ dedim
“ geri zekalı, adam boynunu kesecekmiş sen hâlâ işin esprisindesin “ dedi
“ hadi Buğlem ya ,bak şu boynuma git gide ağrısı artıyor zaten “ dedim ve odadaki hasta yatağına oturdum . Buğlem de eldivenlerini takıp yanıma geldi ve boynumu temizledi
“ Aptal geri zekalı birde gelmiş fondöten sürmüşsün “ dedi söylene söylene boynumu temizledi ve bantladı.
“ Taylan abiye söyledin mi ?” dedi
“ hayır söylemedim yoksa endişelenirdi”
“ Ben şimdi arayıp söylüyorum “ dedi ve telefonu eline aldı
“sakın arayayım deme Buğlem, yeterince ilgilendi zaten , adamı da karakola teslim ettim . Arama” dedim ama ne fayda . Numarayı çevirip aradı . Telefon uzun bir çalışın ardından açılınca Buğlem hemen drama queenliğini konuşturup,
“ Taylan abi bizim eve hırsız girdi Çilem’i de boğazından yaraladı. Şimdi Çilem benim yanıma geldi .” dedi hızlı hızlı konuşup . Ona ters ters bakarken
“ Evet abi yanımda şu an bir davası varmış bu salak da sırf davaya gidebilmek için yarasına iki kilo fondöten sürmüş “ ardından “ tamam abi veriyorum “ dedi ve telefonu ve uzattı
“ abicim iyi misin ?” dedi sesi endişeli çıkmıştı
“ iyiyim abi bir şeyim yok” dedim
“ hemen askeriyeye geliyorsunuz artık askeri lojmanda kalacaksınız itiraz falan da istemiyorum “ dedi
“ Abi gerçekten sorun yok ben hallettim zaten “ dedim Buğlem’ e kötü kötü bakarken
“ Çilem itiraz istemediğimi söyledim hastaneden çıkın ve hemen buraya gelin , yaranın iyice temizlendiğinden emin ol” dedi ve telefonu kapattı .
“ aptal ,ne diye söyledin sanki, taşınıyoruz işte “ dedim ve telefonu ona fırlattım ama havada yakaladı.
“ Ne, nereye taşınıyoruz?” dedi
“ Askeri lojmana yani söylemesen olurdun zaten değil mi?”
“ Askeri lojman mı?” evet dercesine başımı salladım
“ yaşasın , Cesur ve Karan’ ı artık çok görebileceğiz kızım daha ne istiyorsun?” dedi yüzünde güller açarken
“ Adamla tek bir diyaloğun bile olmadı Buğlem nasıl becerdin ondan da hızlanmayı”
“ ondan da derken , yani öyle bir söylüyorsun ki sanki gördüğüm bütün erkeklerden hoşlanıyorum “ dedi
“ Değil , ama Cesur farklı yani onda değişik bir hava var sanki “ dedi
“ Neyse hadi gidelim artık, Taylan abim kızar yoksa “
“ Ay artık daha çok göreceğiz onları , yaşasın “ dedi sevinçle
“ bir dakika bir dakika , yoksa sen sırf taşınalım diye mi Taylan abimi aradın “
“ Yuh yuh , o kadar da değil , ahiretliğimsin kızım , hem ne belli belki o hırsız yine gelecek “
“İdim hipiste Biğlim , salak salak konuşma “ dedi taklidimi yaparak . Arabaya binip yola çıktık . Tabii yol boyu Cesurdan ve Karandan bahseden Buğlem kafamı şişirmeyi başarmıştı. Askeriyeye vardığımızda Taylan abim dışarda bir çardakta oturmuş çay içiyordu . Geldiğimizi hissetmiş gibi kafasını çevirip bizi görmüştü sonrada ayağa kalkıp bize doğru geldi
“ hoş geldiniz, bir şeyin var mı?” dedi hayır dercesine başımı salladım
“Yok abi gayet iyiyim zaten pekte bir şeyim yok “
“ Yalan söylüyor abi , yarası Allah’tan derin değildi sadece adam bunu uzun olacak şekilde doğramaya çalışmış . İnanılmaz yani bir de fondöten sürmüş “ dedi Buğlem
“ Başka bir şeyin yok değil mi , hem neden dün beni aramadın , en azından beni aramasan bile Buğlem’ e gitseydin nöbetçiydi zaten , abaya sorumsuz davranıyorsun “ diye bana kızarken arkadan biri ' komutanım ' diye seslendi Taylan abim askere döndüğünde
“ ay ben hâlâ komutan olmasına alışamadım adamın “ dedi Buğlem kısık sesle
“ Ateş timi , istihbarata zor ulaşmışlar, acil destek istiyorlar , iki askerimiz yaralıymış birinin hayatı tehlikesi var “ dedi
Taylan abim koşar adım içeri girince Buğlem’ e döndüm ama gözleri buğulanmıştı ağlamaya başladığında hemen kollarımı ona sardım , çünkü abisi de şehit olmuştu ve abisinin komutanı da şimdiki askerin söylediklerini söylemişti. Buğlem abisine çok bağlıydı aralarında sadece 1 yıl vardı hatta Buğlem’ in değişiyle 1 yıl dört ay beş gündü. Anne ve babası hep kavga ettikleri için evleri tam bir kaostu ama abisi ona hep destek oluyordu . Zaten abisi öldükten sonra da uzun süre kendini toparlayamamıştı . Ona sarılmaya devam ederken o ağlıyordu .
“ Tamam geçti “ dedim saçlarını okşarken
“ Çok özledim onu” dedi sonra benden ayrıldı ve “ neyse hadi içeri geçelim umarım o askerlere de bir şey olmaz “ dedi .
İşte Buğlem de böyleydi hayatı ne kadar zor olursa olsun o bir şekilde kendini toparlıyordu ya da içine atıyordu böyle olunca da illaki bir yerde patlıyordu. Önden o giderken ben de ardından onu takip ettim . Biz Taylan abimin odasına geçerken o daha gelmemişti. Büyük ihtimalle bu olayla ilgileniyordu.
“ Ay acaba Gölge timi nerede ?” dedi Buğlem eski moduna geri dönmüştü
“ Bilmem belki de görevdelerdir “ dedim
“Canıma tak etti artık , benim Cesur’ u görmem lazım “
“Adamın senden haberi bile yok daha Buğlem kendi kendine havaya girme istersen “ dedim
“ of bir susar mısın Çilem moralimi bozma hem ben o gün Hasan Ali’yle Cesur’ un nasıl kızlardan hoşlandığını, neleri sevip sevmediğini falan konuştum “
“ ‘Buğlem bacım Cesur komutanım bir şeyden hoşlanmaz , kadınlarda bakmaz yani o tür işlerle ilgilenmez ' dedi “
“ yanisi kadınlara bakmıyormuş ay sadık ve gözü dışarda değil , hiçbir şeyden de hoşlanmıyor yani sadece benden hoşlansa da olur hatta süper olur “
“ bardağa hep dolu tarafından bakıyorsun biraz da gerçeklere mi odaklansan ?” dediğim an hemen
“ şu moralimi bir bozma istersen seninle de bir şey konuşulmuyor” dedi ardından “hem sen de Karan’ ı merak etmiyor musun?”
“ Aman be ne merak edeceğim onu bana ne ondan” dedim aslında merak ediyordum ama merak edince de sinirleniyordum ve kendime sinirlendiğimde de onun yüzünden sinirlendigim için ona sinirleniyordum yani yone sinir olduğum kişi Karan oluyordu .
“ atma istersen Çilem sanki evde kaşlarının nasıl çatıldığını ve üstüne de nasıl beceriyorsun bilmiyorum ama daha da çatıldığını görmüyorum “ dedi
“ Ee bunda bir şey yok ki nereden çıkardın yapan söylediğimi?”
“ canım benim, sen kaşlarını çatıyorsan bir şeye sinirlenmişsindir ve biraz daha çatıyorsan sinirlendiğin şeye tekrar sinirlenmişsindir ve büyük ihtimalle Karan’ı düşündüğün için kendine sinirlendim ve sonra onu düşündüğünde sinirlendiğin için de bu sefer de ona sinirleniyorsun” dedi
Tam tespit ama bunların hepsini nereden bildi ki?
“ Biliyorum çünkü en yakın arkadaşın benim ve her şeyini biliyorum”
“ aklımı okumayı keser misin ?” dedim sinirlenerek
“ Şimdi de aklını okudum diye sinirlendin”
“ Buğlem bak pis döverim seni “ dedim ve kapı açıldı . İçeri tam kadro Gölge timi girince ikimizde hemen onlara döndük . Üstleri başları toz toprak içinde olan tim bize bakarak küçük bir selam verdikten sonra
“ Taylan komutan yok mu?” diye sordu Hilmi
“ Yok varmış da ceplerine koymuşlar, salak mısın oğlum oda da değil işte “ dedi Kenan
“ sus lan sanki bilmiyoruz odada olmadığını şaşkınlık ve soru sorma ifadesi karışık yaptım neyi anlamıyorsun” dedi Hilmi
“ Allah için sus artık lan yeter kafamı ütüledin yol boyunca zaten hâlâ da konuşuyorsun “ dedi
“ Merhaba” dedi Buğlem çekingen bir sesle neden mi Buğlem çekingen sesle konuştu çünkü Cesur burada
“ Selamünaleyküm Buğlem bacım “ dedi Hasan Ali
Buğlem’e baktığımda “ bacı?” diye sordu
“ rahatsız olduysanız bir daha söylemem Buğlem Hanım bacım “ dediğinde ben artık kendimi tutamıyordum biraz daha gülmezsem benim için iyi olmayacaktı
“ Buğlem hanım bacım ne Hasan Ali, biz seninle arabada konuşmadık mı bu bacım meselesini?” dedi
“ valla kusura bakmayın ama ben buna alıştım yani bir de size selamünaleyküm dedim ama söz bana karşılık vermediniz Allah’ın selamını almanız lazım “
“ aleykümselam Hasan Ali ama lütfen bacı kelimesini kullanma hem alışmışsan bile bana karşı kullanmamaya çalış olur mu ? “
“ çok mu kızdınız, iyi bende bir daha söylememeye dikkat ederim “ dedi
“ boş ver onu sen söyle canım ne olacak sanki “ dedim
“ Sizin boynunuza ne oldu?” dedi
“ Bir şey olmadı küçük bir kaza “ dedi
“ aynen canım adamın seni kesmeye çalıştığı bir kaza , hırsız girmiş bizim eve e Çilem ve adamda dönüşünce adam bıçağı dayamış bunun boynuna , Allah’tan dövüşmeyi biliyorda kendini kurtarmış” dedi bıkkınlıkla ona bakarken o banane dercesine omuz silkti
“ iyi dövüşme konusunda iddialıydınız Çilem Hanım “ dedi Karan , Allah bu adam konuşurken hızlanan kalbiminde belasını versin, ama gayet düzgün ve ciddi bir şekilde
“ evet yüzbaşı hâlâ da iddialıyım” dedim
Gözleriyle sargılı olan boynumu işaret edip “ belli oluyor” dedi imalı bir şekilde
“ ne kadar iddialı olduğumu size elbet birgün kanıtlayacağım yüzbaşı “
“ o günü sabırsızlıkla bekliyorum “ dedi
O sırada Taylan abim içeri girdi ve benle Buğlem’e bakarak “ evi ayarladım C blok 3. Kat siz gidin hem Buğlem de yorgundur şimdi gidin bolca dinlenin eşyalarınızı bir asker gönderip aldırırım ben . “ dedi kapıdan çıkacağımız esnada
“ Bir hafta sonra Çilem hanım o zamana kadar boynunuz da iyileşir diye düşünüyorum ne dersiniz?” dedi
“ olur yüzbaşı o güne kadar bol bol hazırlanın “ dedim birlikte yeni evimize doğru yürümeye başladık. Haydi bakalım bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete ...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
