
4 YIL SONRA;
Bugün günlerden mezuniyet.
4 sene ne çabuk geçmişti. Daha dün gibi okulun ilk günü aklımda ve tabiki daha dün gibi Semih'in bu okul bitmez ömür biter de okul bitmez diye söylendiği aklımda.
Mezuniyet için hazırlanırken Semih yine mızıkçılık yapıyordu tıpkı küçük çocuklar gibi.
"Başka bir elbise seçseydin olmaz mıydı? En azından başka renk seçseydin?"
"Ya Semih mezuniyete istersen siyahlara bürünüp gidip."
"Laciverte da ne bilim yani!"
"Ne varmış gayet de güzel rengi."
"Sorun orda zaten güzel olması."
"Ne yani mezuniyetimde güzel olmayayım mı?"
Kollarımı birbirine bağlayıp küçük çocuklar gibi dudağımı büzmüştüm.
Bu hareketime dayanamayıp dudağımdan öpmeye başladı.
İkimiz de nefes nefese ayrıldığımızda;
"Böyle yaparak beni delirttiğinin farkında mısın?"
Aaa ama Semih sende delirmeye yer arıyordun canım ne yaptım ki?
"Yok delirmeyi bir kenara bırak da hazırlan geç kalacağız."
Hazırlanıp okula doğru gidiyorduk. Mezuniyeti okulda yapacaktık.
"Selam Zeynep."
"Merhaba Onur."
"Çok şık olmuşsun."
Eyvah eyvah! Onur kendine kaçacak delik arasan iyi olur aslanım çünkü Semih şuan kırmızı görmüş boğa gibi de...
"O cümleni ve bakışlarını bir taraflarına sokmadan defol git Onur."
"Buldun tabi güzel kızı kaptırmak istemiyorsun!"
"Ulan gevşek sorun çıkarma da git burdan."
İkisi de susacak gibi değildi. Bugünün mahvolmasını istemiyordum.
Semih'in elinden tutup oradan uzaklaştırdım.
"Ne gerek var böyle hareketlere sana hiç yakışıyor mu?"
"Sus Zeynep zaten sinirliyim."
"Bugünümüzü kimsenin mahvetmesine izin vermesene."
"Sana dediğini duymadın mı?"
"Duydum ama umrumda bile değil."
"Senin umrunda olmayabilir ama benim umrumda Zeynep. Kimse seninle bu şekilde konuşamaz."
"Of hadi ama ne abarttın Semih."
"Tamam şuanlık susuyorum."
Diplomaları almak için tek tek sahneye çıkmış ve diplomalarımızı almıştık.
Son olarak mesleki yemini ettirmek için bölüm başkanımıza söz verilmişti.
"Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim."
Yeminimizi ettikten sonra ufak kutlama yapıp evlerimize dağılmıştık.
Artık resmi olarak avukattım. Karahanlı şirketinin avukatı olarak ilk görevime başlayacaktım.
Mesleğimi yapmak için sabırsızlanıyordum ama Semih daha erken olduğunu ve önce evlilik işini halledip daha sonra çalışmam gerektiğini söylüyordu.
Zaten okul var diye evlilik işini ertelemiştik.
"Güzelim şu nişan ile kına işini aradan çıkaralım mı?
"Semih öyle şeylere hiç gerek yok aslında. Direk nikahı kıyarız biter."
"Olmaz öyle. Her şey usulüne göre olsun. Hiçbir şeyin içinde kalmasını istemiyorum."
"Ama gerek yok ki öyle şeylere."
"Olmaz güzelim. Her şey usulüne uygun olacak."
"Ee napacağız peki?"
"Ben annemlere haber veririm. Hazırlıklara başlasınlar 3 gün sonra nişanımızı yaparız. Haftaya da kına olur. Düğün tarihini de alırız."
"Düğün olmasın bari. Sadece nikah."
"Neden istemiyorsun?"
"Hoşuma gitmiyor öyle şeyler."
"Emin misin?"
"Evet sevmiyorum gerçekten."
"Peki o zaman. Hadi gidip sana nişan elbisesi alalım."
"Semih alışverişte Yeşim teyzenin de bulunmasını istiyorum."
"Tamam güzelim arayıp haber verelim o halde."
"Tamam ben aricam."
Telefonu alıp Yeşim teyzeyi aradım. Neşe dolu sesi insana huzur veriyordu.
"Kızım nasılsın?"
"İyiyim Yeşim teyzem. Biz bu hafta nişan yapmayı düşünüyoruz. Onun için alışverişe çıkacağız seninde yanımda olmanı istiyorum onun için aramıştım."
Ses gelmeyince bir an kapandı zannetmiştim.
"Tabi kızım yanınız da olurum. Ne zaman gidiyoruz."
Sesi titremişti.
"Sen hazırlan biz şimdi çıkıyoruz evden gelip alacağız seni."
Telefonu kapatıp Ayla ablayı aradım.
"Ablam nasılsın?"
"İyiyim bebeğim sen nasılsın?"
"İyiyim bende. Abla bak sana ne dicem. Biz bu hafta nişan yapmayı düşünüyoruz onun için Yeşim teyzeyle birlikte alışverişe gideceğiz. Eğer müsaitsen sende gel diyecektim."
"Canım benim bu çok güzel bir haber. Çok isterdim ama çocuklar hastalandı onlarla ilgilenmem gerekiyor."
"Önemli bir şeyleri yok değil mi?"
"Grip olmuşlar önemli bir şeyleri yok."
"Tamam abla geçmiş olsun dikkat edin kendinize."
"Saol balım. Sizde dikkat edin."
"Noldu güzelim?"
"Çocuklar hastaymış."
"Neyleri varmış?"
"Grip olmuşlar."
"Bizim yapabileceğimiz bir şey var mıymış?"
"Yok evdelermiş zaten."
"Tamam o zaman hadi çıkalım bizde."
İlk olarak Yeşim teyzeye gidip onu da almıştık.
Şuan Yeşim teyze ile kol kola bütün mağazaları dolaşıyorduk.
Sonunda sade, şık bir elbise bulabilmiştik. Elbise ve ayakkabı işini halledip sıra bindallıya gelmişti.
Alışveriş işine kalkışmışken hepsini aradan çıkarmak istiyordum.
"Kızım bu nasıl?"
"Taşları çok fazla sanki anne. Başka bir modele bakalım."
Ben başka modellere bakarken Yeşim teyze gözleri dolu dolu durduğu yerde bana bakıyordu.
"Ne oldu anne?"
"Kızım."
Anne demiştim. Senelerce teyze diye seslendiğim kadına anne demiştim hemde fark etmeden.
Tebessüm edip tekrar söyledim.
"Anne ben bu rengi ve modeli beğendim nasıl?"
"Benim kızıma çok yakışır. Hadi dene de gel."
Deneme odasına gittiğimde gözyaşlarıma engel olamamıştım.
Ben 13 sene sonra tekrar bir kadına kendi rızam ile anne demiştim.
Ve ben bu kadından anne şefkatini hissetmiştim.
Öz annemden görmediğim ilgiyi, görmediğim sevgiyi bana bu kadın hissettirmişti.
Deneme odasından çıktığımda bakışlar bana dönmüştü.
"Çok güzel oldun kızım."
Bakışlarım Semih'e doğru yöneldiğinde;
"Masallardan çıkmış kadar güzel olmuşsun."
Bu kadar iltifat yeterdi. Çünkü utanmaya başlamıştım.
Üzerimdekini çıkarıp kasaya gittik. Semih ödemeleri halledip yanımıza geldi.
"Acıkmışsınızdır bir şeyler yiyelim mi?"
"Bize gidelim orda hep birlikte yiyelim oğlum. Sende ister misin kızım?"
"Olur sana geliriz anne."
"Hadi o zaman gidelim."
"Gelmişken diğer eksikleri de halletseydik ya bir daha uğraşmazdık."
"Kızım aceleye getirmeyelim."
Of bir daha mı böyle alışverişe gelecektik. Gelmişken hepsini halledip gitsek nolurdu ki sanki?
Semih beni anlamıştı.
"Hadi gelinlik işini de halledelim bugün. Geriye davetiye kalır."
İşte benim mustakbel kocaam. Semih'e bakıp tebessüm etmiştim. O da gülmeme karşılık yanağıma öpücük kondurduğunda yerin dibine girdim.
Bu öküzün hiç ayarı yok muydu? Yeşim annenin yanında yapılacak hareket miydi?
Bu sefer muzip bir gülümseme yüzüne yayıldı.
•••
Saat epey geç olmuştu. Bugün her şeyi halletmiştik geriye sadece mekan bulma işi kalmıştı.
Yeşim anneye gidip birlikte bir şeyler hazırlayıp sofrayı kurduk.
"Kızım başka aklında bir şeyler varsa söyle yapalım."
"Yok anne her şey muhteşem oldu."
"Zaten nişan ve kına istemiyordu. Ben zorladım."
"İyi yapmışsın oğlum. Hiçbir şey içinde kalmasın benim kızımın."
Sohbet eşliğinde yemeklerimizi yiyip evlerimize gitmiştik.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum❤️🩹 bir sonraki bölümde görüşmek üzereeee kendinize çok iyi bakın veeee Geçmişin İzleri'nde kalıınn😍
Keyifli Okumalar❤️🩹
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 4.6k Okunma |
343 Oy |
0 Takip |
46 Bölümlü Kitap |