
SEMİH KARAHANLIDAN;
Bazen sabahları Zeynep’i izliyorum.
Gözleri uykulu ama gülümsemesi yerli yerinde. Karnına dokunuyor önce, sonra Derin’in odasına uğruyor. Her sabah aynı sırayla. Her sabah aynı sevgiyle.
Ben onun bu haline bakarken... sessizce teşekkür ediyorum. Hem ona, hem zamana, hem de dayanmış, kırılmamış her anımıza.
Eskiden yalnızlıkla çok iyi anlaşırdım. Sessizlik, benim dilimdi. Ama şimdi... sessizlikte Derin’in kahkahası var, Zeynep’in kalp atışları var, ve karnında büyüyen minicik bir hayatın geleceği var.
Bir zamanlar sadece hayatta kalmak istiyordum.
Şimdi... yaşamak istiyorum. Her anını. Hepsini.
Zeynep bana baba olmayı öğretmedi sadece.
Sevmenin korkutmaması gerektiğini de öğretti. Sessizce durmanın da bir sevgi şekli olduğunu… Ve bazen bir çocuğun avuç içi kadar sıcaklığın, bir ömrü iyileştirebileceğini.
Ben artık o sıcaklığı tanıyorum. Derin’in elinde. Zeynep’in sesinde. Karnında atan kalpte.
Her şey eksikti bir zamanlar.
Şimdi hiçbir şey kusursuz değil belki... ama tam.
Eğer bir gün bu hikâye bir yerde sona erecekse, bilin ki ben son sayfada şunu yazıyor olacağım:
“Onların ellerini tuttum. Ve başka hiçbir yere gitmek istemedim.”
Ben Semih.
Bir adamdım.
Şimdi… bir yuvayım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 4.6k Okunma |
343 Oy |
0 Takip |
46 Bölümlü Kitap |