34. Bölüm

Birlikte Olmak❤️‍🩹

Sude Birer
sudebireroffical

3 Sene Sonra;

 

3 sene içinde gereken denetimler sonucu artık Derin'i istediğimiz zaman istediği yere götürebiliyorduk.

 

Bugün de lunapark a getirmiştik. Birlikte istediği her alete binip doyasıya eğlenmiştik.

 

Onun gözlerindeki mutluluk paha biçilemezdi.

 

Her alete bindiğimiz için oldukça yorulmuştuk.

 

Dinlenme yerine gittiğimizde pamuk şekerci geçiyordu.

 

Derin uzun bir süre rengarenk duran pamuk şekerlere baktı.

 

Bu durumu Semih hemen fark edip;

 

"Derin şurada duran rengarenk pamuk şekerleri görüyor musun?"

 

Derin sadece kafasını sallamakla yetinmişti.

 

Ne kadar bizi sevse de bir o kadar da hâlâ çekiniyordu.

 

"Hadi o zaman gidip onlardan alalım."

 

Gözlerinin içi parlamıştı. En ufak şeyde mutlu olabilmesi de ayrı bir güzeldi.

 

Semih’in elini tuttuğu gibi birlikte pamuk şekerciye doğru yürüdüler. Derin'in küçük adımları heyecanla hızlanırken, yüzündeki çekingen ifade yerini merakla parlayan bir gülümsemeye bırakıyordu.

 

Pamuk şekerci, pamuk şekerleri bir sanat eseri gibi dikkatlice hazırlıyordu. Renkler gökkuşağını andırıyor, şekiller neredeyse masal kahramanlarının değneği gibiydi. Derin, gözlerini bir türlü ayıramıyordu.

 

"Hangisini istersin, Derin?" diye sordu Semih, diz çöküp onunla aynı seviyeye inerek.

 

Derin önce göz ucuyla Semih'e baktı, sonra parmağıyla pembe ve mavi karışımı olanı işaret etti.

 

"Bu çok güzelmiş tam da senin gibi." Dedi Semih.

 

Onları bu şekilde görmek beni heyecanlandırıyor ve bir o kadar da mutlu ediyordu.

 

Derin utangaçça gülümsedi. O an, sadece bir pamuk şekeri değil, içindeki güveni, huzuru ve yavaş yavaş büyüyen sevgiyi de eline almış gibiydi.

 

Pamuk şekerini usulca tutarak dönüp bize baktı. "Paylaşabilir miyiz?" dedi usulca.

 

Sesinde hem naziklik hem de birlikte olmanın sıcaklığı vardı. Bu küçücük teklif bile, Derin’in ne kadar yol katettiğini gösteriyordu.

 

"Tabii ki paylaşırız," dedim gülümseyerek. "Ama önce sen tat, çünkü sen seçtin."

 

İlk ısırığını alırken gözlerini kapattı. Şekerin tadı, belki de hayatında ilk kez bir tatlıyı böylesine huzurla yiyebiliyor olmanın verdiği mutlulukla karışmıştı.

 

O gün Derin için sadece bir lunapark günü değildi. Güvende olduğunu hissettiği, değerli olduğunu bildiği, sevilmenin ne demek olduğunu yaşadığı bir gündü. Ve bizim için de onun bu yolculuğuna tanık olmanın, yanında olmanın tarifsiz bir huzuruydu.

 

İşte o an anladık… Mutluluk bazen sadece bir pamuk şekerde saklıydı. Ve bazen, küçük bir çocuğun gülümsemesi koca bir hayatın anlamı olabiliyordu.

 

 

Lunaparkın neşeli kalabalığı içinde Derin'in o küçücük kahkahası, rüzgârla birlikte yankılanıyor gibiydi. Pamuk şekerini paylaşırken, aramızdaki mesafeler bir bir eriyor, kelimelerden çok kalpten kalbe geçen o görünmez bağ güçleniyordu.

 

Bir banka oturduk. Derin, pamuk şekerini kemirirken ayaklarını sallıyor, gözü hâlâ lunaparkın dönen ışıklı oyuncaklarında takılı kalıyordu. Yorgundu ama gözleri hâlâ keşfetmeye açtı.

 

Semih, yanındaki çantasından küçük bir not defteri çıkardı. Her dışarı çıktığımızda Derin’le yaşadıklarımızı yazıyordu. Onun için bu anılar birer hatıra değil, aynı zamanda Derin’in ilerleyişini belgeleyen sessiz tanıklardı. Bugün de birkaç satır karaladı, sonra Derin’e döndü:

 

"Bugün seni en çok ne mutlu etti?" diye sordu.

 

Derin düşündü. Pamuk şekere baktı, sonra hız trenine, sonra yine bize… Sonra fısıltıya yakın bir sesle, "Beraber olmak…" dedi.

 

Kalbimiz sıkıştı bir an. Bu kadar sade, bu kadar içten bir cevap… Öylesine derinden gelmişti ki, sözün büyüklüğü suskunluğumuzda yankılandı.

 

Güneş batmaya yakın, gökyüzü turuncu ve morun eşsiz tonlarına bürünmüştü. Yavaş yavaş çıkışa doğru yürümeye başladık. Derin, bu kez ortada yürüyordu. Elleri bizimkilerin içinde sıcacık, gözleri ileride ama kalbi artık güvende.

 

Arkamızdan esen hafif rüzgâr saçlarını uçururken, Derin birden durdu ve kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı.

 

"Bir gün hep birlikte yıldızları izleyebilir miyiz?"

 

Semih'le göz göze geldik. Gülümsedik.

 

"Bir gün değil," dedim. "İlk fırsatta."

 

Ve o an anladık… Biz sadece bir gün geçirmemiştik. Ona bir anı, bir güven, bir umut daha hediye etmiştik. Ve bu umut, belki de Derin’in yarınlarını inşa edecek ilk tuğlalardan biriydi.

 

Yaz akşamıydı. Hafif bir esinti vardı ama hava tam da dışarıda vakit geçirmek için idealdi. Söz verdiğimiz gibi, Derin’le birlikte yıldızları izlemek üzere küçük bir tepeye çıktık. Yanımıza battaniyeler, termosla sıcak çikolata ve birkaç atıştırmalık almıştık.

 

Semih arabanın bagajını açıp battaniyeleri sererken Derin heyecanla gökyüzüne bakıyordu. Hava iyice kararmış, yıldızlar birer birer ortaya çıkmaya başlamıştı. Şehir ışıklarından uzak olduğumuz için gökyüzü neredeyse bir tablo gibi görünüyordu; parlayan noktalarla süslenmiş sonsuz bir tuval.

 

"Şu en parlak olan ne?" diye sordu Derin, başını gökyüzünden ayırmadan.

 

"Muhtemelen Venüs," dedi Semih. "Ama bu gece en çok kayan yıldızları bekliyoruz, değil mi?"

 

Derin’in gözleri parladı. "Gerçekten kayar mı yıldızlar?"

 

"Sabırla beklersek, mutlaka bir tanesini yakalarız," dedim gülümseyerek.

 

Battaniyelere sarınıp sırt üstü uzandık. Sessizlik içinde gökyüzünü izliyorduk. Sadece doğanın sesi ve bazen Derin’in hayran dolu “aaa”ları yankılanıyordu. Sonra… bir yıldız kaydı.

 

"Bir tane gördüm!" diye bağırdı Derin. "Dilek dileyeceğim!"

 

Ellerini birleştirip gözlerini kapattı. Dileğini söylemedi, ama gülümsemesinden kalbinin içinden kocaman bir şey geçtiği belliydi.

 

"Bir gün kendi odam olmasını diledim," dedi usulca, gözlerini açınca. Sonra sanki çok şey söylemiş gibi başını önüne eğdi.

 

Semih’in eli omzuna gitti. "Biliyor musun," dedi yumuşak bir sesle, "bir yıldız dileği için fazla gerçek bir dilek bu. Ama belki… bazı dilekler gerçekleşmek üzere gökyüzüne değil, kalpten kalbe fısıldanır."

 

Derin başını kaldırdı. "O zaman sizinle fısıldayabilir miyim?"

 

Gözlerimiz doldu. O gece sadece yıldızlar kaymadı… Umut aktı, sevgi güçlendi, yaralar biraz daha iyileşti.

 

Ve biz anladık ki, gökyüzü kadar sonsuz bir şey varsa, o da bir çocuğun yavaş yavaş açılan kalbidir.

 

Ahh Deriiinn cevaplarınla mahvettin bizi🥹 bölümü nasıl buldunuz😍 yorum ve oylarınızı bekliyorum❤️‍🩹

 

Keyifli Okumalar❤️‍🩹

 

Bölüm : 09.06.2025 00:11 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Sude Birer / GEÇMİŞİN İZLERİ (2. Kitap) / Birlikte Olmak❤️‍🩹
Sude Birer
GEÇMİŞİN İZLERİ (2. Kitap)

4.6k Okunma

343 Oy

0 Takip
46
Bölümlü Kitap
Hayaller Gerçekleştirilmek İçin Vardır❤️‍🩹Gurur❤️‍🩹Yeni Bir Başlangıç❤️‍🩹Ayla'nın Kıskançlık Krizi🫠Hayal Kırıklığı❤️‍🩹Huzur❤️‍🩹Yıkılış❤️‍🩹Başarı❤️‍🩹İnat Uğruna Verilen Karar❤️‍🩹Bir Takım Odunsu Davranışlar🥲Mutluluk❤️‍🩹İlk Adım❤️‍🩹İntikam Başlangıcı❤️‍🩹Cesaretsiz❤️‍🩹Çaresizlik❤️‍🩹Çünkü Sevdim❤️‍🩹Sen Tam Bir Hayal Kırıklığısın❤️‍🩹Hayal Kırıklığı❤️‍🩹Herkes Bir Şansı Hak Etmez❤️‍🩹Seni Sevmiyorum Zeynep❤️‍🩹Ona Dokunanı Ben Varya..!❤️‍🩹Benim Nefesimi Elimden Aldılar❤️‍🩹Hayat Çok Kısa..❤️‍🩹Bu Hayattaki Tek Gerçeğim❤️‍🩹Benim Dileğim Zaten Kabul Oldu❤️‍🩹Yıllar Sonra❤️‍🩹13 Sene Sonra İlk Defa❤️‍🩹Sevgi Varsa❤️‍🩹Çok Şey Değişti..❤️‍🩹Hanımcılık Kazanacak🥲İlerleyeceğin Yolları İnşaa Etme Sırası Sende❤️‍🩹Özgürlüğe Giden Bu Yol❤️‍🩹Yarım Kalmış Hikâyeler❤️‍🩹Birlikte Olmak❤️‍🩹Bir Savaş Değil, Bir Sınav❤️‍🩹Yeni Bir Başlangıç❤️‍🩹Kalpten Kalbe❤️‍🩹Yeni Sabah❤️‍🩹Kalbin Sesi❤️‍🩹Yeniden Doğuşun Sessizliği❤️‍🩹Bir Evin Gülüşü❤️‍🩹Yeni Bir Kalp❤️‍🩹 (FİNAL)Bir Elin İçinde Dünya❤️‍🩹 (Semih Karahanlı)Benim Evim❤️‍🩹(Derin Karahanlı)Yazardan❤️‍🩹Duyuru❤️‍🩹
Hikayeyi Paylaş
Loading...