
SEMİH KARAHANLI'DAN;
Hastaneden çıkıp eve gelmiştim. Yaşadıklarım ve yaşattıklarım karşısında asla kendimi affetmeyecektim.
Kıza resmen seni sen olduğun için o sözleri sarf etmedim demiştim.
Ama hâlâ geçmişin etkisinden çıkamıyordum. Hâlâ içimde bir yerde geçmişe dair izler gün yüzüne çıkıyordu.
Telefonu elime alıp Zeynep'in numarasına tıkladım.
Bir yanım ara derken bir yanım rahat bırak diyordu.
Rahat bırak, artık çık şu kızın hayatında senden bir bok olmaz diyordu.
Ama aşkımı, sevgimi görmezden gelmek istemiyordum. Bu sefer bir adım atıp hayatımı onunla birleştirmek istiyordum.
Ama maalesef yine istediklerim ile kalmıştım. İstemekten başka ileri gidemiyordum.
Telefonum çalıyordu.
""Efendim abi."
"Nerdesin?"
"Evde."
"Araba gönderdim in aşağı bize geliyorsun!"
"Hayırdır neden?"
"Soru sorma dediğimi yap!"
"Arabaya gerek yok ben kendi arabamla gelirim."
"Oğlum salak salak konuşma yine süremezsin bu halde kapıda zaten in hadi."
Dediğini yapıp aşağı inmiştim.
"İyi akşamlar Semih Bey."
Başımla selamı alıp arabaya binmiştim. Kısa sürede eve geldiğimizde annem, abim, yengem kapıda beni bekliyordu.
"Hayırdır gece gece."
Yengem bir adım öne atılıp;
"Yetmedi mi Semih?"
"Anlamıyorum!"
"Kıza yaşattıkların yetmedi mi?"
Nereden haberleri olmuştu?
Abim yengemi alıp içeri geçti. Annem yanıma gelip bana sıkı sıkı sarıldı.
"Oğlum!"
"Annem."
"İyisin dimi?"
"İyiyim annem merak etme."
"Hadi gel kuzum içeri geçelim."
İçerde sessizlik hakimdi. Çocuklar da ortalıkta görünmüyordu.
Sessizliği bozan kişi abim olmuştu.
"Semih oğlum senin derdin ne? Ne yapmaya çalışıyorsun açık açık söyle ki bizde bilip ona göre önlem alalım."
"Abi bulmaca gibi konuşup durma! Zaten gelir gelmez yengem bir şeyler söyledi. Ne diyorsanız açık açık yüzüme söyleyin!"
"Zeynep diyorum Semih! O kıza yaşattıklarından başlayabilirsin!"
Yengem oldukça sinirli gözüküyordu. Halbuki beni en iyi anlayacak kişinin o olduğunu düşünüyordum.
"Bugün hastanedeki olayı diyorsanız daha yeni yeni kendime geliyordum. Ne dediğimin farkında değildim. O da olmayan bir şey için boş yere heveslenmiş. Gerçekleri duyunca da tabi kendine yediremedi."
"Lan ben şimdi seni bir kendine getireceğim! Oğlum sen benim gözümün içine baka baka demedin mi ben Zeynep'e aşık oldum diye."
"Abi neyi anlamıyorsun? Size diyorum ya kendimde değildim o cümleleri kurarken oldu mu? Şimdi rahat bırakacak mısınız beni!"
Yengem ayağı kalkıp kolumdan tuttu.
"Kalk!"
Abim yengemin yanına gelip;
"Ayla dur sakin ol!"
"Yiğit bırak beni! Semih sende kalk!"
Yengemin dediğini yapıp kalktığımda beni yukarı boş odaya götürdü.
Kapıyı kilitleyip konuşmaya başladı.
"Semih artık fazlasıyla olayları abartıyorsun! Anlıyoruz tamam korkun var, endişelerin var ama yeter! Kendinle birlikte başkalarını da mahvediyorsun!"
Yengemin aksine ben daha sakindim. Sanırım kullandığım ilaçlar yüzündendi bu sakinliğim.
"Bu ailenin içinde en çok sen bana hak verirsin, sen beni anlarsın diye düşünmüştüm. Demek ki yanılmışım."
"Seni zamanında çok iyi anladım Semih. Zamanında çok hak verdim ama baktım işler iyice sarpa sardı, baktım artık bu iş başka yerlere kadar gitti sonra dedim ki hayır Ayla, hayır sen bu şekilde davranarak hiçbir şeyi düzeltemez aksine her şeyi daha da mahvedersin dedim ve dediğim de oldu. Bak şu halimize, bak şu haline."
"Ne yapmamı istiyorsunuz benden?"
"Geçmişi unutmanı. Geçmişteki yaralarını, izlerini artık unutup gün yüzüne çıkartmamanı."
"Denemediğimi mi zannediyorsun yenge? Sen gerçekten benim çabalamadığımı mı düşünüyorsun?"
"Evet çabalamıyorsun! Evet sen kendini hiç değiştirmeye çalışmıyorsun. Kendine ne olduğu belli olmayan bir rota çizmişsin ve dümdüz etrafındakileri kırıp dökerek o rotada ilerliyorsun."
"Aksine yenge! Aksine ben kendimi değiştirmek için çok yollar aradım çok çabaladım baktım çabam sonuç vermiyor pes ettim. Ama siz demek ki bu çabamı hiç görmemişsiniz."
"Semih sen benim kardeşim gibisin. Şimdi gözlerimin içine bak ve bana doğruyu söyle. Sen Zeynep'i seviyor musun?"
Gözlerimi gözlerinden kaçırdım. Bu sorunun cevabını ben bile kendime zar zor verebilmiştim.
"Bilmiyorum."
"Semih gözümün içine bak."
"Allah kahretsin evet seviyorum."
Yengem gözlerini kapatıp koltuğa oturmuştu.
"Neden? Neden yapıyorsun o zaman? Neden sevgine sahip çıkmıyorsun neden o kıza bunları yaşatıyorsun neden?"
"K-ko..."
"Sakın, sakın yine aynı yerlere gelecek konu. Sen korkmuyorsun! Senin cesaretin yok Semih."
"Yenge ikimiz de yaralıyız, ikimizinde geçmişi parlak değil. Ne kadar geçmişe dönük yaşamamaya çalışsak bile olmayacak biliyorum. Hep ortaya saçılacak. Daha yolun başındayken temkinli davranıyorum."
"Kırıp, dökerek, paramparça ederek mi temkinli davranıyorsun Semih?"
"Nasıl adlandırıyorsan öyle adlandır yenge. Ben Zeynep'i seviyorum ama bu sadece sevdiğim ile kalacak. Ve bundan ilerisi de olmayacak."
"Yapma! Yazık etme hem kendine, hem Zeynep'e, hem de sevginize."
"Böyle olması gerekiyor yenge. Daha ilerisi olamaz."
"Ne halin varsa gör ama şunu asla unutma artık o kızın gözünden tek bir damla bile yaş gelmeyecek!"
Söylemesi kolaydı anasını satim. Söylemesi herkes için kolaydı. Kızı burnumun dibine sokan kendileriydi, durumumu bile bile aşık etmeye çalışan kendileriydi, karşıma geçip ahkam kesen yine kendileri.
Odadan çıkıp aşağı indim. Abim önüme geçip.
"Bundan sonra hayatıma kimse müdahale etmeyecek! Lan o kızı siz benim burnumun dibine soktunuz. Ve durumumu bile bile bunu yaptınız. Siz göz göre göre o kızı ateşe attınız şimdi bu durumda suçlu ben mi oluyorum?"
"Düzelirsin dedik! İnsanlık namına belirti gösterirsin dedik ama anladım ki senden bir bok olmaz."
Abimin böyle bir cümle kurmasını beklemiyordum.
Kurduğu cümlenin omuzlarıma olmuş olduğu yükle birlikte evden çıkmıştım.
Evettt oldukça aksiyonlu bir bölüm olduu🙈 bölüm hakkında yorumlarınızı merak ediyorum❤️🩹
Keyifli Okumalar❤️🩹
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 4.6k Okunma |
343 Oy |
0 Takip |
46 Bölümlü Kitap |