
Yiğit Karahanlı'dan;
"Hadi aslanım geç oldu yatalım."
"Sana abi diyorum diye rahatsız oluyor musun?"
"Olmuyor değilim."
Semih'in yüzünün düştüğünü gördüğüm an;
"Birden sen geldin ve ben resme 10 kat yaşlandım lan!"
"Olmuyor musun yani?"
"Olmuyorum tabikii sen benim kardeşimsin senden nasıl rahatsız olurum."
"Peki abi son bir şey daha."
"Lan oğlum senin çenen ne kadar da düşük çıktı böyle."
"Tamam söylemiyorum."
"Ulan çocuk musun? Bir de trip atıyor!"
"İkimiz de kaç yaşında insanlarız ama hâlâ içimizdeki çocuk ölmemiş. Belki bu diyaloğu zamanında yapamadık ama şimdi yapıyoruz."
Duygusal havayı dağıtmak adına konuyu değiştirdim.
"Evet tamam hadi son sorunu da sor da yatalım artık."
"Abi şu piçi ne yapacağız?"
"Sen karışmayacaksın ben halledeceğim."
"Olmaz abi bende seninle olacağım."
"Aslanım sen karışma buna. Zaten yeterince acı çektin."
"Sende çektin! Birlikte halledelim."
"İyi o zaman Alperen yerini bulmuş depoya götürecek oraya gider işi bitiririz."
"Ben kendi ellerimle öldüreceğim."
"Benimde o şerefsizden almam gereken intikamım var. O piçi ölmekten beter edeceğim."
"Yarını sabırsızlıkla bekliyorum."
"Bende aslanım."
"Hadi yatalım o zaman. İyi geceler abim."
"İyi geceler aslanım."
İkimiz de odalarımıza çıkmıştık. Üzerimi değiştirip yatağa uzandığımda Ayla bana doğru dönüp başını göğsüme koydu.
Dönüp dolaşıp gün sonunda kendimi bu kokuda buluyordum ya işte bu benim için çok büyük bir nimetti.
Ayla Karahanlı'dan;
"Yiğit. "
"Söyle güzelim."
"Hiç öylesine ismini söylemek hoşuma gidiyor."
Gülüşünü hissettiğimde içim sıcacık olmuştu. Bu adam benim nefes alma sebebimdi.
•••
Sabah odada hissettiğim hareketlilik ile gözlerimi açtığımda Yiğit hazırlanıyordu.
Saatte baktığımda daha çok erken olduğu gördüm.
"Yiğit bu saate nereye?"
"İşim var güzelim halledip geleceğim."
İşinin ne olduğunu tahmin edebiliyordum.
Yanına gidip ellerini tuttum.
"Yiğit o adam sandığınızdan da tehlikeli biri. Çok dikkatli olun!"
"Merak etme güzelim bugünden sonra artık hayatımızda hiçbir pürüz kalmayacak."
"Tamam ama kendini riske atacak hiçbir şey yapmanı istemiyorum."
"Karım beni mi düşünüyormuş bakalım."
"Yiğit konuyu değiştirme ben çok ciddiyim."
"Ayla'm böyle yapıp beni de üzme. Senin artık endişelenmeni istemiyorum."
"Tamam sen bizi merak etme aklın bizde kalmasın."
"Tamam güzelim sen şimdi uyu 2 saate gelmiş olurum."
Yiğit gittiğinde bende çocuklara bakmıştım.
İkisi de uyuyordu. Yiğit gittiği için uykum kaçmıştı.
Onun için fazlasıyla endişeleniyordum.
Hani içlerinde akıllı da yoktu ki biri diğerini frenlesin.
Üçü birbirinden deliydi.
Yiğit Karahanlı'dan;
"Abi planın ne?"
"Ölmekten beter edeceğim onu. Yalvaracak öldürmem için."
"Öldürüp ne yapacağız?"
"Depoyu yapacağız o da yanacak içerde."
"Abi sen nasıl bir psikopat çıktın böyle."
"Benim çok düşmanım oldu. Bundan yaklaşık 1 sene önce bütün düşmanlarımı ateşe verdim ve öldüler."
"Vayyy abi sen beni de geçmişsin! Zaten sende mafya tipi var biliyor musun?"
"Mafya demeyelim de."
İkimiz de tebessüm etmiştik. Birbirimiz ile sohbet etmek bize iyi geliyordu.
Depoya geldiğimizde Alperen önceden gelmişti.
İçeri girip şerefsizin yanına geçtik.
"Vayy piç kurusu özledin mi bizi?"
"Çok ne demezsin!"
Ve ilk yumruğunu yemişti.
"Evet nerden başlayalım?"
"Sen bana ne yapabilirsin ki?"
"Bence bilmesen daha iyi olur!"
Belimden silahı çıkarıp hiç düşünmeden iki bacağına da sıktım.
"Ahhh lan psikopat napıyorsun?"
"Senin bize yaşattıklarının yanında bu hiçbir şey!"
Semih karşısına geçip;
"Sen benim bu hayattaki en büyük ve tek pişmanlığım olarak kalacaksın. Sen benim hayatımı mahvettin. Sen benim çocukluğumu, gençliğimi elimden aldın."
"İki dakika da sattın ha Semih. Lan o kadar emeğim var üzerinde."
"Ne emekten bahsediyorsun ulan sen! Sen bu çocuğun hayatını mahvettin hala ne emeğinden bahsedebiliyorsun?"
Semih kolumdan tutup geriye çekti.
"Abi tamam sakin ol!"
Kurşunu ağzının içine boşaltmamak için kendimi zor tutuyordum.
"Abi napalım?"
"Alperen her şey hazır mı?"
"Hazır abi."
Şerefsizin yanına gidip şarjörü ağzının içinde bitirdim.
Ardından yenileyip son bir kez alnından sıkıp işi bitirdim.
"Ama abi ben öldürecektim."
Silahı Semih'e uzattım.
"Al abicim istediğin kadar sık."
Semih hiç tereddüt etmeden silahı aldı ve sıkmaya başladı.
"Bu çocukluğumu mahvettiğin için."
Bir kere daha sıktı ve;
"Bu gençliğimi mahvettiğin için."
Bir daha sıktı.
"Bu hayatımı mahvettiğin için."
Her sıktığında yaşadığı kötü şeyleri söylüyordu.
"Bu Benim ailesiz büyümeme neden olduğun için."
"Bu annemin hayatını mahvettiğin için."
"Bu abimi elimden aldığın için."
"Bu yıllarca onlardan nefret etmemi sağladığın için."
"B-"
Yanına gidip elinden silahı aldım. Daha fazla acı çekmesini istemiyordum.
"Tamam aslanım bitti. Sakin ol!"
Bana sarılıp ağlamaya başladı.
"Hayatımı karartı. Beni mahvetti."
"Dik dur! Hiçbir zaman boyun eyme!"
Depoda çıkmıştık. Son olarak Alperen de depoyu ateşe verdiğinde bir pislik daha ortadan kalkmıştı.
Eve gitmek için yola koyulmuştuk. Sevdiğim kadının daha fazla endişelenmesini istemiyordum.
Odaya çıktığımda yatakta öylece uzanmış tavana bakıyordu.
Beni görür görmez yanıma gelip boynuma sarıldı.
"Geldin!"
"Geldim güzelim."
"İyi misin?"
"Hiç olmadığım kadar."
Dudağımı dudağına götürdüm ve uzun uzun öptüm.
Onu o kadar çok özlemiştim ki...
•••
1 SENE SONRA;
Ayla Karahanlı'dan;
"Annecim hadi yemeğinizi yiyin okula geç kalacaksınız."
Çocuklarım inat konusunda aynı bendim. Be çocuğum niye çeke çeke bana çekmiştiniz.
"Güzelim zorlama işte yemek istemiyorlar belli ki!"
"Sen sus Yiğit! Dün çocuklara bir sürü çikolata verdin hâlâ unutmadım!"
"Arada bir ödüllendirmek gerekiyor!"
"Böyle ödül mü olur ya!"
"Oyuy!"
Aslan ve Melisa'nın aynı anda babasını onaylaması canımı fazlasıyla sıkmıştı.
"Heyy bana baksanıza siz bakim! Tamam anladım babanızı çok seviyorsunuz ama ben de insanım dimi yani!"
"Güzelim sen bizi mi kıskandın?"
"Hayır ne münasebet?"
"Hadi hadi itiraf et!"
"Hayır ama 9 ay bütün zorluğu çek sonra bir de doğumda çek e işte sonuç ortada."
"Hahah Ayla'm ya çocuk bunlar çocuk."
"Olabilir!"
"Ane tüstü."
"Yok babacım anne küsmedi size şaka yapıyor!"
Telefonum çaldığında cevapladım.
"Bebeğim çocuklar hazırsa almaya geliyorum."
"Hazırlar aşkım bekliyorum."
Çise kendine kreş açmıştı ve çocuklarımızı da oraya vermiştik.
Sonuçta güvenilir yerdi.
Sevgi, Aslan ve Melisa üçü aynı sınıftalardı. Çise de oranın yöneticisi olduğu için hep oradaydı onun için kafam rahattı.
Çise geldiğinde çocukları alıp gitmişti.
Yiğit'in de evde halletmesi gereken işleri vardı.
Çalışma odasına gitmişti bende salona geçip Yeşim anneyi aradım.
"Nasılsın annem?"
"İyiyim kızım sen nasılsın? Torunlarım, oğlum iyiler mi?"
"Hepimiz iyiyiz anne sen nasılsın bir sıkıntı yok değil mi?"
"Sizi özlemek dışında yok kızım."
"O zaman sana ilk müjdeyi ben vereyim. Haftaya oraya geliyoruz."
"Ayy gelin valla kızım çok özledim sizi."
"Yiğit'in bir kaç işi var anne onları halletmesini bekliyoruz. Halletsin geleceğiz."
"Tamam kızım bekliyorum."
Telefonu kapatıp koltuğa koydum.
Yeşim anne ve Semih Ankara'ya taşınmışlardı.
Semih burada durmak istememişti Yeşim anne de oğlunu yalnız bırakmamak adına temelli oraya gitmişti.
Biz arada yanlarına gidiyorduk ama Yiğit ile bir planımız vardı.
Tamamen oraya taşınma gibi bir düşüncemiz vardı.
Yeşim anne orada biz burada ayrı olmuyordu.
Birbirimize hasret kalıyorduk.
Hem zaten bu şehir bizden hep sevdiklerimizi almıştı artık değişikliğe ihtiyacımız vardı.
Bir bölümün daha sonuna geldik🖤 bir sonraki bölüm final bölümü olacak. Sonra sizlere son kez Ayla Karahanlı olarak sesleneceğim ve duyurumu yapıp kitabı tamamen bitireceğim🖤 çok duygulandım şimdidennn ya ben size çok alışmıştım ufffff neyse başka kitabım da var orda artık birlikte oluruz dimiiiiii🖤 bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum🖤
Keyifli Okumalar🖤
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 174.02k Okunma |
5.72k Oy |
0 Takip |
67 Bölümlü Kitap |