26. Bölüm

24. Bölüm Bozulan Rahatlık

Sudenaz yavuz
sudeistekral

Sabah erkenden uyanmıştım bu enerjinin nereden geldiğini bilmiyordum ama ne bilim işte erken kalkmıştım

Kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynaya baktım ve aklıma dün akşamki gökalpin surat ifadesi gelince kıkırdadım pezevenk

 

Hemen üzerime siyah bir swit giydim altına yeşil bir eşofman ve ev panduflarım onlar olmazsa olmazdı saçlarımın önünden iki tutam alıp birleştirdim hafif bir makyaj yaptım ama aynada gözüme bişey takıldı

Boynumda morluklar vardı şimdi anlamıştım edanın nerden anladığına gerizekalı gökalp seni mahfedicem dedim ve sakince rimelimi sürüp sessizce odamdan çıktım eda ayı gibi uyuduğu için ufak seslere uyanmiyodu

Gerçekten salak olabilirim sabahın altısında insan niye kalkarki üstelik en kötüsü hava buz gibi ve kalkınca bidaha uyuyamıyorsun şimdiii sıra geldi gökalpe beni rezil etmişti be de onu rezil edecektim tekrar odama girip masamdaki bir kaç saat çıkmayan kalemi aldım ve gökalpin odasına doğru gittim

 

Kapıyı yavaşça açtım gerizekalı kelepçeyle uyumuştu bir an acıdım çünkü yatakta değil yerde yatıyordu üzerinde bütün kaslarını gösteren dar siyah bir tişört vardı dudağımı dişlerimin arasına aldım ve kolunun yanına oturdum birazcık yabancı dil biliyordum o kadarda cahil değiliz be

Koluna kalemle "amore mio" yazdım yanı bu sen benimsin demekti

Heh şimdi oldu

Tam arkamı dönecekken gökalp uyandı ve lanet olası elindeki kelepçeyi ellerime taktı belimden tutmasıyla yatağa düştüm ellerimi başımın üstüne getirdi ve orda tuttu yanımda ellerimi tutan adama bakıp

 

Ha ha ha çok komik gökalpçim çıkar şunları

Dediğimde sırıttı

 

Sanada aynısını dedim dün akşam ama dinlemedim güzelim ne sandım juliet gibi burda seni mi bekleyecektim

 

Oflayarak yana döndüm ve elleimi kurtarmaya çalıştım o sırada bakısları cama kaydı bende fırsat bu fırsat karın boşluğuna iki ayağımla bir tekme attım ellerimi bırakıp boşluğunu tutarken

Ördek yavrusu gibi odama geçip kapıyı kilitledim ve ceplerimde anahtar aramaya başladım sağ cebimdeki anahtarla kelepçeleri açtım bileklerim acımıştı gökalp ben senin derdini sikim tamammı

 

Bir süre sonra gökalpin sesinin cıkmadığını farkettim saat yedi olmuştu odamın kilidini açıp dışarı çıktım gökalpin odasına doğru yürüdüm içeriye girdim gökalp yatağın üstünde ellerini saçlarına geçirmişti gözleri kıpkırmızıydı ayağını sallıyordu

Belliki çok stresliydi yarım saate ne olmuştu anlamamıştım yanına gidip oturdum ve

 

İyimisin gökalp boşluğunda yatan falanmı vardı özür dilerim öyle vurmamalıydım

Gökalp gözlerime bakınca ürpermiştim perişhan olmuştu ama buna bir anlam veremiyorum ne oluyordu biri bana açıklamalıydı hemde hemen elimden tuttu ve hızla kalktı okadar hızlı adım atıyorduki beni sürüklüyo gibi bişeydi

Merdivenlere gelince beni kucağına alarak hemen indi ve daha 'ne yapıyorsun' demeden beni yemek masasına oturttu ve kendide bir sandalye çekti

 

Gökalp iyimisin ne oluyor anlatsana

Derin bir nefes aldı

Bak Lavin bana kırılmanı istemiyorum ama durum şu ki...

Daha fazla dayanamadım ve

 

Ne oluyor Allah aşkına dölül artık

Tam cümleye başlıyacaktıkı kapının çalmasıyla 5 dakikaya gelirim diyerek çıktı

 

*O SIRADA DİĞERLERİ(GÖKALPİN BABASI)

-Efendim bir bakarmısınız

-Yine ne var akın

Akın derin bir iç çekti ve söylemeye korkar bir vaziyette

-Efendim gökalp bey sizin lavini almaya çalıştığınızı öğrenmiş ne yapacağız

Bir anda akına döndüm ve

-siz ne kadar beceriksiz siniz nasıl öğrenmiş

Akın korkuyla devam etti

-bilmiyorum efendim

-abi çıldırıcam oğlumdanda fayda yok bir bahane bulup onu buraya getirmeliyiz lavinde zaten onu bulmek için gelecektir eğer gelmezse ..

Akın söze atladı ve

-ne olacakki efendim

-ona birlaç fotoğraf göndereceğiz çabuk kargo falan bahanesiyle depoya gitirin şunu

-abi bağlayalımmı

Sinirle ona baktım ve

-yok turşu kurup getirin malmısın akın tabiki sonuçta sevgilisinden ayrılacak vahşi dir benim oğlum

- tamam abi hemen birilerini yolluyorum

-dikkat edin sadece gökalp Lavin bilmemeli

*ŞİMDİKİ SAAT

Gökalp gitmişti ama yarım saat olmuştu hala dönmemişti masadan kalkıp aramaya çıktım koskaca ülkede nereden bulacaktım belki markete falan gitmişti diye düşündüm ve oturup beklemeye başladı telefonumla oyalanmaya başladım

 

*ON DAKİKA ÖNCE

 

kimsin kargo falanmı

Evet abi şuraya bir imza atarmısın

Heralde kızların kargosudur diye imzayı atmıştım ama hala kafam yerinde değildi babam bunu nasıl yapabilirdi en başından beri kerem denilen adam benim babamdı ben lavine ne diyeceğimdi ya hayatını mahfeden bir adamın oğluyla beraber olmak istemezse

Ben ondan ayrılmayı kaldıramam adam arabayı işaret edip abi şurdada bir form var imzalarmısın diyince kasanın dibine geldim ve formu tam imzalarken kafamın arkasına bir darbe hissettim ardından dengemi kaybettim...

 

*LAVİNİN ANLATIMI / ZAMANIYLA

Hala gökalp gelmemişti ağaç olmuştum instegram sıkmıştı dısarıdan bir fotoğraf çektim kar yağıyordu hikayeme koyup altınada bazen beklemek yorar insanı yazdım ve paylaştım hikaye yüklendi diyordu

 

Bir dakika sonra bir bildirim geldi bir link vardı ismi çok garipri www.gerçekleriduylavin bu ne aw diyerek tıkladığımda ekranda gökalpi gördüm allahım ne oluyor bir sandalyedeydi elleri bağlıdı gözleride hemen elimde telefonla kendimi dışarı attım o an bir ses geldi

 

-boşuna arama canım

Hemen telefonu bakarak

-sen kimsin bak ona bişey yaparsan varya belanı sikerim duydunmu rahat bırak onu

Adam rahat bir şekilde gökalpin yanına gitti ve elini omzuna attı

-sevgilin seni gerçektende çok seviyormuş oğlum

Ne? ne dedi o ? Oğlum derken

-oğlum derken

Hemen kendini tanıtmaya başladı arkada kurtulmaya çalışan gökalpi umursamadı

-evet kendisi beni oğlum ama merak etme en başından beri hič birşeyden haberi yoktu takı şimdiye kadar eğer buraya gelmezsen...

Cümlesini bitirmeden

-lavin sakın geliyom deme sakın evde kal bu pisliğin ne yapacağı belli değil güvenli değil

Bu sözlerinden sonra hayretle kalmışken gözlerimden yaşlar gelmeye başladı o adam gökalpe bunları söylediği için bir yumruk vurmuştu ama o yumruğu sanki kalbime vurmuştu

Dudağı patlamıştı o an avazım çıktığı kadar bağırdı

-dokunmayın ona dedim

Adam ekrana döndü gökalp kafasındaki şeyi çıkarmaya çalışıyordu dudağı ve burnu kanıyordu

-o zaman prenses

Gökalpin çensini tuttu ve elini yumruk yaptı

-buraya geleceksin

Gökalp tama bişey diyeceği sırada eliyle ağzını kapamıştı

O an bütün cesaretimi topladım ve

-tamam gelicem ama nasıl

Gökalp sinirlenecekti bana fazla kızacaktı ama yapacağım bişey yoktu öyle durup ağlamakla bişey yapamazdım adam oranın konumu söyledi ve

-eğer polisi karıştırırsan sevgilinin beynini *elindeki tabancaya bir mermi sürdü* dağıtırım duydunmu

-hayır çek onu kafasından tamam lanet olsun tamam geliyorum

Bir plan yapmam lazımdı masadaki kağıt kalemi alıp edaya bir not yazdım o en üst katta uyuduğu için beni duymuyordu ona notta herşeyi detaylıca anlattım ve üzerime oversize hırkamı giyerek yola çıktım yol boyunca ekranda duran gökalpi izledim her bir acıyı kalbime kilitledim

Oraya vardığımda adamlar peşimden ben önden yürümeye başladım beni o depoya yönlendirdiler içeriye girdiğimde yerde yatan gökalpin yanına koştum zincirlemişlerdi evet duvara ellerinden zincirliydi

-ne yaptınız ona

Dişlerimi kırmak ister gibi sıkmıştım gözlerimdeki yaşlar yüzünden bulanık görüyordum gözlerini açtım ve başını dizlerimin üzerine aldım

-özür dilerim özür dilerim özür dilerim özür dilerim....

Kesintisiz özür dilerken gözlerini kısık açtı ve

-naber güzelim nasıl gidiyo

Dedi 

-dalgamı geçiyorsun ne oldu sana

O esnada karnından gelen kanı gördüm hemen karnını açında eski bir kurşun izinin patladığını gördüm

Adama dönüp

-burdan çıkarmalıyım onu lütfen tedavi etmeme izin ver oğluna kıyma ona baktıntan sonra beni alabilirsiniz

Babası bir gökalpe birde bana bakarak

-tamam çözün şunu

Diyince adamlar çözdüler ayağa bile kalkamıyordu çok kan kaybetmişti

-Allahım sen yardım et

Adamlar onu bir odaya tasıdı burda bütün ameliyat eşyaları vardı ihtiyacım olan dikiş malzemelerini alıp pansuman yapmaya başladım

Karnını açınca kanını görmek tırsmama sebep olmuştu daha önce hiç böyle olmamıştı

Hemen bir serum ve kan verdikten sonra karnındaki yarayı temizledim ve diktim ardından pansumanını yapım kapatacaktimki karnındaki morarıkları gördüm bunlar neydi

Hemen başına oturdum ve dudağına pansuman yaptım kanayan burnunu temizledim ve kaşına 3 dikiş atıp pansumanı bitiriyordumki gözlerim ellerine takıldı bilekleri hep kan olmuştu zincirler kesmişti onlara pansuman yaparken ekşiyen suratı daha da berbat bir hisse kapılmama neden olmuştu

O esnada sesini duydum

-özür dilerim Lavin gerçekten... Özür dilerim ...

Yüzünü ellerimin arasına alarak

-hayır hepsi babanın suçu senin bir suçun yok kendini yorma kendini suçlama sen bu dünyada bana neşe veren tek insansın

Yüzünde bir tebessüm oluştu onu ilkkez bukadar samimi görmüştüm

Birden bir alkış sesi geldi bu babasıydı

-gerçekten duygulandım

Gökalp doğrulup yerinde oturmuştu

-şimdi siz aşıklar bizimle geliyorsunuz

Hemen karşı çıktım

-Hayır hiçbir yere gitmiyorum

İKi adam gökalpi tekerlekti sandalyeye koydu ve kollarını bağladılar gökalp

-hadı ama buladar korkak olma baba

-yaralarına yeni pansuman yaptım rahat bırakın onu

Bana tam bir piç gibi bakarak

-sadece o değil güzel kız sende onla beraber gidiyorsun

Bizi o odadan çıkartıp aynı depoya getirdiler beni bir sandalyeye bağladılar yanımdada gökalp vardı ellerimi kurtarmaya çalıştım ama başaramadım g9kalpe doğru biraz eğildim ve

-Acıyormu

Diye sordum

-evet acıyor ama yaram değil kalbim seni burdan kurtaramadığım için kabim acıyor Lavin

Bİrden çığlık attım ve yardım isteme çalıştım

-imdatt yardım edin sesimizi duyan yokmu

Bir adam gelip ağzıma bir bant yapıştırarak bağırmamı engelleyince gökalp

-susman için baya iyi bir yöntemmiş arada yaparım

Ben kurtulmaya çalışırken içeriye bir anda polisler girdi hemen ordaki bütün adamları yakaladılar ardından ičeriye eda girdi ve hemen gelip önce gökalpi sonra beni çözdü polislerle eve gittik adam tm eve girerken Lavin hanım kötü bir haberimiz var diyince dinlemek istedim

-lavin hanım gökalp beyin babası kaçtı ama elimizden geleni yapıcaz siz merak etmeyin

Başımla onayladım ve edadaki tekerlekli sandalyeyi aldım gökalpin yürümeye gücü kalmadığı için sandalyeye koymuştuk odasına ben çıkarırım dedim eda tamam dedi ve onu odasına çıkarttım

Gökalp omzumdan dertwk alarak yatağa uzandı

-gökalo yarın hepsini anlatacaksın ayrıca o karnındaki ne öyle

Gökalp bir an duraksadı ama lafa başladı

-sen başından anlatıcam iyi dinle...

 

Bölüm : 23.02.2025 01:33 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...