14. Bölüm
Sude / Asi Kadın / 13-Bitti mi?

13-Bitti mi?

Sude
sudem_0000

Emre 

Komodinin üzerinde öten telefonum yüzünden erkenden uyandırılıp kendi odama geçtim. Elfida'nın uyanmamasına dikkat ederek. "Ne oldu Ömer? Sabah sabah erkenden arayacak kadar önemli olsa iyi olur!"

"Casus olan koruma, ikinci telefonunda Elfida'ya ait resimler bulduk. Gizlice çekilmiş bir çoğu." O adam ne halt ettiğini sanıyorda sevgilimin fotoğraflarını çekme cüretini gösteriyor!

"Hücrede öyle değil mi?"

"Evet, Hürkan söylediğin gibi onu hücreye tıktı. Kontrol ederken cebinden bir telefon daha çıktı. Miran ile konuşmaları ve Elfida'nın resimleri de. Ve resimleri Miran'a atmış." Sana gerçek patron kim bugün göstereceğim Miran Akın!

"Adamı gidip dövebilirsin." Öfkeyle telefonu kapatıp yatağa fırlattım. "Sikik herif!" Duvara tekme attığımda kapının pervazında duran Elfida'yı gördüm. "Sorun ne? Yoksa o hücreden mi kaçmış?"

"Hayır, o hergele senin gizlice fotoğraflarını çekmiş!"

"Nasıl, ne zaman? Neden yapar ki?"

"Miran piçine atmak için! Senin fotoğraflarını çekip ona atmış. Üzerine bir şey alda çıkalım." Elfida onaylayarak yanımdan ayrıldı. Çok sürmeden üzerine montunu giyip yanıma geldi. Evi kilitleyip arabaya doğru giderken kolumdan tuttu. "Bileğin ne durumda?"

"Benim ki iyi, senin sargını değiştirmemiz lazım. Arabada değiştirelim."

Arabanın arka koltuğuna geçip kaputtan sargı bezini ve tentürdiyotu aldım. Yavaşça Elfida'nın sargısını açtığımda iltihapın azaldığını görmek beni mutlu etti. "Çabuk bitir! Miran'a ufak bir sürpriz yapmak fena olmayacak!"

Elfida'nın bileğini sardım. Eşyaları torpidoya koyup ön koltuklara geçtik. Hızla depoya geldiğimizde Elfida benden önce davranıp casus korumanın hücresine daldı. Ömer onu yumrukluyordu. Ağzı yüzü kan içinde kalmıştı. "Acınası bir haldesin."

"Ve sende acınası halde olan bu adamı öldüreceksin öyle değil mi?"

"Senin ve o aptal patronun yüzünden başıma gelmeyen kalmadı."

"Peki beni ve patronumu öldürdüğünde geçmişte yaşadıkların değişecek mi? Hayır! İntikamını kim için alıyorsun, ya da ne için? Geçmişini mi kurtarmaya çalışıyorsun?"

"Emre bana silah ver!" Belimden çıkarıp Elfida'nın uzattığını eline silahı koyduğumda kanlar içinde yatan adama doğrulttu. "Bana vereceğin acı senin acını hafifletecek mi? Beni öldürdüğünde eline ne geçecek? Katil olacaksın!"

"Bir katili öldürmek katil sayılıyorsa eğer benim için hava hoş!" Elfida adamın omzuna sıktığında acıyla bağırdı. "Ölümün birden olursa acı çekmezsin öyle değil mi? Süründüreceğim seni!" Bacağına sıktığında adam yine bağırdı. Diğer omzuna da sıktı, sonra karınına birkaç kere ateş edip silahı kafasına dayadı. Tetiği çektiğinde silahın mermisi bitmişti. "Şansa bak ki mermi bitmiş. Acı içinde kan kaybından öleceksin!" Yere kan kustuğunda Elfida iğrenir gibi bakıyordu adama.

Ömer, Elfida'ya bir silah uzattığın Elfida hiç düşünmeden alıp bütün vücuduna mermiyi boşalttı. Son mermi ile de kafasına sıktığında öfkesi geçmiş görünmüyordu. "Mermi israfından başka bir şey olmadı!" Ömer homurdanarak silahını alıp şarjör değiştirip beline koydu.

Elfida ona verdiğim bıçak ile ölü olan adamın kafasını kesti. "Miran'ın yanına gideceğiz. Ona ufak bir süprizim var fakat sizler dışarıda bekleyecek işareti ile içeri gireceksiniz."

"Miran'ı öldürecek misin? Öldürdüğünde başa kim geçecek?"

"Diğer bölükler ile iletişime geçin. Derdim liderlikte değil, mutlu bir hayat istiyorum. Her gün nasıl öldürülürüm diye düşünmek istemiyorum."

"Emir, Kaan ve Hürkan siz diğer bölüklerle iletişime geçin. Miran'ı öldürmek isteyenle plan kurun. Ömer, Ali sizde cesedi taşıyın." Elfida ile beraber odama geldik. Elinde ki kafayı bir kutuya koyup masanın üzerine bıraktı. "Patron, Ilgaz Yalçın seninle görüşmek istiyor."

"Bu çocuğa kaç kere diyeceğim bana patron deme diye! Neyse bağla telefona." Emir onaylayarak telefona bağladığında derin bir nefes verip telefonu açtım. "Ilgaz Yalçın. Benimle konuşmak istediğin konu nedir?"

"Çalışanının dediğine göre Karaaslan, karargahında Miran Akın'ın casusunu bulmuşsunuz. Sonrada onu doğal olarak öldürmüşsünüz. Şimdi ise Miran'ı öldürme planı kuruyor olmalısınız."

"Evet öyle. Ben bölüklerin en başında olmak istemiyorum. Ne ben ne de ekibimde ki diğerleri. Miran'ı öldürmek isteyen birisi var, adamı sadece öldürmek istiyor sonrasında başa geçme derdinde değil."

"Senden tek isteğim başa geçtikten sonra beni ve ekibimi rahat bırakman. Daha fazla bu işlerle uğraşmayacağız, sende başta olacaksın."

"Bu fikri sevdim, yola çıkın bende çıkıyorum adamların ile berbar."

"Anlaşıldı." Telefonu kapattığımda herkes merakla bana bakıyordu. "Ilgaz kabul etti. Miran öldükten sonra başta o olacak fakat ne olur ne olmaz diye sen o adamı tamamen öldürme."

"Ilgaz dediğin adam çabuk gelirse belki."

"Kaan ve Emir siz ikiniz bir araca, Ömer ve Ali siz bir araca Hürkan sende bizimle geliyorsun. Bugün herşeyin sonu." Hepimiz dışarı çıkıp arabalara bindik. Hızla Miran'ın yerine geldiğimizde hepimiz saklanıp Elfida'nın içeri girmesini bekledik. Köşeden onları izliyorduk. "Ahh sevgili Aylin hoş geldin."

"Hoş buldum, hoş buldum. Bak sana ne getirdim." Elfida kutuyu uzattığında Miran tereddüttle kutuyu alıp açtı. İçinde gördüğü ile birkaç adım geriledi. "Ne o, yoksa beğenmedin mi hediyemi?"

"Sen, sen ne yaptın!?"

"Gerekeni yaptım Miran Akın! Senin iğrençliklerine ortak olacağımı mı düşündün? Ailemin hatasını neden ben çekiyorum? Ailem ile aranızda olan sorunun suçlusu ben değilim! Sıra sende! Senin uzuvlarını parçalayacağım!"

Elfida belinden silah çıkarıp ona doğrulttuğunda adamla Elfida'ya silahlarını doğrultnuşlardı. Ilgaz geldiğinde kolundan tuttum. "Kadına zarar gelmesin." Beni onaylayarak içeri girdiğinde havaya ateş etti. "İki kişilik savaşın ortasına diğerleri dahil olmamalı."

"Kadın, sıkıyorsan bir iki el ateş et şu adama son dokunuşu da ben yapayım." Elfida Ilgaz'ın dediğini yapıp Miran'ın omzuna ve ayağına sıktı. Ilgaz Miran'ın tam kafasından vurduğunda bizde içeri girdik. "Artık yeni patron benim!" Bize döndü. "Sizler ise artık istediğinizi yapabilirsiniz. Sayenizde hak ettiğim koltuktayım."

Elfida yanıma gelip koluma girdi. "Gidelim."

"Yeni görevin hayırlı olsun Ilgaz Yalçın."

"Mutlu bir hayat dilerim Emre Karaaslan."

"Gerçekten her şey bitti mi?"

"Bitti Emir, bitti." Ilgaz'a baş selamı verip oradan ayrıldık. Artık bitmişti. Arabaların yanına geçip ekibe baktım. "Artık düzgün bir hayat sürmenizi istiyorum. İş bulun ve çalışın. Hepimiz mutlu bir hayatı hak ettik."

"Acıyı tatmadan, mutluluğa erişilemiyor."

"Çok doğru Ömer, çok doğru. Hepimiz acı çektik ve şimdi hakkımız olan mutluluğu yaşama vakti."

Elfida ile arabaya geçtiğimizde Hürkan Ömer ve Ali'nin arabasına binmişti. "Gerçekten her şey bitti mi? Kanlı ellerle ölene kadar yaşayabilecek miyim?"

"İstediğin oldu. Casus korumayı öldürdün, Miran'ı ise yaraladın, son dokunuşu Ilgaz yaptı. Acın hafiflemedi ve geçmişin değişmedi. İntikamını aldığın için mutlu musun?"

"Değilim! Nefretim yüzünden düşünmeden davrandım. Acı çektiterek acı hafiflemez."

"Olan oldu, artık kimse sana bulaşamaz. Geçmişin gölgesinden çıkmalısın."

"Haklısın, biz mutluluğu hak ettik."

Bölüm : 23.01.2025 10:33 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...