
Bu bölüme oy ve yorum fazla gelsin sonra üzülüyorum... güzel tepkiler verin jskskslspsp öpüldünüzzz 💖💖💖💖💖💖
Bölümde yetişkin içerik olan kısım var geçmek isteyen son kısmı geçsin lütfen.
Diğer kitaplarıma da bekleniyorsunuz dostlar bu arada, okumak isteyenlere duyurulur ✨ hepsini wattpadde de yayınlıyorum, orada olanlar bakabilirrrr, orada yazmak daha kolay oluyor bu uygulama çoğu zaman kapanıyor bölümleri daha geç atıyorum o yüzden, gelebilen oraya gelebilir.
Damien
Nora yanımda sayamadığım kıpırdanışlarından birini daha yaptı, hafifçe ona döndüğümde fark ettim, elbisesinin eteklerini küçük avuçlarının içine almış sıkıyordu. Öğlen yaşanan saçmalıktan beri tuhaftı, onu hiç görmediğim kadar sinirliydi ve kıskançlığını saklama konusunda ne kadar beceriksiz olduğunu görmüştüm. Bu hali normal bir zamanda olsa günlerce izlemek isteyeceğim türdendi, güzel dudaklarını birbirine bastırışında bile
dayanılmaz bir şeyler vardı.
Yine de bu öfkesinin sebebi olan kadın olayı tamamen sıkıntılı bir hale sokuyordu, onunla olan geçmişimiz Noranın ışıl ışıl haline karıştırmak istemeyeceğim türdendi, hiç öğrenmemesini isterdim.
Bugün gelip saçma sapan konuştuğunda ona açıklamak istemiştim ama ne söyleyeceğimi bile bulamamıştım. Eski sevgilimdi, dahası
yıllar önce olmuş bir şeydi. Nora ile konuşmak istediğim türden bir konu bile değildi ve beklemediğim bir anda karşılaşmak kafamı allak bullak etmişti. Yine de bunun sebebi Ariane'e karşı bir şey hissetmem ya da Nora'nın sandığı gibi onu özlemem değildi, Noranın yüzü ifadesi o kadar karmaşıktı ki aklımdaki tek şey ona nasıl durumu açıklayabilirimdi. Benden kaçıp gitmese doğru kelimeleri bulacaktım da. Kendimi tutamadan omzuna kondurduğum öpücüğün altında titreyen bedeni neyse ki zihnimi sakinleştirmişti, gece aynı odada benden kaçamazdı.
Yine de bu hareketimden sonra avuçlarını daha fazla sıkması dikkatimden kaçmadı. Saat gece yarısına yaklaştığında ben birkaç müşteriyle konuşurken ara ara olduğum yerden Siena ile sohbet eden Norayı izliyordum. Üstünde uçuk mavi bir elbise vardı, bana arkası dönüktü. Zarif sırtını açıkta bırakan bir dekoltesi vardı, küçük omuzlarına dağılmış saçları loş ışıkta bile dikkat çekici görünüyordu.
Dayanılmazdı ve bunun farkında bile değildi, beni etkileyen özelliği de buydu. Nora doğaldı, canı ne isterse söylüyor ve umursamıyordu.
Bu hali öyle hoşuma gidiyordu ki ona takılmadan edemez olmuştum, alaycı gülümsemesine bağımlı hale gelmiştim. Bunu fark ettikçe içimde oluşan sıkıntıyı da görmezden gelemiyordum, onun için deli
oluyordum.
Ayağa kalktığını gördüğümde dakikalardır karşımda konuşan adama anlayışlı bir gülümsemeyle baktım.
"En kısa zamanda asistanım sizle iletişime geçecektir, şimdilik iyi akşamlar." Cümlem biter bitmez elimdeki içkiyi bir kenara koydum ve yavaş adımlarla odaya çıktım. Kapıyı çaldığımda içeriden ses gelmedi, yavaşça açtım.
Nora odada değildi, muhtemelen banyoda üstünü değişiyordu. Kapıyı kapattıktan sonra bir iki adım attım, banyodan gelen su seslerinin kesildiğini duydum. Kapının çıtırtısıyla birlikte çıplak ayaklarının sesi odaya yayıldı. Saçlarını havluyla kabaca kurularken üzerindeki siyah askılı gecelik, her hareketiyle biraz daha bedenine yapışıyordu. Kollarını kaldırdığında kumaş yukarı süzüldü, dizlerinin epey üzerine çıktı. Gözlerim istemsizce takıldı, hemen kaçıramadım, sanki içimde bir tel gerilmişti, inceliyor, kopmaya hazırlanıyordu.
O da beni fark etti, bir an için duraksadı. Göz göze geldik, bakışlarını anında çekti. Saçlarını havluyla kurulamaya devam etti, yüzünde makyajdan eser yoktu. Yanakları hafifçe kızarmıştı, beni gördüğünden beri dişlediği dudaklarına bakmadan edemedim. O dudakları öpmemek için kendimi iki gece o kadar zor tutmuştum ki sabah kalktığımda sadece bir saatlik uykuyla duruyordum. Yanımdaki bedeninden yayılan baştan çıkarıcı koku beni resmen sarhoş etmişti. Şu an da dün geceden farksızdım.
"Nora, inat etmeyi bırakıp yüzüme bakacak mısın?" diye sordum yavaşça. Gidip yatağa oturdu, komodindeki şarap şişesinden kendine bir kadeh doldurduğunda onu izledim, lanet gecelik daha fazla sıyrıldı, eziyetim aynı oranda arttı.
"Bakıyorum işte." Dedi çenesini kaldırarak.
"Bu tavrının sebebi ne?" diye zorladım onu, bu kıskançlığını itiraf ederse belki onu öpmek için yanıp tutuşan yanıma bir bahane bulabilirdim. Bu arkadaş kalalım saçmalığı da son bulurdu, aksi takdirde beni tersleyebilirdi. Kadın bir karar vermişti ve onu öpmek bu kararına pek yardımcı olmayacaktı.
"Sana bir tavrım yok Damien, uyumak istiyorum. Eğer sen de izin verirsen?"
Üstümdeki gömleğin düğmelerini açmaya başladığımda bana kızgın bir bakış attı.
"Şöyle ortalık yerde soyunup durma!" dedi. Sıcak basıyordu, yapacak daha iyi bir şeyim yoktu, ellerim bir şeyle uğraşmazsa onu soymaya çalışacağımdan korkuyordum.
"Neden? Etkileniyor musun?" dedim.
Mükemmel kaşları daha da çatıldı. "Hiçbir şeyi ciddiye alamıyorsun değil mi? Her şey senin için bir oyun. Ne bekliyorsam."
Histerik bir gülümsemeyle başını iki yana salladığında elimdeki gömleği kenara attım.
"Ne bekliyorsun Nora?"
Artık bir şey söylemeliydi, bir adım attığımda ve ona bir şeyleri itiraf ettiğimde bunun tek seferlik bir şey olmasını istemişti, yine aynı şeyi isterse onunla artık arkadaş olabileceğimi bile sanmıyordum. Bana bir şey vermeliydi, en azından yine başa dönmeyeceğimiz bir şey.
"Senden hiçbir şey beklemiyorum, yalancının tekisin. Artık seninle arkadaş bile olmak istemiyorum Damien." Dedi yatakta daha dik
otururken. Yatağa yaklaşsam da durdum.
"Sana yalan söylemiyorum."
"Kim o kadın? Meraktan soruyorum, senin gibi duygusuz herifin tekini o hale sokan kişinin kim olduğunu merak ediyorum gerçekten." Ayağa kalkarken sesi titriyordu.
Odanın içinde bir ileri bir geri yürümeye başladı, tıpkı içindeki fırtınanın yolunu kaybetmiş rüzgârı gibi. Elleriyle saçlarını geriye itti.
"Eski sevgilimdi. Dört yıl önceydi, uzun zaman geçti üzerinden Nora. Böyle saçma bir şeyi seninle konuşmak istemedim."
Sesim sakin ama temkinliydi. Gergindim. Bunu fark etmemesi mümkün değildi. "Burada olduğundan haberim yoktu. İyi bir yatırım firmasında çalışıyor. Biriyle gelmiş herhalde, bilmiyorum. O kadarıyla da ilgilenmedim. Sadece... görünce şaşırdım.Duygulandığımdan değildi yani sandığın gibi, ben de şaşırabiliyorum."
Nora, söylediklerimi duydu ama inanmadı. Bu, gözlerinde öyle netti ki bir kelime daha etsem duvara çarpar gibi karşılık alacağımı biliyordum.
"O seninle konuşurken gayet ilgili görünüyordun, sana buna inanmamı bekleme Damien derken de kadını aksine inandırmak için hiçir şey söylemedin! Eğer inanmaması işine geldiyse bunu açık açık söyle, beni de bu saçma sapan yere daha fazla maruz bırakma!" sesi yükseldiğinde kızarmış suratını izledim. Sözleri kurşun gibiydi, tam hedefini nişan alıyordu. Bu kadın o kadar hayat oluydu ki bu hali bile içimde yaşayan bir yerlere dokunuyordu, kavga ederken bile birine tekrar tekrar hayranlık duyabileceğime inanmazdım.
"Bir şey söylesene Damien! Konuşacaktık hani!" diye sesini yükseltti, onu izleyen halimden kurtardı beni.
"Onunla ayrılma sebebimiz tam olarak şu an seninle yaşadığımız şeye benziyordu, Nora," dedim.
Sözlerim duraksamasına neden oldu. Adımlarını yavaşlattı, yüzü bana döndü.
"O dönem sadece çalışıyordum. İlişkimiz... evet, iyiydi. Sorunsuzdu belki ama bir şey eksikti. Ben özel hayatımı gizli tutmayı tercih ederdim, o ise tam tersini isterdi. Herkesin bilmesini, sürekli bir yerlere birlikte gitmeyi... Göz önünde olmayı seviyordu. Bense işime odaklanmıştım. Daha özel yaşamayı istiyordum. Dışarıdan bakıldığında ilgisiz görünüyordum belki ama böyleydim, böyleyim."
Nora, söylediklerimi dikkatle dinliyordu. Kaşlarının arasındaki çizgi hafifçe derinleşti, gözlerinde hâlâ bir öfke kıvılcımı vardı ama artık o ilk patlayıcı halinden farklıydı. Düşünüyordu.
"Sanırım seni benimle görmesi... o eski hikâyeyi tekrar hırs yapmasına neden oldu. Çünkü o zamanlar bunu ona vermemiştim. Sana veriyorum. Şimdi birini yanımda, hayatımda gösteriyor gibi görünüyorum. O kişi sen olunca..."
"Sence bunu duymam beni daha mı iyi hissettirecek Damien?"
Sesi sertti, ama altında kırgınlık vardı. "Yani... seni biriyle görmek onun için olumlu bir tetikleyici miydi? Boş yere mi ayrılmışsınız? Bunu mu kanıtladı? Eğer şimdi senin başkalarıyla da olabileceğini fark ettiyse, ilişkinizi yeniden gözden geçirmeniz çok mu mantıksız?" dedi öfkeyle.
"Saçmalama," dedim, biraz daha sertçe. Bir adım attım ama o geride kaldı, bedenim onunkine yaklaştı.
"Neden?" dedi gözlerini kısmadan. "Bugün ona nasıl baktığını gördüm. Başka ne konuştunuz, Damien? Seni yeniden kazanmak istediğini ima etti mi mesela? Ya da sen... cevap vermeye istekli miydin, sahte sevgilinin olması bunları düşünmene engel olmamıştır nasılsa?"
İçimden derin bir nefes verdim. Gözlerini üzerimden ayırmıyordu.
"Bugün onunla konuşurken tek düşündüğüm, sendin, sana nasıl açıklayacağım ve senin suratındaki ifadeydi. Onunla ilgili düşündüğüm bir halt yok! Kimseyle yok!"
"Bunu bana değil, kendine kanıtlaman gerekiyor," dedi.
Sonra başını çevirip göz göze gelmemeye çalıştı. Ama ben gözlerini buldum. Yeniden konuştuğunda sesi dümdüz çıkıyordu.
"O kadın seni hâlâ tanıyormuş gibi davranıyor. Ben tanımaya bile çalışsam her seferinde duvarlarına çarpıyorum Damien, sıkıldım artık."
"Kendini kimseyle kıyaslama Nora, hiç kimseyle. Sen bambaşkasın, şu ana kadar yaşadığım her şeyden farklısın." Dedim dürüstçe.
Gözlerinde bir alev yandı, benim göğsüme yayıldı. Ona bir adım daha yaklaşınca benden kaçmadı. Sinirle güldü.
"Söylesene Damien, tatlı sevgilin seni tatmin ediyor mu? Seni elinde tutmak için iyi bir numaraya ihtiyaç duyan sevgilin." dedi yeniden o sinirli tavrıyla. Gözlerimi sabır dilenir gibi açıp kapattım. Ona daha çok sokulduğum zaman yine benden kaçmadı, tatlı kokusu burnuma doldu.
"Onun ya da bir başkasının söylediği hiçbir şeyi unutmuyorsun değil mi? Benim söylediklerimi duymuyorsun bile ama bunlar resmen ezberinde." Dedim.
"Sen bir şey söylemiyorsun da ondan! Tek yaptığın kendimi senin hayatında bir sorun ya da hata gibi hissettirmek. Aramıza mesafeyi sadece ben koymuyorum Damien, zaten olan şeyi gözüme sen soktun sürekli. "
Onu belinden tutup kendime çektim, geceliğinin ipek kumaşından bile hissedebildiğim teni cayır cayır yanıyordu.
"Beni iyi dinle Nora." Dedim. Yüzünde bayıldığım o seksi meydan okuma oluştu.
"Aylardır tek düşündüğüm sensin. Senin gülüşün, o alaycı yaramaz ses tonun, arabamdan indikten sonra bile geride kalıp beni çıldırtan kokun. Ellerimin altında titreyen bedenin, seni öptüğümde çıkardığın sesler, tadın. Tek düşündüğüm sensin, gece, gündüz. Aklımdan hiç çıkmayacağını biliyorum, sesini
duymadan bir gün daha geçiremeyeceğimi de, kalbimin atışı bile eskisi gibi değil senin yüzünden." Ona iyice yaklaştım, ağzı bir kez açılıp kapandı. Açık kahve gözleri benimkileri büyük bir dikkatle izliyordu.
"Senin için deliriyorum. Her düşünceni istiyorum, her anını. Sana ait olan her şeyi istiyorum Nora. Kararına saygı duymaya çalıştım ama bu kadar oluyor."
Göğsü hızla inip kalktı. "Sadece seni görmek ve sana yakın olmak için kaç saçma sapan davete daha katılmayı düşündüm biliyor musun?
Mantıklı yanımı tamamen kaybetmiş olsaydım yapardım da. Üstümde öyle bir etkin var. Beni çıldırtıyorsun. " gözlerini kırpmadan beni izledi "Ve buna rağmen sen aramızdakilerin tek gecelik bir şey olmasını istediğinde kabul etmekten başka bir seçeneğim kalmadı. Seni o kadar istiyordum. Tek gecelik bile olsa, iş arkadaşı olmak istesen bile bunu reddetmek bir seçenek bile olmadı. Beni bu kadar çıldırttın."
"Damien" adımı neredeyse inlercesine söylediğinde yanaklarına çöken kızarıklığı izledim.
"Bunu da ezberle Nora, senin için deli oluyorum. Senin tahmin ettiğinden bile uzun süredir hem de. "
Beklentiyle açılan dudaklarına kendi dudaklarımı kapattığımda Nora kollarımda canlandı, elleri saçlarımın arasına daldığı an onu kucağıma aldım. Bacaklarını belime doladığı zaman yatakla buluşmamız yalnızca birkaç saniye sürdü. Son yarım saattir beni zorlayan geceliğin eteklerini tutup başından çıkardığımda Noranın kocaman açılmış gözleri beklenti doluydu.
"Seninle bir anlaşma yapmıştık Damien," dedi oyuncu bir tavırla.
"Yenisini yaparız, anlaşma konusunda iyiyiz," dedim.
Kıkırdaması kulaklarıma doldu, göğsümde bir şimşek çaktı. Sırtını yatağa bastırdığında geriye çekilip bedenini süzdüm.
"Beni durdurmak istiyorsan hemen yap Nora, başka şansın olmayacak." Dedim.
Dirseklerinin üstünde doğruldu, beni kendine çekti. Dudakları arsız bir gülümsemeyle benimkinin üstünde gezindi.
"Seni yeterince durdurdum." tek cümlesi benim için tetikleyici niteliğindeydi. Dudaklarını yeniden esir aldığımda inlemesi benim ağzımın içinde boğuklaştı.
Siyah iç çamaşır takımını üstünden çıkarırken ellerim sabırsızlıkla karıncalandı, bu sefer ona ilk ve son kez dokunuyor gibi hissetmeyecektim. Onu doyasıya tadacaktım, benimdi.
Uzun zamandır benimdi.
Ellerim karnından göğüslerine çıktığında sırtı gerildi, kendini ellerime doğru bastırdı. Gülümsedim, benim ona muhtaç olduğum kadar bana muhtaçtı. Ellerimin altındaki vücudunun ihtiyaçla kıvranışını zihnime kazıdım, bu kadın büyüleyiciydi. Ellerimi aşağıya kaydırdım ve siyah tangasında gezdirdim, göğsü heyecanla
inip kalktı. Kenarda duran şarap şişesini aldım. "O gün beni benzettiğin şaraptan içmen biraz ironik olmuş." Dedim.
Bana gözlerini devirse de merakla bakmayı da sürdürdü. "Bakalım tadı hatırladığım kadar iyi mi?" Noranın çukurlaşmış karnına şişeden biraz döktüğümde soğukluğuyla irkildi. Eğilip dilimi önce karnının altında, sonra da şarabı döktüğüm yerde gezdirdim. Tüm tenini yalarken inledi. "Damien!"
Şişeyi göğüslerine yaklaştırdım ve soğuk camı sertleşmiş uçlarının birine değdirdim, tırnaklarını koluma geçirdi. Diri göğüslerinin üstüne şarabı yeniden dökerken beni izledi, o kadar baştan çıkarıcı
görünüyordu ki bu anı zihnime kazımaya çalıştım. Eğilip dilimi göğsünde boydan boya gezdirirken şarabı yaladım, sol göğsünün ucunu dişledim. Tadı muhteşemdi, teninden içtiğim şarap şu ana kadar içtiğim her şeyden daha sarhoş ediciydi.
"Tattığım en iyi şaraptı." Dediğim zaman dudaklarını dişledi.
Ellerimi aşağıya, çamaşırında gezdirdim. Kumaşın üstünden dairsel hareketlerle ona dokunmaya başladığımda kasılmaya başladı.
"Bana böyle dokunmaya devam edersen başka bir şey yapamayacağız Damien." dedi oyuncu bir tavırla.
Buna karşılık göğsünü avuçladım.
"Konuşmamı mı tercih edersin, işini kolaylaştırabilirim." Dedim.
Göğüs uçlarıyla oynarken bana oyuncu bir bakış attı, ellerini karnımdan aşağılara indirdi ve beni ellerinin arasına aldı. Gözlerim istemsizce kapandı, ağzımdan bir homurtu çıktı.
"Asıl sen bana böyle dokunmaya devam edersen başka bir şey yapamayacağız." Dedim. Yüzünde bir gülümseme oluştu, omuzlarımdan tutup üstüme çıktığında ata biner gibi kucağıma oturdu, aramızda sadece ince bir kumaş parçası vardı. Kalçasını hareket ettirip bana sürttüğü zaman kanımda resmen bir zehir dolaştı.
"Ölümüm senin ellerinden olacak." Nora ondan beklemediğim kadar rahat bir tavırla elini aramıza soktu ve çamaşırını hafifçe kenara kaydırmasını izledim.
"Konuşman yasak Damien."
Üstümde yükselip beni içine aldığında ağzımdan yeni bir homurtu kaçtı, onu belinden tutup kendime bastırdım.
Nora kalçasını seri hareketlerle kaldırıp indirmeye başladığında bacaklarını morartırcasına sıkmayı bırakamıyordum.
"Çok iyisin güzelim, devam et!" ellerini göğsüme dayayıp üstümde gidip gelirken gerçek bir tanrıçaya benziyordu, bu kadar güzel bir şeyi bir daha göreceğimden emin değildim. "Ah!" Noranın inlemeleri artsa da durmadı, kalçasını tutup onunla aynı anda hareket ediyordum.
Saçlarını bileğime dolayıp çektikten sonra dudaklarını benimkilere bastırdım, dili benimkini buldu. Zevkten titriyordu ve yakın olduğunu biliyordum, tadını özlemiştim. Onu altıma aldığımda gözlerini açtı.
"Sıra bende." Dedim
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 49.98k Okunma |
4.58k Oy |
0 Takip |
68 Bölümlü Kitap |