40. Bölüm

36. Bölüm

Sude
sudesi

Uyandığımda kendimi hala bitkin hissediyordum, dün gece bir türlü uykuya dalamamıştım. Zade ile ettiğimiz kavga elbette ilk değildi, bizim kavgalarımız rutinimizdi normalde ama işler artık farklıydı ve bu bana kendimi çok huzursuz hissettirmişti. Özellikle de onun kırgın gözlerini görmek…

Yine de beni yanlış anlamıştı, sürekli yanlış anlaşılmaktan da sıkılmıştım.

Oflaya puflaya yataktan kalktım, iğrenç bir gün olacağından emindim. Üstelik yapacak hiçbir şeyim de yoktu çünkü tatildeydim. Odamdan çıktığım zaman ev sessizdi, Cody ve Zade işe gitmiş olmalıydı. Yavaşça Cody’nin odasının kapısını açtım ve yatakta uyuyan Victoriayı gördüm, içim biraz rahatladı. En azından tek değildim ve Vi kafamı dağıtmamda en büyük yardımcıydı.

Mutfağa gidip ikimiz için kahvaltı hazırlamaya başladım, belki kız kıza bir gün ikimize de iyi gelirdi.

Telefonuma baktığımda bildirim yoktu ki bu da kesinlikle Zade ile aramızın kötü olduğunun kanıtıydı, evden çıkmadan mutlaka mesaj atardı. Günaydın bile yazmamıştı ve hiçbir suçum olmadığı için onun gönlünü de almak istemiyordum, bir şey yapmamıştım ki!

Omleti ters çevirirken Victoria karışmış saçlarıyla içeri girdi, üstünde sadece Cody’nin uzun tişörtlerinden biri vardı ve minyon bedeninde bu bir elbise gibiydi.

“Günaydın canım”

“Günaydın” dedim gülümseyerek.

Kahve makinesine gidip çalıştırırken kalçasını tezgaha yasladı.

“Dünkü kavga neydi öyle?!”

Gözlerimi devirdim “hiç sorma Vi, bir şey anlamadım bile”

“Ben de öyle, Zade normalde alıngan bile değildir. Bu iş canını bayağı sıkmış olmalı”

Omleti tabaklara ayırdım, Victoria buzdolabını karıştırırken omuzunun üstünden bana baktı.

“Portakal suyu?”

Başımla onayladım. “İyi de niye sıkıyor? Onun babası ona hesap mı soracak?”

“Konunun amcamla ilgisi yok, dün Cody’e konuşması için dil dökmen onu sinirlendirdi. Bence ilişkinizi sürekli bir hataymış gibi düzeltmeye çalışmana sinirleniyor” vay be, Victorianın kurduğu cümle yüzüme tokat gibi çarptı.

“Ben öyle yapmıyorum!” Diye savunmaya geçsem de aslında yaptığımı ikimiz de biliyorduk. “çevremizdeki herkes buna sürekli bir tepki gösterince ve genelde bu tepkiler olumlu olmayınca ister istemez böyle bir mekanizma geliştirmiş olabilirim” diye açıklamaya çalıştım. Aslında ondan çok kendimi açıklama yapıyor gibiydim.

“ben seni suçlamıyorum hayatım ki bence haklısın zaten ama Zade’in de hakkı olduğu noktalar var. Bu sizin ilişkiniz ve üstünde söz hakkı olan sadece sizsiniz” dedi.

“Onu bir hata olarak falan görmüyorum ya da ilişkimize o gözle bakmıyorum” diye yineledim.

“bunu ben biliyorum zaten” ağzına bir zeytin atarken kedi gözlerini üstüme dikmişti. Masaya otursam da iştahım tamamen kaçmıştı. “yine de öyle bir tepki vermesi gerekmezdi”

“Yani, siniri geçince o da anlayacaktır” dedi.

Birlikte kahvaltımızı yaparken Victoria işle ilgili bir şeyler anlattı.

“Birlikte akşam dışarı çıkalım mı? Kız kıza eğleniriz, senin de kafan dağılır” dedi.

“Süper olur, zaten bugün evde durursam patlarım”

“Tamam o zamam, ben eve geçeyim. Akşama haberleşiriz” onu kapıya kadar geçirdikten sonra evde yalnız kalmıştım. Hızlıca mutfağı toplayıp bulaşıkları makinaya yerleştirdim, odama geçip bir süre boş boş yatakta oturduktan sonra annemi arama kararı aldım. En azından onunla rahatça konuşup bu durumu normalleştirebilirdim, beni anlardı.

Telefonu açıp annemin numarasının üstüne tıklarken hafifçe gerilsem de bunu umursamamaya çalıştım, ortada yanlış bir durum yoktu sadece şaşkınlık yaratacak bir durum vardı. Bu da geçici bir şeydi, sonra herkes için bu da doğal olacaktı.

“Efendim Dina” dedi annem, ses tonundan hala bana dargın olduğunu anladım.

“Anne, nasılsın?”

“İyiyim, yürüyüşten geldim. Sen?”

“İyi, seninle konuşmak istiyorum.”

“Konuyu tahmin edebiliyorum canım” bir nefes verdim.

“neden sanki yanlış bir şey yapmışım gibi hissettiriyorsunuz?” Bir süre sessiz kaldı. “Benim için ortada yanlış bir şey yok hayatım, Zade’i oğlum gibi sevdiğimi söylememe bile gerek yok. Şaşırdım sadece ve bu durumun aradaki aile ilişkilerine zarar vereceğinden endişelenmedim dersem yalan olur. Siz biraz…” durdu, cümlesini bitirmesini bekledim.

“Anlaşamıyordunuz işte Dina, o eve girerken söylediklerini düşününce bu çok tuhaf”

Başımı ovdum, ağrılar saplanıyordu.

“Bunu ben bile tuhaf buluyorum anne ama gerçek bir şey de böyle olmaz mı zaten, ben anlamadan olması gerekmez mi? Ben bile onu ne zaman sevmeye başladığımı bilmezken size neyi nasıl açıklayabilirdim ki?”

“Bunun sizin için sadece bir heves olmadığını görmek istiyorum o kadar, aynı evde yaşadığınız için birbirinize kapılmış olmayasınız?”

Böyle düşünmekte elbette haklıydı ama bu evde birbirimizden uzak durmak için ne kadar çabaladığımızdan habersizdi.

“Öyle değil anne, ona aşık oldum. Bunun olmaması için kendime söylediğim yalanları duysaydın benimle gurur duyardın” annem hafifçe güldü.

“Senin ağzından böyle şeyler duymak zaten yeterince şoke edici Dina”

Ben de güldüm. “Babamla da konuşacağım zaten, onun senden daha anlayışlı olacağını düşünüyordum”

“O sadece o eve gittiğinde böyle bir şeyin olacağını düşünmediği için sinirlendi, Cody ne düşündüyse aynısını düşündüğüne eminim”

Bir şey demedim, onunla yüz yüze konuşmak istiyordum.

“Size gelsek olur mu? Zade ve babası da gelir, beraber bir şeyler yemek ve her zamanki normal akşamlarımızdan birini gerçekleştirmek istiyorum. Bunun hiçbir şeyi değiştirmediğini ya da değiştirmeyeceğini görmenizi istiyorum yani”

“Elbette olur tatlım, ayarladığında haber ver. Bu hafta içinde gelin. Okul tatil değil mi zaten?”

“Evet, Cody ile konuşurum, haberleşiriz” dedim. Sonra onunla havadan sudan biraz daha muhabbet ettikten sonra kapattık. Zade’in gönlünü nasıl alacağımı bilmiyordum ama babam için bir şeyler düşünmek zorundaydım.

 

Evde tüm gün oyalandıktan sonra Zade ile tek kelime etmeden bir gün geçirmiş ve sinirden kudurmamak için de 2 saat öncesinde hazırlanmıştım. Victoria beni taksiyle aldıktan sonra yeni açılan bir mekanda oturmuş içkilerimizi yudumlarken yüksek sesten sağır olmak üzereydik.

“Bence yemek işini iyi düşünmüşsün, babanın hiçbir şeye karşı çıkmayacağından eminim. O sadece şaşkınlıktan böyle davranıyor”

“Farkındayım, Cody’den beter çıktı resmen. Bir şeyimiz de sorunsuz gitmiyor Vi, sinir bozucu bir durum”

“Böyle şeyler olabilir, bin yıldır birbirinizle kanlı bıçaklı olurken bunları düşünmediniz tabii” dedi gülerek. Ben de hafifçe güldüm, doğru söze ne denirdi.

Zade mesaj attığında aydınlanan telefonuma kısa bir bakış attım, her ne kadar canım ulaşılmazı oynamak istese de hiç bana göre değildi bu yüzden mesajı açtım.

“Neredesin?”

Tüm günün sonunda yazdığı tek şey bu muydu? Sinirle kaşlarımı çatıp telefonu masaya geri bıraktım.

“Ne?” Dedi Vi beni izlerken. Ona açıp mesajı gösterdim.

“Kırılmış işte”

“Uzatmasın Vi, sorunlarımız bizden daha büyük” vi iki elini havaya kaldırdı “tamam bebeğim sakin ol, sorunun benimle değil”

Başımı iki yana salladım “Sizin bazen akraba olduğunuza inanamıyorum” dedim. Vi kahkaha attı, “Ben de Cody ve senin akraba olduğuna çoğu zaman inanamıyorum, aynı haldeyiz”

“Dertlenmeyi kes hadi, dans edelim. Bu gece bunları düşünmek için çıkmadık.”

Haklıydı, bu yüzden ona uydum ve beni dans etmek için kaldırırken telefonu da çantama attım.

 

Yerimize döndüğümüzde Victoria Cody ile konuşmak için dışarı çıktı, ben de hesabı ödeyip onun peşinden gittim.

“Cody gelip bizi alacak, taksiyle uğraşmayalım” dedi uzattığım çantayı alırken.

Sonra mesaj gelince tekrar bana döndü. “Sevgili kuzenim de geliyormuş, beraberlermiş” dedi. Gözlerimi devirirken Vi koluma girdi. “Gelsin de barışın işte Dina, sen de uzatma. İkiniz de haksız değilsiniz”

Bir şey demedim, onun yerine gergince ayakkabılarımı izlemeyi seçtim. Kısa süre sonra Cody’nin arabası sokağın başındaydı, önümüzde durunca ikimiz de arkaya bindik. Zade ön koltukta her ne yapıyorsa onunla ilgilenmeye devam etti, dikiz aynasından ona baktım. Gözlerimiz kesişince çatık kaşlarını fark ettim.

“Selam kaçaklar” dedi Cody gülümseyerek.

“Kaçak falan değiliz, eğlenmeye çıktık”

“Haber vermeme sebebiniz ne?” Diye sordu Zade, onunla en son böyle bir konuşmaya lisede şahit olmuştum.

“Konuşsaydık verirdim” dedim. Lafımın kime gittiği belliydi, Zade yine de ağzını açmadı. Onun bu hali daha çok sinirlenmeme sebep oluyordu.

“Eğlendiniz mi bari?” Dedi Cody arabayı çalıştırırken, Vi öne uzandı ve onun yanağına sulu bir öpücük kondurdu.

“Çok” dedi uzata uzata. Sonra Zade’e döndü. “Sana da selam kuzen”

Zade hafifçe gülümsediğinde yüzünün yumuşadığını görebildim. Başımı cama çevirip ortamın gerginliğinden sıyrılmaya çalıştım, Vi ve Cody bir şeyler konuşmasa ortam tamamen sessizdi.

5 dakika sonra bacağımda hissettiğim elle bakışlarım ön koltukta oturan adama odaklandı. Kapının olduğu taraftan uzattığı eliyle bacağımı tutmuştu, göğsüm heyecanla sıkıştı, bu küçücük hareketinde hissettiğim şey bambaşkaydı. Bu Zade’in ne olursa olsun benimle iletişimde olma şekliydi, konuşmasa da bana varlığını hissettirme şekliydi. Bu yüzden ben de bunu kabul ettim ve bacağımda duran elini tuttum.

Onunla konuşacaktım elbette ama şu anlık bu ikimiz için de sakinleşme işaretiydi. Cody bizi evin önünde bıraktığında da elini tutuyordum, eve çıkmadan önce beni durdurdu.

“Ne olursa olsun, nerede olduğunu bilmek istiyorum Dina” dedi.

“Konuşsaydık söylerdim, tüm gün tek kelime etmeyen sensin. Eve gelmesen dışarıda olduğumu öğrenmeyecektin bile”

Buz mavisi gözlerini üstüme dikti. “Sinirliydim”

“Farkındayım ama bu konuşmamak için yeterli bir sebep değil”

Bir şey demedi, ben de devam ettim. “Seninle olan hiçbir şeyden çekinmiyorum ya da kötü hissetmiyorum Zade. Sadece tepki almaktan sıkıldım, ne yapacağımı bilemedim”

“Anladım” dedi, sonra gözlerimin içine gerçekten anlayışla baktı ve bu tüm gündür üstümde olan baskıyı silip süpürdü. Derin bir nefes aldım “Hadi eve çıkalım, yoruldum” dedim.

Birlikte asansöre bindiğimizde duvara yaslandım. “Annemlere yemeğe gideceğiz, baban da uygunsa gelmeli. Normal bir yemek yemeyeli uzun zaman oldu, biraz duruma adapte olurlarsa bizi de rahat bırakırlar”

Zade karşımdaki duvara yaslandığında yakışıklı yüzünü izledim. Başını salladı “konuşurum, sen iyi olacak diyorsan gideriz”

“Olacaktır, olmasa da umurumda değil. Bir daha bu konuda tartışmayalım, zaten bir ömür yetecek kadar tartışmamız var.” Bu cümlemin üstüne gülümsedi “onun da ayrı bir zevki vardı” dedi.

Gözlerimi devirsem de ben de sırıtıyordum. “Hiç değişmeyeceksin Zade”

Bölüm : 05.05.2025 19:03 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...