21. Bölüm

20 - Diriliş

Şeymanur
sukunettekelimeler

''This image is not available in your country.'' Yani ''Bu resim ülkenizde mevcut-geçerli değil.''

Sizin ülkenizde erişilemiyor bazı fotoğrafa. Çünkü bakmaya dayanamazsınız belki. Oysa birileri yaşıyor sizin bakmaya dayanamadığınız nice fotoğraflardaki gerçekleri.

Her bölüm sonuna gerçek fotoğrafları bilinçli olarak ekledim. Evet belki bazen bakmaya dayanamayıp hızla geçtiniz. Eğer sosyal medya hesaplarımda paylaşsaydım bu resimleri, herkes ya bakmadan geçerdi ya da bir saniye gözü takılıp hızla hiçbir şey görmemiş gibi atlardı fotoğrafı. İnanın sosyal medyada kendi fotoğrafımı paylaşsam 100 kişi beğenir, bunları paylaşsam 30 kişi. Bu nasıl denge? Bu, denge mi? Peki ya kaç kişi düşünüyor bizim bakmadığımız yahut bakamadığımız bu fotoğrafların gerçek olduğunu, birilerinin yaşamının bağrından kopup geldiğini? Hatta o fotoğraflar çekilirken bile çekenin kurşunlara hedef olduğunu?

Ne acı bir gerçek, değil mi tüm bunlar? Çocuğu, genci, bebeği, erkeği, kadını, yaşlısı demeden nice insanlar nice zülümlere maruz kalıyor...İnsanlar düşüyor, biz el uzatmıyoruz. Biz ilgilenmiyoruz bile. Karşımıza çıkınca geçiyoruz. Bu nasıl dünya düzeni? Beşerin yok oluşunu görüyorum ben. Duygulardan sıyrılışına tanık oldukça beşerin, berbat bir manzara çıkıyor ortaya. Söylencek acılı, hüzünlü, öfkeli daha çok şey var elbette ama susuyorum ben burada ve tıpkı Nidal gibi üç not bırakıyorum, siz anlayın diye...

Ama Müslümanım ben. Umutluyum, inançlıyım. Bir çok ülkeden bir çok insanın İslam'ı kabul edişini de görüyorum. Henüz şehadet getirmediği halde İslam'ı araştırmaya başlamış ve Kur'an dinlerken ağlayan gençler görüyorum. Kaçımız ağlıyoruz Kur'an dinlerken, söylesenize? Ben de dahil olmak üzere! Ve yine o henüz şehadet getirmemiş gencin Suriye için, mazlum coğrafyalar için seferber olup ağladığını, yardım topladığını, etkinlikler yaptığını görüyorum. Kaç Müslüman Türkiye'de onun kadar çaba sarf ediyor, bilmiyorum! Kendi çevremden dahi görüyorum da söylüyorum bunları ben... Hem ben Allah'ın adaletine inanıyorum. Nizam'a, hesap gününe!

Bir yanımız yıkılırken, bir yanımız yapılmakta!

Öyleyse biz yapan olalım! ''Ben ne yapabilirim ki?'' demeyelim. Eli kalem tutan yazsın, eli telefon tutan paylaşsın, her gün hatırlatsın bunları ulaşabildiği kadar insana. Etrafında kendinden küçük kuzeni, kardeşi olanlar oturup onlara anlatsın. Evet, anlatın! Çocuklara, gençlere anlatın ki dünyanın diğer yüzünü de bilsinler. Korkmadan, ayrıntılarla anlatın! Hem kendi hallerine de şükretsinler. Büyüyünce kardeşlerine yardım etme arzusu ile yetişsinler. Kitap okuyun, sahabe anlatın onlara. İmanları ve inançları güçlü olsun, karakterleri güçlü olsun ki İslam davasında birer ışık olup yol göstersinler büyüdüklerinde!

Tabi önce kendimizden başlamalı. Kendimizi inşa etmeli. Önce karakterimizle, tutum ve davranışlarımızla kendimiz örnek olmalıyız, unutmayalım. İç dünyamızı sağlamlaştırmaya çalışmalıyız. Unutmayın ki her şey sizin elinizde, zihninizde. Dua ve inanç! Hem Allah'ın yardımı hem kendimize olan inançla başaramayacağımız şey yok. Bize düşen çağın önümüze koyduğu depresyonu, hüznü, yalnızlığı ve diğer psikolojik bunaltıları aşıp İslamla içimizi temizlemek. Elbet biz de yorgun hissedeceğiz, hüzünleneceğiz, kırılacağız, kızacağız ama bu hisler içindeyken Allah'ın yanımızda olduğunu, kendimizi salıvermememiz gerektiğini, her şeyi dozunda yaşamamız gerektiğini de hatırlamamız gerekiyor. Güçlü kalmamız gerekiyor. Her şeyin hayırlısını O'nun vereceğine inanmamız gerekiyor. Teslim olmamız gerekiyor. Evet düşeceğiz, yeniden ve yeniden kalkmamız gerekiyor.

Düşene el uzatan olmak, kendi düşüşlerimizde de yeniden kalkacak denli güçlü bir imana sahip olmak duası ile.

Allah'a emanet olun.

 

🇵🇸

İnsanlığını kaybediyor orta doğu

Susan bu vahşi zulme ortak olur

Şerefiyle ölmemek korkmak olur

Onuruyla ölür ana, korkma doğur!

Doğur, anlasın bu zalim ordusu;

Ölüm yalnızca onların korkusu!

Bizde kadere iman sorgusuz

Anlasın; mümin yolun yolcusu!

Damarda durmaz kan, varsa akacağı

Gerekirse taş atan tanklar yapacağız

Kudüs olacak bir gün pencerende manzaran

Biz yüzünü, sen Kudüs'ü göreceksin Hanzala!

Şerefli duruşun bu zulmü önleyecek

Acep dünya bunu nasıl görmeyecek?

Artık tek bir umut dahi ölmeyecek

Çocuklar yaşama sırtını dönmeyecek

Sırtını dönmeni bekliyor zalimler

Çünkü kuvvetin besbelli halinden

Korkar yüzüne bakmaya hainler

Yetersin dünyaya bu halinle!

Dünyanın el uzatmaya yok mecali

Çünkü onlarda bu pis kumpasa dahil

İnsanı değil, insanlığı vuruyor zalim;

İsrail içimdeki çocuğu öldürmese bari...

Şimdilik gökyüzünde yıldızlar sönük

Öyle ışıldayacak ki şaşırtacak körü

Ölüm, sizi bulacak dönüp..

ALLAH'I göremiyorsanız O'na olan sevgimizi görün

İman, fakir dünyamda, göğsümdeki gömü

Şimdilik, güzel günler görene kadar körüm

Ey zalim, ölene kadar sömür

Ey mazlum, hür yaşa; ölene kadar ömür

Biz gelene kadar zalimlere direnin

Sırtınızdan çıkan hançer gönlümüzde bilenir

Müslümanlar; zafer istemeyin, dilenin!

Kılıç kuşananın ALİMALLAH; söz bilenin

Göz yaşı kimyasal zulmün, tükürdüğü asit

Tek silahı canı olana kurşun atmak basit

Orada kahvaltıda mermi yemek nasip

Orta doğuda bebek öldüren bir demokrasi!

Cinayet ve kanla yazılmış bir sözlük

Bu sözlükte cinayet bir özgürlük!

Biz hepsine iki cihanda da şahidiz;

Yürek hissetti, kulak duydu, göz gördü

Dünyanın suskunluğu, çıkar denen illetten

Para elin kiridir; kirlenmiş milletler

İçlerinde insan ölmüş zilletten

İtin köpeğin sömürdüğü bir leşmiş milletler!

 

 

- Canfeza

 

 

 

Hikâye çok sevdiğim bu ezgiyle bitsin istedim.

 

 

(Geçmiş zamanda tanıyıp takdir ettiğim ve sevdiğim, hayran kaldığım ve desteklediğim Benjamin Ladraa'ya selam ve sevgilerimi belirtip; bu hikayeyi Filistin için bir yahut bin adım da olsa atan herkese ve ona ithaf ediyorum.)

 

 

🇵🇸

 

Günlerdir orucu neyin bozduğunu tartışıyoruz. Sessizlik, orucu bozuyor. Susmayın, bağırın "Gazze'de çocuklar ölüyor!"

 

💐

 

Ağaçtan bir elma düştü, Newton yerçekimini keşfetti. Binlerce Filistinli toprağa düştü, kimse insanlığı keşfedemedi.

 

💐

 

Filmin adı Gazze. Şahidi çok, şehidi çok.

 

💐

 

Ninnilerle uyutulması gereken çocukların, kurşunlarla susturulduğu dünyada susmak alçaklıktır.

 

💐

 

Çocukların gülmesi için bombalar susmalı, insanlık değil...

 

💐

 

Ve son olarak Üstâd'ın en sevdiğim satırları ile bitirmek istiyorum.

 

"Hangi dert kaldı, söyle bağrına üşüşmeyen
Hangi ölüm şarkısı, bu dilinden düşmeyen?"

 

 

 

Bölüm : 28.07.2024 23:15 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...