SÜRPRİZ!!!!!
Helüüüü, biz geldikkkk.
Aşağıda buluşalım.
GÖĞE UZANAN DAL
Tomaso Albinoni - Adagio in G minör
🕊️
Bir çiçek, tohumu patladığında kökünden koptu. Tohuma bulaşan kan taneleri, dünyaya gelen canın varlığını kanıtladı. Çiçek öldü ama tohum toprağın altına gizlendi. Bir gün gelecek, o tohum çiçeğin izlerini taşıyarak topraktan patlayacaktı.
Toprak, o tohumu bağrına bastı, derinlerinde sakladı. Geceler boyu karanlığa sarındı, soğuk yağmurlara göğüs gerdi, rüzgârın savurduğu anlarda bile kök salmaya devam etti. Dışarıdan bir hiç gibi görünen bu sessiz bekleyiş, aslında içten içe büyüyen bir hayattı.
Derinliklerde filizlenmek, karanlığın içinde ışığı hayal etmek zor bir sanattı. Toprak bazen fazla ağır geldi, nem fazlalaştı, soğuk, keskin bir bıçak gibi iliklerine işledi. Lakin tohum biliyordu; ne kadar derine gömülse de bir gün o karanlıktan sıyrılacak, toprağın çatlaklarından süzülerek gökyüzüne uzanacaktı.
Bir süre sonra vakti geldi. İki filiz, toprağın kabuğunu kırarak gün ışığına gözlerini açtı. Küçüktü, narindi ama inatçılığı atalarından mirastı. Onu örseleyen fırtınaların, onu ezen toprakların, onu unutan zamanın inadına büyüyecekti. Kökleri geçmişin kanını, dalları geleceğin umudunu taşıyordu.
Her yaprak, bir anıyı anlatıyordu. Her çiçek, kaybedilmiş bir hikâyeyi fısıldıyordu. O tohumdan doğan, sadece bir bitki değil; bir hatıra, bir direniş, bir yeniden doğuştu. Çünkü hiçbir şey gerçekten ölmezdi. Toprak sadece korurdu, saklardı ve zamanı geldiğinde dünyaya geri verirdi.
Ve şimdi, rüzgârın kollarında savrulan narin çiçeğin ta kendisi, bir zamanlar toprağın altında gömülü kalan o kanlı tohumdu. Artık, göğe uzanan bir hikâyeye dönüşmüştü.
Ben; kimsenin bilmediği, sadece zamanla çözülebilecek bir sırım.
Ben; karanlıkta parlayan bir yıldız, yalnızca geceyi aydınlatmak için varım.
Ben; kelimelerle sarılı bir yalanın ötesinde, gerçeğin peşinden giden bir izim.
Ben; bir sonun doğurduğu ilk başlangıç, bir kitabın dönüşümüyüm.
BEN, BİR KİTABIN SON CÜMLESİYİM.
EYŞAN ÇAKIR
13 EKİM 1996
Sürprizzz! Beklemiyordunuz, değil mi? 1 hafta sonra geleceğimi söylemiştim ama ara vermek nedense istemedim. Çünkü işe ne zaman başlayacağım belli değil ve en azından sizi de bekletmek istemediğimi anladım. Bölümün ne zaman geleceği hakkında bir fikrim yok. Çünkü şu an yazım aşamasında. Ayrıca görsel çalışması yapıyorum.
Fark ettiniz mi bilmiyorum ama kitabın bölüm başlarında kullandığım kartlarda, sabit fontlar var. 3. kitabın fontu o olacak. İ harfindeki Güvercin'de her kartta kullanılacak. Estetikliğe önem veririm ve küçük detaylar çok hoşuma gidiyor. Her neyse;
Yorumlarınızı ve oylarınızı lütfen eksik etmeyin, beni motive eden sadece yazdıklarım ve kitap karakterlerim değil, ayrıca sizsiniz. Yazdıklarınız bana güç veriyor.
Koyduğum son noktada görüşmek dileğiyle...
Sultan Çakır
yirmi yedi şubat iki bin yirmi beş
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
19k Okunma |
1.16k Oy |
0 Takip |
71 Bölümlü Kitap |