
-Lan damat. Kızımdan uzak dur!
-Babaa. Biz evlendik hani.
-Olsun uzak dur kızımdan.
-Babacım önünde torunun otururken bunu demen ne kadar doğru bilemedim!
-Lan sen bana laf mı soktun! Kızım yarın boşanıyorsunuz!
-Babaaa!
-Aman beee tamam. Ee bunun ikincisi nerede? Pehh damat dedik aldık ama. Berayı gösterip dedikleri ile şok içinde ona baktım. Dokuz sene geçmişti aradan ama hala Alp'e sataşmadan duramıyordu.
-Baba, Bera daha 5 yaşında ve küçük.
-Anne ben büyyüdüm artık.
-Evet o büyüdü artık. diyerek destekleyen babama göz devirdim.
-Hem sonsuza kadar ben oynayamam çocukla. Kardeş lazım.
-Haklısın babacım bence de. diye onu destekleyen canım kocama baktım ve odadan çıktım.
-Damat bu iş sende. Sana güvenmiyorum ama olsun.
-Heheheheh. Tamam babacım.
5 ay sonra
-Size bir şey söyleyeceğiz. Hayatım.
-Ben söylemek istemiyorum, diye mırıldandı Aslı.
-Hayatım söylesene niye böyle yapıyorsun? Anı yakalayan Alp karısını sıkıştırmaktan çekinmiyordu.
-Alp!
-Tamam ben söylüyorum o zaman. Hazır mısınız?
-Eeeee söylesene be damat. Akşama kadar seni mi bekleyeceğiz? dediği andan karısından yediği yan bakış ile sözünü geri aldı.
-Anlaşılan bekleyeceğiz. Şu hayatta ona sözünü dinletebilen tek kişi karısıydı.
-Tamam söylüyorum. Hamileyim.
Heyecanla söylenen söz ile herkes kala kalmıştı.
-Damat tamam çok üzerine geldim ama kendini de... demedim yani.
-Alpcim iyi misin? Bunların hepsi senin yüzünden Hüsnü, diyerek kocasının kolunu cimcikledi.
-Anne öyle değil ya. Of ben hamileyim işte, diye durumu açıklığa kavuşturdu Aslı.
-Neeee! Allaaaahhhhhh! Yandan yandan ohhh.
-Anne?
-Kızım dur açıklayabilirim.
-Baba?
-Kardeş geliyor kardeş.
-Biliyordum beeğğğğ. Hahahayyyt. Kimin damadı?
-Ya siz ben evdeyken ne yapıyorsunuz?
-Beraa.
-Ne yalan mı?
-Ya bu kız beş yaşında daha kim öğretiyor bunları ona? Baba?
-Ne ben değilim. Damat??
-Bera? (Bera kız bu arada anlamayan varsa eğer.)
-Şey. Hasancan amcam bir şeyler demişti...
-Kimin kankası be! Diye gururla söylendi Alp ama Aslıdan yediği bakışlar ile laflarını anında geri almıştı.
-Aaa çok ayıp kızım. Kızıcam Hasancan amcana da hıı.
-Tamam artık şu konuyu kapatabilir miyiz?
Herkes susmuş ve yemeğine devam etmişti. Tam o sırada içeriye giren kişi ile değil dediği şey ile herkes şok olmuştu.
-Hamileyimm! Diye odayı basan Aslının ablasıydı.
O gün orada en çok sevinen kişi tabikide Hüsnü amcaydı. Torun geliyordu torun! Hemde iki tane!
^^^
-Alp. Alp. Alp. Alp. Alp. Uyansana ya!
Uyanması için kolunu dürttüğüm kocam hala öküz gibi uyuyordu. Hayır senin karın hamile kendine gel!
-Aaaaaaaaağğğğ. Bebek geliyorrrrrrrr! Diye bağırdığımda bir şeyler mırıldandı.
-Hayatım söyle başka zaman gelsin müsait değiliz...
Şaşkınlıkla ona baktım. Yok anacım yok. İlişkinin ilk ayı ile son ayı demişlerdi de inanmamıştım.
El mecbur yataktan kalkıp odadan çıktım. 7. ayıma gelmiştim. Karnım büyümüştü. Psikolojim ise tamamen bozuktu. Bir an ağlıyor bir an gülüyor bir an sinirleniyordum. Bu bebiş beni zorlayacaktı anlaşılan.
Koridoru geçip mutfağa girdim. Buzlukta kendime ayırdığım limonlu dondurmayı aldım.
Karnımı okşayarak dondurmamı yedim.
-Valla bebişim babandan bize hayır yok! Evlenmeden önce böyle değildi bu. Çok peşimden koştu. Gerçi onu da anlıyorum. Canım kocam.
Yediğim tekme ile gülümsedim.
-Beni bir sen anlıyorsun bebiş!
Çocuğa bebiş bebiş diye diye adı bebiş kalıcaktı. İsim de düşünmemiştik. Hadi hayırlısı.
^^^
-Abdulrezzak bin Hüsnü. Nasıl ama?
-Yok Samipaşazade seazi!
-Babacım anlıyorum tabi ama beğenmedim ismi.
-Aman be! Siz ne anlarsınız? Ne koyuyorsanız koyun!
-Anne!
-Dur annecim konuşuyoruz.
-Anne!
-Annecim konuşuyoruz bir dakika!
-Anne!
-Efendim güzelim. Söyle tamam söyle. Gözleri dolu dolu bana bakan kızıma döndüm.
-Annecim niye ağlıyorsun? Omuz silkip odadan çıktı. Bir şey demeden peşinden gittim. Salondakiler hala isim kavgası yapıyordu.
Beranın peşinden bahçeye çıktım. Salıncağa oturmuştu. Göbeğimin elverdiğince yanına oturdum.
-Annecim. Özür dilerim. Söyle hadi. Biliyorsun kardeşin yüzünden yoruluyorum bende. Yeşil yeşil bakan gözlerini bana çevirdi.
-Kardeşime isim bulmuştum ama beni dinlemedin.
-Özür dilerim bebeğim. Affet beni. Hadi söyle neymiş bakalım.
-İlke.
-Vay canına güzlemiş gerçekten. Eğer sen çok beğendiysen kardeşinin ismi bu olabilir ne dersin? Hevesle başını salladı.
-Tamam o zaman gidip içerdekilere söyleyelim hım?
Elini tuttum ve içeriye girdik.
-Hayır abdulrezzak.
-Hayır kamil.
-Hayır abdulrezzak.
-Hayır hüsami.
Babam ve Alp birbirine girmişti.
-Hey beyler kızım size kardeşinin ismini açıklayacak. Dediğimde hepsi bize odaklandı.
-Kardeşimin adıı. İlke.
-Güzelim. Bu çok güzel bir isim aferin sana, diyerek Berayı kucağına aldı Alp.
Babam bu duruma burun kıvırsada torunu söylediği için ağzını açamıyordu. Hadi bakalım İlke. Şimdi sadece senin gelmen kaldı oğluşum.
^^^
-ALPPPP! GELİYORRRRR! ALPPPPPP. AĞĞĞĞĞĞĞĞ. ALLAH CEZANI VERMESİN SENİN? NERDESİN SENNNN? ALPPP?
-Hayatım geldim geldim buradayım bakk! Tut elimi!
-ALP. HEPSİ SENIN YÜZÜNDENNNNNN!
-Hayatım yani tek başıma yapmadım ben bu çocuğu.
-SUSSS. CEVAP VERME BANAAAAA. AĞĞĞĞĞĞĞĞ.
-Hanımefendi biraz daha ıkının az kaldı.
-SEN SUS BEEEE! IKINIYORUZ İŞTEE. TABİ SENİN İÇİN SÖYLEMESİ KOLAYY YELLOOZZZ. APĞĞĞĞĞĞĞĞĞ
Ve sonunda duyulan bebek sesi ile bütün sesler kesildi. Kulaklarda sadece o bebeğin ağlama sesi duyuldu. Bir can hayat bulurken nefesler tutuldu. Güzelliği karşısında mest olundu.
-Alp bu çok güzel.
-Öyle sevgilim. Artık ailemiz tamamlandı.
Alp karısının alnına öpücük kondurdu uzunca. Bazen hiç olmadık bir anda hiç olmadık bir zamanda karşınıza çıkar doğru kişi. Ama kendiliğinden olmaz. Bazen de sizin yaratmanız gerekir bu şansı. Mutlu bir son için.
***
Ya kendimi tutamıyorum! Yazıyorum işte benim sorunum neeee?
Çok duygusallaştım bi dk.
Tamam bu sefer son. Daha yazamamam gerekiyor hayır.
Off çok güzel mini bir aile olduk. Ağlıyıcam.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |