
İyi okumalar dilerim <3
Umarım severek okuyorsunuz dur.
Neyse sizi oyalamadan bölüme geçiyorum.
Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın lütfen :)
Sizleri seviyorum ❤
_________________________
Siyah sweatshirt şapkası yüzünden görmediğim yüz bir o kadar da tanıdık geliyordu.
Kimdi bu?
Başını kaldırıp bana bakarken şaşkınlıkla bakıyordum yüzüne.
Emir? Aslında şaşırmamam lazımdı; bu günlerde ciddi manada önüme çıkıyordu.
Sweatshirt'ünün şapkasını çıkartırken gülümsüyordu. Şaşkınlığım kat kat artmaya devam ederken kendime engel olamıyordum. Bunun burada ne işi olduğunu sorguluyordum. Harbi, ne işi vardı burada? "Sen oynamayı biliyor muydun?"
Gözlerimi kırpıştırıp "Ne alaka?" diye inkâr ettim. Kimsenin bilmesini istemediğim şeyi birinin bile öğrenmesi, istemsizce strese sokmuştu beni. "Hayır. Bilmiyorum tabii ki de. Bizi mi izledin sen?" diye yalanımı sürdürdüm.
İnanmamış gibi kaşlarını kaldırıp bana baktığında sorduğum soruyu atlayıp "Az önce öyle gözükmüyordu ama? Bayağı iyi oynuyordun." Durup omzunun üzerinden arkama baktı. "Oynuyordunuz." diye düzeltti.
Kaşlarım çatık bir şekilde elinde çevirdiği basketbol topunu tek hamleyle alıp gerildediğimde "Demek ki bizi izlediğini inkâr etmiyorsun? Yanlış mıyım?" dedim.
Gözlerimi gözlerime dikip "İzleyip izlememen ne değiştirecek?" dedi. Omuz silktim bu dediğine. Bir şey değiştirip değiştirmediği umrumda değildi.
Onu umursamayıp elimdeki topu yere sektirip arkamı dönüp yürümeye başladığımda "Bir şey unutmadın mı?" dediği şeyle, topu yere tekrar temas etmeden tutup durdum ve arkamı döndüm. "Bunu düşürmüştün." Elindeki bilekliği işaret başparmağında sallayıp gösterdiğinde elim istemsizce bileğime gitti. Düşürmüş müydüm?
İlerleyip elindeki bilekliği mi alıp elimde sıktım. "Sen. Sen nereden buldun bunu?" dedim, gözlerim yüzünde dolaşırken.
Omuz silkti. "Kantinde. Kantinde Toprak'ın yüzüne tokat attığında düşürmüştün." dediğinde son cümlesinde yüzünde tebessüm oluştu. Toprak'a vurmam hoşuna gitmişti. Arkamı dönüp yürüyeceğim sırada "Adın?" derken durdum.
"Gece." dedim. "Adım Gece." Biliyordu aslında ama bilerek söylemişti. Neden söylediğini ise anlamamıştım. Müdür yardımcısının odasında ismimi öğrenmişti. "Bu arada aramızda kalacağını düşünüyorum?" diye devam ettim.
Yüzünde tebessüm oluşurken "Bilmiyorum demiştin? Neden şimdi öyle dedin? Biliyor muydun yoksa?" dedi, alayla.
"Dalga geçmeyi bırak. Ben diğerleri gibi değilim. Benle uğraşma." dedim sinirlenmekten dişlerimi sıkarken.
Bir adım bana doğru atarken gerilemedim. "Diğerleri gibi olmadığını belli ediyorsun zaten." dedi. "Toprak'ı vurmaya meyillenen ilk kız." Bir an dediği şeyi düşündü, sonra ise "Vurulamaz biri olduğu için demedim. Hatta onu öyle bir benzettim ki... Neyse." dedi, gözlerini devirdi.
"Toprak'a vurmam hoşuna gidiyor değil mi? Birilerinin onunla uğraşması veya onun seninle uğraşması. Neden? Aranızda ne var da bu kadar birbirinize nefret dolusunuz?" dedim, elimdeki topu yere bırakarak.
Siyah gözleri büyürken bu soruyu beklediği ama soracağımı hiç düşünmediğini şu anki haliyle bile anlayabiliyordum.
"Toprak'la uğraşılması hoşuma gidiyor genel olarak." dedi. Biliyorduk zaten hoşuna gittiği ama neden? Elini cebine atıp basketbol potasına yaklaştı, sırtını dayadı. "Çok soru soruyorsun. Bunu sen de fark ettin mi?" dedi konuyu değiştirerek. O benim sorumu es mi geçmişti? Yoksa bana mı öyle geldi? Yok yok, es geçmişti.
"Çok soru sormuyorum bir kere. Hem soruyorsam da sen de cümlelerinin hepsinin sonuna üç nokta bırakıp kesme!" Son cümlede istemeden yüksek çıkmıştı sesim.
"Üç noktaların ardında ne olabilir acaba? diye düşündürmeyi seviyorum insanı." dedi göz kırparak.
Yere bıraktığım basketbol topunu alıp Emir'i daha fazla dinlemeyerek Ela'nın yanına ilerledim. Bu çocuk gerçekten de otistikti. Boş demem ben bir şeyi, aynı bunun gibi.
İlerlerken arkamdan sessiz bir şekilde fısıldadığını duydum. Muhtemelen benim duymayacağımı düşünerek söylemişti.
"Ne kadar az şey, o kadar iyi derler Pollyanna güzeli."
________________________________
Ve bir bölüm sonu dahaaaaaaaa
Duygularınızı emojilerle alalım bu bölüme.
Diğer bölümde beklentileriniz ne?
Size bir sır vereyim mi? Ama kimseyre söylemeyin tamam mı? Size güveniyorum. Emiri şimdiden sevmeyin. fjfjfjfjf
Öncedeki bölümde söylediğim gibi bu bölümden sonraki bölüm texting.
Diğer bölümde görüşmek üzere olsun o zaman 😉
Seviliyorsunuz ❤
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 226.87k Okunma |
14.8k Oy |
0 Takip |
42 Bölümlü Kitap |