
2. Sezon - 2. Bölüm (1. Bölüm Devamı) – Bölünmenin Ardından
1. Sahne: Kızlar Odalarına Çekiliyor
Olaylı açılış töreninin ardından Melekler ve Şeytanlar Okulu’nda ilk gün sona ermişti. Fakat günün gerginliği hâlâ havada asılı duruyordu. Melda, Selin, Lale, Defne ve Sude, kendilerine ayrılan geniş ve zarif odalarına geçtiklerinde, kimse hemen konuşmaya başlamadı.
Oda, her birinin kişisel tarzını yansıtan detaylarla süslenmişti. Lale’nin köşesi inci işlemeli, açık mavi perdelerle süslenmişti. Defne’nin tarafında koyu gri ve mor tonları hâkimdi. Sude, yatağının başucuna birkaç mum ve eski kitaplar koymuştu. Selin’in köşesi minimalistti, sadece birkaç saat figürü ve zarif detaylarla süslenmişti.
Melda, yatağının kenarına oturdu ve iç çekerek başını ellerinin arasına aldı. “Bunu bekliyordum… ama yine de bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim.”
Defne kollarını göğsünde kavuşturdu. “Radikallerin ortaya çıkması an meselesiydi. Ama açıkça bizimle savaşacaklarını düşünmemiştim.”
Selin ciddi bir ifadeyle başını salladı. “Şu Liam… bana hiç güven vermiyor. Konuşma tarzı, kendine aşırı güveni… Sanki çoktan bir plan yapmış gibi.”
Sude yatağına sırt üstü uzanarak tavanı izledi. “Radikaller daha fazla destekçi toplarsa, işler çığırından çıkabilir. Melda, senin okulda lider konumunda olduğunu herkes biliyor. Bu yüzden sana savaş açtılar.”
Melda derin bir nefes aldı. “Beni destekleyenler de var ama… içimde kötü bir his var. Sanki her şey kontrolden çıkacakmış gibi.”
2. Sahne: Lale Araya Giriyor, Konuyu Değiştiriyor
Tam atmosfer iyice kasvetlenmişken, Lale ellerini çırptı ve gülümseyerek ayağa kalktı.
Lale: “Tamam, tamam! Daha ilk günden depresyona girmeyelim. Kızlar, biz yaz tatilinde birbirimizden uzaktık ve yeterince dedikodu yapamadık! Haydi, şu kasveti atalım ve bana tatilde neler yaptığınızı anlatın!”
Sude gözlerini kıstı. “Bunu olayın tam ortasında mı yapacağız?”
Lale başını salladı. “Aynen öyle! Çünkü ben artık sıkıldım. Biraz eğlenceye ihtiyacımız var.”
Selin hafifçe gülümsedi. “Pekâlâ, kim başlamak ister?”
3. Sahne: Kızlar Tatil Anılarını Paylaşıyor
Lale ilk sözü aldı. “Ben zaten tatilimin nasıl geçtiğini anlattım ama tekrar söyleyeyim: Mücevher Şehri’nde o kadar çok alışveriş yaptım ki, babamın gözleri doldu. Bunu ‘senin için harcamıyorum, ülke ekonomisine katkı sağlıyorum’ diyerek açıkladım!”
Defne gülerek başını iki yana salladı. “Sen tam bir felaketsin.”
Lale omzunu silkti. “Ne yapabilirim? Benim doğam bu.”
Defne anlatmaya başladı. “Ben büyükannemle vakit geçirdim. O, eski zamanların fırtına meleklerinden biri. Bana yeni birkaç teknik öğretti. Mesela, bir gökyüzü fırtınasını tamamen kontrol edebiliyorum artık.”
Melda gözlerini büyüttü. “Gerçekten mi?”
Defne başını salladı. “Evet ama mükemmel değilim. Bir defasında biraz fazla güç harcadım ve bütün bir köyü yağmur altında bıraktım… üç gün boyunca.”
Sude kahkaha attı. “Kesinlikle senin tarzın.”
Selin söz aldı. “Ben de ailemle vakit geçirdim. Sessiz bir tatildi. Ama zamanı manipüle etmeyle ilgili bazı eski kitaplar buldum. Geleceği tam anlamıyla göremiyoruz ama akışını değiştirebiliyoruz. İlginç şeyler öğrendim.”
Sude kıkırdadı. “Bunlar gerçekten sıradan şeylermiş gibi anlatıyorsun.”
Selin omuz silkti. “Benim için öyle.”
Sude’nin sırası gelmişti. “Ben? Gölge alevleri konusunda yeni bir seviye atladım. Alevlerimi sadece fiziksel olarak değil, ruhani bir şekilde de yönlendirebiliyorum. Mesela, birinin kabuslarına sızıp onlara korkularıyla yüzleşmeleri için fırsat verebiliyorum.”
Defne gözlerini kıstı. “Bu biraz ürkütücü.”
Sude gülümsedi. “Ben de öyle düşündüm, ama bazen korkularınla yüzleşmek iyidir.”
4. Sahne: Dünyaya Düşen Luci
Melekler ve Şeytanlar Okulu’ndaki eğlenceli sohbet devam ederken, başka bir yerde, başka bir gerçeklikte… Luci, dünyaya düşmüş ve her şeyini kaybetmişti.
Yağmur damlaları çatılardan süzülüyor, pis ve dar sokakları çamur içinde bırakıyordu. Luci, yırtık bir paltoya sarınmış halde, köhne bir binanın gölgelerinde oturuyordu. Bir zamanlar şeytanların lideriydi… şimdi ise sadece sıradan, güçsüz bir insandı.
Açtı. Zayıftı. Ama gözleri hâlâ öfke ve hırsla parlıyordu.
Yanından geçen insanlar ona küçümseyerek baktı. Şimdi, onun kim olduğunu bilen yoktu. Ama bu bir sorun değildi. Luci’nin ihtiyacı olan tek şey… zihniydi.
Kendi kendine mırıldandı. “Güçsüz olabilirim ama zekâm hâlâ benimle.”
Gözleri etrafı taradı. Burada yaşamayı öğrenmesi gerekiyordu. Manipülasyon, artık tek silahıydı.
Sokağın köşesinde küçük bir çete birini köşeye sıkıştırmıştı. Luci yavaşça yürüdü ve sesi alçak ama kararlı bir tonda konuştu.
Luci: “Bu adamın cüzdanı çok daha fazla para edebilir… ama yanlış yerde arıyorsunuz.”
Çete lideri ona döndü. “Sen de kimsin?”
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 2.43k Okunma |
304 Oy |
0 Takip |
73 Bölümlü Kitap |