
11. Bölüm: Kayıp ve İntikam
Oda loş bir ışıkla aydınlanıyordu. Kitaplar ve notlar, masanın her köşesine yayılmıştı. Teleskopun yanında duran kahve kupası günlerdir dokunulmamış gibi görünüyordu. Odanın ortasında, gözleri yorgun ama içindeki ateşi hiç sönmemiş bir kadın oturuyordu—Doktor Zerrin.
Gözleri, önündeki eski, sararmış sayfalara kaydı. Eskizler, antik yazılar, efsaneler… Hepsi tek bir noktada birleşiyordu: Melekler.
Zerrin, derin bir nefes alarak gözlerini kapattı. Hafızasının derinliklerinden bir sahne yüzeye çıkıyordu.
———————————————————-
15 Yıl Önce – Bir Yasak Aşk
Zerrin, sıcak bir yaz akşamında onunla tanışmıştı. Özgür… Adı gibi özgürdü, rüzgâr gibi gelmiş, fırtına gibi kalbini ele geçirmişti. Onunla birlikteyken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordu. Gözleri yıldızlar gibi parlayan, sesi sanki eski bir melodiyi fısıldayan bu adam, her şeyiyle bir muammaydı.
“Sen… farklısın,” demişti Zerrin, bir akşam gökyüzüne bakarken. “Sanki dünyaya ait değilsin.”
Özgür bir süre sessiz kalmış, sonra derin bir nefes alarak cevap vermişti:
“Çünkü gerçekten de ait değilim.”
Zerrin önce bir şaka yaptığını sanmıştı, ama Özgür’ün yüzündeki ciddiyet, kelimelerini bir anda gerçekliğe dönüştürmüştü.
“Ben bir meleğim,” demişti Özgür, gözleri karanlık gökyüzünde asılı duran ay ışığını yansıtırken. “Mücevher Şehri’ndenim. Burada olmamam gerekiyor. Ama seni tanıdığımda, bu dünyayı seçtim.”
Zerrin, kalbinin hızla attığını hissetmişti.
“Melekler… gerçekten var mı?”
Özgür başını sallamış, sonra ellerini hafifçe kaldırarak avuçlarından küçük, parıltılı bir ışık küresi çıkarmıştı. Işık, bir kelebek gibi süzülerek Zerrin’in etrafında dans etmişti.
“Ama senin dünyanda olmam yasak,” diye devam etmişti Özgür. “Ve kimse bunu öğrenmemeli. Eğer öğrenirlerse…”
O an, Zerrin’in içini bir korku kaplamıştı. Ama aşkı korkusundan güçlüydü.
Birkaç ay içinde, birlikte hayat kurmaya başlamışlardı. İnsanlar Özgür’ü sadece yakışıklı, nazik bir adam olarak görüyorlardı. Onun bir melek olduğunu kimse bilmiyordu. Zerrin bu sırrı saklamak zorundaydı. Ama her şey daha da karmaşık bir hâl aldığında, artık geri dönüş yoktu.
Zerrin hamile kalmıştı.
Özgür, Zerrin’in elini tuttuğunda gözleri korkuyla büyümüştü.
“Bu imkânsız… Meleklerin insanlarla çocuk yapması yasak. Bu, evrenin dengesini bozar.”
Ama Zerrin onu sakinleştirmişti. “Biz birlikteyiz, Özgür. Bu bizim çocuğumuz. Onu koruyacağız.”
Ancak, gökyüzü onlar kadar anlayışlı değildi.
Denge Melekleri, o gece onların kapısına geldiğinde her şeyin sonu başlamıştı.
“Özgür, sen bir hata yaptın,” demişti içlerinden biri, yüzünde duygusuz bir ifadeyle. “İnsanlarla birleşmek, bir melez yaratmak… Bunu düzelteceğiz.”
“Hayır!” diye haykırmıştı Özgür, Zerrin’i ve karnındaki bebeği korumak için önüne geçerken. “Ben hatalı olabilirim ama çocuğumuzun bir suçu yok!”
Ama melekler merhametsizdi.
“Sana bir şans veriyoruz, Özgür,” demişti en yaşlısı. “Bebeğin doğmadan önce hatanı telafi et. Yoksa hem sen hem de çocuk ortadan kaldırılacak.”
Özgür’ün nefesi kesilmişti. “Bunu yapamam…”
“Ya onu yok edersin ya da biz üçünüzü birden.”
Özgür, Zerrin’e bakmıştı. Kendi içinde büyük bir savaş veriyordu. Sonunda, başını eğip fısıldamıştı:
“Tamam.”
Ama Zerrin gözlerinin içine baktığında, onun asla böyle bir şey yapmayacağını biliyordu.
Ve yapmadı da.
Dokuz ay sonra, bebek dünyaya geldi. Küçük, masum ve her şeyden habersizdi.
Fakat melekler geri döndüğünde, geri dönüşü olmayan bir karar verdiler.
O gece, hem Özgür hem de bebeği ışığa karışarak yok oldu.
Zerrin’in çığlığı geceyi delip geçmişti. Gözleri önünde, sevdiği adam ve çocuğu silinip gitmişti.
O gece, hayatının anlamını kaybetmişti.
Ama o gece, yeni bir amacı da doğmuştu:
İntikam.
———————————————————
Şimdi – Karanlık Bir Ziyaret
Zerrin, gözlerini açtığında odadaki hava değişmişti.
Bir gölge, kapının eşiğinde belirmişti. Uzun boylu, kasvetli ama kendinden emin bir adamdı bu. Yabancı.
Zerrin, sandalyesinden kalkmadan ona gözlerini dikti.
“Seni tanımıyorum,” dedi soğuk bir sesle. “Ama bir şeytan olduğunu hissedebiliyorum.”
Adam hafifçe gülümsedi. “Doğru bir tespit.”
Zerrin, dişlerini sıktı. “Bana ne istiyorsun?”
Adam içeriye doğru bir adım attı, gözleri dikkatlice Zerrin’in notlarına kaydı.
“Sana yardım etmeye geldim,” dedi sanki basit bir gerçeği söylüyormuş gibi. “İntikam almak istemiyor musun?”
Zerrin gözlerini kıstı. “Benim intikamımı senin gibi bir yaratık neden umursasın?”
Adamın gülümsemesi genişledi. “Çünkü artık bizim düşmanımız aynı.”
Zerrin’in nefesi kesildi.
“Sen kimsin?”
Adam hafifçe başını eğdi.
“Adım Luci.”
Zerrin’in gözleri büyüdü.
Luci.
Araştırmalarında defalarca karşısına çıkan, gökyüzünün en büyük düşmanı…
Şimdi onun karşısında duruyordu.
Ve o gece, Zerrin’in kaderi bir kez daha değişti.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 2.43k Okunma |
304 Oy |
0 Takip |
73 Bölümlü Kitap |