
BÖLÜM 6: YENİ TEHDİTLERİN GÖLGESİNDE
Okulun kulelerinden biri aniden titredi.
Melda ve arkadaşları büyük avluda sohbet ederken, yerin hafifçe sarsıldığını hissettiler. Önce bunun bir deprem olduğunu düşündüler ama sonra… gökyüzü bir anlığına karardı.
Derslerinden çıkan öğrenciler, başlarını yukarı kaldırıp dev kuleye doğru baktılar. Normalde ışıl ışıl parlayan kulelerden biri, şimdi sanki gölgeyle kaplanmış gibiydi. Soğuk bir rüzgâr esmeye başladı.
Melda’nın içini bir huzursuzluk kapladı.
Lale’nin gözleri kocaman açıldı. “Bunu hissettiniz mi? Sanki hava bir anda değişti…”
Selin, zamana duyarlılığı sayesinde çevredeki akışın bir anlığına kesildiğini fark etmişti. Endişeli bir ifadeyle fısıldadı: “Bu… normal değil.”
O sırada bahçeye, uzun cüppesiyle Büyük Melek çıktı. Gözleri endişeliydi. Yanında birkaç yüksek rütbeli öğretmen de vardı. Fısıldaşmalar başladı.
“Ne oluyor?”
“Bu bir saldırı mı?”
“Kule neden karardı?”
Büyük Melek, yüksek bir sesle konuştu: “Herkes sakin olsun! Derslerinize dönün.”
Ancak öğrenciler çoktan tedirgin olmuştu. O anda kuledeki gölge kayboldu. Her şey bir anlığına eski haline döndü. Ama Melda içten içe biliyordu.
Bu bir uyarıydı.
————————————————————
Ders: Enerji Manipülasyonu ve Takım Savaşları
Melda ve arkadaşları, kafalarında binlerce soruyla büyük ders salonuna doğru ilerlediler. Simülasyon dersinden sonraki bu yeni eğitim, bütün ikinci sınıfları bir araya toplamıştı.
Ders salonunun kapıları açıldığında, içeride devasa bir arena vardı. Ancak bugün, sadece ikinci sınıflar yoktu.
Birinci sınıflar da buradaydı.
Selin kaşlarını çattı. “Yeni öğrencileri neden bizim dersimize getirmişler?”
Sude omuz silkti. “Kim bilir? Belki de ‘kim daha güçlü’ diye göstermek istiyorlardır.”
Lale gülümsedi. “O zaman onlara şov yapalım.”
Ancak içeri girdiklerinde, sadece yeni öğrenciler değil, radikallerin en güçlü isimleri de oradaydı.
Ve bu ders, sadece eğitim değil, güç gösterisi olacaktı.
———————————————————-
Öğretmen: Komutan İmren
Dersin başında, uzun boylu, sert bakışlı bir kadın sahneye çıktı. Üzerindeki zırh, savaş meydanlarını görmüş birine ait olduğunu belli ediyordu. Gümüş işlemeli pelerini rüzgârda hafifçe dalgalandı.
İmren, okulun en sert öğretmenlerinden biriydi. O, gökyüzü ordularının en büyük savaşçılarından biriydi. Şimdi ise, öğrencilere savaş sanatını öğretiyordu.
İmren, kısık gözlerle sınıfa baktı ve gür bir sesle konuştu:
“Güç, sadece yetenek değildir.
Güç, ancak kontrol edebildiğinizde sizin olur.”
Melda ve arkadaşları dikkatle dinlerken, Radikallerin önde gelen isimlerinden biri, alaycı bir kahkaha attı.
İmren bir adım attı ve sert bir ifadeyle konuştu:
“Sanırım bazıları, gerçek bir savaşçının ne olduğunu bilmiyor.”
“O halde, bunu öğrenmeleri için bir fırsat verelim.”
——————————————————-
Takım Savaşı Başlıyor
İmren elini kaldırdı ve arenanın zemininde bir ışık parladı.
“Bu ders, takım savaşlarını temel alacak.” dedi. “Her öğrenci, gücünü nasıl kullanacağını gösterecek.”
Kurallar basitti:
• İki büyük grup oluşturulacak.
• Takımlar içindeki öğrenciler birbirine destek vermek zorunda.
• Rakibini saf dışı bırakan kazanır.
Melda, Sude, Defne, Lale ve Selin bir gruba alındı. Karşılarında ise Radikallerin en güçlü isimleri vardı.
Savaş başlamak üzereydi.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 2.43k Okunma |
304 Oy |
0 Takip |
73 Bölümlü Kitap |