Düğün

Düğün balosu normal bir şekilde ilerlerken, kraliyet sarayının büyük salonu görkemli bir atmosferde dolup taşmaktadır. Herkes düğünü izlemek için şehri doldurmuşken, asil soylu kısımlar balonun içine yerleşmiş, en üst düzeydeki misafirler ise özel bir alanda göz alıcı bir şekilde yerlerini almışlardır. Lale babasıyla arasında hafif buruk bir sohbet sürerken, arkadaşları da ortama ayak uydurup bu ihtişamlı geceyi izlemekte, biraz gergin ve biraz da keyifli bir şekilde baloya katılmaktadırlar.

Düğün ilerledikçe Defne, bir şekilde gelin odasına girmeyi başarır. Birden bir şeyler dikkatini çeker ve telepatik bir şekilde gelinin Luci ile konuştuğunu duyar. Kralı hipnoz ederek evlenmeyi başardığını, Lale’yi okuluna gönderdiğini, amacının sadece evlenmek değil, aynı zamanda Mücevher Krallığı’nın hakimiyetini ele geçirmek olduğunu fark eder. Bu çok tehlikeli bir durumu işaret etmektedir. Hemen diğer kızlara haber verir.

Lale, babasına durumu anlatmaya çalışır, ama babası “kara aşk” olarak bilinen bu hipnoz olayına inanmaz ve kızını sakinleştirir. Lale’nin içinde bulunduğu bu zor durumu kabul etmek, ne yazık ki kolay olmamaktadır. Fakat, diğer kızlar kararlarını vermiştir: Gelinle yüzleşmek zorundadırlar.

Kızlar, düğün salonunun dışındaki gelin odasına doğru yönelirler. Odaya girdiklerinde, gelin onlara sihirle karşılık verir, kendini çoğaltarak her biriyle mücadeleye başlar. Lale babasını ikna etmeye devam ederken, gelinin çok güçlü sihirli yaratıkları birer birer ortaya çıkar. Gelin, her biriyle savaşmakta ve bu durum gerginliği artırmaktadır.

Bir yandan, Lale babasına durumu açıklamaya çalışırken, kızlar odada gelini durdurmak için tüm güçlerini kullanır. Savaş devam ederken, Lale’nin babası, olan biteni nihayet fark eder ve kızını dinlemeye başlar. O sırada Melda, içindeki ışık gücünü kullanarak gelinin üzerindeki hipnozu kaldırır. Kralın gözleri açılır, hipnozdan kurtulur. Kral, kızını ve arkadaşlarını gördükçe sinirlenir ve kudretli gücüyle gelini durdurmaya başlar.

Gelinin sihri, Kralın kudretli darbelerine karşı koymaya yetmez, fakat güçlerini kullanarak kaçmayı başarır. Kızlar, her defasında Luci’nin planlarını alt etmeyi başarırlar. Kral büyük bir öfke içinde kızını kucaklar ve gelinin hain planlarını izlerken, kendini toparlamaya karar verir. Gelin, Luci’nin kuklası olmaktan çıkar ve kaçar.

Zafer kazanan kızlar, büyük bir rahatlama ile birbirlerini tebrik ederler. Kral, gözyaşlarını silerken, Lale’nin mutlu olduğunu ve yıllardır özlediği güveni kazandığını görür. Düğün büyük bir ziyafete dönüşür, tüm şehir halkı zaferi kutlar, dans eder ve şehrin her köşesinden neşeli sesler yükselir.

Melda, Sude, Selin, Defne, Lale ve Cenk, son derece mutlu bir şekilde bu geceyi sonlandırırken, şehirdeki herkes bir arada kutlamanın keyfini çıkarır. Ertesi gün, zaferin verdiği huzur içinde, kızlar okullarına geri dönerler. Yaşadıkları bu tecrübe, onları birbirine daha da yakınlaştırmıştır.1

Ve hikaye, büyük bir zaferle son bulur.