Ulu Işık Kitabı’nın Sırrı

Bölüm: Ulu Işık Kitabı’nın Sırrı

Melda, kürenin parıltısında ailesine dair görüntüleri izlerken boğazında bir düğüm hissetti. Görüntüler, onun geçmişine dair büyük bir sırrı açığa çıkarıyordu. Annesi ve babası, gökyüzünün en güçlü koruyucularından biriydi. Ancak onların asıl görevleri, sadece evrenin dengesini korumak değil, Ulu Işık Kitabı’nı korumaktı.

Ulu Işık Kitabı, evrendeki tüm ışık ve karanlık güçlerin kaynağı ve dengesiydi. Bu kitap, ne tamamen ışığa ne de tamamen karanlığa teslim edilmeliydi; aksi halde evrenin dengesi sonsuza kadar bozulacaktı. Melda’nın ailesi, kitabın koruyucuları olarak seçilmiş ve onu mühürlemişti.

Ancak kitabın gücü, mühürlendiğinde bir sonraki koruyucuya aktarılmıştı: Melda. Onun doğumuyla birlikte kitap, mühürlü olarak bile Melda’yla bir bağ kurmuştu. Luci bunu biliyordu ve kitabın açılabilmesi için gereken gücün Melda’da saklı olduğunu anlamıştı.

Büyük Melek’in Fedakarlığı

Melda, kürenin gösterdiği diğer bir anıyı izledi: Büyük Melek’in onu, Luci’nin saldırısından nasıl kurtardığını. Luci, ailesini yok ettiğinde Melda henüz bir bebekti. Büyük Melek, Melda’yı Luci’den koruyabilmek için onu dünyaya sakladı ve tüm izleri sildi. Melda’nın insan dünyasında büyümesi, onu hem korumuş hem de Luci’nin dikkatinden uzak tutmuştu.

Büyük Melek’in sesi, Melda’nın zihninde yankılandı:

“Melda, seni dünyaya saklamam yalnızca bir koruma içgüdüsü değildi. Sen, kitabın anahtarı olarak doğdun. Ancak yalnızca içindeki ışık ve karanlığı kabul ettiğinde bu gücü açığa çıkarabilirsin. Luci bunu biliyor ve seni manipüle ederek kitabı ele geçirmeyi hedefliyor.”

Melda, hem hüzün hem de öfke doluydu. “Luci, ailemi bu kitap için mi öldürdü? Onları koruyamadım… Ama şimdi hem kitabı hem de evreni koruyacağım.”

Sude, onun omzuna dokundu. “Melda, yalnız değilsin. Biz hep yanındayız. Luci’ye karşı birlikte savaşacağız.”

Gölgenin Kalbinden Çıkış

Melda ve arkadaşları, mağaradan çıkarak Kara Orman’ın gölgelerinden geçmeye başladılar. Ancak Luci’nin etkisi hala çevrede hissediliyordu. Her adımda orman, sanki onları yutmak ister gibi daha karanlık ve sıkışık bir hale geliyordu.

O sırada Luci’nin yankılanan sesi duyuldu:

“Melda, sırların açığa çıkıyor, öyle mi? Ama bilmediğin çok daha fazlası var. Ulu Işık Kitabı’nı koruyabileceğini mi sanıyorsun? Senin içinde taşıdığın karanlık, bir gün seni bana getirecek.”

Selin, Luci’nin etkisini anlamak için zamanı bükmeye çalıştı ama gölgeler zamanın akışını bozuyordu. Lale, etraflarına bir buz duvarı örerek Luci’nin sesini engellemeye çalıştı. Ancak Luci’nin alaycı kahkahası her yerden duyuluyordu.

Melda, durdu ve kararlı bir şekilde bağırdı:

“Luci, ne kadar tehdit edersen et, bu kitap sana teslim edilmeyecek. Ben yalnızca ışık değilim, aynı zamanda karanlığımı da kabul ettim. Seni yeneceğiz!”

Son Bir Saldırı ve Kaçış

Luci, bu meydan okumaya yanıt olarak devasa bir gölge yaratık gönderdi. Bu yaratık, Kara Orman’ın enerjisinden besleniyordu ve durdurulamaz gibi görünüyordu.

• Sude, gölge alevlerini kullanarak yaratığın hareketlerini engelledi.

• Defne, güçlü bir fırtına yaratarak yaratığın enerjisini dağıtmaya çalıştı.

• Lale, donmuş kristallerle yaratığı yavaşlattı.

• Selin, zamanı yavaşlatıp yaratığın zayıf noktasını buldu.

Melda ise ışığını çağırarak son darbeyi indirdi. Yaratık parçalandığında Luci’nin varlığı da ormandan kayboldu.

Yeni Bir Yemin

Güçlükle Kara Orman’dan çıkan grup, haritayı ve küreyi inceledi. Küre, Melda’nın ışığının etkisiyle yeniden parladı ve bir mesaj verdi:

“Kitabın gücü yalnızca evrenin dengesini korumak için kullanılabilir. Melda, anahtar olarak görevin, bu dengeyi gözetmek. Ancak Luci’nin kitabı ele geçirmesi, yalnızca karanlığı değil, kaosu da serbest bırakacak.”

Melda, küreyi göğsüne bastırdı ve arkadaşlarına döndü.

“Artık her şey çok net. Ailemin yaptığı fedakarlığı boşa çıkarmayacağım. Kitabı koruyacağız ve Luci’yi durduracağız. Hep birlikte!”

Arkadaşları, Melda’nın etrafında toplanarak ellerini birleştirdiler. Selin gülümsedi:

“Luci’nin gölgeleri ne kadar güçlü olursa olsun, ışığımızla onu dağıtabiliriz. Artık yalnız değiliz.”

Defne ekledi: “Ama bu sadece başlangıç. Kitabı bulmak ve onu korumak, daha büyük bir savaşı beraberinde getirecek.”

Melda kararlı bir şekilde onayladı. “O zaman bu savaşa hazır olalım.”