16. Bölüm

15- Ben Yapamıyorum

Zei
thvrely

Bugün, daha önce yapmaya cesaret bile gösteremeyeceğim şeyi yapacaktım. Biliyordum, bu zor olacaktı ve belki de suratıma nefretle bakacaktı ama yapacaktım işte.

Derin bir nefes alıp okul eteğimi ve gömleğimi düzelttim. Sabah erken kalkıp özellikle ütülemiştim kırışık olmasınlar diye.

Hazır mıydım? Hayır. Bir şeyler eksikti işte, hissediyordum.

Belki gloss? Bütün kızlar sürüyordu bunları. Belki de gözüme eksik gelen oydu.

Titrek bir nefes verip elimi hiç kullanılmamış glosslara götürdüm. Normalde bu tarz şeyleri eskiden çok severdim çünkü annem hep ruj sürer, yanağıma da rujlu bir öpücük kondururdu.

Yanağımda bıraktığı izlerin bir sevgi göstergesi olduğunu, izlerin hiç silinmeyeceğini söylerdi. Ben de ruj sürer, annemin yanaklarını iz bırakacak şekilde öperdim.

Annem beni kalbimden öpmemişti, sadece yanaklarımı veya ellerimi öpmüştü. Buna rağmen kalbimde geçmeyecek bir iz bırakmıştı.

Titreyen ellerimin vazgeçmesine izin vermeden elime bir ruj aldım. Gloss sürmekten vazgeçmiştim, ruj sürecektim. Seçtiğim ruj annemin favori rujuydu, gül kırmızısıydı.

Bu rujun bir kopyası onda da vardı. Önemli günlerde sürmem için de birini bana vermişti fakat ben bir daha ruj sürememiştim.

"Ciğerlerinin yüzde sekseni iflas etmiş, her hastalığında da kalan yüzdelik küçülüyor. Mümkünse hasta olmamasına ve sigara gibi kokulara maruz kalmamasına özen gösterin. Yoksa hayatta kalamayabilir."

Gözümden izinsizce damlayan bir yaşı hızlıca silip burnumu çektim. Annem hastalıkları, daha doğrusu koah hastalığı yüzden ölmese de trafik kazasında ölmüştü.

O ölmüştü. Belki söylemesi acıtıyordu ama onu görmediğinizde kabulleniyordunuz.

Kalbimde bir şeyler ağrımaya başladığında, elimi kalbime götürüp hızlıca yatağıma oturdum.

"Üzgünüz, hastayı kurtaramadık."

Annem ölmüştü. Öleli iki yıl olmuştı ama bana asır geçmiş gibi geliyordu.

Bu yıl mezuniyetimi görecekti. Kendisi kazandığı üniversiteye maddi durumu yetmediği için gidememişti, benim üniversiteye gidişime şahit olmayı her şeyden çok istiyordu.

Ben de ona sarılmayı her şeyden çok istiyordum ama işte, her şey için çok geçti.

"Anne! Bak, sana ne aldık!"

Annemin o güzel gülümsemesi gözlerimin önünde belirirken, tek yaptığım hıçkırıklara boğulmak oldu.

"Dayanmak" kelimesi yoktu artık benim için. Kaybettiklerimin geri gelmeyeceğini kabullenmeliydim ve dayanmak kelimesini de elde etmeliydim.

O gün Atlas'ın yanına hiç gitmedim, gidemedim.

Suçluydum. Canım yandığı için kötü şeyler söylemiştim ona ve annesine.

"Biliyor musun, sanırım artık yapamıyorum."

"Tek yapman gereken elindeki topu potaya atmak ve sen okul takımındaydın, nasıl yapamıyorsun?"

"Hayır, demek istediğim o değil."

Derin bir nefes aldım.

"Ben yapamıyorum."

 

-*-

 

Koah hastalığıyla alakalı birçok şey biliyorum, burada da söylediğim şeyler zaten yaşanmış şeyler çünkü birinci dereceden bir yakınım yaşadı. Bu yüzden lütfen bunların bir yalan olduğunu söylemeyin, zaten gerçeklik payı olmasaydı bu tarz bir olayda bu olayın herhangi bir gerçekliği bulunmadığını söylerdim.

Koah hastalığı aslında bir kısaltma. Uzun hali kronik obstrüktif akciğer hastalığı. Hava keseciklerinin, yani bronşların daralması sonucu akciğerde elastikiyet kaybı, nefes darlığı, öksürük ve hava akımının kısıtlanması ile karakterize kronik inflamatuar bir akciğer hastalığıdır koah. Ayrıca koah, amfizem ve kronik obstrüktif bronşiti de içerir.

Koah, halk arasında pek bilinen bir hastalık çeşidi olmasa da oldukça ciddi bir hastalıktır çünkü beraberinde akciğer kanserini getirme ihtimali oldukça yüksektir. Henüz kesin bir tedavisi bulunamamakla birlikte sigara, acılı yiyecekler, yağlı yiyecekler, paketlenmiş ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmadığı sürece hastanın durumu daha da kötüye gidebilir.

Ayrıca koah, önlenmediği sürece 6-7 yıl içerisinde kişinin hayatını kaybetmesine de yol açabilir. Bu yüzden önlemler önceden alınmalı, en yakın zamanda da bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Bunlar da benden ufak bilgiler olsun. Daha fazla araştırmak isteyen olursa da internetten bakabilirler. Ben sadece burada koah'ın nasıl bir hastalık olduğunu ve Okyanus'un annesinin hastalığını aktarmaya çalıştım bu kısımları daha iyi kavrayabilmeniz adına.

 

Bölüm : 12.01.2025 19:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...