
(birkaç gün öncesi)
Kucağımdaki Gökyüzü'nü biraz okşadım. Pamuk Gökyüzü'ne öldürücü bakışlar atmamıştı. Bu beni her ne kadar şaşırtsa da, Gökyüzü'nün kendini bize alıştırdığını fark etmiştim.
Cidden bu kedi bir tuhaftı. Kendisini her halukârda sevdiriyordu.
Gökyüzü kucağımda yavaş yavaş mayışırken, kapı çaldı. Pamuk'a bir bakış attım.
Pamuk'un da uykulu hali gözümden kaçmamıştı. Bu da demek oluyordu ki bir haylazlık yapıp kapıdan kaçmayacaktı.
Gülümsedim. Onun bu uykulu halleri çok güzel ve tatlı gözüküyordu gözüme.
Kucağımda Gökyüzü ile birlikte odadan çıkıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda, karşımda dünki çocuğun durduğunu fark ettim.
Siyah okul pantolonu, siyah ceket ve siyah maske. Her şey dün ile aynıydı. Tek farklı şey şu anda sabah olmasıydı.
"Kedi." Yaptığım gereksiz açıklamayla birlikte kısık sesle güldü. Gülüşü tanıdık bir melodiyi andırıyor gibiydi. Bu çocuk gerçekten de tanıdıktı ama çıkaramamıştım bir türlü.
Konuşmak yerine, eli kediye doğru gitti. Kucağımdaki Gökyüzü aşina olduğu ellerin yumuşak kaymasıyla birlikte bir kez daha mayışırken tek yaptığım gülümseyerek onu seyretmekti.
Aradan birkaç dakika geçti. Karşımdaki çocuk hiç beklemediğim bir anda elini geri çekti ve gözleri kırıştı.
Gülümsediğini, ama maskesinden gözükmediğini hızlıca kavradığımda, ben de gülümsedim. Başını eğip bana teşekkür edercesine referans yaptıktan sonra kediye son bir kez bakıp kapıdan ayrıldı.
Arkasından öylece baktım. Kediye bağlı olduğunu biliyordum ama sanki farklı bir şeyler vardı.
İç çekerek kapıyı kapattım. Daha kim olduğunu bile bilmiyordum. Onu bulmanın zaman alacağı belliydi ama sanırım önümde kocaman bir yol vardı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 48.6k Okunma |
3.77k Oy |
0 Takip |
37 Bölümlü Kitap |