

elvanblys: @oykulys
909.658 beğeni, 27.271 yorum.
billieilishhayran: GUZELLİKLER SAKA Mİ
happierthanever: cok guzelsinizz
hisleryalansoylemez: GS GOL ATTİ
>>oykulys: oshimen'im hattrick yapti 💫
kuzeyin.kedosu: AYAYAYA BEN GELDİMM
>>okurunbirii: ben dee
>>thvrely: hos geldinizz
asikolmayolunda: ARKA PLAN >>
oykununislakterligi: BEN OYKUNUN İSLAK TERLİGİYİM TMM Mİ
cagatayozdmr: 💅🤭 😼 🙈
ardaozdmr: durust olun bu pozu kimden caldiniz
fuertelindo: Zei nerdee
>>thvrely: ben onlarla degildimm

goncaozdmr: ✨
787.888 beğeni, 34.202 yorum.
makemeberl: AGLİCAM GUZELLIK SAKA Mİ
herzamansenle: bu kizin ayri bi aurasi varr
yaldizimbenle: askk yaa
thvrely: dustan sonra aynanin karsisina gecip yaptigim pozlar (676.372 beğeni)
okulculukıynah: YKS GELİYO
>>oykulys: HATİRLATMA

oykulys: fotografi sipidik cekti
997.978 beğeni, 0 yorum.
Yorumlar kısıtlandırıldı.
Aylar sonrası...
İki kelime. Arda'yla barışmıştık.
Onun hastalığı, vs. derken aramız daha iyi olmuştu ve kendine geldiğinde bana bir açıklama yapmıştı. Bütün bunları saklama sebebini söylemişti.
Normal bir sebebi vardı. Buna endişeleneceğimi düşünmüşlerdi. Bu yüzden, olay çözüldüğünde anlatacaklardı fakat her şey ters tepmişti. Normalde sağlam bir sebep değildi bu ama onlar en yakınlarımdı.
Mimiklerinden, ses tonlarından anlıyordum kısacası.
Arda'ya hemen ısınamamıştım. O da bunun farkındaydı. Kazanın üzerinden iki ay geçmişti, ama hâlâ eskisi gibi bir ilişkimiz yoktu. Arkadaş gibiydik.
Olduğum, bulunduğum durumdan memnundum. Arda ile tekrar bir ilişkiye hazır değildim. Bu konuyu açarsa afallardım. Şu anlık bu konuyu açmaması, benim için en iyi seçenekti.
Belki daha sonra, hazır olduğumda eskisi gibi olabilirdik ama önceliğim asla bu değildi. Şubat ayındaydık artık.
Doğum günüm geçip gitmişti. 2 Ocak'ı da bir şekilde atlatmıştık. O gün, normaldi. Bir kutlamayla doğum günümü taçlandırdıktan sonra günü bitirmiştik.
Arda'nın kaza yapması üzerine, ailelerimizin arasındaki bağ oldukça büyümüştü. Sık sık bir aradaydık. Arda'nın annesi Eylem Hanım çok yumuşak davranıyordu bana. Anne, diyebilecek durumdaydım. Arda bile anneme "Hüma Sultan" diyordu. Bir ara anne bile demişliği olmuştu.
Eh, kimse de garipsememişti.
Ramazan ayındaydık. Ben oruçluydum, annem oruçluydu. Kısacası, evdeki herkes oruçluydu ama annem mis kokan yemekler yaptırmışlardı bize. Yemek yaparken karnım defalarca guruldamıştı tabii.
Gonca ve Arya bizdeydi. Hep birlikte yemek yapıyorduk, içeride. Babam, abim ve Emin Abi (Arda'nın babası) dışarıda mangal yakıyorlardı.
İftara daha vardı. Tahminimce, yarım saat vardı.
"Huh! Bitti." Gonca, salatayı hazırlamayı bitirdikten sonra kendince konuştu. Arya'yla güldük.
Annem de gülmüştü. Elvan ise, biricik sevgilisine salatalık yedirmekle meşguldü.
Mert'e şu iki ayda içim ısınamamıştı ama artık kabullenmeye başlamıştım. Bize sık sık gelmiyordu, daha çok Elvan ile dışarıda görüşüyordu. Zaten aynı sınıftalardı.
Bazen, Mert Elvan'ı dışarı çıkarmak için kapının önüne geliyordu. Elvan geldiğinde, ona olan bakışlarını görüyordum. İçi gidiyordu ona.
Bu yüzden, alışmıştım Mert'in varlığına. Herkes alışmıştı.
Abim hariç. Abim, yine Mert'e karşı pek iyi davranmıyordu ama kötü de davranmıyordu. Normal bir insan gibiydi tavrı.
"Oo," diye bir ses duydum. Arda gelmişti. Engelleyemediğim bir gülümseme oluştu suratımda.
Yanağımdan çalınmış sert bir öpücükle yerime kitlendim. Şok içerisinde kalmıştım. Arda yanağımı mı öpmüştü şimdi?
Gonca'nın yanaklarından da sert öpücük sesi geldi. Sonrasında Arda, Arya'ya gülümsedi ve anneme de selam verdi. Elvan'a da gülümsemişti ama Elvan sevgilisiyle meşguldü. Görmemişti.
"Neler yaptınız?" Arda'nın sorusuyla birlikte, karıştırdığım çorbayı karıştırmayı bıraktım. "Açlıkla savaştık."
Cevabım, herkesi -Elvan'la Mert hariç- güldürmeye yetmişti.
Ben de güldüm. "Neyse ne," dedim ve her şey normal olarak ilerledi. Kısa sürede masaya oturmuş, topun patlamasını bekliyorduk.
Top patladı. Herkes orucunu hurma, tuz gibi şeylerle açarken ben de ağzıma bir hurma atmıştım. Hurmadan sonrası da tabaklara yemek koyma karmaşasıydı.
Yemekte sohbet edildi. Kimse yadırgamıyordu yerini. Bir aile gibiydik. Bu durumu fark etmemle beraber gülümsedim.
Yemeğin ilerleyen dakikalarında, gözüm Arda'ya kaydı. Saçları uzamıştı, alnına geliyordu. Suratından eksilmeyen bir gülümsemesi vardı ve aynı zamanda, kazadan kalan kaşındaki iz yerini hâlâ koruyordu.
Arda, bakışlarımı yakaladı ve gülümseyerek bana bakıp "ne oldu?" anlamında kaşını kaldırdı. Tek omzumu silktim. Bu, hiçbir şey, demekti. Geçiştiriyordum.
Aylar önce, hastanede verilmiş sözleri gerçekleştiriyorduk. Örneğin, sabahlamayı gerçekleştirmiştik. Sabaha kadar Mert'le Elvan'ın birbirlerine sarılarak film izlemeleri psikolojimi bir hayli bozmuştu ama kimse onlara çıkışmamıştı.
Yine de, o gün gayet iyi geçmişti. Başka günler de oldukça iyi geçiyordu. Mutluyduk, huzurluyduk. Bütün bunların bozulmamasını umut ediyordum.
Derin bir nefes aldım ve önüme dönüp köftemden yedim. Köfte ağzımda erirken, bu kez gözlerim abimle Arya'ya gitmişti.
İyi bir ilişkileri vardı. Öyle yapış yapış değillerdi, ama yine de çift oldukları belliydi.
Abim Gonca'ya yavşarken çok yapış yapış görünüyordu ama aslında olgun birisiydi. Olgun tavırları kendini belli ediyordu bu sıralar.
Büyümüş de küçülmüş, diye döve döve seviyordu annem. Manken falandı ama klasik Türk annesiydi işte.
Eylem Hanım ise bambaşkaydı. Ağırbaşlı bir kadındı, ciddiydi. Bu kez gözüm ona kaydı. Ciddi birisi olsa da, şu ânda içten bir şekilde gülümsüyordu. Önüme döndüğümde ben de gülümsedim.
Kısacası, herkes mutlu ve huzurluydu. Huzurluyduk. Bunun bir süre devam etmesini umut ediyordum.
-*-
Kestiikk! Bölümü nasıl buldunuz?
Final gibiydi, açık konuşmak gerekirse. Fakat finali bu bölüm yapmak istemedim, daha birleştirilmesi gereken çiftler var 🥹🫶
Oy, yorum sınırı her zamanki gibi yok. Final yakın, ben de kitabı final yaptırma odaklıyım.
Öyleyse,
İyi günler dilerim, meleklerim.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |