8. Bölüm

Üff bu derslerde amma sıkıcıymış. Normal dersler dışında da dersler görüyorduk '' Bir hanımefendi nasıl yemek yapmalı? Nasıl temizlik yapmalı? Nasıl oturmalı ? Nasıl kalkmalı? Nasıl gülmeli?''vb. gereksiz dersler sanki mağaradan geliyoruz. Bu okula zorla geleli 1 hafta oldu ve elle sayılı bir bilgi aldık. Öncelikle burada ki kızlara hayvan gözüyle veya çocuk yapma aracı olarak görüyorlar , karma bir şekilde kavga olduğunda sadece kızlar ceza alıyor, Sakusa'dan öğrendiğime göre içimizde bir hain olacakmış. Ama bizden birisinin bunu yapacağını düşünmüyorum. Ayrıca dışarıdan da bu okul hakkında bir bilgi yok tek bildiğimiz, bu okula gelen erkekler soylu ailelerden , mafya ailelerinden , suikastçılar vb.

Zilin çalmasıyla yerimden doğruldum ve karma sınıfa gitmek için toparlandım. Karma sınıflarda istediğimiz yere oturamıyorduk. Hocalar seçiyordu. Ve maalesef ben cezalı olduğum için Sakusa'nın yanında oturuyordum. Her ders inadına ayaklarını pelikan gibi açıp yer kaplıyordu, suratıma kalem vb. şeyler atıyordu.Tabii ders çıkışında da aynılarını ben ona yapıyorum.

Sınıfa girdiğimde hoca beni yanına çağırdı. ''Kızım cezan bitti eski yerine geçebilirsin'' dedi ''Sağolun hocam'' dedim ve gene cam kenarına geçtim. Tam hoca gitmek üzereyken bana her gün sarkıntılık eden çocuk hocanın önünü kesti ve bir şeyler söyledi. ''Kızım sen Mitsuha'nın (Çocuğun adı) yanına geç bakayım'' dedi ''Ama hocam...''

''İtiraz istemiyorum. Hemen geçiyorsun'' dedi ve sınıftan ayrıldı. Öfleyerek Mitsuha'nın yanına geçtim . ''Merak etme güzellik seni yemeyeceğim.'' dedi alaycı bir sesle ''İstesen de yapamazsın zaten.'' dedim ve daha fazla orada durmak istemediğim için dışarı çıktım.

''Hayırdır bi moralin bozuk gibi. Bir şey mi oldu?'' dedi Osamu "Hayır sadece şu erkekler sinirimi bozuyor'' dedim. ''Atsumu, sevdiğim biri olsa bana kızar mısın?'' dedi Osamu ellerimi tutarak ''Neden öyle bir şey yapayım?Ama nasıl biri olduğuna bağlı'' dedim

''Neden sordun?'' dedim şüpeyle

''Hiiç öylesine'' dedi

''Ne konuşuyorsunuz fısır fısır '' dedi arkamızdan gelen Oikawa ''Boş ver. Pişt kız harbiden şu kaktüs kafayı dövdün mü?'' dedim sırıtarak

''Yani adı da İwaizumi dir nedir. Sinir etmek için İwa diyorum görsen öyle çok sinir oluyor ki. Ayrıca kavga ettiğimizde bir tek ben ceza alıyorum.'' dedi sinirle

''Boş ver takma kafana'' dedi Osamu.

Bahçede gezinirken sanki birisi gözleriyle beni delmeye çalıştığını fark ettim

Bu kişi Sakusa'dan başkası değildi. Ağızını oynatarak 'arka kapıya gel' dedi ve gitti . Normalde gitmezdim ama ne diyeceğini merak ettiğimden bende peşinden gittim.

''Ne var Sakusa'' dedim bıkkınlıkla. ''Yaguçi Kenji ile aranızda ne var?'' dedi sinirle

''Bu seni ilgilendirmez. Ayrıca neden birden bire bana bu soruyu sordun?'' Cevap gelmedi

''Cevap yok mu? Peki o zaman burada kalmama gerekte yok'' dedim ve arkamı döndüm. Hiç beklemeden Sakusa kolumu sertçe tutup kendisine doğru çevirdi

''Sen benden başkasına ait olmazsın. Sadece bana aitsin" dedi aniden neden birden bunu söylediğini anlamadım ama oyununa da ayak uydurdum ve sırıttım "Emin misin?" dedim , o da aynı şekilde sırıttı "Eminim" dediği gibi kolunu ters çevirdim ve diz çöktürdüm "Bana asla sahip olamazsın, her ne kadar burada üst bir makamda olursan ol , umrumda değil Sakusa Kiyoomi" diyerek kolunu bıraktım. Yerden kalktı ve gözlerimin içine baktı ''Bu okulda neler olduğunu merak ediyor musun?'' dedin.

''Evet?''

''Bu okulda neler olduğunu öğrenmek istiyorsan...'' diyerek elimi tuttu

''Benimle akşam odada buluş sana her şeyi anlatacağım.'' dedi

Ona inanmak istemiyordum fakat sesi ve gözlerinde kararlılık hakimdi.

''Kabul'' dedim. ''Ama bunun bi karşılığı olacak'' dedi

''Neymiş o? ''dedim ''Sonra öğrenirsin güzelim'' dedi ve gitti

Bi dakika ''Sen bana az önce 'güzelim' mi dedin lan?!'' dedim arkasından. Ama yine de hoşuma gitmişti...