
Merhabalar efenimmm. Yeni bölüm ile karşınızdayım. Çok özlediğinizi varsayıyorum 🤭
ARTIK HANÇER HER PAZARTESİ SAAT 13.00’TE ❗️❗️
Çok bekletmeden buyurunuz bölüme. Haaaa bu arada…
Oy ve yorum hoşuma gitmezse atmam beni biliyorsunuz. En az 30 oy ve 150 yorum isterim 😌
Keyifli okumalar 🤍🌸
……
Hançer 62. Bölüm
İlk gün bitiminde çıkış zili çalmıştı Asena’nın okulunda. Asena, sınıf öğretmeniydi. Öğrencileri ile tanışmıştı bugün ve çoğu ile çok iyi anlaşmıştı.
Okulu, köye bağlı olduğu için ilçeye gidip geliyordu. Okulun allahtan servisi vardı. Yoksa onca yolu nasıl gidip gelirdi bilemiyordu. Babası ile birlikte lojmanda kalıyordu o da. Başka ev yoktu. Hazır ev bulduğu için şükretmeliydi.
Dışarıya çıktığında Mardin’in kavurucu sıcağı yüzüne vurdu. Sıcaktan nefret ettiği için Mardin, onun için fazlasıyla bunaltıcı oluyordu.
Servislerin olduğu yere doğru yürüdü ama görmek istediği şeyi görememişti. Kaşlarını çattı. Servisler neredeydi? Belki diğer taraftadır diye koşar adım okulun diğer yanına yürüdü. Orada da yoktu servisler. Omuzları çöktü “Hayır ya! Kaçırmış olamam değil mi?”
Etrafında döndü bir umut görürüm diye ama yoktu. Bahtsızlığına sayarak yere çömeldi. Zaten sıcaktı. Şimdi de servis kaçmıştı. Bu saatte bu sıcakta nasıl servis ya da araba bulup ilçeye gidecekti ki?
“Babamı arasam?” diye düşündü kendi kendine. Ama babasından iyi bir azar yiyebilirdi. Kaç yaşına gelmişti ama babasından azar yemekten asla kurtulamamıştı. Askerlerine kızdığı zaman özellikle hiç çekilmiyordu babası.
Çalan telefonu ile çömeldiği yerden kalktı Asena. Babası olmaması için dua ediyordu ama maalesef arayan Gökhan Albaydı.
“Alo?” diyerek çekingence açtı telefonu “Asena neredesin sen?” gözlerini kapatıp gizlenmeye çalıştı ama bu mümkün değildi “Okuldayım baba.” Gökhan Albay’ın sert sesi geldi telefondan “Okulun yarım saat önce bitmedi mi Asena?”
“Bitti babacığım.”
“Servis az önce yanımdan geçti Asena. Ama bil bakalım kim yoktu o serviste?” dudağını yalayıp ağlar gibi bir sesle cevapladı babasını “Baba…”
“Kaçırdın değil mi servisi sen?”
“Hımhım…”
Elini, burun kemerine attığını kafasında canlandırabiliyordu Asena. Gelecek cevabı bekliyordu “Aşık mısın kızım sen?”
Her şeyi demesini beklerdi ama böyle bir şey sormasını beklemiyordu. Telaşla açıldı gözleri “Ne… Ne alaka baba?”
“Alık alık bakıyorsun son zamanlarda. Normalde kaçırmadığın servisi kaçırdın… Aşık olduğunu düşünmeye başladım.” kızının yaşı aşık olmaya yatkındı. Asla karşı değildi ama ona anlatmasını isterdi böyle bir durumda.
“Yok baba ne aşkı Allah aşkına! Servis kaçırdım alt tarafı.” inkar etse de aşıktı aslında.
“Ben diyeceğimi diyeyim de Asena.” alt dudağını dişleyerek çıkışa doğru yürümeye başladı. İlçe yoluna çıkarsa illaki oraya giden bir araba bulabilirdi.
“Bu ilçe yoluna çıksam araba bulabilir miyim baba?” Gökhan albaydan yanıt gecikmedi “Kızım sınırdaki köydesin. Oradan geçen herhangi bir arabaya mı bineceksin? O kadar aştın mı kendini?” haklıydı babası. Sınırdaki köyde herkese güvenemezdi ki.
“E ne yapacağım o zaman ben? Sen araba göndersen?” derin bir nefes sesi geldi telefondan “Gönderirim ama iki saati bulur gelmesi. Boş araba yok. Ben de Midyat’tayım. İki saat orada bekleyebilecek misin?” el mecbur bekleyecekti. Başka şansı yoktu. Okula girer yarınki evrak işlerini hallederdi.
“Tamam beklerim ben. Ne yapayım?” Gökhan albay, birkaç saniye durduktan bekledikten sonra işinin olduğunu söyleyip kapatmıştı. Asena da okulun girişine doğru yol aldı. Az önce çıktığı kapıdan şimdi mecburen gerisingeri girecekti.
“Asena?” gelen ses ile korkmuştu. Elini damağına atıp damağını yukarıya kaldırdı. Gelen ses tanıdıktı. Eli, kalbinde olacak şekilde arkasını döndü.
“Atilla! Ödümü koparttın!” Atilla, dudağı hafif havaya kalkık bir şekilde karşısındaki kadına bakıyordu. Güzel, alımlı bir kadındı Asena.
“Ölmedin ya?” dalga geçiyordu Atilla ama Asena gayet ciddiydi. Fazlasıyla korkmuştu. Okulda, güvenlik ve müdür harici kimse yoktu çünkü.
“Ölmedim ama yaşamıyorum da. Nasıl korktum haberin var mı senin? Şey geldi sandım?” kaşlarını kaldırıp sorgular biçimde baktı Atilla “Ney geldi sandın?” Asena cevap vermeyince kendi yanıtladı “Terörist mi?”
Asena, ona da yanıt vermemişti ama gözleri her şeyi anlatıyordu “Sınırdaki köydeyiz Atilla. Ne zannedebilirim ki başka?” Atilla ellerini cebine koyup omuzlarını kaldırıp indirdi “Bilmem ki…” bu cevap ile gözünü devirdi Asena. Atilla’nın bazen onunla eğlendiğini düşünüyordu.
Asena’nın ciddi olduğunu görünce Atilla hemen ciddiyete döndü. Elini cebine atıp konuştu “Bizim olduğumuz yerde o şerefsizler kıçlarını çıkartamazlar. Merak etme.” haklıydı. Türk askerinin olduğu yerde tehlike olmazdı.
Sorgular bir şekilde yüzüne baktı Atilla’nın. Onun bu saatte burada olmaması gerekiyordu. Saat daha iki buçuktu. Niye buradaydı ki?
“Bir dakika ya! Senin burada ne işin var bu saatte?”
“Seni almaya geldim.” kaşlarını kaldırıp çenesini yere eğdi Asena “Yeme beni.”
“Yalan borcum mu var?”
“Yok!”
“Eee?” diyerek gıcıklığına devam etti Atilla. Fakat atladığı bir şey vardı: Asena ve siniri.
İşaret parmağını havaya kaldırıp Atilla’nın üzerine yürüdü “Benimle maytap geçme Atilla! Seni bu okulun bahçesine gömerim!” Asena’nın bu çıkışlarını seviyordu Atilla. Hoşuna fazlasıyla gittiği için sürekli sinirlendiriyordu onunla konuşurken.
“Öğrencilerine çok güzel örnek ol bravo!”
Bir adım daha attı Asena “Atilla!” diye bağırınca ellerini teslim olurcasına kaldırıp iki adım geriye gitti “Sakin ol şampiyon sakin…” etrafına baktıktan sonra sır verirmiş gibi eğildi Asena’nın yüzüne “Sevdiğim kadını almaya geldim. O yüzden buradayım?”
‘Sevdiğim kadın’ dediği için yumuşamıştı Asena. Tebessüm edip ‘fesuphanallah’ dedi kısıkça. Atilla, iki gün önce onu sevdiğini açıkça söylemişti. Fakat Asena onun kadar açık söylememişti sevdiğini. Evet, seviyordu fakat söz ile değil de hareketleri ile gösteriyordu sevgisini.
Burnunu çekip uzaklaştı Asena’dan Atilla “Ama esas Sanem için geldim. Senin okulun anasınıfında çalışmaya başlayacak. Eski sevgilisi bulaşmasın diye tayinini buraya aldırdık. Yanımda olması daha iyi olacak.” Bahsetmişti Sanem ama onun okuluna geleceğini bilmiyordu. Kendisi ile aynı okulda olmasına sevinmişti. En azından tanıdık birisi olacaktı okulda.
“Benim için gelmemişsin işte. Yalancı köpek!” Bu sefer adım atan Atilla olmuştu “Yalnız öğretmen hanım ben köpek değil kurdum.” tebessüm etmemek için direndi Asena. Soyadı Kurt olduğu için öyle konuşuyordu.
“Benim de adım dişi kurt, Asena. Ben övünüyor muyum öyle?” dudaklarını büktü Atilla “Övünüyor musun bilmem ama bence övünmelisin Asena.” dudaklarını yalayıp aralarındaki mesafeyi sıfırladı ve sıkıca sarıldı Atilla’ya. Atilla da hiç beklemeden sarmıştı Asena’nın bedenini.
“Aslan Kurt’um benim…” Asena’nın saçını okşarken fısıldadı “Bozkurtça baktım sana yaktın beni Asena…” kıkırdadı Asena Atilla’nın söylediği şarkı sözü ile.
Bozkurt Atilla Asena da ta kendisiydi…
“Abi?” Sanem, şaşkınca kalakalmıştı Asena ile abisini görünce. Hemen ayrıldı ikili birbirinden “Sanem?” dedi Asena da çekingence. Sanem’in onları yakalaması utandırmıştı.
“Ben biliyordum var ya aranızda bir şey olduğunu!”
Elini yüzüne attı Asena. Yakalandıkları yetmiyormuş gibi Sanem açık açık belli ediyordu ilişkilerini “Sanem! O ağzını sıkı tut kardeşim. Yoksa ben kapatmasını bilirim.” kahkaha attı Sanem. Çok eğleniyordu “Ben ağzımı tutarım da siz kendinizi tutabilir misiniz orasını bilemedim.”
Atilla, tam kardeşinin üzerine atılacakken Asena’nın tutmasıyla durdu “Tamam uzatmayın. Sanem, lütfen kimseye deme şimdilik olur mu? Biliyorsun babam…”
Sanem, tebessüm edip kafasını salladı “Merak etme o iş bende.” dedi kelimeleri uzatarak. Koşar adımlarla gelip koluna girdi Asena’nın “Hadi gidelim. Benim işlerim bitti.” diyerek Asena ile birlikte arabaya doğru yürümeye başladı.
Onlar önden giderken arkadan Atilla bakıyordu. Ellerini göğe kaldırdı “Allahım sen benim aklıma mukayyet ol!”
Arkasına bakmadan bağırdı Sanem “Sen sabır değil de korunma dile abim. Mağlum komutanının kızına aşık olmuşsun. Vah haline…”
“Sanem!” diye bağırdı Atilla ilerlemeye başlamışken “Kız bir sussana. Abin şimdi dövecek gelip.” diye kısık sesle uyardı Asena ama Sanem gayet eğleniyordu “Bir şey yapmaz abim bana. Ayrıca bırak da biraz eğleneyim kız! İlk defa abimin aşık olduğunu görüyorum.”
Asena, bu bilgiyi bilmiyordu. İstemsizce gülümsedi “Sen evde göreceksin Sanem Kurt. Bakalım seni benim elimden kim alacak!”
Sanem kıkırdayarak kilidi açılan arabanın arka koltuğuna bindi. Kapıyı kapatmadan önce başını aradan uzattı “Gökhan amcacığımı ararım o korur beni!” Asena, Atilla gelmeden eli ile kafasını itti Sanem’in “Yangına körükle gitmekte senden ustası yok yemin ederim. Sok şu kafanı içeriye.” deyip kapıyı kapattı hızlıca.
Atilla kendi tarafına geçip arabanın tavanına kolunu yasladı “Bakıyorum hemen gelin tribine girmişsin. Yalnız Sanem felaket görümcelik yapacak sana haberin olsun.” göz devirip ön koltuğa oturdu Asena. Atilla da eğleniyordu ama belli etmiyordu. Kardeşinin tepesine binmesini de istemezdi. Abilik gururu diye bir şey vardı.
“Yalnız Asena… Yenge şiddetine hiç hazır değilim. Dövmeden önce haber ver olur mu?”
Arkasına döndü sinirle “Sanem şimdi seni ben bir şiddete uğratacağım. Ak ile karayı seçemeyecek hale geleceksin!” sahte bir korkuyla abisinin koluna yapıştı “Abi senin bu sevgilin beni dövecekmiş!”
Atilla sırıtıp sabır çektikten sonra arabayı çalıştırdı “Tamam kesin artık.” dedikten sonra yola çıktı “Hallettin değil mi işini?” aynadan baktı kardeşine. Kafasını salladı Sanem “Hallettim hallettim. Yarın başlıyorum. Zaten bir sınıf varmış. Sabahçı oldum.” dudağını yalayıp soldaki aynasına baktı “Güzel…”
Asena, babasına haber vermediğini hatırlayınca hemen telefonuna sarıldı. Aramayacak, mesaj atacaktı.
Baba, şansıma Sanem ile Atilla geldiler. Onlar ile dönüyorum ilçeye. Haberin olsun. Öptüm ve seni seviyorum <3
Mesajı yazdıktan sonra telefonu kapatıp çantasına yeniden yerleştirdi. Açıkçası Atilla ile ilişkisini öğrenince ne tepki verecekti bilmiyordu ama umuyordu ki normal karşılasındı.
🗡️🩺
“Beni beni… Bihter’ini…” diyen Bihter ablamızı izliyorduk. Açelya ile evdeydik nöbetten çıktığımız için. Aşk-ı Memnu’yu birlikte beşinci bitirişimiz falandı.
“Yani salak Behlül! Ne vardı o kadar korkak olmasaydı! Çıksaydı amcasının karşısına deseydi ‘Ben Bihter’i seviyorum!’ ne olurdu sanki?” önümde atıştırdığım soslu mısırlardan birisini alıp Açelya’nın kafasına fırlattım.
“Gerizekalı! Sence keyfinden mi demedi? Adamın aşık olduğu kadın. Her şeyi geçtim karısı karısı! Karşısına geçip nasıl desin?” Açelya, attığım mısırı saçından alırken bana cevap vermekle uğraşıyordu “Bihter de sevmiyordu ki Adnan’ı. Adam, öldü ölecekti. Ne vardı az daha dayansaydı Bihter!”
Sinirden kahkaha attım “Açelya, Behlül ile Nihal evleniyordu ya hani? Ne yapsaydı kız?” göz devirip içeceğinden içti “Bihter öldü Adnan ile kızı mutlu mesut yaşadı. Olan yine Firdevs hanıma oldu.” cipsinden alıp çiğnerken devam etti “Sen Bihter Ziyagil’sin kendine gel, diye çok uyardı ama bizim kız mal!” kafasını iki yana salladı “Biz iki aşık, kafaları karışık. Bir sağa baktık Adnan bir sola baktık Nihal.”
Kıkırdadım coverı ile. Bu sahnede bile güldürebiliyordu. Eğlenceli bir arkadaş edinmiştim vesselam.
İçeceğim bittiği için ayaklanıp koşar adım mutfağa gittim. Özgür, askeriyedeydi. Hastaneden aldığımız raporu verecekti Gökhan Albaya. Hazır boşa düştüğüm için Safir’i aramaya karar verdim. En son dün görüşmüştük. Özlemiştim keratayı.
Safir ona kerata dediğini duysa kahrından ölür, dedi soldaki melek.
Zaten Safir ya kahrından ya da aşırı Delfin şiddetine maruz kalmadan ölecek, dedi sağdaki melek de.
Beni çok sevdiklerini söylemiştim değil mi?
Telefon, üçüncü çalışta açılmıştı “Güzelim?” gülümseyip kafamı omuzuna eğdim “Ne yapıyorsun?” ayağa kalkma sesi geldi “Askeriyedeyim, birkaç evrak işi vardı onları hallediyordum. Sen ne yapıyorsun?”
Bulunduğum duruma güldüm biraz “Delfin? Orada mısın?” telefonu kulağından uzaklaştırmıştı “Hattı kesecek zamanı buldun Necati!” diye sitem ederken gülümsememin arasında seslendim “Yok yok buradayım. Hat da kesilmedi. Yani Necati Beyin bir suçu yok!”
“Telefon kesildi sandım Delfin ya! Cevap vermedin.” telefonu, kulağıma dayadıktan sonra dolaptan bardak aldım ve sebilden buz gibi bir su doldurmaya başladım “Valla Açelya ile Aşk-ı Memnu izliyoruz.” göz devirdim “Beşinci kere falan bitirdik. Artık evde Bihter olarak gezeceğim.” birkaç saniye durup devam ettim aklıma gelen şey ile “Gerçi ben olsam olsam Adnan olurdum. Etrafım çakallarla dolu.”
Bu sefer o gülmüştü. Askeriyede fazla gülmezdi ama sanırsam tekti. Yoksa ne pahasına olursa olsun duruşunu bozmazdı “Küçük Adnan’ım benim…”
“Dalga geçme Safir bak çok fena olur.”
“Biliyorum… Yaşadım dün o fenalığı.” hatırlattığı şey ile boşta olan elimi alnıma attım. Ne zamana unuturdu acaba?
Bence ölse bile hatırlayacak. Hatta diğer tarafta hatırlayıp kahkaha tufanına bile düşebilir, dedi soldaki melek.
Ha ha ha! Ne kadar güldüm anlatamam.
“Hatırlatmasan Safir?”
“Sence mümkün mü hatırlamamam ve hatırlatmamam?” ne vardı mümkün olsaydı be adam? Konuyu değiştirmem gerekiyordu “Özgür geldi mi? Rapor getirecekti.”
“Hımhım… Az önce gönderdim. Kuzey, Aykan ve Aylin ile geliyorlar.” dudağımı büktüm “Peki sen? Sen ne zaman geleceksin?”
“Ne eksik hatunum? Söyle hemen alsın beyin.” bezgince nefes verdim. Dalga geçiyordu hala “Geç dalganı geç… Son gülen iyi gülermiş.” bu sefer konuyu değiştiren oydu “Açelya’ya sürpriz geliyor.”
Gözlerimi açtım şaşkınlıkla “Ney? Söylemem Safir vallahi bak! Ney sürpriz söyle ne olur!” Emin olamamış olacak ki beklemişti bir süre. Bu kadar güvenmemesi taktire şayandı.
“Söylemeyeceksin ama!”
“Tamam, söz!”
“Ben pek güvenemiyorum Delfin. Evlilik teklifini öğrendiğinde kaza yapıyorduk.” ama o farklı bu farklıydı. Şu anda kaza yapma ihtimalim yoktu. Evde, eşofmanlarım ile oturuyordum. Gerçi şu anda ayaktaydım ama bu detay önemli değildi.
“Söylesene be adam! Dokuz doğurdum şurada.” ciddi ciddi sorduğu şey beni dumura uğratmıştı “Dokuz tane mi doğuracaksın?”
“Safir!” diye bağırmam hedefte yoktu. Hemen elimi, ağzıma kapatmıştım ama çok geçti artık.
“Delfin! Ne bağırıyorsun?” diye mutfağa tüm heybeti ile giriş yapmıştı Açelya. Sarı, kıvırcık saçlarını dağınık bir topuz ile tepesine tutturmuştu. Ayıcıklı eşofmanlarımız ile tam takımdık.
Kendime lanetler ederek cevapladım “Sinir etti de beni. Sorun yok Açi’m. Sen devam et diziye.” baygın baygın baktı yüzüme “Kızım, dizi biteli üç dakika kırk sekiz saniye oluyor. İyi misin sen?”
Telefondan Safir’in gülme sesi gelmişti yine “Açelya aşmış kendini.” demişti sonrasında da.
“Açelya gider misin arkadaşım?” zorla gülümsüyordum. Dilim ‘Gider misin?’ diyordu ama gözlerim ‘Gitmezsen öleceksin!’ diyordu. O da gözlerimi okuyabildiği için eli kapının kenarında geri geri gitmiş en sonunda da arkasını dönüp odasına geçmişti hızla.
“Söyleyecek misin yoksa dün yarım bıraktığım işi bugün bitireyim mi?”
Korkmuş olacak ki bülbül gibi şakımıştı “Açelya ile Kuzey’in istemesi olacak.” çığlık atmamak için elimi ağzıma götürdüm “Ne!” gözlerim dolmuştu mutluluktan. Sonunda Açelya’yı mutlu görecektim. Kaç gündür neşesi yoktu.
“Safir sen ciddi misin?” sesim titremişti “Ağlıyor musun sen? Güzelim ağla diye demedim ki. Mutlu olman için söylemiştim.” kafamı salladım iki yana “Yok yok mutluluktan…”
Derin bir nefes verdikten sonra sert adım sesleri duydum. Yanına başka birisi gelmiş olmalıydı “Komutanım! Oğuz Binbaşı sizi odasına çağırıyor.”
“Geliyorum asker!” tahmin ettiğim gibi olmuştu. Birisi gelmişti yanına “Delfin benim gitmem lazım şimdi. Sen de siliyorsun o göz yaşlarını tamam mı?”
Gülümsedim “Akmamışlardı ki…”
“Güzel… Akşama geleceğim ben de. Görüşürüz bebeğim.” burnumu çektim “Görüşürüz.”
Telefon, kapandıktan ellerimi yüzüme kapatıp yere çöktüm. Kaç gündür Açelya’yı odasında içli içli ağlarken duyuyordum. Bir kere girdiğimde regl olduğunu söylemişti ama ben hissediyordum. Heves etmişti evlenmeye. Erteledikçe içini yiyordu o hevesi.
Rahatlama hissi ile tamamen yere oturup ağlamaya başladım. Yıllardır mutluluk sadece biz bizeyken oluyordu ama şimdi aile olmuştuk. Koskocaman bir aile…
……
Ve bölüm sonuuu
Nasıldı bölümümüz?
Asena ve Gökhan Albay?
Sanem’in tepkiler?
Atilla ile Asena?
Şok oldunuz değil mi?
Delfin ile Açelya’nın dizi keyfi nasıldı?
Ben çok güldüm yazarken 😅
Bir de şfvşrşcşdş Safir’in evlilik oyunu 😁
İstememiz var kalkın!
Tepkisi nasıldı Delfin’in?
Bakalım yeni bölümde neler olacak.
8 Eylül Pazartesi görüşmek üzere 🤍🌸
Kanaldakiler ile bölüm hakkında konuşuruz. Konuşmak isteyenleri de kanala bekliyorum efenim.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 52.59k Okunma |
5.78k Oy |
0 Takip |
69 Bölümlü Kitap |